Türban, Başörtüsü Farzmıdır ?

yehovan

Banned
Katılım
22 Mar 2006
Mesajlar
1,321
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
====> YeHoVaN
Nur (24) suresi, 31. Ayet: Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. Tâbi kimseler, yahut henüz kadınlaryn gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.


Burada, “ziynet” kelimesinin gerçekten ne anlama geldiği ayrı bir tartışma konusu olabilir.. Malum, ziynet, önce “takı” anlamına gelir. Sizin, “kadın saci” olarak yorumladığınız anlaşılıyor ki, başınızı örtüyorsunuz.

Ancak, ayetteki "Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar" cümlesinden, buradaki zinetin sert yürüyüşte ses getiren takı, mücevher gibi eşyalar olduğu gün gibi açıktır. Hırsızların, kağkaççıların dikkatini çekmemek için günümüzden 1400 sene önce yapılan Muhammed'in bu önermesi, bugün bir Tanrı sözü sanılarak kadınarın saçlarının başka insanlarca görülmemesi görülmemesi, hava ve güneş görmemesi için bir çeşit işkence emri olarak algılanması ve uygulanması son derece yanlıştır.

Bu ayetteki "himar" kelimesi genis manali bir kelime olup örtü manasina gelir. Eski Arap yazilarina bakilirsa himarin yere konulan, masaya örtülen veya herhangi bir örtüyü tarif edebilecegini görürüz.

Himar, basi örterse basörtüsü olur, masaya konursa masa örtüsü olur. Allah eger "himar" kelimesi ile basin örtülmesini isteseydi "himarürres" gibi bir vurgulama ile basörtüsü diyebilirdi: Böylece "res" kelimesi ile bas bölgesi vurgulanir ve örtü kelimesi olan "himar" ile beraber basörtüsü net bir sekilde anlasilirdi. Nitekim abdest alinmasiyla ilgili ayette basin sivazlanmasi söyenirken, bas kelimesi Arapca karsiligi 'res' ile vurgulanir.

Üstelik ayette kapatilacak yerin yaka acigi oldugu gecer. Yani himarin basi kapatmasi degil, ayette acikca yaka dekoltesini örtmesi istenir. (Yaka acigi manasina gelen 'cuub' kelimesi hem bu ayette kapanilacak bölgeyi belirtmek icin, hem Hz. Musa'nin yaka acigina elini soktugunu belirten ayetlerde gecer.) "Himar" kelimesi sirf basörtüsü manasina gelse bile bu ayetten basi örtmek degil, yine yaka dekoltesini kapatmak anlasilacakti.

Üstelik basörtüsünü Kuran'a maletmek isteyen zihniyet, acik bir saptirma yaparak "felyedribne" fiilini "salsinlar" diye tercüme etmeye kalkmistir. Böylece ayeti okuyan "basörtüsünü yaka aciklarina salsinlar" seklinde okuyacaktir. Oysa hicbir sekilde "darabe" kökünden türeyen "felyedribne" fiili "salsinlar" manasina gelmez. Bu fiille örtünün yaka acigina konulmasi yani kapatilmasi anlatilir. Kuran'da salsinlar, indirsinler manasinda "felyüdnine" kelimesi kullanilir. Allah böyle bir ifade kullanmak isteseydi "felyedribne" fiili yerine "felyüdnine" fiilini kullanabilirdi. Bu örnek bize gelenekci zihniyetin, kendi fikirlerini dogru cikartmak ugruna gereginde Kuran'daki kelimelerin manasini kaydirmaktan cekinmedigini göstermektedir.

