Devlet Bahçeli Ülkücülüğü(!)*

alperenccc

Banned
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
182
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Yolundayız REİS.. Bırak eşkiya bellesinler.
Devlet Bahçeli Ülkücülüğü(!)

Ülkücülerin son dönemlerde ağızlarından düşürmedikleri bir cümle “Ülkücüyüm ama MHP’li değilim”. Bu cümlenin tekrarı ve sıkça karşılaşılmasının başlıca sebebi MHP’nin belli olaylar karşısında ülkücülüğe aykırı tavır alışıdır. Özellikle MHP-DSP-ANAP koalisyonunda Ülkücü anlayışın tüm prensiplerini ayaklar altına alan uygulamalar ve Ülkücüyü, Rahşan Ecevit’e mahkûm etme çabaları, MHP’yi, Ülkücülerin sahiplenmekten utandıkları bir parti haline getirmiştir. Olaylar o kadar bariz bir şekilde gerçekleşmiştir ki Ülkücüler ne olduğunun farkına dahi varamadan “Devlet Bahçeli Ülkücülüğü” çizgisine gelen bir MHP içerisine hapsolmuşlardır.

“Devlet Bahçeliği Ülkücülüğü(!)”nün hâkimiyetindeki MHP’de, Ülkücülüğün temel direklerini ve yapı taşlarını yerinden sarsacak uygulamalara hiç çekinilmeden imza atılmıştır. 99 Öncesine kadar Ülkücülerin mücadelesini verdiği ve cezaevi, gözaltı olaylarını yaşadığı “Başörtüsü” MHP’nin gündeminde hiçbir zaman bulunmamış, aksine iktidarlığı döneminde başörtülü Milletvekili Nesrin Ünal’ın başı açtırılarak Laik-Kemalist güruha cesaret verici ve Müslümanlara saldırmalarını sağlayıcı uygulamalara imza atılmıştır. MHP, ülkücülere inat parti programında da ABD’yi stratejik müttefik olarak göstererek ABD işbirlikçiliği ve İsrail dostluğu ile Ülkücülere ihanet etmekten çekinmemiştir.

Yine AB’ye sahip olduğu TÜRK-İSLAM Ülküsü gereği karşı olan Ülkücülere karşı, MHP AB’den yana tavır almıştır.

Devlet Bahçeli MHP’nin başına geçtiği ilk günden itibaren bu tür uygulamalarla karşılaşılacağının işaretlerini vermiştir. Ülkücülüğün remzi konumundaki “Ya Allah, Bismillah, Allah-u Ekber” sloganına tahammül edemeyecek kadar Ülküsüz olan Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları’ndaki ABD düşmanlığını yenmek için de, ABD düşmanı Ülkücüleri partiden ve ocaklardan tasfiye etmiştir. Türk toprağında ahlaksızlık yapan ve Türk’ün namusuna göz diken ABD askerlerine karşı protesto gösterisi düzenleyen Marmaris Ülkü Ocakları fes edilerek ABD yardakçılığı yapılmıştır. Yine Ülkü Ocakları Başkanlığı görevi süresince ABD karşıtlığı ile bilinen ve makamına gelen ABD’li yetkilileri kovan Sayın Alişan Satılmış Ülküsüz Devlet Bahçeli tarafından görevden alınmıştır.

“Devlet Bahçeli Ülkücülüğü”(!) bugün itibari ile artık “MHP Ülkücülüğüdür(!)”. Devlet Bahçeli, Ülkücüleri yıllardır kullanan Ülküsüzleri temsil etmektedir ve tek başına değerlendirilmemelidir. Sürekli Devlet Bahçeli’ye alternatifmiş gibi gösterilen şahıslar da kendisi ile paralel düşüncede şahıslardır. Devlet Bahçeli’ye karşı çıkan ve MHP başkanı adayı olan Sayın Ramiz Ongun’a sormak lazım “Madem Devlet Bahçeli iyi değildi de, ne diye Başbuğun ölümünden sonraki ilk kongre de Tuğrul Türkeş’e karşı Devlet Bahçeli yanında saf tuttunuz?”.
Ve yine Tuğrul Türkeş’e sormak lazım “Rakibi olduğunuz ve kazanamayınca silahların çekildiği bir kongrede, sizin için “Babasını toprağa gömdük, kendisini sandığa gömeceğiz” diyen Devlet Bahçeli’nin yanında bugün ne işiniz var?”

Açık açık ülkücülerle dalga geçen bu ülküsüzlere inat Ülkücüler en kısa zamanda asli yerini ve mücadele safını seçmelidir. Bugün yine MHP içerisinde hala belki düzelir umudu ile bekleyen Ülküdaşlarımız bu ümitlerinden vazgeçmelidirler. Çünkü şu haliyle tutunacakları her dal “Devlet Bahçeli Ülkücülüğü(!)”nün kökünde yetişen dallardır. Umut olarak görülen Ramiz Ongun, bilerek MHP listelerinden Milletvekili seçtirilmemiştir. Devlet Bahçeli’nin olası tasfiyesinde kullanılmak üzere bekletilen ve Devlet Bahçeli ile aynı görevi üstlenecek şahıslardan biridir.

