Ulusalcıların sevgilisi Yılmaz Özdil'in maskesi düştü!

Güzel arkadaşım.. Öyleyse sana şunları sormak istiyorum.

1. Sen Türkiye'nin Abd himayesi altında , onların emirleri altında kalmasını istiyormusun ? Şu an ki durum bu şekilde değil mi ? bundan memnunmusun ?

a. memnunsan Abd himayesinden. Yılmaz Özdil'i niye eleştiriyorsun ? Döneklik yaptığını düşündüğün için mi?

b. memnun değilsen Abd himayesinden. Şu anda Yılmaz Özdil Abd yanlısı Akp'yi eleştirerek kötümü yapıyor ? Senin dediğine göre "döneklik" yapıp sonradan doğru yolu bulmadımı.

2. Değişmeyen tek şey değişim gibi klasik bi söze inanmazmısın ? Yoksa sizin o dediğiniz Hristiyanlıktan, putperestlikten vs.vs..Müslümanlığa geçme şansı vardır her mantıklı insanda dediğinizde "fikir dönekliği" dediğin konuya dahilmidir ? Bunlarda dönekliğe giriyor mu ? Yoksa dönekliği belirleme bakanlığı ve standartları enstütisü açmayı planlıyormusunuz ?

Arkadaşım anlatmaya çalıştım anlamadım bu sefer açık açık anlatayım

1. Ben şuan ABD nin, AKP öncesinde ki gibi Türkiye üzerinde çok etkisi olduğunu düşünmüyorum. AKP ile ABD etkisin azaldığını düşünüyorum. Hiç yok demiyorum çünkü ABD nin süper güç olmasından kaynaklı etkisi var bu etki sadece Türkiye üzerinden değil dünya üzerinde olan bir etkidir.

Sen ABD himayesinde olduğunu düşüne bilirsin bu senin düşüncen beni ilgilendirmez.Sen böyle düşüne bilirsin ama ben Türkiyenin ABD himayesinde onun sözünden dışarı çıkmayan bir devlet olarak görmüyorum.

Çünkü gerçektende ABD nin sözünden çıkmayan bir devlet olsaydı Türkiye bugün İsraille olan ilişkisini kesmezdi.Çünkü ABD demek İsrail demektir.

2.Yılmaz Özdili neden eleştiriyoruma gelince. Yılmaz abiniz AKP yi ABD ci olmakla suçluyor bunu neredeyse her Allahın günü yapıyor. Suçlayan taraf hep kendisi.

Ben de diyorum ki eleştiri hakkını düşünce özgürlüğünü kullanarak AKP yi ABD ci olmakla eleştirebilirsin tamam da senin geçmişinin son 10 yıllık dönemine uzandığımız da yönettiğin gazeteyi ABD nin himayesine onun savunuculuğuna adamışsın Yılmazcığım ne iş ?

10 yıl önce yönettiğin gazeteyle ABD nin taşeronluğuna soyunacaksın bugün ise hızlı bir ABD karşıtı kesilip başkalarını Amerikancı olmakla eleştireceksin.Bu hızlı ve kıvrak dönüşünü neye borçlusun Yılmazcığım

3."İnsanlar değişemez mi? Yılmaz Özdil de 10 yıl önceki düşüncelerinde hatalıysa bu hatalı düşüncelerinden vaz geçip doğruyu göremez mi. Kısaca insanların değişme hakkı yok mu?" tarzında birşeyler söylemişsin

Şimdi Burayı iyi oku:

Son paragrafına aynen katılıyorum.Tabiki insanların değişme hakkı vardır. Eskiden savundukları fikirleri bugün yanlış bulabilirler. Zaman geçtikce geçmişte yanlış yaptıklarının farkına varıp farklı fikirlere yönelebilirler.Eskiden yoğurda kara deyip bugün AK diyebilirler.Bu çok normal. Böyle bir değişim "Döneklik" olarak tanımlanamaz .Yılmaz Özdiliniz gibi eskiden koyu Amerikancı olup bugün en keskin ABD karşıtı olabilir. Bu gayet normal

Ancak bir insan geçmişte savunduğu fikirlerin bugün tam tersini savunuyorsa. Önce bir öz eleştiri yapacak.Geçmişiyle hesaplaşmadan geçmişinde ki yanlışlarla yüzleşmeden fikir değiştirirse işte biz ona "döneklik" deriz. Bunun adı dün dündür bugün bugündür mantığıdır.

