AKP'yi devirme planı!

mxa

New member

AKP'yi devirme planı! AKP'ye karşı uzun zamandır görüşmeler yapan ulusalcılar, en
büyük toplantısını gerçekleştirdi.
AK Parti’ye karşı güçlü bir muhalefet oluşturmayı hedefleyen ulusalcılar cepheyi genişletmeye başladı. Uzun zamandır görüşmeler yapan ulusalcılar hafta sonunda en büyük toplantılarını gerçekleştirdi. 22 Temmuz seçimlerinden önce etkin bir güç oluşturmaya çalışan, fakat bunda başarılı olmayan ulusalcıların geniş katılımlı toplantısına 'Darbe korkusu' damga vurdu.

Hafta sonu Ankara Kızılcahamam’daki, Patalya Otel’de Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal’ın ev sahipliğinde düzenlenen ulusalcıların ilk ciddi toplantısında, ‘AK Parti’ye muhalefet için yeni bir metot veya yöntem belirlenmesi tartışılırken, acil bir siyasi oluşumun gerekip gerekmediği enine boyuna tartışıldı.

DİKKAT ÇEKİCİ İSİMLER

Farklı kesimlerin etkin olan 100 kadar isminin bir araya geldiği toplantıya katılan isimler ise bir hayli dikkat çekiyor.

Bağımsız Türkiye Partisi (BCP) Genel Başkanı Mümtaz Soysal, geçtiğimiz günlerde partisini Yaşar Nuri Öztürk’le birleştiren Yaşar Okuyan, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Emekli General Hurşit Tolon, 22 Temmuz'da Ankara'da bağımsız aday olan gazeteci yazar hulki Cevizoğlu, Eski MGK Genel Sekreteri emekli General Tuncer Kılıç, Tarihçi Sina Akşin, Eski Devlet Bakanı Sadi Samuncoğlu, Hukukçu Anıl Çeçen, İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek, gazeteci yazar Mete Akyol, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, eski CHP milletvekili Gülsüm Toker Bilgehan toplantıya katılan önemli ismler olarak dikkat çekiyor...

ULUSALCILARIN DARBE KORKUSU

Siyasi parti liderleri, gazeteci yazarlar, öğretim üyeleri, STK temsilcileri ve emekli askerlerden oluşan AK Parti muhaliflerinin ‘Sivas ve Erzurum Kongreleri’ne benzettiği toplantıya damgasını vuran görüş ise, darbe söyleminden kesinlikle kaçmak oldu.

Hafta sonu yapılan toplantıyla ilgili edindiğimiz bilgileri göre, oluşumun partileşip partileşmemesi gerektiğini tartışan ulusalcılar, ‘Bizi darbeciler olarak görüp, benimseyebilirler, o yüzden ısrarla tek çözüm demokrasi’ tezinin altının özellikle çizilmesi savunmuşlar.

PARTİLEŞME OLACAK MI?

Yeni Çağ yazarı Sebahattin Önkibarın da bugünkü yazısında bahsettiği toplantıda, gittikçe yayılan bu oluşumun partileşmesini gerekip gerekmediği genişçe ele alınmış

AK Parti’ye karşı, yapılacak olan muhalefetin stratejik yapısının çok kere seslendirildiği salonda, katılımcılar partileşme konusunda henüz bir anlaşmaya varamazken, kurulması düşünülen parti konusunda görüş ayrılıklarının çıkma sebebinin ise, 'parti için henüz erken olduğu' düşüncesini ağır basması olarak belirtiliyor.

Partileşmeden önce, muhalefetin topluma yayılması fikrini benimseyenlerin başını çeken Hurşit Tolon’a karşılık, Dr. Anıl Çeçen'in: "Hemen partileşip, çalışmalara başlayalım"görüşüne karşılık, 2003 yılında attığı ‘Genç Subaylar Rahatsız’ başlığıyla darbe çığırtkanlığı yapmakla suçlanan Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay ise siyasi oluşumun gerekliğinin altını çizmiş.

KONGRE HAZIR AMA ATATÜRK YOK

Partileşmenin zamanlamasını tartışanlardan ayrıca, 'ne gerek var partiye' diyenler de olmuş. Türkiye’de şu anda 50’ye yakın siyasi partinin olduğunu ifade edenler, bu oluşumun platform çatısı altında devam ettirilmesini savunurken, Hem CHP’yi hem de MHP’yi dışlamayalım görüşü savunmuşlar.