Ülkücü, sahip olduğu maddi hamle, iş ve aksiyon bakımından, ABD ve İsrail nazarında Türkiye’nin işgalinin önündeki en büyük engeldir. ABD ve İsrail’in yerli işbirlikçiler eliyle Ülkücünün elindeki bu değerli hazineleri almalarına izin verilmemelidir. Ülkücüyü pasifize etmeye çalışan bu işbirlikçilere karşı aktif rol alınarak arınma süreci hızlandırılmalı ve Türk-İslam ülküsünün inşası, Nizam-ı Alem, İlayı Kelimetullah için yeniden 1980 öncesinin mücadele ruhu diriltilmeli ve Nizam-ı İslam Ülkücüleri olarak, en başta işbirlikçi hainler olmak üzere emperyalizm ile mücadele edilmelidir. Bu gün Ülkücülüğün katilleri, geçmişinden utanan ve işbirlikçiliği kendilerine meslek, dökülen kanları sermaye eylemiş, emperyalizmin itliğine soyunmuş yozkurtlardır.

Bu uğurda tüm ülküdaşların Allah yar ve yardımcısı olsun…


Mehmed Kaya
Büyük Doğu Eğitim, Kültür, Sanat ve Dayanışma Derneği Genelbaşkanı
 
Napsınlar o arkadaslar ?
Ülkücülüğü ülkesini sevmekle özleştirdiniz.
Ülkücü degilim diyemiyor ülkesini seviyor ama MHP nin nasıl bir parti olduğunu bildiği içinde MHP li değilim diyor haklı olaraktan.

Suçu kendinizde arayın bu sadece bir tepkidir.
 
Bu kadar da olmaz.

Değişen ve gelişen dünyanın gereklerini yaptığı için Devlet Bahçeli ye tepki gösteriliyor.

Sen ülkücülük içinde Atatürkçülük, dolayısıyla Laiklik olmadığını mı savunuyorsun.

Bırakın ülkücülüğü öcü gibi göstermeye çalışmayı, Devlet Bahçeli Mhp için güzel bir imaj sağladı ve Mhp liderliğini hakediyor.
 
dewlet bahçeli mhpnin gerçek kimliğini ortaya çıkardı
artık ülkücülerin kawgalarına tanık olmuyoruz onlar ülkede ciddi bir siyasi güç oldular we milletin de takdirini kazanıp mecliste boy gösterdiler
hakkını yememek lazım bu işi her lider yapamaz
 
Devlet Bahçeli Ülkücülüğü(!)

yeniden 1980 öncesinin mücadele ruhu diriltilmeli ve Nizam-ı İslam Ülkücüleri olarak, en başta işbirlikçi hainler olmak üzere emperyalizm ile mücadele edilmelidir. Bu gün Ülkücülüğün katilleri, geçmişinden utanan ve işbirlikçiliği kendilerine meslek, dökülen kanları sermaye eylemiş, emperyalizmin itliğine soyunmuş yozkurtlardır.

1980 öncesi o kanlı günlere geri dönmek istiyorsunuz demek. tekrar emperyalizmin kuklasıolmayı istiyorsunuz. vatanını seven ama ülkücü olmayanları komünist diye katletmek istiyorsunuz demek..ne kadar güzel bir ülkücülük, vatanını sevme şekli. aferin size...
vatanını sevmeyi sadece kendi tekelinizde sanmaya devam ediyorsunuz hala...
1980 öncesinde amerikan karşıtlığınız mı vardı? 80 öncesi abd destekli milliyetçi-islamcı örgütlenme mi vardı bi düşünün bakalım hangisiydiniz?
bahçeli en azından sizin bu "keskin" tavırlarınızı az da olsa düzeltmeyi başardı.
seçimlerde %15 oy aldı, ne olmasını bekliyordunuz, birinci parti olsaydı bu yazılar yine yazılacak mıydı?
 
Bahçeli Mhp ye çok şey katmış çok şeyde götürmüş olabilir.

Parti Türk-İslam ideolajisinden Sadece Milliyetçilik ideolojine kayışı ve bu kayışta çok fazla uçlara dayandırmadığını görüyorum...

Türban konusuna gelince Bahçeli bir başbakasının sahiplendiğini parti olarak sahiplenmek istemiyor. Çünkü 1999 dan sonra bu sahipliğin devlet kıdemlerinde aşılması zor bir şey olarak gördü...
Ama türbana baş örtüsüne karşı değildir. Serbestliğini ister... Fakat işte oda ortada din üzerinden siyaset yapan bazı partiler olunca bu problemi tekrar sahiplenmek istemiyor.