Dolayısı ile her 10 yılda bir fikir değiştime "doğruyu bulma" anlamına gelmiyor.

Şimdilerde iktidarı ABD ci olmakla itham eden Yılmaz Abinizin geçmişindeki ABD yalakalığıyla ilgili bir öz eleştiri ve hesaplaşmasına ben şahit olmadım

kısaca

GEÇMİŞİYLE HESAPLAŞMADAN YAPILAN HER FİKİR DEĞİŞİKLİĞİ DÖNEKLİKTİR


Bilmem anlayabildiniz mi. Bu seferde anlayamadıysanız kusura bakmayın . Okuduğunu anlama kursu açacak halim yok
 
faso fisooo tırttttt, laf kalabalığı laf ebeliği, onca lafta zerre kadar mantık yok, zerre kadar akıl yok...


hiç kimse geçmişini, yanlışını muhasebe etmeden yanlışlarıyla yüzleşmeden fikir değiştirmez yanlışını düzeltmez zaten. Kim nerden dönmüşse muhakkak geçmişiyle hesaplaşmış yanlışını görmüş kendince doğru yolu tutmuştur.
 
dönekliğin ustalarından döneklik dersleri

açın youtube yi görün ustanızın kepazeliklerini

gömlekten önce ne imişler,gömlekten sonra ne?

USTA OLUNCA ÇIRAKLARIDA AŞAĞI KALMIYOR :)
 
dönekliğin ustalarından döneklik dersleri

açın youtube yi görün ustanızın kepazeliklerini

gömlekten önce ne imişler,gömlekten sonra ne?

USTA OLUNCA ÇIRAKLARIDA AŞAĞI KALMIYOR :)


döneklik ne kelime dansöz dansözzz, bir gün çıkıp diyorki "-bop projesini uyguladığımız yalandır bunu ispatlamayan şerefsizdir " diyor öbür gün ispatlanıyor sonra çıkıp "-bizim ortadoğuda bir görevimiz var, bopa hizmet ediyoruz" diyor. haburdan davulla zurnayla giriş yapan pkklılar için "-işte demokrasinin zaferi" diyor millet tepki gösterince "-bu ne kepazelik " diyor. israile "-van münit vann münit " diyor görende israile posta koyuyor zannediyor öyleki yurda ayak basar basmaz allahekber tekbirleriyle van münüt şovları yapıldı van münüt çorapları tişörtleri felan yapıldı millet dansöze inandı, dansöz sonrada çıkıp "-ben moderatöre dedim israile bir şey demek ne haddime, zaten bopun uşağıyım " dedi.... dönek olsa razıyım bu döneklikten daha üst seviye, dansözlere bile taş çıkartacak şekilde usta olmuş kıçı başı ayrı oynuyor .....
 
adam bir şey paylaşmış paylaştığından ziyade adama saldırmışsınız hakaret etmişsiniz belli ki dokunmuş size şunu söyleyim bunların hepsinin kalemi satılıktır.
neyden rant sağlıyorlarsa ona yaslanırlar .
kimisi hükümet yanında bulur çıkarını kimisi karşısında ...
ne de olsa %50 hükümeti desteledi %50 de karşısında her iki durumda da aynı ...
kimisi Abd kimisi İsrail kimisi Almanya yı savunur alttan alta subliminal mesajla
 
adam bir şey paylaşmış paylaştığından ziyade adama saldırmışsınız hakaret etmişsiniz belli ki dokunmuş size şunu söyleyim bunların hepsinin kalemi satılıktır.
neyden rant sağlıyorlarsa ona yaslanırlar .
kimisi hükümet yanında bulur çıkarını kimisi karşısında ...
ne de olsa %50 hükümeti desteledi %50 de karşısında her iki durumda da aynı ...
kimisi Abd kimisi İsrail kimisi Almanya yı savunur alttan alta subliminal mesajla

5 senedir hemen her gün girerim bu foruma.bugüne dek gördüğüm en boş beleş mesajı sen yazdın.teşekkür butonuna tıkladım kardeşim.
 