Ayette diger dikkat etmemiz gereken nokta "süsler" kelimesi ile neyin kastedildigidir. Bu konuda iki degisik görüs bulunmaktadir. Birinci görüste, "süsler" kelimesi ile özellikle "gögüsler" kastedilmektedir. Cünkü, ayette yaka aciklarinin kapatilmasi geciyor, yaka aciklarindan ise gögüsler gözükür. Ayrica, ayette gizlenen süslerin belli edilmesi icin ayaklarin yere vurulmamasi geciyor. Ayaklar yere vuruldugunda vücutta belli olacak yer özellikle gögüslerdir. (sütyenin o dönemde icad edilmedigini düsünürsek bu daha da iyi anlasilir.) Yine, ayetten kendiliginden görünenler haric süslerin kapanmasi söylenmektedir. Ne kadar kapatilmaya calisilirsa calisilsin özellikle iri gögüsler, cesitli fiziksel hareketlerde, hatta rüzgarin esmesiyle elbise yapisinca bile kendini belli edebilir. Ve yine ayette süslerin kimlerin yaninda acilabilecegi söylenir. Kuran'daki diger ayetlerden kadinlarin bir kisminin iki yil gibi uzun bir süre cocuklarini emzirdigini görüyoruz. Kadinin, babasi gibi yakinlarinin yaninda, cocugu aciktiginda ve agladiginda onu emzirmesi gerekebilir. Ayetteki bu aciklamanin özellikle bu konuda kadinlara büyük kolaylik saglayacagi kanaatindeyiz. Tüm bu izahlara gögüs gibi uyan baska bir bölge bulunmadigi icin süslerle özellikle gögüslerin kastedildigi sonucuna varabiliriz.
Süsler ve ziynet kelimelerinden, "taki"larin da anlasilmasi mümkündür. Kadinlar, ayaklarini yere vurarak sert bir sekilde yürüyecek olurlar ise, metal ve tastan yapilmis olan kolye gibi ziynetler, sangirdayarak cikardiklari seslerden dolayi kendilerini belli ederler. Bu durumda, söz konusu kadinin ziynet sahibi olabilecek kadar varlikli oldugu cevresine bir bakima ilan edilmis olunur ki, bu da kiskanclik ve calinma gibi sebeplerden dolayi ziynet sahibi kadin icin bir tehlike dogurabilir. Bu yuzden, Muhammed bu ayeti hazirlarken, kadinlarin ziynetlerinin belli olmamasi icin ayaklarini yere vurmadan yürümelerini tavsiye eden ifadeyi ilave etmistir.



Buna rağmen, varsayalım ki, siz yine de ortuyu bas ortusu olarak algiliyor ve basinizi illa ki "Kuran yaziyor..." diye kapatmak istiyorsunuz..
Bu durumda, unutmamak gerekir ki, toplum yaşamında bazı kurallar vardır. Bu kurallara istesek de istemesek de uymak gerekir.


Kuran'ın, akla ve mantığa hitap eden bir kitap olduğunu düşünüyorsanız, ki, öyle düşündüğünüzü varsayıyorum, çünkü akıllı ve mantıklı bir kişi oldugunuz universite ogrencisi olmanizdan bellidir, başörtmek/türban konusunda da akıl ve mantığınızla çözüme ulaşacaksınız. (Bu arada, size göre eğer Allah varsa ve eğer Allah Kuran'ı göndermişse, Allah 'neden"kadınların başını örtmesini istemektedir? Neden? Neden?.. Bunun mantıklı bir nedeni var mıdır? O devire göre mantıklı bir nedeni var ise, bugün o neden hâlâ geçerli midir? Eğer bundan 1400 sene önceki neden bugün mantıksız ise, başınızı örtmenin bir mantığı kalmadığına göre, o zaman başınızı açabilirsiniz).

Çünkü; Kuran, "istemeyerek" yapılan davranışları Allah'ın-varsa eğer- affettiğini yazar. Ve, başörtmek, Islamiyet dininin farzları içinde yoktur.


Bildiğiniz gibi, Kuran'ın Nahl(16) Suresi'nin 115.ayeti leş, kan ve domuz etini yemeyi kesin bir ifade ile yasaklamıştır. Bununla beraber, bunları "istemeyerek" yerseniz, Allah'ın affedici olduğunu da belirtir.
Nahl(16)/115:

"Allah, size ancak les, kan, domuz etini, Allah'tan baskasi icin kesileni haram kilmistir. Kim istemeyerek ve siniri asmayarak yemek zorunda kalirsa, bilsin ki Allah, Gafur ve Rahim'dir."
Şimdi Kuran'ın bu ayeti ile örtünme konusundaki ayetini düşünecek olursak; göreceğimiz şudur:
Eğer, "istemeyerek" basınızı açarsanız, Allah size bir günah yazmayacaktır. Çünkü, O, gafur ve Rahim'dir.