Parti içindeki tasfiyelerin bir bölüme partiye iyi gelmiştir. Bazı tasfiyeler ise yıllardır kardeş dediklerimizin bizde koparılmasınada sebep olmuştur. Ama genel hattı ile iyi bir adım yapıldı...


Şimdi revizyon sırası Ocaklarda. Durumları gün geçtikce kötüleşiyor. Artık Ocakları Aklı başında insanlar yönetmeli. evli 3 5 cocuğu olan insanlar ocak başkanı oluyor. Artık Ocaklarda bilgili Gencleri görmek istiyoruz.


Kısaca Bahçeli Başbuğ Türkleş kadar olmasada bu partiyi belli bir noktaya taşıdı. Başbuğum kadar olmasada iyi bir lider...


Tek eksik yanı konuşmaları ezber yapamaması... Sürekli kağıttan... Bide cok çabuk sesi kısılıyo... Birazda Çekingen tavırları var.. :)
 
ülkücülüğü karalamayalım lütfen, bunlar mazeretle kışkırtmaya çalışıyo
 
Koyu bir eleştiri olmuş, ancak yazılanlara hak vermemek elde değil. Benim açımdan bahçeliyi koca teşkilatı bu hale getiren ilan etmek haksızlık olur.
MHP deki değişim seksen öncesi ve seksen sonrası olarak değerlendirilmeli. Sayın Bahçeli, Başbuğun rejimden yana tavır aldığı ve siyasi politika izlediği doksanlı yıllardan itibaren takip edilen siyaseti devam ettirmektedir.
Ancak şu bir gerçekki partiyi ideoloji yani kadro partisinden, kitle partisine döndermeyi başarmıştır. Başarmıştır derken partinin büyüyeceği ve kitlelere açılacağı aşikardır, bunu bir başarı olarak değerlendirenlerde vardır.
Şahsım adına kitlelere ulaşmak iyidir ama o kitleye ideolojini kabul ettirerek ulaşmaktır esas olan, kitlenin kafa yapısına uygun siyasi tavır izlemek değil.
Türk-İslam Ülküsü seksen öncesi MHP nin siyasi ve dünya görüşüdür. Şimdide kabul gören fikir bu olsada, rejim yanlısı siyaset ve AB sürecinde AB den yana rota çizilmesi MHP yi bu çizgisinden hayli uzaklaşmış göstermektedir. Mesela Dokuz Işık doktirini gümrük birliğine bile karşı iken, MHP nin onurlu AB üyeliği fikri Başbuğ Türkeş çizgisinden sapıldığını ortaya koymaya yeter zannediyorum.
Ocakların pasifize edilmesi diğer bir husustur ve bence en önemli problem budur. Ocaklarda ülkücü yetiştiren MHP bu tavrı terkederek, kitle partisi olma yolundaki en önemli kararı almıştır.
Peki olumlu hiçmi birşey olmadı? Elbette oldu tabanın kalitesi yükseltilmeye çalışıldı ve başarı kaydedildi bunda bahçelinin çabalarını görmezden gelemeyiz. Mafyavari tiplerin tasfiyeside göz ardı edilmemeli. Bahçelinin devlet adamlığına yakışır bir ketumluğuda altı çizilecek bir özelliktir. Ancak genel anlamda tutarsızlık sayın bahçelinin en büyük handikapı.
MHP nin seksen öncesi ve sonrasını birlikte değerlendirelim:

80 Öncesi :

Lider: Alparslan Türkeş, Türk Dünyası Lideri Son Başbuğ hakkında söylenecekler kifayetsiz kalır.

BASBUG.JPG


Necip Fazıl Kısakürek: Büyük şair ve dava adamı üstad, Türk edebiyat ve siyaset hayatının duayeni.

2.JPG


Seyyid Ahmed Arvasi: Dava ve fikir adamı Türk-İslam Ülküsü eserinin sahibi, İnsanın ruh hayatını inceleyen dünya çapındaki eserlerin sahibi.

S-AHMED-ARVASI.jpg


Osman Yüksel Serdengeçti: Siyaset ve aksiyon denince akla gelen bir şahsiyet, MHP den MSP ye geçip kırk gün sonra tekrar MHP ye dönen, ve o baba ocağından ayrı kırk güne nispet, tam kırk gün MHP binası önünde nöbet tutmadan içeri adımını atmayan bir dürüstlük ve şahsiyet nişanesi.

1056.jpg


Dündar Taşer: 14 ler grubundan Başbuğun yakın arkadaşı, bilgili erdemli bir türk milliyetçisi.

dundar_taser.jpg


Erol Göngür: Yazar fikir adamı, Türk Milliyetçiliği üzerine eserleri baz alınmaktadır.

resimgoster.aspx


Galip Erdem: Avukat, gazeteci Ülkücülerin Galip Hocası.