Arkadaşım anlatmaya çalıştım anlamadım bu sefer açık açık anlatayım

1. Ben şuan ABD nin, AKP öncesinde ki gibi Türkiye üzerinde çok etkisi olduğunu düşünmüyorum. AKP ile ABD etkisin azaldığını düşünüyorum. Hiç yok demiyorum çünkü ABD nin süper güç olmasından kaynaklı etkisi var bu etki sadece Türkiye üzerinden değil dünya üzerinde olan bir etkidir.

Sen ABD himayesinde olduğunu düşüne bilirsin bu senin düşüncen beni ilgilendirmez.Sen böyle düşüne bilirsin ama ben Türkiyenin ABD himayesinde onun sözünden dışarı çıkmayan bir devlet olarak görmüyorum.

Çünkü gerçektende ABD nin sözünden çıkmayan bir devlet olsaydı Türkiye bugün İsraille olan ilişkisini kesmezdi.Çünkü ABD demek İsrail demektir.

2.Yılmaz Özdili neden eleştiriyoruma gelince. Yılmaz abiniz AKP yi ABD ci olmakla suçluyor bunu neredeyse her Allahın günü yapıyor. Suçlayan taraf hep kendisi.

Ben de diyorum ki eleştiri hakkını düşünce özgürlüğünü kullanarak AKP yi ABD ci olmakla eleştirebilirsin tamam da senin geçmişinin son 10 yıllık dönemine uzandığımız da yönettiğin gazeteyi ABD nin himayesine onun savunuculuğuna adamışsın Yılmazcığım ne iş ?

10 yıl önce yönettiğin gazeteyle ABD nin taşeronluğuna soyunacaksın bugün ise hızlı bir ABD karşıtı kesilip başkalarını Amerikancı olmakla eleştireceksin.Bu hızlı ve kıvrak dönüşünü neye borçlusun Yılmazcığım

3."İnsanlar değişemez mi? Yılmaz Özdil de 10 yıl önceki düşüncelerinde hatalıysa bu hatalı düşüncelerinden vaz geçip doğruyu göremez mi. Kısaca insanların değişme hakkı yok mu?" tarzında birşeyler söylemişsin

Şimdi Burayı iyi oku:

Son paragrafına aynen katılıyorum.Tabiki insanların değişme hakkı vardır. Eskiden savundukları fikirleri bugün yanlış bulabilirler. Zaman geçtikce geçmişte yanlış yaptıklarının farkına varıp farklı fikirlere yönelebilirler.Eskiden yoğurda kara deyip bugün AK diyebilirler.Bu çok normal. Böyle bir değişim "Döneklik" olarak tanımlanamaz .Yılmaz Özdiliniz gibi eskiden koyu Amerikancı olup bugün en keskin ABD karşıtı olabilir. Bu gayet normal

Ancak bir insan geçmişte savunduğu fikirlerin bugün tam tersini savunuyorsa. Önce bir öz eleştiri yapacak.Geçmişiyle hesaplaşmadan geçmişinde ki yanlışlarla yüzleşmeden fikir değiştirirse işte biz ona "döneklik" deriz. Bunun adı dün dündür bugün bugündür mantığıdır.

Dolayısı ile her 10 yılda bir fikir değiştime "doğruyu bulma" anlamına gelmiyor.

Şimdilerde iktidarı ABD ci olmakla itham eden Yılmaz Abinizin geçmişindeki ABD yalakalığıyla ilgili bir öz eleştiri ve hesaplaşmasına ben şahit olmadım

kısaca

GEÇMİŞİYLE HESAPLAŞMADAN YAPILAN HER FİKİR DEĞİŞİKLİĞİ DÖNEKLİKTİR


Bilmem anlayabildiniz mi. Bu seferde anlayamadıysanız kusura bakmayın . Okuduğunu anlama kursu açacak halim yok



Bu yazıdan anladığım şu ki: bu arkadaş ya bu dünyada yaşamıyor, ya da kör sağır ve zihninde dalgalanmalar mevcut. Bu arkadaş ile tartışma yoluna gitmenin, onu tatmin sağlaması için desteklemekten öte gitmediğini düşünüyorum. Kesinlikle de iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Bu memleketin, Türkiye toprağında yaşayan insanların bekasını ve iyiliğini düşünmediği besbelli. Bu yüzden arkadaşlarıma önerim, şahsın serbest kürsüde tek başına hava kaçaklarını ciddiye almamalarıdır.
 
akıl tutulması bu.biat bu.tanışın.
 