Çünkü, açıkça yasak olmasına rağmen, leş, kan ve domuz etini "istemeyerek" yiyenlere Gafur ve Rahim olan Allah; süphesiz ki, başınızı "istemeyerek" açtığınızda da Gafur ve Rahim olacaktır.

Kuran'daki bu ayetleri göz önünde tutarak, başınız açık resim çektirebilir, ve derslere girerken başınızı açabilirsiniz.

Unutmayınız ki, Kuran’da yazılı oldugu üzere, "istemeyerek" yaptığınız davranışlar için
Allah, Gafur ve Rahim'dir.

Ayrıca, asla ve asla unutulmamalıdır ki; Başörtmek/Türban, Islamiyette buluna 32 farz arasında yoktur. Kısaca, başörtmek/türban, Islamiyet'te farz değildir.
Şimdi, İslamiyet'teki 32 farzı hatırlayalım:

ISLAM'da 32 FARZ

İslamiyet'e inananlar için;
İman'ın şartları: 6 adet, İslam'ın şartları: 5 adet, Abdest'in şartları: 4 adet, Gusl'ün farzları: 3 adet, Teyemmüm'ün farzları: 2 adet, Namaz'ın farzları: 12 adet olmak üzere, 32 adet farz vardır:
İman'ın şartları:
1. Allah'ın "varlığına" ve "bir'liği"ne iman etmek
2. Allah'ın meleklerine iman etmek
3. Allah'ın kitaplarına iman etmek
4. Allah'ın peygamberlerine iman etmek,
5. Ahiret gününe iman etmek
6. Kader'e, hayr ve şerrin Allah'tan geldiğine iman etmek.

İslam'ın şartları:
1. Kelime-i şehadet getirmek
2. Namaz kılmak
3. Oruç tutmak
4. Zekat vermek
5. Hacca gitmek

Abdestin farzları:
1. Yüzü yıkamak
2. Kolları dirsekleriyle birlikte yıkamak
3. Başın dörtte birini meshetmek
4. Ayakları topuklarıyla birlikte yıkamak
Gusl'ün farzları:
1. Ağıza su vermek
2. Buruna su vermek
3. Bütün bedeni yıkamak
Teyemmüm'ün farzları:
1. Niyet etmek
2. İki darp ve meshetmek
Namaz'ın farzları:
1. Hadesten taharet
2. Necasetten taharet
3. Setr-i avret
4. İstikbal-i kıble
5. Vakit
6. Niyyet
7. İftitah tekbiri
8. Kıyam
9. Kıraat
10. Rüku
11. Secde
12. Ka'de- ahire


Görüldüğü gibi, "Başörtüsü/türban takmak" şeklinde bir farz yoktur. Farz olmayan birşeyi her yerde ve her şartta yapmaya çalışmak, en hafif tanımıyla "işgüzarlık" sayılabilir.
Namaz kılmak, Islam'da olmazsa olmaz farzlardan birisidir. Namazı vaktinde kılamayan birisi, namazı kazaya bırakıp sonradan kılabilir. Bu durumda, zamanında namz kılmamanın hiçbir günahı olmaz.
Namaz gibi çok önemli bir "farz"da bile bu şekilde affedici ve kolaylık gösterici olan Islam dininde, "başörtüsü/türban takmak" gibi "farz olmayan" bir eylemde günde birkaç saat eksik kalmanın hiçbir günahı olmayacağı mantıken bellidir.
Kaldı ki, herhangi bir ibadetin gerçekleşmesinde, inananın kendisi dışındaki sebeplerden kaynaklanan eksikliklerde, bunun tüm kusuru ve varsa eğer günahı, inanana mani olan kişileredir.

Sonuç olarak:

1) Türban/başörtüsü takmak için direnmenin dini açıdan hiçbir mantıklı nedeni yoktur. Türban/başörtüsü takmak için direnmek, kişinin kendi huysuzluğu ve inatçılığının göstergesi olup, dine zarar verici ve Islamiyeti kötü gösterici bir davranıştır.

2)"İstemeyerek" yaptığınız davranışlar için Allah, Gafur ve Rahim'dir." Çağdaş yasalar ve kurallar nedeniyle, "istemeden açılan baş" için, herhangi bir günah yazılmaz.






..................................................................

Alıntıdır.
 