Galip_Erdem-1.gif


Gün Sazak: Gümrük ve tekel eski bakanı, döneminde gümrüklerdeki rüşvet ve kaçakçılık sıfıra indi ancak dürüslüğü ve erdeminin mükafatını şehid olarak aldı.

gunsazak.jpg


Muhsin Yazıcıoğlu: Ülkü Ocakları Genel Başkanı

muhsin-yazicioglu-1.jpg


Abdullah Çatlı: Ülkü Ocakları 2. Başkanı

16994.jpg


Böyle bir çekirdek kadro ve acaba manevi sorumluluğunu üstlenebilirmiyim endişesiyle yakasına bozkurt rozetini asmaya çekinen dürüst, ahlaklı, imanlı, gözükara, yiğit, vatansever, milliyetçi, davası için kelle koltukta çarpışan mensuplar... İşte öcü gibi bakılan seksen öncesi MHP... Dava İlay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Alem...

Şimdiki MHP: üst kadroyu ayrı ayrı değerlendirmeye gerek yok, Kendi partilisinin bile beğenmediği ama başından da atamadığı bir lider, kendi kurduğu kadrosu, ve ve işte en önemlisi(gerçek ülkücüleri tenzih ederim) bir elinde bira şisesi, bir elini bozkurt yapan, kaba, şehvete düşkün, tembel, cahil, kavgacı, oruç yiyen, anlı secde görmeyen ama kendi çapında ülkücü(!) bir güruh.
Ancak ben şahsım adına bu nesli hiç suçlamıyorum, ülkücü harekette münevver eksikliği, ocakların denetimsizliği, fikir çıkmazları sorunları bunu doğurmaktadır. Temennimiz seksen öncesi ruhla diriliş, toparlanış ve Mübarek sancağı taşıma şerefine nail oluş İnşallah...

devlet_bahceli.jpg


28952.jpg


76504.jpg
 
Türk ocağı kardeşim her ülkücü senin gibi düşünüyorsa kendilerine ülkücü diyenler neden İslam namına iş yapamayıp bilakis ayyaşlığı psikopatlığı şehvet düşkünü olmayı marifet zannederler?Neden ülkücülerle mafyanın adı aynı anda zikredilir?Dava mı sakattır yahud şahıslar mı?Komünist belasını ülkücüler dini anlatarak mı yoksa komünist vurarak mı halletmişlerdir?Eğer dini anlatarak çözdülerse dini anlatan başka bir camiadan olan Metin Yüksel cinayetinde neden ülkücülerin adı geçer?

İslamın yanına başka bir sıfat gelirse İslam oradan kaçar sözüne katılır mısın?

Son olarak şunu söyliyeyim.İslam tek ümmettir.İslam davası uğruna çalışan herkes sadece İslamı esas almalıdır.İşin içine milli duygular karıştırılırsa maalesef düşmanların ekmeğine yağ sürülür.Türk-Arap hadisesi bunun en iyi örneğidir.Z.Gökalp ve Moiz Kohenin başlattığı sapık akım İngilizlerin işine yaradı mı yaramadı mı?Hasılı kelam naçizane fikrim davamız sadece ve sadece İslam olmalıdır.Milli duyguların karıştırılması halinde bunun faşisti var ırkçısı var kafatasçısı var kimi kimden nasıl ayırd edeceğiz?
 
Türk ocağı kardeşim her ülkücü senin gibi düşünüyorsa kendilerine ülkücü diyenler neden İslam namına iş yapamayıp bilakis ayyaşlığı psikopatlığı şehvet düşkünü olmayı marifet zannederler?Neden ülkücülerle mafyanın adı aynı anda zikredilir?Dava mı sakattır yahud şahıslar mı?Komünist belasını ülkücüler dini anlatarak mı yoksa komünist vurarak mı halletmişlerdir?Eğer dini anlatarak çözdülerse dini anlatan başka bir camiadan olan Metin Yüksel cinayetinde neden ülkücülerin adı geçer?

İslamın yanına başka bir sıfat gelirse İslam oradan kaçar sözüne katılır mısın?

Son olarak şunu söyliyeyim.İslam tek ümmettir.İslam davası uğruna çalışan herkes sadece İslamı esas almalıdır.İşin içine milli duygular karıştırılırsa maalesef düşmanların ekmeğine yağ sürülür.Türk-Arap hadisesi bunun en iyi örneğidir.Z.Gökalp ve Moiz Kohenin başlattığı sapık akım İngilizlerin işine yaradı mı yaramadı mı?Hasılı kelam naçizane fikrim davamız sadece ve sadece İslam olmalıdır.Milli duyguların karıştırılması halinde bunun faşisti var ırkçısı var kafatasçısı var kimi kimden nasıl ayırd edeceğiz?