Sevgili oceanborn, çok güzel açıklamalar. Allah artık bu Türk milletine bir yardım eli uzatsa ne iyi olur. Bu yardıma o kadar ihtiyacımız varki.
 

Şimdi Burayı iyi oku:

Son paragrafına aynen katılıyorum.Tabiki insanların değişme hakkı vardır. Eskiden savundukları fikirleri bugün yanlış bulabilirler. Zaman geçtikce geçmişte yanlış yaptıklarının farkına varıp farklı fikirlere yönelebilirler.Eskiden yoğurda kara deyip bugün AK diyebilirler.Bu çok normal. Böyle bir değişim "Döneklik" olarak tanımlanamaz .Yılmaz Özdiliniz gibi eskiden koyu Amerikancı olup bugün en keskin ABD karşıtı olabilir. Bu gayet normal

Ancak bir insan geçmişte savunduğu fikirlerin bugün tam tersini savunuyorsa. Önce bir öz eleştiri yapacak.Geçmişiyle hesaplaşmadan geçmişinde ki yanlışlarla yüzleşmeden fikir değiştirirse işte biz ona "döneklik" deriz. Bunun adı dün dündür bugün bugündür mantığıdır.

Dolayısı ile her 10 yılda bir fikir değiştime "doğruyu bulma" anlamına gelmiyor.

Şimdilerde iktidarı ABD ci olmakla itham eden Yılmaz Abinizin geçmişindeki ABD yalakalığıyla ilgili bir öz eleştiri ve hesaplaşmasına ben şahit olmadım

kısaca

GEÇMİŞİYLE HESAPLAŞMADAN YAPILAN HER FİKİR DEĞİŞİKLİĞİ DÖNEKLİKTİR


Bilmem anlayabildiniz mi. Bu seferde anlayamadıysanız kusura bakmayın . Okuduğunu anlama kursu açacak halim yok


Boşuna kendini yorma delishmen bu tiplere birşey öğreteceğim diye

Sen ne kadar açık açık hatta ilkokul 4.sınıf öğrencilerine anlatır seviyede anlatsan da şunu bilki bildklerin bunların anlayacağı kadar dır.

Demekki kapasitleri bu kadar mış. Fazla zorlama

Ayrıca yorumun çok süperdi
 
kapasite meselesi değil.ben diyorum kemalistim.adam dese ki "kemalizm şöyle boştur böyle anlamsızdır" bişey demeyecem.adamın görüşü bu diyecem.ortak payda arayacam.ama adam diyor ki "siz sahte kemalistsiniz"..ne diyim ben şimdi?ben fenerbahçeliyim desem "hayır sahte fenerlisin"diyecek.nasıl bir komedidir bu?
 
YILMAZ ÖZDİL'iN AMERiKAN YAĞCILIĞINDA VE ŞAKŞAKCILIĞIN DA SINIR TANIMADIĞI GÜNLERİ


“Haber (Star, 9 Ekim 2001) ABD’nin Afganistan’a bombalarla birlikte yiyecek paketleri de attığına dair... Paketlerin üzerinde ‘nasıl açılır’ın değil, ‘nasıl yenilir’in tarifi varmış. Başına bombalar yağmakta olan bir halkla şöyle eğleniyordu Star’cılar: ‘Paketin nasıl açılacağı değil, içindekilerin nasıl yeneceği tarif ediliyor. Kaşığı ağzınıza götüreceksiniz ve yiyeceksiniz, manasında... Pakette suşi yok. İşte bunlar var... Menü idare eder...’”


