''Yedi düvele karşı Türkiye!''

Elasis

New member
Hasan Cemal / milliyet


Yedi düvele karşı!


Memleketin hallerinden memnun musunuz? Ben değilim.
Raydan çıkacakmış gibi bir hali var Türkiye'nin...
Savaş tam tamları çalıyor.
Sivil olsun, asker olsun, iktidarda olsun, muhalefette olsun bütün Türk büyüklerinin ağzından ateş damlıyor.
Başbakan sert, bağırıyor:
"İnceldiği yerden kopsun!"
Bayılırız bu oyuna.
Şoven milliyetçi duyguları kabartmak kolaydır bu ülkede.
Çabuk gaza geliriz.
Düğmeye basmak yeterlidir.
Medya zaten teşnedir.
Tiraj da, reyting de vardır hesaplarda.
Manşetler atılır.
Köşeler yazılır.
TV kameraları çalışır.
Duygular köpürtülür. Bol bol duygu sömürüsü yapılır.
Farklı düşünenler sindirilmek istenir, hatta vatan hainliği ile damgalanırlar.
Özellikle böyle dönemlerde hislerden arınmış, soğukkanlı kurmay hesaplarına, akla dayalı analitik düşüncelere kırmızı kart gösterilir.
Göz açıp kapayıncaya kadar sahnelenen bu oyuna gelince, adı genellikle değişmez:
"Yedi düvele karşı Türkiye!"
Bu hazin oyunu kim bilir kaç kez seyrettik. Ama maalesef Türkiye'ye hep pahalıya patladı.
Çünkü her seferinde gerçek gündeme ilişmekten kaçındık, boğayı boynuzlarından yakalayıp yere yatırmayı göze alamadık.
Kürt meselesi... Ermeni meselesi... Kıbrıs... Doğru olanı yapabildik mi bütün bu alanlarda?
Sanmıyorum.
Yapabilseydik, Türkiye onca yıl bu sorunların kısırdöngüsünde kıvranmazdı. Kıramadık bu Allah'ın belası döngüyü...
Demokrasinin, hukukun, özgürlük ve insan hakları düzeninin yollarında yürümek yerine, tabu ve yasaklardan oluşan bir duvarın arkasına saklanıp yaşayabileceğimizi sandık.
Olmadı, kendimizi aldattık.
Devekuşu gibi kafamızı kuma gömerek, birtakım sorunları halının altına süpürerek ülkemizde kalıcı barış olabilir sandık.
Olmadı, kendimizi aldattık.
Birtakım sorunlarda çözümsüzlüğü çözüm sandık, kendimizi öyle inandırdık, böyle gelmiş, böyle gider sandık.
Olmadı, kendimizi aldattık.
Bu yüzden yıllar yılı bedel ödedik. Maddi ve manevi enerjimizi boş yere tükettik. Kalkınma yolunda nal topladık. İnsanımızın aş ve iş sorunlarını çözemedik. Çocuklarımızın geleceğini güvence altına alamadık.
Ama daha hâlâ savaş tam tamları çalmayı ne güzel de biliyoruz. Kamuoyunu kolayca gaza getirebiliyoruz. 'Şanlı tarihimiz'den güç alarak kan ve gözyaşı vaat edebiliyoruz insanlarımıza...
Ne duruyoruz?..
Kalkın ey ehli vatan!
Haydin yürüyün!
Kuzey Irak'a da dalalım.
Dağı taşı da topa tutalım.
Bize Amerika ne yazar?..
Avrupa da kim oluyormuş?..
Barzani mi karşı duracakmış?..
Bizler, yedi düvele karşı kılıç sallamış atalarımızın torunları değil miyiz, bütün dünyaya kafa tutarız.
Öyle mi?..
Sahnelenen oyun böyle...
Yazın bir kenara:
Tuzak kuruluyor!
Görmeye çalışın.
Türkiye'yi Batı'dan koparmak isteyenler... Türkiye'nin yüzünü Doğu'ya çevirmek isteyenler...
Türkiye'nin AB yolunu dinamitlemek isteyenler... Türkiye'nin ikinci sınıf da değil, üçüncü sınıf demokrasiye mahkûm olmasını isteyenler...
Türkiye'nin otoriter bir rejim ile içine kapanık, dünyayla kavgalı, istikrarsız bir ülke olmasından çıkar elde etmek isteyenler...
Türkiye'nin özgürlükler düzeninden 301'ler ile ilelebet uzak kalmasını isteyenler...
Türkiye'nin farklı kültürlerden oluşan dokusunu paramparça ederek bu topraklarda barışın canına okumak isteyenler...
Bakın, hepsi ayakta.
Etekleri zil çalıyor.
Bütün bu olumsuzlukları isteyenler, görmüyor musunuz, yerlerini almışlar, Türkiye'nin yedi düvelle savaş oyununu seyretmeye hazırlanıyorlar.
Daha önemlisi:
22 Temmuz öncesinde başaramadıklarını, yani demokrasinin defterini iyice dürmenin tertiplerini yapıyorlar.
Farkında mısınız?
Değilseniz, çok yazık.
İyi pazarlar!
 