Neb kardeşim kafandaki soru işaretlerine cevap vermeye gayret edeceğim. Ben ülkücülüğü orada resimlerini verdiğim insanlardan öğrendim eserleri, hayatları, fikirleri yolumuzu aydınlattı Allahın takdiri o mübareklerden tek hayatta kalan Muhsin Yazıcıoğlu diğerleri ebedi aleme göç ettiler. Ve meftunu olduğum, ilelebet mensubu olacağım partide seksen öncesi MHP sidir. Önüne ancak ABD menşeili askeri darbeyle geçilebilen MHP.
Şimdiki MHP yi görüyoruz, şimdiki ülkücü geçinenleride. Varın tayini siz yapın değerlendirmeyi size bırakıyorum, Dava sakat değildir, sakat olsaydı seksen öncesi mücadele eden bu ruh, bu denli büyük bir etki bırakmazdı. Türk-İslam Ülküsü, Türk Milletinin, İslam Aleminin ve bütün mazlum milletlerin kurtuluş reçetesidir. Şahıslar bu davaya inandıkları ve inandıkları davayı yaşadıkları müddetçe ancak ÜLKÜCÜ olabilirler.

Seyyid Ahmed Arvasi Hz leri bu durumu şöyle özetler: 1. Ülkücüler 2. Ülkücü geçinenler 3. Ülkücülükten geçinenler. Mafyavari oluşumları ülkücülükten geçinenler sıfatına sokabiliriz, bu yüzden ülkücü değillerdir.

Komünizm belasına cumhuriyet tarihinde ilk karşı koyanlar milliyetçilerdir. 1944 de tabutluklara atılan Atsız ve arkadaşlarının suçu, dönemin Milli Eğitim Bakanının komünizm propogandası yaptığını ispat etmeleri ve karşı koymalarıdır. Komünizme karşı milli bir direniş noktası oluşturanlarda sizde takdir edersiniz ki ülkücülerdir. Düşman silahlanmış sana kurşun sıkmaya başlamışken, dini anlatmak ne fayda sağlar? Kaldıki dini eğitimi veremeyen sistemin hatasıdır komünizmi büyüten, böyle değerlendirilmelidir. Dönemin ülkü ocakları, dinine ve milletine, atalarına karşı kışkırtılmaya ve yabancılaştırılmaya çalışılan gençliğe yol göstermiş, devletin bu konudaki eksiğinide gidermeye çalışmıştır.

Metin Yüksel konusu çok detaylı incelenmeli, bir kere olayın ülkücüler tarafından yapıldığı kesin değildir, olay bir siyasi husumetten ziyade bir silah alışverişinden dolayı patlak vermiştir, yani kişiseldir.
Bütün bunlardan ziyade Metin Yükselin içinde bulunduğu grup, MSP ve Akıncılar teşkilatı apayrı bir konu başlığında incelenmelidir.

1. Gaye islam diyerek yola çıkan bu teşkilat neden komünistlerce hedef değildir? Öyle ya " Din afyondur" tezini savunan komünistlerin nihayi hedefi İslamcılar değilmidir?
2. İslam davasına muhatap gençlik arayan Üstad Necip Fazıl neden erbakan ve taifesini sert üsluplarla eleştirmekte, bütün ümidini MHP ye bağlamaktadır?
bakınız: http://www.necipfazil.com/erbakan.htm
3. Metin Yüksel ve grubu, neden ülkemizden ziyade İranla meşgul olup, şia denilen düzenin İranda hakim olması için aşkla vecdle çalışmışlardır? İslamı ehli sünnet olarak yaşamaya ve yaşatmaya gayret göstermek gerekmezmiydi?
4. MSP ve akıncılar derneği neden MHP ve ülkücülere karşı düşmanca bir tavır takınmış, bu uğurda MİT le işbirliği yapmış, müslümanlara destek olacaklarına neden hainlerle birlikte hareket etmiş veya nötr kalmayı tercih etmişlerdir. Bu kavga imanla küfrün kavgası değilmidir?
5. Tavizsiz bir müslüman Osman Yüksel Serdengeçti ve Hüseyin Üzmezin MHP den ayrılıp MSP ye geçtikten sonra kırk gün gibi kısa bir zaman sonra neden başları önde baba ocağına geri dönmüşlerdir? Onları kırk günde küstüren gerçek nedir?
6. 1990 seçimleri öncesi RP ve MÇP seçim ittifakı gündeme geldiğinde neden bazı RP yöneticileri ittifak gerçekleşince istifa edip HADEP in yolunu tutmuşlardır?