Katıldığı toplantı hakkında kaleme aldığı yazıda, “Katılımcılarda müthiş bir endişe hakimdi. Davetlilerin pek çoğu toplantıyı, Kurtuluş öncesindeki Sivas ve Erzurum kongreleri hüviyetinde algıladı ve kendilerini de bu kongrelere katılan delegeler gibi gördü” diyen Önkibar, toplantıyı, ulusalcıların sahaya inmek için harekete geçmesi olarak yorumluyor. Kendilerini, Sivas ve Erzurum Kongresi’ne katılan delegeler gibi hisseden ulusalcılar, kurtuluş hareketini başlatacak Atatürklerini henüz bulmuş değil... Oluşumn başına kimin geçeceği konusuna şu anda hiç değinmeyen ulusalcıların tek amacı güçlü bir muhalefet oluşturmak.

KEMALİST ÇOĞUNLUK

Yazısında katılımcıların genel bir portresini çizen Önkibar, katılımcılar arasında milli kimlikli İslamcıların olmamasını eleştirirken, milliyetçilerin de ‘çok çok’ azınlıkta olmasına değiniyor.

“Salonun genel profilinde Kemalistler göze çarpıyordu. Oysa AKP ve Erdoğan’ı Kemalist bir halk hareketi ile devirmenin imkanı yoktur. Tersine Kemalist bir çıkış, AKP’yi daha da büyütür ve bir arada tutar.” diyen Sebahattin Önkibar, “Devamları gelecek olan bu buluşmaların mutlak bir sonucu olacak gibi görünüyor... Ulusalcıların dışında da pek çok çevre tarafından desteklenen ve politik arenaya davet edilen Prof. Haberal ismine dikkat diyoruz...” uyarısını da yapıyor…
Kaynak:http://www.internetajans.com/default.asp?nid=49423

 

Vtnsvr

New member
Ulusalcılar demekle neyi kastediyorsunuz?Ulusalcılar kimdir?Ulusalcılar diye bir oluşum varsa sizin içinde oldugunuz oluşuma ne deniyor?Ulusalcılıgın karşıtı ümmetçiler olabilir mi?
 

boyscorpi

New member
yahu arkadaş kusura bakmayın ama bu zamana kadar türkiye hep böyle gelmiş ama bundan sonra böyle gitmeyecek gençler artık daha zeki daha hırslı daha çalışkan asker ülkeyi koruyor lafımız yok ama bazı kendini bilmezler sanki askeri darbeyi bir kurtuluş gibi göstermekten asla vaz geçmiyor yahu arkadaş sen askeri neden göreve çağırıyorsun anlamıyorum sanki ülke elden gidiyor sanki ülkeyi satıyorlar adamlar siyaset yapıyor normaldir bizim ülkemizde müslüman çoğunluk bilindiği gibi yani biz müslüman ülkeyiz isteyen bunu yaşar isteyen yaşamaz ama ama diyorum buraya dikkat edelim ama yaşayana engel olursan işte ozaman bencil olursun adamlar çalışıyor yollar yaptılar( 2 hatlı). bolu dağı tünelini açtılar en sonunda her yer hastahane oldu ssk bağkur memur kalmadı hepsi tamam ama daha bitmedi yapacaklar ben inanıyorum daha çok şey var ve bunları yeni krizden çıkmamıza rağmen yaptılar bu kolay değil beyler ekonomiden anlayan iyi bilir dünya ekonomik dalgalanma geçiriyor farkındamısınız türkiye en az zarar gören ülkeler arasında ben başka birşey şöylemek istemiyorum buraya kadar kendinize iyi bakın sağlıcakla
 

