nasty
New member
HUZUREVİNDE SEX
80 yasinin üzerinde ve kimsesiz olan iki ihtiyar, yaşadıkları
huzurevinde birbirlerini keşfetmişler gel zaman git zaman bu
sevimli iki ihtiyarcık, yaslara icabı ne yazık ki her günkü muhabbetlerine
ilave edebilecek başkaca bir sayları olmadığı için hayıflanırlarken,
ihtiyarlardan Abidin bey donup mahcup bir eda ile hanımefendi
partnerine;
— Müzeyyen hanım, eğer kızmayacağınıza söz verirseniz size bir teklifte bulunmak istiyorum. Filvaki ikimizin de seks yapabilmemiz mümkün değil amma, eski günlerin anısına diyorum ki, eğer sizce de bir mahsuru yoksa biz ikimiz böyle yan yana bankta otururken siz
benim şeyimi elinizde tutsanız da, mesela bu da bizim seksimiz olsun?
Ha ne dersiniz Müzeyyen hanımcığım?
— Valla bilmem ki Abidin Bey, bi gören filan olur da rezil oluruz.
— Kim görecek allasen Müzeyyen hanim, bahçenin kuytu bir köşesinde
oturup duruyoruz, hem sonra bu yaptığımızda bir kötülük yok ki, sadece
eski günlerin anisini taze tutabilmek adına, di mi efem?? diyerek kadıncağızı kandıran Abidin Bey doğrusu pek mutlu olmuştur bu icraatından ...
Takip eden günlerde bundan böyle iki tonton ihtiyar, huzurevinin bahçesinde sürdürdükleri mutat oturumlarında Abidin bey amcanın pantolonunu önü açık vaziyette, 50 belki de 60 yıl önceki günlerini yâd eder olmuşlar o bankın üzerinde...
Gel zaman git zaman, bir gün buluşma yerine gelen Müzeyyen hanim
tastamam iki saat beklemesine rağmen Abidin bey gelmeyince pek
meraklanmış ve önceleri çok telaşlanmış, zavallının basına bir şeyler
geldi diyerek müdüriyete gitmek üzere hareketlendiğinde bir de ne
görsün, ilerdeki ağaçların altında Abidin bey ve yanında huzurevinde
yan koğuşta ikamet eden Firdevs hanim basmasa vermişler oturmuyorlar mı?
Kıskançlık ve hışımla o yöne seğirten Müzeyyen hanım, Abidin beyin pantolon düğmelerini açık ve Firdevs hanimin elinin de malum yerde olduğunu görür görmez çiğliği basar:
- Utanmaz hayasız adam, bu yaşta da hepiniz aynı boksunuz. Beni aldatmaya utanmadın mı Abidin?
— Yok, Müzeyyen hanımcığım, tahmin ettiğiniz gibi değil...
Diye alttan almaya çalışırken Abidin Bey amca, Müzeyyen hanım ağlamaklı bir ses ile noktayı koymuş:
- Ne buldun Abidin ha, ne buldun bu şırfıntıda ha, söyle onun nesi var bende olmayan???
Abidin amca önce yutkunmuş ve:
- Parkinson'u var Müzeyyenciğim, parkinsonuuu...
demiş…..
80 yasinin üzerinde ve kimsesiz olan iki ihtiyar, yaşadıkları
huzurevinde birbirlerini keşfetmişler gel zaman git zaman bu
sevimli iki ihtiyarcık, yaslara icabı ne yazık ki her günkü muhabbetlerine
ilave edebilecek başkaca bir sayları olmadığı için hayıflanırlarken,
ihtiyarlardan Abidin bey donup mahcup bir eda ile hanımefendi
partnerine;
— Müzeyyen hanım, eğer kızmayacağınıza söz verirseniz size bir teklifte bulunmak istiyorum. Filvaki ikimizin de seks yapabilmemiz mümkün değil amma, eski günlerin anısına diyorum ki, eğer sizce de bir mahsuru yoksa biz ikimiz böyle yan yana bankta otururken siz
benim şeyimi elinizde tutsanız da, mesela bu da bizim seksimiz olsun?
Ha ne dersiniz Müzeyyen hanımcığım?
— Valla bilmem ki Abidin Bey, bi gören filan olur da rezil oluruz.
— Kim görecek allasen Müzeyyen hanim, bahçenin kuytu bir köşesinde
oturup duruyoruz, hem sonra bu yaptığımızda bir kötülük yok ki, sadece
eski günlerin anisini taze tutabilmek adına, di mi efem?? diyerek kadıncağızı kandıran Abidin Bey doğrusu pek mutlu olmuştur bu icraatından ...
Takip eden günlerde bundan böyle iki tonton ihtiyar, huzurevinin bahçesinde sürdürdükleri mutat oturumlarında Abidin bey amcanın pantolonunu önü açık vaziyette, 50 belki de 60 yıl önceki günlerini yâd eder olmuşlar o bankın üzerinde...
Gel zaman git zaman, bir gün buluşma yerine gelen Müzeyyen hanim
tastamam iki saat beklemesine rağmen Abidin bey gelmeyince pek
meraklanmış ve önceleri çok telaşlanmış, zavallının basına bir şeyler
geldi diyerek müdüriyete gitmek üzere hareketlendiğinde bir de ne
görsün, ilerdeki ağaçların altında Abidin bey ve yanında huzurevinde
yan koğuşta ikamet eden Firdevs hanim basmasa vermişler oturmuyorlar mı?
Kıskançlık ve hışımla o yöne seğirten Müzeyyen hanım, Abidin beyin pantolon düğmelerini açık ve Firdevs hanimin elinin de malum yerde olduğunu görür görmez çiğliği basar:
- Utanmaz hayasız adam, bu yaşta da hepiniz aynı boksunuz. Beni aldatmaya utanmadın mı Abidin?
— Yok, Müzeyyen hanımcığım, tahmin ettiğiniz gibi değil...
Diye alttan almaya çalışırken Abidin Bey amca, Müzeyyen hanım ağlamaklı bir ses ile noktayı koymuş:
- Ne buldun Abidin ha, ne buldun bu şırfıntıda ha, söyle onun nesi var bende olmayan???
Abidin amca önce yutkunmuş ve:
- Parkinson'u var Müzeyyenciğim, parkinsonuuu...
demiş…..