İslamın yanına başka sıfatın gelmesine gerek yoktur kardeşim, İslamın hiçbir sentezede ihtiyacı yoktur, alemşumuldur tüm insanlığadır. İslamı millileştirme çalışmaları cumhuriyetin ilk yıllarında jöntürkler tarafından empoze edilmeye çalışılmıştır ismi geçen Ziya Gökalp bunlardan biridir. Ziya Gökalpin ve onun nezdinde kemalizmin şekillendirdiği Fransız İhtilalinin hediyesi olan milliyetçi düşünce ülkücüler tarafından kabul görmez, yine Nihal Atsızın biyolojik ırkçılığı ülkücülerin milliyetçilik anlayışına uymaz.
Ülkücünün davası zaten sadece İslamdır, Türk-İslam Ülküsünün Türk kısmı İslama alternatif fikir sunma anlamı taşımaz, mensub olduğumuz milletin İslama öncülük etme misyonunu üstlenmesi gerektiğini savunur. Bunun olması içinde milletin milli birlik ve bütünlüğünün temini ve milletin topyekün bir ülkü birliğini amaçlaması gerekmektedir. İslamın mübarek sancağı anadoluda düştü, eveallahın izniyle anadoludan kalkacaktır,bu sancağı kaldıracak anadolu insanı ülkücü davanın nezdinde İslam davasının muhatabı Türktür. Türklüğümüz bir vakıadır. Türklükten anladığımız İslam hizmetle memur, şanlı bir tarihin sahibi, necip milletin adıdır. Bu durumu Seyyid Ahmed Arvasi Hz leri şöyle açıklar:

“...ben Afrika’nın ortasında dünyaya gelmiş ve bu akla da sahip olsaydım Tereddütsüz Türk Milliyetçisi olurdum. Çünkü ben Türk Milletinin de, İslam Alemin de mazlum milletlerinin de kurtuluşunun Türk milliyetçilerinde , Türk - İslam Ülkücülerinde olduğuna ‘Amentüye iman ettiğim’ gibi inanıyorum.”

Gene Necip Fazılın şeyhi, Ahmed Arvasin hz lerinin babası, Abdulhakim Arvasi Hzleri ki kendisi Seyyid yani şanlı peygamberimizin soyundandır kısacası halisane Araptır. Arabistanda Arapların " Osmanlı zaten öldü Türk diye birşey kalmadı burada kalın" demesine hiddetlenmiş "dünyada iki Türk kalsa biri benim" diyerek. İslamın kılıcı olmaya namzet milleti savunmuştur.
Kimi kimden ayıretmeye gelince ayırtedilmekte zorlanan, milliyetçilik kelimesidir ki bu noktada size katılıyorum ve son dönemde daha yoğun ismi telafuz edilen ulusalcılık kelimesinin batıcı, fransız ihtilaliyle açığa çıkan milliyetçilik anlayışının telafuzu olması hasebiyle şunu diyebilirim ki saflar kendiliğinden ayrılmaktalar zaten. Bu dava okyanus gibidir lekeleri, benekleri sinesinden atacak geriye neferler kalacaktır. Neden sadece İslam değilde Türk-İslam ülküsü sorunuzu Arvasi hocamız cevaplandırsın:

“Neden Türk-İslâm Ülküsü”

“Biz iddia ediyoruz ki, emperyalizm, Türk ve İslâm dünyasını yutmak için en az iki asırdan beri korkunç bir tertibin içindedir. Bir taraftan kültür emperyalizmi ile vatan çocuklarını din ve milliyetine yabancılaştırarak kendi emellerine hizmet edecek kadrolar hazırlamakta, diğer taraftan din ve milliyet duygularını, her şeye rağmen terk etmeyen çocuklarımızı da bir birine düşürmeyi planlamaktadır. (...) ‘Düşman, karşısındaki güçleri parçalayarak, onları birbirine düşürerek, kolay yutulur lokmalar durumuna sokmak ister. Mesela, sanki bir insan, hem dindar, hem milliyetçi, hem medeniyetçi olamazmış gibi, bu değerleri birbirine zıt programlar durumuna sokarak, hiç yoktan çatışan güçler meydana getirir. Bu oyunlarını, o kadar ustaca plânlarlar ki, tertiplerini anlamak için bazen olayların üzerinden elli veya yüz yıl geçmesi gerekiyor.’ (...) ‘O halde, Türk milliyetçisine düşen iş, bütün varlığı ile bu oyunu bozmak olmalıdır. Bu ülkede, suni olarak güya Türkçü ve güya İslamcı cepheler meydana getirmek isteyen hain ve kahpe oyunların karşısına, bir Müslüman Türk olarak ve tarihine yaraşır biçimde çıkmalıdır.”

Seyyid Ahmed Arvasi


Gene üstad Necip Fazılın türklükle ilgili sözlerine dikkat edelim:

"-Eğer gaye Türklükse, mutlaka bilmek lazımdır ki, Türk müslüman olduktan sonra Türktür."
- Bir millet başlı başına bir dava olamaz; ancak bir davanın güdücüsü, savunucusu olabilir..."
- İçi alev alev Müslüman
dışı pırıl pırıl Türk
içi dışına hakim
dışı içine köle
- Allah ve Resûlünü en çok sevdiği, yahut en çok seveceği, yahut da en çok sevmeye memur edeceği için Türkü sevmek, onun şahsî ve kavmî ruh hazinesini bu aşk zemininin üzerine serpiştirmek ve bütün zaman ve mekân boyunca bu ruhu geliştirmek, kalıplaştırmak, billûrlaştırmak ve maddeye nakşetmekten ibaret olan üstün milliyetçilik, ruhî muhteva dışı ırk ve kavim sebebine değil, ruhî muhteva içi ırk ve kavim neticesine bağlı o mefkûredir ki, usul ve sistemini de her millete veren, böylece darlık ve hasislik çemberini kıran, dünya çapında bir yenilik belirten ve hudut içinde hudutsuzluğa ulaşan büyük oluşun en gerçek yapıcısıdır.