ToleRe311

New member
yahu arkadaş kusura bakmayın ama bu zamana kadar türkiye hep böyle gelmiş ama bundan sonra böyle gitmeyecek gençler artık daha zeki daha hırslı daha çalışkan asker ülkeyi koruyor lafımız yok ama bazı kendini bilmezler sanki askeri darbeyi bir kurtuluş gibi göstermekten asla vaz geçmiyor yahu arkadaş sen askeri neden göreve çağırıyorsun anlamıyorum sanki ülke elden gidiyor sanki ülkeyi satıyorlar adamlar siyaset yapıyor normaldir bizim ülkemizde müslüman çoğunluk bilindiği gibi yani biz müslüman ülkeyiz isteyen bunu yaşar isteyen yaşamaz ama ama diyorum buraya dikkat edelim ama yaşayana engel olursan işte ozaman bencil olursun adamlar çalışıyor yollar yaptılar( 2 hatlı). bolu dağı tünelini açtılar en sonunda her yer hastahane oldu ssk bağkur memur kalmadı hepsi tamam ama daha bitmedi yapacaklar ben inanıyorum daha çok şey var ve bunları yeni krizden çıkmamıza rağmen yaptılar bu kolay değil beyler ekonomiden anlayan iyi bilir dünya ekonomik dalgalanma geçiriyor farkındamısınız türkiye en az zarar gören ülkeler arasında ben başka birşey şöylemek istemiyorum buraya kadar kendinize iyi bakın sağlıcakla


EVET GERÇEKTEN HİÇ OLMAZSA BİR ŞEYLER YAPTILAR
 

kokone

New member
vallahi dogru bi bıraksalar daha neler neler yaparlar su zaman kadar gelenlerin hiçbirinin yapamadıgını yaptılar sırf abdestli ve namazlı die bu kadar karsı cıkılırmı bilmiyorum
 

lucifear

New member
yahu arkadaş kusura bakmayın ama bu zamana kadar türkiye hep böyle gelmiş ama bundan sonra böyle gitmeyecek gençler artık daha zeki daha hırslı daha çalışkan asker ülkeyi koruyor lafımız yok ama bazı kendini bilmezler sanki askeri darbeyi bir kurtuluş gibi göstermekten asla vaz geçmiyor yahu arkadaş sen askeri neden göreve çağırıyorsun anlamıyorum sanki ülke elden gidiyor sanki ülkeyi satıyorlar adamlar siyaset yapıyor normaldir bizim ülkemizde müslüman çoğunluk bilindiği gibi yani biz müslüman ülkeyiz isteyen bunu yaşar isteyen yaşamaz ama ama diyorum buraya dikkat edelim ama yaşayana engel olursan işte ozaman bencil olursun adamlar çalışıyor yollar yaptılar( 2 hatlı). bolu dağı tünelini açtılar en sonunda her yer hastahane oldu ssk bağkur memur kalmadı hepsi tamam ama daha bitmedi yapacaklar ben inanıyorum daha çok şey var ve bunları yeni krizden çıkmamıza rağmen yaptılar bu kolay değil beyler ekonomiden anlayan iyi bilir dünya ekonomik dalgalanma geçiriyor farkındamısınız türkiye en az zarar gören ülkeler arasında ben başka birşey şöylemek istemiyorum buraya kadar kendinize iyi bakın sağlıcakla
Başlıklara baka baka yazmıyım yazmıyım nasılsa herzamanki gibi laf salatasıyla atlatırlar ve kendilerini yağ gibi üste çıkarırlar diyorum ama yazdıklarınızla artık bırakın at gözlüğü takmayı resmen akp sizleri kör etmiş kör.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin iktidar partisi 2 hatlı yol yapmakla veya 1 tane tüneli açmakla övünüyorsa zaten ben acımaktan başka bişey yapmam o insanlara. Eğer bir partiyi yaptığı ufak işlerle iktidar yapıcaksak , ben İzmir'liyim ve buraya yıllardır yapılamayan Metro'yu yapıyorlar. Demekki CHP iktidar olmalı.

SSK - Bağkur - Memur kalmadı diyorsun. Hastaneler doldu taştı diyorsun da acaba sen bu hastaneleri hiç gidip görüyormusun ? Hastanelerin hali perişan. En yeni hastanede 10 yıl önceki aletler kullanılıyor. Akp nin getirdiği yasalar sebebiyle hastanelerde aşırı yığılma var. Ayrıca yeni çıkarttıkları yasada bir nevi "Paran yoksa yaşama hakkında yok" mesajı verildi. O kadar çok para verdikleri için emekli maaşlarının 3'te 1'ini kestiler. Daha bu listeyi uzatırım ille devam etmemi istersen ama daha söylücek çok şey var.