Kardeşim..Bir yerde bazı fikir ayrılıkları mevcut ki baş örtüsüdür türbandır sorunun tartışılıp gidiyor..Bunu anlamak mümkün belki ama bu söylediğin komiktende öte...Sen şimdi oturmuş bir ayeti tek celsede yorumlayıp atmışsın ki bu şimdiye kadar fıkıh alimlerinin tevsir etmede uzman olmuş kişilerin bir kenara itilmesidir..Bunu yazan her kimse maksadı belli ki ortalığı karıştırmak ve fitne sokmak...Ayetin tefsirini nerden aldın bilmiyorum ancak ayette tam belirtilen meal bu şekilde olmaması gerek...Şimdilik bir iki güvenilir meal kaynağı vermekte fayda görüyorum...

ELMALILI HAMDİ YAZIR
31- Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.

DİYANET
Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!


- Buna paralel zaten net ifade belli ancak gene de akılda kalan soru işaretlerine bir cevap vermek gerekirse ziyneten kastın saçlar çeklinde direk bir kast olmadığı ve bu kastın aslında ziynetle süslenebilecek ve dışarıdan bakanların dikkatini çekebilecek yerlerin kapatılması yönünde olduğu açık...Her bir hitam bir tek hususa değil bir çok hususa yöneliktir..Kuran bir hikaye ve ya roman kitabı değildir ve öyle olmadığı için de içinde hatasız ve bir çok soruya ve soruna veya yola işaret vardır ve asla karışıklık içiermez...

- Ayrıca bahsi geçen konuda yapılan tefsirler, fıkıh bilgileri asla bir tek ayetten yapılmamıştır...Kimse kuranı okuyunca her şeyi bildim sanmamalı...Bu işe kalkışan ve bu yönde ilim gösterenler bu yazının sahibi gibi bilgisizce sadece fitne çıkarmak amaçlı bir tek ayete bakarak değil, hayatı boyunca kuranı okuyarak ve başta hadisler ve sahabilerin hayatlarını inceleyerek bu safhada bir yorum yapma cürretinde bulunmuşlardır...

Kısacası bu konuda bahsi geçen baş örtme konusu farz değildir demek büyük vebal gerektirir...Bu vebalin altına girebilme cesaretinde bulunabilmek için öncelikle ilmen bu konuda çok fazla bir birikime ve bilgiye ihtiyaç vardır...Bu açıdan bu yazıyı kale almak komik ve bir o kadar da saçma olur..

Ancak eminim daha kurandan bir haber kişiler burda bu başlığa destek vererek işlerine gelen doğrutusunda bir çaba harcıyacaklar...Ancak bilmek gerekir ki bir insan hata yapabilir..hatta bilerek bile hata yapabilir..Bu asla sorun olamaz..Yani düzeltilebilir..Ancak hatayı yapıp bunun hata olmadığını savunmak işte bu gerçekten büyük bir sorundur...Eminim herkez benim gibi bir çok farz olan gereklilikten yoksun veya yerine getirmekte üşengeçlik yapmış, hatta yapıyordur...Ancak asla yaptığı hatayı reddetmekle doğru yapmış olmaz...Doğru olan hatasını bilmektir..O hatayı yapmaya devam etse bile..
 
İnanarak, İmanla örtünen insanların durumları,fiillerinin mahiyeti bu mevzularla uzaktan yakından alakası olmıyan insanlara neden bu kadar dert oldu acaba.Bu herzeleri hangi şeytandan alıntı yaptın bilmiyorum ama bunların tamamı Hezeyandan ibaret.
Çünkü; Kuran, "istemeyerek" yapılan davranışları Allah'ın-varsa eğer- affettiğini yazar. Ve, başörtmek, Islamiyet dininin farzları içinde yoktur.
Bu hükmü verme yetkisini nerdn alıyor bu mahluk.Bunca gelmiş geçmiş Alimler,Müfessirler hep yanılmış da bu kim olduğu belirsiz kişi mi bu fetvayı patlatıyor.Ayetleri nefsine göre yorumlıyan beyinsizlere tek sözümüz olabilir, Allah Selamet Versin.

Sonuç olarak:

1) Türban/başörtüsü takmak için direnmenin dini açıdan hiçbir mantıklı nedeni yoktur. Türban/başörtüsü takmak için direnmek, kişinin kendi huysuzluğu ve inatçılığının göstergesi olup, dine zarar verici ve Islamiyeti kötü gösterici bir davranıştır.