- MİLLİYETÇİLİK
Her tavus kusu mutlaka mutlaka bir yumurtadan çıkar; ve tavus yumurtasından her çıkan,
mutlaka tavus kuşudur; öyle amma, gaye, tavus yumurtasından çıkmıs olmak değil, tavus
kusu olmaktır… İşte milliyetçiliğimizin tek ve kesafetli bir misal içinde mânası!
Tavus kusu, sebepte değil, neticede tavus kusudur; bu bakımdan tavus kusunun sahsiyeti,
geriye doğru mânasız ve değersiz yumurta kırıklarında değil, ileriye doğru müstesna bir renk ve çizgi heyetindedir… İşte milliyetçiliğimizin tek ve kesafetli bir misal içinde ruhu!..
İsterse karga veya devekusu yumurtasından çıkmıs olsun, neticede bütün sartlariyle tavus
kusu olabilen her varlık, tavus kusunun bütün hakkına maliktir… İşte milliyetçiliğimizin tek
ve kesafetli bir misal içinde kıymet ölçüsü!…
Demek ki biz, gerçek milliyetçiliği, geriye doğru değil, ileriye doğru, menba istikâmetinde
değil, mansap istikâmetinde, tohum üstünde değil, ağaç, üstünde karar kılıcı bir anlayıs ve
görüse bağlıyoruz.
Bu demektir ki, biz, tarih plânında fıskırısımıza zemin teskil eden ırk ve toprak sartlarını
geride bırakmıs; her türlü ırk ve toprak hakikatine ilgili, fakat her türlü ırk ve toprak
yobazlığına düsman, ileri bir görüs ve anlayıs içinde milliyetçiyiz.
Amma yumurta olmazsa tavus olmazmıs; varsın olmasın, bu zaruret bize hiçbir sey
kaybettirmez. Dairenin bulunduğu her yerde mutlaka bir merkez bulunacağı, fakat her merkez bulunan yerde mutlaka bir daire bulunmayacağı gibi tavus, yumurtayı ihata ve ihtiva eder de, yumurta tavusu ihata ve ihtiva edemez.
Bizim milliyetçiliğimiz, belli baslı bir topluluğa ait madde ve kemmiyet hakikatlerinin
mâverâsında, sadece ruh ve keyfiyet vâkıalarına bağlı, cevherini posasından süzen ve yalnız cevhere nisbet kabul eden bir telâkkiden ibaret.
Türk, bizim nazarımızda, belli baslı bir inanıs, bağlanıs, düsünüs, sezis, hatırlayıs, duyus,
davranıs ve bildiris hususiyetleri içinde, belli baslı bir iman, mukaddesat, tefekkür, tahassüs, hayal, hatıra, mesrep, eda ve lisan birliğinin ördüğü, tek nüshalı ve sahsiyetli bir ruh nescinden ibarettir; mutlak ve müstakil bir vâhit temsil eden bu ruh nescinin zarfı da
Anadoludur.
Ya su boyuna Türk ruhu, Türk ruhu dediğimiz sey nedir ki?.. Türk ruhu dediğimiz sey, iki
vâhidin mecmuundan ibarettir: biri, onu kendi dışında olduran, öbürü de bu olan seyi kendi
içinde renklendiren, sekillendiren, seslendiren, kokulandıran, iklimlendiren iki vâhit…
Vâhitlerden ilki, Türkün duygu ve düsünce mihrakında pırıldayıcı mutlak ve müstakil iman
ısığı, ikincisi de bu ısık etrafında, hususî ve mahallî, bütün bir tahassüs ve tefekkür
seciyesidir.
Vâhitlerden ilki, ırk ve kavim seviyesinin üstünde, bütün insanlar çapında ve hâkim; öbürü de yalnız ırk ve kavim kadrosunda ve tâbidir.
Demek ki, zaten aslında ve lûgatta bir kavmin ruhunu dayadığı iman kaynağı mânasına gelen ve son zamanlarda gerçek delâletinden kaydırılıp kavmiyet mânasına kullanılmaya baslayan milliyetçilikten anladığımız, bir zarf isi olmaktan ziyade bir mazruf isi; ve mazruftaki dünya görüsüne, insan, cemiyet ve kâinat telâkkisine bağlı bütün bir tahassüs, tefekkür, eda ve ifade kadrosu işçiliğidir.
Bu ruhî ve kadronun ırkî plânda kendi maddesine karsı sevgisi, ancak belli baslı bir vâhidin
doğurduğu böyle bir ruha yataklık etmekten ibaret ve yalnız bu kayd ve sartla sınırlıdır.
İste bizim milliyetçiliğimiz; İslâma bağlı Türk ruhunun, bu mutlak kadro içinde Türk duygu
ve düsünce hususiyetlerinin milliyetçiliği!.. Ve iste cihan ölçüsünde milliyetçilik!..