Krizden yeni çıkmış halde yaptı bunu diyorsunda acaba nasıl yaptı diye soruyor musun ? Akp gelmeden önceki IMF borcumuzun şu anda 100 kusur katına çıktık bilmem farkındamısınız ? 250 Milyar dolar borcumuz , her yıl büyüyen inanılmaz bir cari açığımız var. Bunları acaba araştırıyormusun ? Enflasyon yok diyorlar. Peki bunun nedeni ni hiç araştırdın mı ? Ben anlatayım sana. Enflasyon tüketim olursa olabilir ancak. Şu anda tüketim T.C. tarihinde en düşük seviyelerde geziyor. İşsizlik had safhada. Esnaf artık mal satmıyor. Tabi bu da herhangi bir tüketim olmamasını sağlıyor ve bu yüzden tabikide enflasyon olmuyor. Ayrıca Akp geldiği zaman arkasına Abd'den gelen "Yeşil Sermayeyi" arkasına alarak yani bir nevi küçük bir ülkenin bütün ekonomisini arkasına aldı.

Akp gelirken 2 büyük söz verdi kendisine oy verenlere : 1- AB'ye kesin giriş , 2- Ekonomik kalkınma

1- AB'ye Giriş Konusu : Kurucu üyelerden Fransa ve Almanya kesin olarak giremezsiniz diye madde koyuldu. R. Tayyip Erdoğan kesin olan maddeye rağmen herzamanki sindirme politikası doğrultusunda bu bizi bağlamaz dedi. Bu komik açıklama benim sokağa çıkıp T.C. Anayasası beni bağlamaz demekten farkı yok.

2- Ekonomik Kalkınma : Ekonomik olarak bırakın kalkınmayı olanı korusaydıkta yeterdi. Ama Akp'nin sayesinde 200 Milyar dolarları bulan IMF'den borçlar alındı. Bu kadar para nereye gitti belli olmadan birde elimizdeki en çok para getiren kuruluşlar özelleştirme adı altında belli ülkelere peşkeş çekildi. Dünya'da ki ekonomik dalgalanmadan en az zararı gören Türkiye oldu sesleri var. Yalnız bilmem farkındamısınız ama son 5 gündür inanılmaz bir borsa düşüşü var ve şu ana kadar Türkiye etliye sütlüye karışmadığı için zarar görmemiş olsada dalgalanmanın bittiği anlamına gelmez. Türkiye'de yakında büyük sorunlar yaşayacağını bütün ekonomistler bağırıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı R. Tayyip Erdoğan BOP denilen Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olmakla övünen biri. Peki bu BOP nedir ? Türkçe adıyla BOP Amerika'nın Ortadoğu'da ki petrol rezervlerine sahip olup Çin ve Rusya'ya yakın kuvvetler barındırmaktır. Bunun sonucunda bütün Ortadoğu ülkelerine bir nevi sahip bir nevi gizli başkanları olarak yönetmek istiyor. Tabi burda ona karşı olabilecek en büyük tehlike Türkiye olabilirdi ama onun Başbakanı da Ortadoğu'yu bölme politikasının eşbaşkanı. Türkiye müslüman toplumların en güçlüsü ve en moderni olması dolayısı ile ve Türk dediğimiz Dünya'nın gördüğü en vasıflı ve en güçlü toplumların başında gelir. Atatürk'ten sonra Ortadoğu'daki birçok ülke ondan etkilenerek kendi bağımsızlıklarını ilan etmiş ve sömürgelikten kurtulmuştur. Fakat zamanla durum tekrar eskiye döndürülmeye çalışılmakta ve birçok Türkmen ülkenin bulunduğu Ortadoğu'yu yine Türkmen bir ülkenin yardımı ile Dünya'nın diğer ucundaki bir ülkeye böldürtüyoruz.

Şu andaki iktidar partisi T.C. tarihinde kesinlikle yasak olan "Taşınmaz Mal Satımı" kanunun ne yazikki tekrar yürürlüğe koymuştur. Yani bu yasa ile yabancıların aldığı topraklar üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti kesinlikle bir hak iddia edemeyecektir. Yine Akp iktidarı birçok kurumu sadece 1-2 yıllık karlarına karşılık sıcak para girdisi sağlamak amacıyla (Sanki IMF'den aldıkları milyar dolarlar buharlaşmışcasına) satmıştır. Birde bunları satan bakanlar sanki babasının malını satıyormuş gibi "Babalar gibi satarım kimse de karışamaz" diye saçma sapan ve terbiyesizce konuşmaktanda geri çekilmemiştir.

