Yukarıdaki haber CHA yani Cihan haber ajansı kaynaklı yani şu Fethullah'ın meşhur seçimleride rekorlar kırarak,arkasında şaibelerle televizyonlara getiren Ajans ve Aşagıda ise aynı haberin bir başka kaynaktan(cnn) hali baya fark var degilmi?Yorum sizin...
"Türban sanki İslam'ın tarifi..."
31 Ocak, 2008 14:43:00 (TSİ)
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Türban, sanki İslamiyet'in temel tarifi. Kelime-i şehadetin yerini türban almış gibi'' dedi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ''Cumhuriyet ilkelerini sana mı emanet edeceğiz?'' diye seslendi.
Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın kendisine yaptığı ziyaretin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Kılıç'ın kendisine nezaket ziyaretinde bulunduğunu söyleyen Baykal, Türkiye'de Anayasa tartışmalarının ön plana çıktığı bir ortamda bu ziyaretin herkesin ilgisini çektiğini ifade etti.
Baykal, ancak görüşmenin bu konuyu kapsamadığını, kamuoyunda tartışılan konularla ilgili doğrudan veya dolaylı bir görüşme yapılmadığını söyledi.
İslamiyetin özünün, güzelliğinin, değerlerinin kaybolmaya başladığını savunan Baykal, "Kelime-i şehadetin yerini türban aldı. Başörtüsü yeterli değil" dedi.
"Türban ithal..."
Baykal, Anadolu'daki yıllardır var olan giyinme anlayışının yerine, bir meydan okuma yaklaşımı içinde, Türkiye'nin tarihinden, coğrafyasından gelmeyen, ithal edilen bir yabancı menşeli kıyafetin, bir standart üniformanın, İslamiyet'in özü gibi dayatıldığını öne sürdü.
İslam'da insanları kılık kıyafetiyle ilgili mahkum etme anlayışının bulunmadığını, dedikodunun günah, faizin haram olduğunu anlatan Baykal, "Ama türban takmamak günah diye bir tarif yoktur. Bunların hepsi unutuldu. Türban sanki İslamiyet'in temel tarifi... Kelime-i şehadetin yerini türban almış gibi... Türbanlıysa hiçbir şeye gerek yok gibi bir yaklaşım..." diye konuştu.
Erdoğan'a: "Sen kim oluyorsun?"
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için, "Diyor ki, 'Ben laikliğin güvencesiyim.' Sen kim oluyorsun? Sen kim oluyorsun da laikliğin güvencesisin? Sen bugün varsın, yarın yoksun. Laikliğin güvencesi bir kişi, bir kamu görevlisi, bir siyasetçi olabilir mi? Sen dün öyle düşünüyordun, bugün böyle düşündüğünü söylüyorsun.Yarın kimbilir ne söyleyeceksin? Türkiye'de Cumhuriyetin ilkelerini sana mı emanet edeceğiz?" dedi.
"Türkiye'de devletin, hukukun düzeni var. Anayasası var, ilkeleri var. Bir yandan onları tahrip edeceksin, sonra da 'bana güvenin, burayı toparlarım, düzenlerim' diyeceksin" diyen Baykal, "Hiçbir şey yapamazsın daha da karıştırırsın" ifadesini kullandı.
"Yeni peygamber mi geldi?"
Baykal, "40 yıl önce kızlarımızın, kadınlarımızın önüne kimse bunu getirmiyordu, şimdi getiriyor. Ne değişti Türkiye'de? İslamiyet'te ne değişti? Yeni bir peygamber mi geldi? Ne oldu, nereden çıktı bu? İslamiyet'in özüyle bu ilgili mi? Hayır. Bu din işi değil, siyaset işi..." diye konuştu.
Türbanın, liseye ve kamuya sokulmayacağının söylendiğini ifade eden Baykal, "Hadi canım sen de... Sen mi sokmayacaksın? Daha şimdiden milletvekillerin, kadın kolları başkanın, belediye başkanların taleplerini ortaya koymaya başladılar. Sen mi bunun önünde duracaksın? Sana mı güveneceğiz?" dedi.
Baykal, türban takanların bu olumsuzluğun sorumlusu değil, kurbanı olduğunu söyledi.
Büyükanıt'ın açıklamaları
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın türban ile ilgili açıklamasına yönelik soruya da Baykal, "Bizim değerlendirmemiz siyasetçi için, siyasi uygulama içindir. Siyaset dışındaki kurumlarımızı, yargıyı, TSK'yı siyasi değerlendirmelerimizin hedefi yapmama konusunda gayret içindeyiz" karşılığını verdi.