2)"İstemeyerek" yaptığınız davranışlar için Allah, Gafur ve Rahim'dir." Çağdaş yasalar ve kurallar nedeniyle:durdurun, "istemeden açılan baş" için, herhangi bir günah yazılmaz.
.
Birde başını örten Mümin hanımları aklı sıra tahkir ediyor,insanları kendince bi kalıba sokmaya çalışıyor. Ben bu kadar küstahça bi yazı görmedim desem yeridir.
Not:Yehovan sarfettiğim sözler alıntı yaptığın din düşmanı yazarın hakaret ve aşağılamalarınadır.Umarım sen bunlara katılmıyorsundur.
 
Bunlar dinden iskonta yapanların yazıları,bide zam yapanlar var.
 
yehovan; ismin gözüme sıkça gelmeye başladı buda bnm ilgi alanlarımda konu yazmandan olsa gerek siyasete baktım:akp eleştirisi
dini içerikli konulara baktım: olanı değil olması gerekeni belli saygı çerçevesinde kötü söz kullanmadan yazmışsın bnm fikirlerime uymayabilir islam hoşgörüsüyle karşılıyorum ama beni tedirgin eden hallerin var rahatsız oluyorum ve senin bugüne kadar okuduğum hiç bir iletine katılmıyorum okuyalım bakalım belkibnm fikirlerimede uyan fikirlerin vardır ama bu bir önyargı değil senden hiç hoşlanmadım ifade özgürlüğü diye yanıp tutuşan birisin bnm bu msjıma da özgürlük çerçevesinden bakarsın bilirim
 
yehovan verdiğin yazıyı okudum
ama şu kısmı

Türban/başörtüsü takmak için direnmenin dini açıdan hiçbir mantıklı nedeni yoktur. Türban/başörtüsü takmak için direnmek, kişinin kendi huysuzluğu ve inatçılığının göstergesi olup, dine zarar verici ve Islamiyeti kötü gösterici bir davranıştır.

biraz şüphe çekiyor açıkçası,yani ilmi olarak olması gereken "tarafsız bir yorumdan" uzak gibi geldi bana

Diğer bir noktada şu:
"ziynet yerlerinin örtülmesi" ile ne kastedildiğini ben anlamadım açıkçası
yani bayanların ziynet yer(ler)i neresidir? onu anlamadım

Daywalkerr da yazısının bir kısmında ziynet yerleri konusuna değinmiş

DayWalkerr' Alıntı:
...
- Buna paralel zaten net ifade belli ancak gene de akılda kalan soru işaretlerine bir cevap vermek gerekirse ziyneten kastın saçlar çeklinde direk bir kast olmadığı ve bu kastın aslında ziynetle süslenebilecek ve dışarıdan bakanların dikkatini çekebilecek yerlerin kapatılması yönündedir
...

Bundan daha çok ,isteyen başını örter, istemeyen ise örtmez, anlamı çıkardım.
şöyle bir yazı okumuştum eski bir tarihte kısa bir araştırmadan sonra buldum


...Örtünme Kuran'da emir olarak vardır. Ancak inanç esasları içinde mutalaa edilebilecek bir emir, namaz, oruç, Allah'a ve Peygamber'e inanma gibi inanç esası, farz değildir. Örtünme, ikinci derecede fer'i bir hükümdür...

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/1999/04/30/112973.asp

Şimdi burda "ikinci derecede fer'i hüküm" ne demek onu sormak istiyorum?
bana bu ilahiyatçı hocanın açıklaması da pek tatmin edici gelmedi çünkü

Ama burdanda anladığım nokta,başörtüsünün farz olmadığı ancak Allah'ın emri olduğu.
Tabi yüce Allah'ın emrini uygulayıp uygulamamak kulların tercihidir o yüzden başını örten veya başını örtmeyenler hakkında siz doğru/yanlış yapıyorsunuz gibi birşeyler söylemem çok çok yanlış olur.