mcoban

New member
yorum yapalım arkadaşlar
gerçekler karşısında susuyoruz genelde
diyecek sözümüz yok..
 

XareoN

New member
Kalkın ey ehli vatan!
Haydin yürüyün!
Kuzey Irak'a da dalalım.
Dağı taşı da topa tutalım.
Bize Amerika ne yazar?..
Avrupa da kim oluyormuş?..
Barzani mi karşı duracakmış?..
Bizler, yedi düvele karşı kılıç sallamış atalarımızın torunları değil miyiz, bütün dünyaya kafa tutarız.
Öyle mi?..
Sahnelenen oyun böyle...

napacaz Avrupa ve Amerikanı szünden cıkmayacazmı Irak'a girmeyelimmi yani. Zaten siz yani kendinizi Aydın kişiler olarak tanıtan sizler köşe yazarları hep biz biliyoruz eniyisini biz biliriz düşüncesindesiniz. Irak'a GİRECEZ. Dağlarını Taşlarınıda topa tutacaz. Bi konuda bu Şahısa katılıyorum Hükümetin Şov yapması. son günlerde kaç şehit verdik inanın sayısını unuttum Cumhurbaşkanı Düğün yapıyor. Gayette eğleniyorlar . Helal olsun sizlere. Dışarıda 6000 tane bayram günü yağmur altında polis onların nöbetini tutuyo. Yazık bu ülkeye çok yazık. Akp oy verenler sizede yazık...
 

degazor35

TÜRK oğlu TÜRK
Daha dün bu köşe yazarları değilmiydi ağızlarını açıp:K.ırak a neden girmiyoruz,başbakan korkuyormu,falan feşmekan diyenler.Şimdi savaşaın ucu gözükünce kıçları üçbuçuk mu atıyo.Biz buradayız.Gerekirse yeniden askerlik yapar savaşırız.Ama savaş iyi bir şey değil.Sadece pekeke denen şerfsizlere karşı savaşmayı tercih ederim.bir hesabımız kalmıştı,tamamlayalım.
 

Elasis

New member
Arkadaşlar yazar kuzey ırağa girmiyelim diye bişey dememiş. Kendi kendinize sonuç çıkarmayın.
Bize yıllardır, aynı temcit plavlarını verip duruyolar, Büyük abim askerkiğini yaptığın da da terör var dı abim askerliğini yaptığın da da terör vardı ben askerliğimi yaptım teör vardı. Bu yeni değil.

Poplizm yapanlar: Malum kartel medyası yıllardır aynı, büyük patronlar klüpleri, ordunun her olanağını kendi rahatlığına kullananlar, halktan çıkıp devletin başına geçip te ne oldum delisi olan milletin vekil seçtiği insanlar.
AKP ye ya da yazara bakarak sonuç çıkarmak dar düşünce olur.Belki yüzyıllardır bizi bölmeye çalışanları kan üzerinden servet yapanları silah satanları, trajhını artıranları da görmek lazım.
şimdi bir yazı okudum size kısa bir bölümünü aşağıda gösteriyorum.

Milyonlarca insanın hayatına medya patronu, banker veya yayıncı olarak şekil veren dünyanın en güçlü kişilerinin yer aldığı listenin yarıdan fazlasını Yahudilerin oluşturduğu belirtildi.