Referandum
Baykal, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, başörtüsüyle ilgili düzenlemenin referanduma taşınabileceğini çağrıştıran açıklamaları vardı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye soran bir gazetecinin sözlerini, "(Türban) diyorsunuz herhalde" şeklinde düzelttikten sonra soruyu yanıtladı.
Baykal, Türkiye'de, Cumhuriyet ile demokrasiyi karşıkarşıya getirmemek gerektiğini vurgulayarak, Cumhuriyet'in ilkelerinin korunmasının önemli bir sorumluluk olduğunu ifade etti.
Cumhuriyet'in, Atatürk devrimlerinin, laikliğin halkoylamasıyla kararlaştırılmadığını ifade eden Baykal, "Bunları ortadan kaldıralım demek çok sakıncalıdır, yanlıştır. Demokrasi ve Cumhuriyet kaynaşmalı. Laikliği ve şeriatı halkoyuna sunun... Bizim bir devlet düzenimiz, laik devlet düzeni var. Kadın-erkek eşitliği var. Bunlar halkoyuyla gelmedi. Bunların kıymetini bilmek lazım. 80 yıllık birikimi tahrip etmek çok kolay" diye konuştu.
Başı bağlama biçimi
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Baykal, "Türbanı çene altından bağlamaya bakışınız nedir?" sorusu üzerine, böyle önemli bir konuda, bağlama biçimi ile ilgili talimatın "çok garip, tuhaf bir düzenleme" olduğunu söyledi.
Baykal, "Başbakan Yardımcısı (Cemil Çiçek), 'türban diye bilinen kıyafetle kesinlikle üniversiteye girilmeyecek, liselerde türban olmayacak, kamuda çalışanlar için türbana izin verilmeyecek' diyor. Bunlar çok yadırgatıcı, yaşanan gerçeklerle bağlantısı olmayan değerlendirmeler" dedi.
Anadolu'nun bazı kentlerinde, kasabalarında ve İstanbul'da devlet dairelerinde türbanla çalışanlar olduğunu ifade eden Baykal, "Yaşanan gerçeklerle Başbakan Yardımcısı'nın yaptığı açıklamalar arasında tutarlılık söz konusu değil. Üniversitelere türbanla girilmeyecek ancak, çene altından bağlamayla girilecek. Bunlar çok tuhaf söylemler" diye konuştu.
"Kamuda türban da istenecek"
Türban üniversitelerde serbest olduktan sonra liselerde ve kamu kurumlarında da serbest olmasının isteneceğini, buna ne hakla karşı çıkıldığı sorularının gündeme geleceğini ifade eden Baykal, "Bu ikili standardı, bir devlet, bir hukuk sistemi, bir anayasa ne kadar sürdürebilir?" dedi.
--------------------------------------------------------------------------------
CHP lideri, NTV'ye yaptığı bir açıklamada da, üniversitelerde türban serbestisiyle ilgili Anayasa değişikliğinin, bu konuyla ilgili YÖK Yasası'nda yapılacak düzenlemenin Anayasa'ya aykırılığını ortadan kaldırmayacağını savundu.
CHP lideri, "Anayasa'nın 42'nci maddesindeki değişiklik, yükseköğretimde kılık kıyafet konusunu Anayasa'nın güvencesi dışına çıkarmayı amaçlıyor ve 'kanunla düzenlenir' diyor. 'Kanunla düzenlenir' demek, 'kanun yoluyla laikliği ihlal edecek düzenlemeler mümkündür' demektir, bu olamaz" diye konuştu.
"Çıkarılması öngörülen kanun, açıkça Anayasaya aykırı" diyen Baykal, "Bu kanunu niye şimdi çıkarmadılar? Niye Anayasa'nın 10'uncu ve 42'nci maddesinde değişiklik yaptıktan sonra, YÖK yasasının 17'nci maddesini değiştirme zorunluluğu hissediyorlar? Çünkü biliyorlar ki, o yasa değişikliği bugünkü şekliyle Anayasa'ya aykırıdır" diye konuştu.
Baykal, "Anayasa'nın değiştirilemez temel maddesini bir başka maddeyle değiştireceklerini umut ediyorlar. Düzenleme, YÖK Yasası'nın 17'nci maddesinin Anayasa'ya aykırılığını ortadan kaldırmaz" dedi.
CHP lideri, Anayasa'da yapılması öngörülen değişikliğin Anayasa'ya aykırılığının AK Partili ve bu partiye danışmanlık yapan hukukçularca da kabul edildiğini savundu.