Necip Fazıl Kısakürek...


Üstad bütün bunları açıkladıktan sonra ise bu davanın muhatabı olarak gördüğü MHP lilere misyonlarını tekrar tekrar açıklamak gereği duymuştur. İşte asli manada MHP ve MHP li geçmişte olduğu gibi, şimdide bu misyonun taşıyıcısı olmak durumundadır. Taşıyabiliyorsa veya taşımaya hevesi varsa...

MHP' liye Hitap

Sevgili gönüldaş!

Seni çok büyük,yüklü bir borç altında görüyorum. Sen, leke sabunu tarifecisi partiler geleneğinden basit bir halka olamazsın! malum dışarıdan ithal malı (bonmarşe) eşyası modeller yerine kendi aslına talip, içten bir kaynayışın billurlaşması olmak borcundasın!.. Bu bir!
Sana Türkçü ve kafatasçı gözüyle bakıyorlar. Onlara sen İslama girdikten ve onlar eridikten sonraki Türk'ün Türkçüsü ve kafacısı olduğunu göstemek borcundasın! Bu iki!
Sana fikirsiz ve çilesiz bini bir paraya, pis zamklı pulları daha pis ağızlarında ıslatıp (faşist) damgasını vuranlar var!.. Böylelerine ruh ve fikir şerraresiyle patlayan gücün ne olduğunu bilip öyle haykırmak borcundasın: " Eğer sevgilisine kavuşmak için dağı delen ferhad faşist ise ben ondan da faşistim!.. Bu üç!
Herbirinin kellesi tek tek giden ve tek tek avlanan 1950 kurbanının sahibi sen, zalim misin mazlum musun? O türlü mazlumsun ki hükümetin, Arenadaki Roma İmparatorları gibi zevkle şehvetle seyirci kaldığı milli katliam karşısında onun yapmadığını üstlenmek zoruna düşerken, bir de yine onun hısmına ve takibine uğramak gibi destansı bir direnişi temsil etmektesin! Bu şuuru gönlünde tutmak borcundasın!.. Bu dört!
Göğsü demokrasi rozetli, anlı halkçlılık damgalı ama yüreği kelepçeli ve ağzı afyon tıkaçlı, dininden diline kadar prangalı üstelik prangasında " egemenlik ulusundur!" yazılı bir Türk Milleti var! Sen bu milletin ta kendisi ve öz davacısı olduğunu kafalara dank ettirmek borcundasın! Hürriyetin bir yalanı birde doğrusu olduğunu birinin eşek öbürünün de insan hürriyeti olğunu abideleştirmek... Bu beş!
Tanzimattan beri gelen bütün yakıştırma ve yapıştırma oluşların ve masonluk, yahudilik,
dönmelik kuklaları düzmece kahramanların karşısında olduğunu ve yepyeni bir zaman ve tarih ölçüsüyle yola çıktığını mahyalaştırmak borcundasın!.. Bu Altı!
Devirmenin değil dikmenin dikeceği şey için devirmenin gerçek devrimcisi olmak borcundasın!.. Bu yedi!
Allah ve resulune mutlak teslimiyet bayrağı altında yeni Türk'ün topyekün insanlığa nasıl bir model hazırladığını heykelleştirmek borcundasın!.. Bu sekiz!
Saflarındaki sıklığı, tıkızlığı tüm ve son ifadeyi her türlü itiş ve kakıştan uzak aşk ve
iman nizamını yüzüğün ana taşları etrafında ki pırlantalar halkasına kadar her ferde yerini
gösterici disiplin mimarisi ve ve.. Ve hakimiyeti bir mevhum olan halkta göstermek
dolandırıcılığı yerine mutlak olan hakta göstermek sahiciliğini yarın zafer taklarında ışıldatmak borcundasın!.. Buda dokuz!

Sevgili Gönüldaş!

Bu dokuz maddeli ağacın, 99'uncu, 999'uncu, 9999 uncu daha nice dalları var...
" Hiç bir nefse gücünden fazlasını yüklemem" buyuran Allah, Azze ve Celle. senin omuzlarına bindirdiği yükün taşıma gücünü de verendir. Almaya istekli ol ki, versin!
Allahın selamı, Türk'ün istikbalini kurtaracaklar üzerine olsun!

Necip Fazıl Kısakürek
 
Bu konuda Türk ocağının dediklerine katılmaktan başka elimizden birşey gelmez.Ozan Arifle bile anlaşamayan bir genel başkan...
 
Geri
Üst