Arkadaşlar Dünya Klasiklerinden Olan Tolstoy Kazaklar Adlı Kitabın Özeti Lazım Yardımcı Olursanız Sevnirim...:goz:
Kazaklar (Казаки), yazar Lev Tolstoy'un ilk kez 1863'de basılan ünlü bir romanıdır. Tolstoy'un ilk eserlerindendir.
Kazaklar dönemin Rusya'sının iki farklı topluluğunu, Rus aristokrasisini ve Rus şehir yaşamını, Kazaklar ve Kazak köyleriyle gerçekçi bir biçimde karşılaştırarak kurulmuş bir temele sahiptir. Romanda kendisine yaşamında yepyeni bir sayfa açan genç Rus aristokrat'ın Kazak yaşamıyla tanışması, bir Kazak kızına aşık olması etrafında dönen hikaye, dünyayı ve hayatı iki farklı yorumlayış biçimini anlatılır. Ülkeden kopuk, kendi kültürlerinin içinde yaşayan Kazakların yaşamını, hangi şartların onları böyle savaşçı kıldığını, niye böyle yaşadıklarını da anlıyoruz bu serüven boyunca.
Roman Tolstoy'u, "kültürel çatışma"nın ne demek olduğunu ve insan bakış açısının önemini anlatıyor okuyucuya.
Konusu: Moskova'dan Kafkaslara [değiştir]
Şemsettin Paşa Efendi, asil bir aileden gelmesine rağmen, bağdat sosteyesinde bir türlü aradığını bulamayan, kendisine eş olabilecek uygun adayları reddetmiş ve artık zamanı gelmesine rağmen bir düzen tutturamamış gençlerden birisidir. Kendisine miras olarak kalmış parayı ve verdiği rahatlığı bir türlü mutluluğa çevirmesini bilemediğinden, gelecek planlarını yavaş yavaş değiştirmeye ve mutluluğu bulunduğu şehrin dışında aramaya karar verir.
Orduya katılıp, osmanlının yerleşmeye ve gücünü pekiştirmeye çalıştığı avrupaya gitmeyi planlar. Burada şansının da yardımıyla alınacak birkaç nişanla, istanbula ünlü bir asker olarak dönebileceğini düşünmektedir.
Hizmetine katıldığı birlik avrupada, Tuna ırmağının yakınındaki bir köye yerleştirilir. Burada birlikler nihayi görevleri kesinleşene kadar bekleyecektir. Ancak imkansızlıklar yüzünden rütbeli askerlerin köyde bulunan evlerde yaşamasına karar verilmiş ve paşa'nın şansına köyün en güzel kızı olan zülayha'nın'nın yaşadığı ev düşmüştür. Asil bir ailenin mensubu olması ona askerliğin zorluklarından uzak durma imkanını verecek ve bu sayede istediği hayatı köydekilerle beraber yaşayacaktır.
Züleyha'nın'nın nişanlısı olan türk genci olan sezai kısa sürede Paş'nın'in varlığını keşfedecek ve aralarında arkadaşlık ile başlayıp giderek rekabetçi bir havaya bürünen bir ilişki başlayacaktır. Paşa uzun yıllardır aradığı seveceği ve ona mutluluğu verebilecek kişinin Züleyha olduğuna karar vermiştir.
Kazak Yaşamı ve Tolstoy [değiştir]
Romanı yadığı tarihte Tolstoy, 35'li yaşlarında ve mutluluğu aradığı bir dönemdedir. Bu tarihlerde ilgisini önceleri Moskova sosyetesinin dışına yönlendirmiş ve kafkaslara özel bir önem vermiştir. Bu merak dönemine ait topladığı bilgiler ve gözlemlerle o bölgeyi ve insanlarını anlatan birkaç roman daha yazmıştır (Hacı Murat, Kafkaslarda Bir Mahkum).
Tolstoy, Asya kökenli bir halk olan Ruslara, gelişimle gelen kültürel dönüşüm ile bölgeye göre yüksek bir medeniyete sahip olmalarının sağladığı farklı bakış açısı ile, bölgeyi ve halkını, yaşamlarını ve inceliklerini, o bölgeyi sadece savaşlardan dönenlerin anlattığı hikayelerden tanıyan okuyucusuna, gerçekçi ve nedenseliğe saygılı bir üslüpla anlatmıştır. Olayların anlaşılmasına verdiği bu yardım sayesinde, Tolstoy, okuyucuyu, karakterlerin uzağında kalmadan, aynı şartlarda her insanın aynı tepkiler verebileceğini ve olayları aslında kültür farklarından kaynaklanan olaylar olarak değil, evrensel insan değer ve davranışları ile karşılaştırarak anlaması gereğini konusunda ikna etmiştir.