DayWalkerr,özellikle senden ricam kafama takılan bu bayanların ziynet yerleri "ikinci derece fer'i hüküm" ne demektir onu açıklaman.


yehovan; ismin gözüme sıkça gelmeye başladı buda bnm ilgi alanlarımda konu yazmandan olsa gerek siyasete baktım:akp eleştirisi
dini içerikli konulara baktım: olanı değil olması gerekeni belli saygı çerçevesinde kötü söz kullanmadan yazmışsın bnm fikirlerime uymayabilir islam hoşgörüsüyle karşılıyorum ama beni tedirgin eden hallerin var rahatsız oluyorum ve senin bugüne kadar okuduğum hiç bir iletine katılmıyorum okuyalım bakalım belkibnm fikirlerimede uyan fikirlerin vardır ama bu bir önyargı değil senden hiç hoşlanmadım ifade özgürlüğü diye yanıp tutuşan birisin bnm bu msjıma da özgürlük çerçevesinden bakarsın bilirim


Din bölümünde siyasi partilerle ilgili yorumlar yapmak(ve hatta adlarını anmak) ve de kişilerin siyasi görüşlerinden dini çıkarımlar yapmak çok yanlış ve tehlikeli bence.İnsanlar hangi görüşü savunursa savunsunlar, ilmi konularla öncelikle ilgilenebilme ve bilgilenme sonra da bu konuları tartışabilme özgürlükleri vardır,olmalıdır.
 
Din bölümünde siyasi partilerle ilgili yorumlar yapmak(ve hatta adlarını anmak) ve de kişilerin siyasi görüşlerinden dini çıkarımlar yapmak çok yanlış ve tehlikeli bence.İnsanlar hangi görüşü savunursa savunsunlar, ilmi konularla öncelikle ilgilenebilme ve bilgilenme sonra da bu konuları tartışabilme özgürlükleri vardır,olmalıdır.[/QUOTE]

adını anmak konusnda bi kural olup olamdığını bilmiyorum anmasamda olurmuş onu anladım ama bnmki bi çıkarım kendi gözlemim yanlışıyla doğrusuyla ben bu paylaşımı yapan arkadaşa bi ileti yollamak istedim sende yorumunu yapmışsın onuda okuruz ondanda bir şey almaya çalışırız
 
adını anmak konusnda bi kural olup olamdığını bilmiyorum anmasamda olurmuş onu anladım ama bnmki bi çıkarım kendi gözlemim yanlışıyla doğrusuyla ben bu paylaşımı yapan arkadaşa bi ileti yollamak istedim sende yorumunu yapmışsın onuda okuruz ondanda bir şey almaya çalışırız]

gözlemini yansıtıyorsun tamam ama gözleminin konunun içeriği ile bir alakası yok!
ayrıca kişiyle ilgili gözlemin siyasi bir husus içeriyor, bu durumda söz konusu kişiye bunu özel mesaj olarak belirt lütfen.
çünkü ben (bilmiyorum diğer arkadaşlar bu konuda ne düşünüyor)
İslam ve insan bölümünde herhangibir siyasi parti adını bırakın siyaset kelimesinin adının geçmesindençok rahatsız oluyorum
Bölüm kurallarında da bu belirtilmiş zaten

2-Konu içerisinde parti siyaset tarikat kelimeleri kesinlikle geçmemelidir.

İslam insan bölüm kuralları başlığı:
http://www.hackhell.com/showthread.php?t=76174

o yüzden yorumlarımızı yapmadan önce kurallar başlığını okumamız faydalı olur diye düşünüyorum.yazdıklarımı yanlış anlamazsın veya kırılmazsın umarım yorumlarımızı dikkatli yazalım onun için bu kadar yazı yazdım :goz:
 
tabi canım eleştiriye görüşe hepimiz açığız .doğrusu kuralları okumadım doğrudur dikkat ederim yanlış anlamadım elbette ...
bu iletiyi paylaşan arkadaşın konularına baktım ordan yola çıktım zaten ilgimi çekti bi kaçını okudum zaten bunuda belirttim yazımda bu arada yehovanda gelse ondanda birşeyler duymak istiyorum mesela ilk olarak yehovan ne manada bir isimdir
 
Öncellikle Ŧ ℓ ε ŧ ¢ ħ üstadım bilmeni isterim ki ben fetva verecek biri değilim..Sadece bildiklerimi paylaşıyorum veya söylemeye çalışıyorum...Genelde postlarımda kaynak vermeye çalışırım...İnşallah kimsenin aklını karıştırmıyor veyahut kalbini kırmıyorumdur...