Star o gün Amerika’nın “son teknolojiyle geliştirilmiş silahları kullanan Delta Force birliği” askerleriyle namlunun ucundaki ülkelerden biri olan Pakistan’ın “seçkin askerleri”ni de (Star’ın deyişiyle “Delta Fos”) kıyaslıyordu. Gazete, bir “Delta Fos” askerini, fotoğrafından çıkardığı oklarla şöyle tarif ediyordu:




“Başa takılan kask sahra modeli; yani arazi olmaya uygun... Yaka bağır açık; ne de olsa sıcak savaş!.. Tüfek bazen tutukluk yapabiliyor. Ama olsun; en azından sağlam. Düştüğü zaman ses getiriyor!.. Telsiz ‘Nuhu Nebi’den kalma; koşmak için silahı bırakmak lazım... Pantolon kumaştan, kemerin ise bir özelliği yok; pantolonun belde durmasına yarıyor... İşte Pakistan’ın Rambosu... Ama bu Rambo biraz farklı... Bıyığı, göbeği ve donanımıyla, şark sanatının benzersiz bir örneği...”

Star’ın haberlerindeki kıvrak, dalgacı, oryantalist üslup aklınıza birini mi getiriyor? Haklı olabilirsiniz, ben de aynı şeyleri düşünüyorum
 
Yılmazcığımın onur dolu muhteşem geçmişinin yansılamaları olmasın sakın bunlar Sedengeçti

Amerikan askerlerini öve öve bitiremediği günleri çok çabuk unutmuş Yılmazcığım

Amerikan askerlerinin bomba yağdırdığı insanlarla aley edip dalga geçtiği günleri çok çabuk unutmuş yılmazcığım

Amerikan askerleri ile savaşan Pakistan askerlerini ise Delta Foss diye aşağılayıp "
“Başa takılan kask sahra modeli; yani arazi olmaya uygun... Yaka bağır açık; ne de olsa sıcak savaş!.. Tüfek bazen tutukluk yapabiliyor. Ama olsun; en azından sağlam. Düştüğü zaman ses getiriyor!.. Telsiz ‘Nuhu Nebi’den kalma; koşmak için silahı bırakmak lazım... Pantolon kumaştan, kemerin ise bir özelliği yok; pantolonun belde durmasına yarıyor... İşte Pakistan’ın Rambosu... Ama bu Rambo biraz farklı... Bıyığı, göbeği ve donanımıyla, şark sanatının benzersiz bir örneği...”

diye aşağılayıp yerin dibine soktuğu günleri çok çabuk unutmuş Yılmazcığım

Çok değil bütün bu Amerikan amigoluğunu 10 sene kadar önce yapmış yılmazcığım

Şimdi ise kalkmış birilerini Amerikancı olmakla itham ediyor


Şimdi bir şey diyecektim ama neyse değmez
 
amerikan askerleri ile savaşan Pakistan askerleri mi?Yoksa amerikan askerleri ile birlikte savaşan Pakistan askerleri mi? yukarıda ki yazıda anlam karmaşası var anlayamadım.abd ile Pakistan ne zaman savaşa girdi?Acaba ben mi kaçırdım?:)))
 
Yılmaz Özdil'in yazılarını beğenmeyenler tuvalet kağıdı olarak kullansın. 1 hafta kullanım sonrası kıçınız kafanızdan daha aydın olacaktır.

twitter....
 
Yılmaz ÖZDİL Star gazetesinin müdürü olması, o manşetleri o gazeteye Yılmaz ÖZDİL'in koyduğu anlamına gelmez. Gazete patronu istiyordur, o manşetler de oraya konuyordur. O zamanlarda Star gazetesinde hem müdürlük yapıp hem de köşe yazarlığı yapıyormuydu bilmiyorum. Köşesinde yazıp da ABD yalakalığı yaptığını hiç sanmıyorum. Yılmaz ÖZDİL'in altında imzası olan hiç bir yazısında ABD yalakalığı yoktur. Star gazetesinde de fazla çalıştığını sanmıyorum. Adam gibi bir gazete olsaydı Yılmaz ÖZDİL şu anda hala orada çalışıyor olurdu.

Saygılarımla.

Şu yazdığımı okuduktan sonra hala Yılmaz ÖZDİL'i eleştiren varsa, yok artık diyorum. Eşşeğe bile DEHHH diyorsun gidiyor, ÇÜŞŞ diyorsun duruyor. Yani hayvan hayvanken laftan anlıyor. :)
 
Geri
Üst