Roman, Türk okuyucusu için ilginç bilgiler ve mesajlar içermektedir. Bunların bir tanesi, Türklerle benzer bir kültür geçmişi olan Kazaklarda, kadının yerinin Anadolu'ya göre Kafkaslarda nasıl da farklı bir yerde olduğudur. Kadın Anadolu'dakinin aksine o dönemde nişanlılık döneminde bile beraber yaşamak istediği erkeği seçme hakkına sahiptir. Sosyal ortamlardaki yeri ve erkeklerle olan ilişkilerinde çok daha fazla özgür davranabilmektedir. Öte yandan hırsızlık, kendilerine yapılmadığı sürece başkalarına karşı yapıldığında asla kınanacak bir davranış olarak değerlendirilmemekte ve bölgede bir geçim kaynağı olarak görülmektedir.
lenin, aşk hayatında başarısız olmuş,zengin, sosyetik bir Rus subayıdır. Moskova’da bulunduğu zamanlar bir kız onu sever; fakat Olenin ona karşılık vermez. Bunun yüzünden de yakınları tarafından kınanır. Bu zor durumdan kurtulmak isteyen Olenin Moskova’daki hayatını geride bırakıp, Kazakların yanında yeni bir hayata başlamak ister, tayinini Kazakların bulunduğu Terek adlı bir köye ister.
Olenin, Kazakları, Çeçenleri, Tatarları çok merak etmektedir. Kazaklarla birlikte harekatlara katılmak istemektedir. Kazak köyünde, evlerin bazı bölümlerinde kiracı olarak kalacaklardır ve Kazaklar Rusları hiç sevmemektedir. Ancak,, zamanla Rusların zenginliğini gören Kazaklar daha yumuşak bir tutum sergilerler.
Kazak postasında(karakolunda) çalışmakta olan çalışkan,yakışıklı,cesur, hayat dolu bir adam olan Lukaşka(kısaca Luka) bir Abrek, yani bir Çeçen öldürür. Bu sayede bir anda ünleniverir ve kendisine “cigit” denmeye başlanır.(“cigit”, Abrek öldürenlere takılan bir unvandır.) Bu olaydan sonra köyün en güzel kızı Marianka’yı ona uygun görürler. Lukaşka ile Marianka da flört etmeye başlarlar.
Olenin, Mariankaların evinde kiracı olur. Bir süre sonra Gaffer Yeroşka adında eski bir avcıyla tanışır. Çok iyi ahbap olurlar. Sürekli beraber çihir, votka içerler; sarhoş olurlar. Olenin’in uşağı Vanyuşa ise Yeroşka’yı hiç sevmez.
Luka’nın bir Abrek öldürdüğünü duyan Olenin, Luka’yla tanışmak ister. Tanıştığı zaman da onun gerçekten yetenekli, güven veren ve cesur biri olduğunu düşünür ve ona bir at hediye eder ki bu hediye tüm köyde büyük bir yankı uyandırır. Bu sayede Luka ile Olenin arasında da bir arkadaşlık kurulur.Birlikte Abrek avına gitmeye söz verirler.
Bir süre sonra Olenin, Gaffer Yeroşka’dan Luka’nın Marianka ile evleneceğini öğrenir. İlk başlarda Marianka’ya karşı herhangi bir özel his duymuyordur. Çünkü o, arkadaşı Luka’nın karısı olacaktır. Fakat zamanla Marianka’yle ilgilenmeye başlar. İstemediği halde Marianka’ya karşı içinde bir sempati doğar.
Bu sıralarda Olenin’in asker arkadaşı Beletski, görev için Kazak köyüne gelir. Burada Ustenka adında bir kız arkadaşı olur ve geceleri köyün kızlarını toplayarak eğlenceler yapar. Bu eğlencelere Marianka da katılır. Beletski Olenin’i de bu eğlencelere çağırır; fakat Olenin gelmek istemez. Çünkü Marianka’ya aşık olmaktan korkar. Fakat sonunda ikna olur. Eğlencelerinin birinde, Beletski ve diğerleri, Marianka ve Olenin’i bir odada kilitlerler. Olenin Marianka’yı öpmek ister; fakat Marianka buna izin vermeyince Olenin kendisine gelir ve odadan çıkmaya çalışır ve çıkar.