Konuya gelince;

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar."
Ahzab Sûresi, 59.


"Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, namuslarını da korusunlar, zînetlerini açmasınlar, bunlardan görünen kısmı müstesnadır. Başörtülerini de yakalarının üzerini kapatacak şekilde iyice örtsünler."
Nur Sûresi, 31


Ayetler yeterince açık ve net kardeş...Ancak Peygamberimiz(s.a.v) şu hadisiyle güzel bir tefsirde blunmuş..

"Ey Esma! Bir kadın âdet görmeye başlayınca el ve yüzünden başka yerini yabancılara göstermesi caiz değildir."
Ebû Davud


Burdan yola çıkarak örtünme konusunda bir sonuca varmamaız kolay...Ve eklemek isterim ki benim cümlemden isteyen örter isteyen örtmezden çok kastım; örtünmede ziynet derken direk saçlar ifade edilmese de oranın da dikkat çekmede çok fazla etkisi olduğu ve dikkat çekecek kısımlara dahil ise bu kısmında kapatılmasının kesin denecek kadar net olduğudur...=)..Ziynet'ten kasıt nedir konusu ise; Ziynet, süslenecek, bezenecek ve donanacak şeye denir. Kadının ziyneti olarak düşünüldüğü zaman takıları, giyimi ve kuşamı anlaşı­lır. Bunların alımı satımı, üretimi ve başkalarına gösterilmesi konu­sunda bir yasak bulunmadığına göre burada anlaşılması gereken şey bu ziynetlerin bulunduğu organların açılmamasıdır. Kadının takıla­rının bulunduğu organları; başı, saçı, kulağı, yüzü, boynu, göğsü, pa­zusu, kolu, eli, baldırı (bacağın dizden ayağa kadar olan kısmı) ve ayağıdır. Başta taç veya süslü bir şapka bulunur. Saçlar çeşitli şekil­lerde örülür ya da boncuklarla süslenir. Boyun ve göğüste gerdanlık­lar olur. Boyundan koltuk altına kadar uzayan, süslü taşlarla bezeli ve işlemeli bir bez, bir hamail takılır. Pazuda pazubent, kolda bilezik, kulakta küpe, ellerde yüzük ve boya, baldırda halhal, yüzde sürme bulunur. Bunların dışındaki organların zineti de elbisedir. “... Zi­net yerlerini açmasınlar...” emri organların tamamını kapsar. Eğer ayette bazı zinet yerleri için bir ayrım yapılmamış olsaydı müslüman kadının tepeden tırnağa her tarafını kapaması ve ancak süslü ve gü­zel olmayan elbiselerle bütün organları kapalı olarak dışarı çıkması gerekirdi.

Son olarak bir ilahiyatçının açıklamasını vermişsin..Kim olduğunu pek bilmiyorum..Kaynaktaki açıklamada ise yanlızca yorumları var..Ancak herkesin yorumu ile hareket etmek yanlış olur...Bu bir ilahiyatçı dahi olsa..=)...Mantıklı açıklamalarını biraz hadis ve ayetlerle desteklese sevinirdim ama malesef göremedim...Ancak yukarda bir birkaç ayet ve hadis verdik...Buna göre Demek ki, buluğ çağına gelmiş olan Müslüman bir hanımın başını kapatması hem Allah'ın hem de Peygamberin emridir. Yani yüz kısmı açık kalacak şekilde başın kalan kısmını, boyun ve göğüsleri örtmek farz-ı ayındır. Açmak ise bir farzın terki sayıldığından haramdır. Zaten âyetten de açıkça anlaşılacağı gibi "ırz ve namusun korunması" başı örtmenin bir hikmeti, aynı zamanda bir sebebi sayılmaktadır. Başlarını açan kadınlar ırz ve namuslarım muhafaza etseler de, bu 'Allah'ın emrine uygun bir koruma sayılmamaktadır. Allah ve Resulünün emrini dinlemediği için günahkâr olmakta, büyük bir mesuliyet altına girmiş bulunmaktadır.Yeterince açıklayıcı olamadıysam kusura bakmayasın kardeşim...Elimden geleni yapmaya çalışıyorum..Sonuçta bende bir yere kadar anlatma yetisine sahibim vesselam....=)...
 
bence

türban= siyasi simge
başörtüsü=dini simge
 
Geri
Üst