Çok yönlü ve farklı kulvarlarda dünyanın gidişatına yön veren en güçlü 100 kişiden 51'inin Yahudi olduğu, Amerika'nın yüksek tirajlı dergilerinden Vanity Fair'in Ekim ayı sayısında yer aldı.
Bıuradan sonuç çıkartın biraz.. Aynı tartışmaları aşalım biraz.
 

neb34

Banned
Harekát...


BAYRAMIN birinci günü, İzmir’de baklava alıyorum...

Eyvah! Pastaneci tanıdı.

Açtı hemen sohbeti...

- Kerkük’e dalmalıyız!

- Peki.

- Bağdat’a bile girebiliriz!

- Olur.

- Kandil’i gece basalım!

Dayanamadım sonunda...

- İzmirli misin sen?

- Doğma büyüme.

- Hayatın boyunca, Afyon’dan öteye hiç gittin mi?

- Gitmedim abi.

- 5 dakkada Kerkük’e nasıl giriverdin o halde birader? Sar baklavayı da, asabımı bozma sabah sabah!

*

İstisnasız "her ferdi"nin "her konu"da "otorite" olduğu bir toplumda yaşamak, insanı hakikaten endişeye sevk eden bir duygu.

*

Deprem oluyor...

Herkes jeoloji profesörü.

Kuş gribi...

Herkes gıda mühendisi.

Maç yapıyoruz...

Herkes teknik direktör.

Ve, şimdi Irak...

Herkes orgeneral!

*

İzliyorum televizyonları...

En büyüğünden en kıytırığına kadar hepsinde "harekát masaları" kuruldu.

Kabartmalı haritalar, maket tanklar, kes-katla F16’ları, laser point, kırmızı mavi oklar filan...

Kimisi şok vuruş yapıyor.

Kimisi gizlice sızıyor.

Gırla.

Halbuki... Reklam arasında çaktırmadan sök Irak haritasını, yerine Torosların haritasını koy, bıraktığı yerden anlatmaya devam etmezse, ne olayım!

Çünkü, emekli subay olsa, amenna... Anlatanların çoğunu tanıyorum, askerlik bile yapmayanlar var aralarında. En kıdemlisi, bedelli.

Ama sor...

Nerelere helikopterle komando indirmemiz gerektiğini "nokta atışı" gösteriyor! Tereddütsüz.

*

23 yıldır gayri nizami harp yapıyoruz, 23 yıldır... Avustralya’dan Almanya’ya onlarca ülkeye yayılan devasa bir organizasyonla karşı karşıyayız... Adamlar 8’er, 10’arlı gruplar halinde dolaşıyor.

Bizim meslektaşlar ise, hálá, bunların biner kişi biner kişi "kale"lerde oturduğunu varsayıyor!

"Kafalarına yıkalım" falan.

*

Ben kendi payıma, henüz, telsizin bile nasıl çalıştığını kavramış değilim... İnanın.

Onun için, İncirlik’ten kalkan tanker uçaklarla, Erhaç’tan kalkan bombardıman uçaklarının havada nasıl buluştuğunu bilmiyorum.

Ama coğrafya okudum hiç olmazsa!

En yakın noktası sınırımıza 90 kilometre uzakta bulunan, 3 bin 377 kilometrekarelik Kandil Dağı’na trekking yaparak gidemeyeceğimizi biliyorum, en azından.

*

Yapmayın kardeşim; lütfen.

Savaş bu... Atari değil.

Yalan yanlış bilgilerle, uyduruk krokilerle, sallama stratejilerle milleti gaza getirmeyin; "reyting" uğruna, beklentiyi yükseltmeyin.

Bırakın, işi bilenler, işini yapsın.

Sessizce.

*

Ha, gülmekten öldürmeye çalışıyorsanız teröristleri...

Orasını bilemem.

Alıntıdır
 

XareoN

New member
Kardeşim canım arkadaşım benim herkez orgeneral oluyo demişsin. Ben bitarafımdan uydurupta Irak'a girelim demiyorum. 6 ay önce nededi Genelkurmay başkanımız sınır ötesi operasyon YAPILMALI vede YARARLI olacaktır dedi. Bunu diyen zaten orgeneral yani senin dediğin gibi sonradan orgeneral olmamış. Bende girilmeli diyorum ve oraya yapılacak çok çok sert bir müdahaleyle sadece terörist köpeklere çok büyük bir darbe vurmuş olmayacaz ABD ve AB'ye de bazı şeyleri göstermiş olacaz. Sanırım anlamışsınızdır neyi göstereceğimizi. Tabi buna bir engel var Recep Tayip Erdoğan.
 