Akp Türkiye'de onların deyimi ile Türkiye'nin yarısının oyu ile benim deyimim ile 70 milyonluk ülkenin 40 milyonluk oy kullanan ve herhangi bir partiye oy verenlerin sayısı 23 milyon olan kişinin 11 milyonluk oyunu alarak (%47 oranı 23 milyon kişiden 11 milyon kişinin oyudur) iktidara gelmiştir. Yani genel bir oran yapmak doğru olursa aslında ülkenin 7/1 oranı sadece bu partiye oy vermiştir. Bu 11 milyonun benim tahminimle 5-6 milyonunu Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu kesiminden almıştır. Bu 5-6 milyonluk oyunda 3-4 milyonu aç olan halkımıza verilen ve günü kurtarmak için oyları satın alınan insanların oylarıdır. En az 1 milyon oyu da hile ile alınmıştır. Bu belgelenmesine rağmen nedense sözde anti-Akp medyasında hiç yer almamaktadır.

Medya demişken şu anki medya nedense iktidara karşı olan herşeyi ya hiç vermemekte yada 1-2 sn lik haberler , gazetelerde de en ufak bölümlere yerleştirmekle geçiştirmekte ve gerekli gördüklerinde gündemi hemen değiştirmektedirler. Bu medyanın başında Doğan holdingin olmasıda bu yapılanları hiç şaşırtmamaktadır. Aydın Doğan denilen şahıs ABD'de kaynaklı olup tamamen onların adına yayın yapmaktadır. Galeri sahipliği ile başlıyan iş hayatında bir anda yükselmesinin sebebi benim görüşümle ABD destekli olmasıdır. Bunun dışında sadece 1 teori vardır o da ABD yerine Türkiye içinden yine Abd kaynaklı yardım almış olmasıdır. Sonuç olarak Doğan habercilik şirketi iktidar ne yönde isterse o yönde haber yapıp gündemi de istedikleri zaman değiştirmektedir.

Son olarakta güncel olan türban konusuna gelmek istiyorum. Türkiye'de her sene ortalama bir buçuk milyon öğrenci ÖSS sınavına giriyor ve yaklaşık 350 bin kişi üniversitelere yerleşiyor. Kalanlar birdahaki sene tekrar şansını deniyor ama yeni gelen öğrencilerle her sene bu rakam 1 milyon 300 bin ile 1 milyon 500 bin arasında değişiyor. Fakat çok iyi olan iktidarımız 2 bin kişilik türbanlı öğrencinin sesini duyuyor ve kalan 1 milyon kusur öğrenciye kulağını tıkıyor. Bunlar için inanılmaz bir çabayla bir anda çalışmaya başlıyor ve yasayı değiştiriyor. İşte sorun burda başlıyor. Türbanlı veya baş örtülü veya nasıl tabir ederseniz edin onlara saygım var ve kendi istekleridir bunu takmak fakat benim sorunum Türban denilenin siyasal simge olmasıdır. Bunu da sonunda Tayyip Erdoğan kabul etti. Siyasal simge olarak Türbanı kabul etmiyorum ve etmiyeceğim. Atatürk'ün laik ve demokratik devletini yıktırmayacağım. Kuran-ı Kerim'de türban veya baş örtüsü olmadığı halde (Boşuna var demeyin olmadığını cümle alem öğrendi) en büyük günahların başında gelen hırsızlık yani kul hakkı çalmayı nedense çok müslüman olan iktidarımız gözardı ediyor. Kendi bakanları tanıdıklarını iş vererek başkalarının hakkını çalıyor. Kentlerde milletin parası ile gereksiz inşaat-tadilat işleriyle paramızı harcıyorlar.

Sonuç olarak herkes bıraksın bu yok türbancıyız yok değiliz tartışmalarını. Türkiye bu Dünya'ya hükmetedecek yegane ülkedir. Ancak bunu Atatürk'ün yolunda giderek ve sahip olduğumuz değerlere sahip çıkarak başarabiliriz. Ülkemizi ABD'nin isteği ve Akp'nin önderliği ile şeriata sürüklemelerine izin vermiyeceğiz. Kendi dostlarımızı ve düşmanlarımızı iyi tanımalıyız. Amerika gibi bir düşmanı iyi tanımalı , daha bizi işgallerinden kurtulmamızdan 100 yıl bile geçmeden yalakalık yaptığımız Avrupa'yı iyi tanımalı , sırtımızı döndüğümüz ortaasyadaki Türkmen kardeşlerimizi de iyi tanıyıp iyi idrak etmeliyiz. Herkese iyi akşamlar dilerim..
 

HTML

Üst