64general1

New member
Harekát...


BAYRAMIN birinci günü, İzmir’de baklava alıyorum...

Eyvah! Pastaneci tanıdı.

Açtı hemen sohbeti...

- Kerkük’e dalmalıyız!

- Peki.

- Bağdat’a bile girebiliriz!

- Olur.

- Kandil’i gece basalım!

Dayanamadım sonunda...

- İzmirli misin sen?

- Doğma büyüme.

- Hayatın boyunca, Afyon’dan öteye hiç gittin mi?

- Gitmedim abi.

- 5 dakkada Kerkük’e nasıl giriverdin o halde birader? Sar baklavayı da, asabımı bozma sabah sabah!

*

İstisnasız "her ferdi"nin "her konu"da "otorite" olduğu bir toplumda yaşamak, insanı hakikaten endişeye sevk eden bir duygu.

*

Deprem oluyor...

Herkes jeoloji profesörü.

Kuş gribi...

Herkes gıda mühendisi.

Maç yapıyoruz...

Herkes teknik direktör.

Ve, şimdi Irak...

Herkes orgeneral!

*

İzliyorum televizyonları...

En büyüğünden en kıytırığına kadar hepsinde "harekát masaları" kuruldu.

Kabartmalı haritalar, maket tanklar, kes-katla F16’ları, laser point, kırmızı mavi oklar filan...

Kimisi şok vuruş yapıyor.

Kimisi gizlice sızıyor.

Gırla.

Halbuki... Reklam arasında çaktırmadan sök Irak haritasını, yerine Torosların haritasını koy, bıraktığı yerden anlatmaya devam etmezse, ne olayım!

Çünkü, emekli subay olsa, amenna... Anlatanların çoğunu tanıyorum, askerlik bile yapmayanlar var aralarında. En kıdemlisi, bedelli.

Ama sor...

Nerelere helikopterle komando indirmemiz gerektiğini "nokta atışı" gösteriyor! Tereddütsüz.

*

23 yıldır gayri nizami harp yapıyoruz, 23 yıldır... Avustralya’dan Almanya’ya onlarca ülkeye yayılan devasa bir organizasyonla karşı karşıyayız... Adamlar 8’er, 10’arlı gruplar halinde dolaşıyor.

Bizim meslektaşlar ise, hálá, bunların biner kişi biner kişi "kale"lerde oturduğunu varsayıyor!

"Kafalarına yıkalım" falan.

*

Ben kendi payıma, henüz, telsizin bile nasıl çalıştığını kavramış değilim... İnanın.

Onun için, İncirlik’ten kalkan tanker uçaklarla, Erhaç’tan kalkan bombardıman uçaklarının havada nasıl buluştuğunu bilmiyorum.

Ama coğrafya okudum hiç olmazsa!

En yakın noktası sınırımıza 90 kilometre uzakta bulunan, 3 bin 377 kilometrekarelik Kandil Dağı’na trekking yaparak gidemeyeceğimizi biliyorum, en azından.

*

Yapmayın kardeşim; lütfen.

Savaş bu... Atari değil.

Yalan yanlış bilgilerle, uyduruk krokilerle, sallama stratejilerle milleti gaza getirmeyin; "reyting" uğruna, beklentiyi yükseltmeyin.

Bırakın, işi bilenler, işini yapsın.

Sessizce.

*

Ha, gülmekten öldürmeye çalışıyorsanız teröristleri...

Orasını bilemem.

Alıntıdır
Emege saygı gösterinde bir zahmet alıntı yaptıgınız yazarın ismini yazıverin.Ben söyliyeyim bu yazı Yılmaz Özdil'in yazısıdır.Bu yazarımız bir tarafı eleştirince yerden yere vuruluyor ama,işlerine gelince de yazısını alıp kendisini yok sayabiliniyor.
 

HTML

Üst