Zeyd b. Sabit (R.a) Sahabelerin Hayatları -6-

photoshopc

New member
Peygamber (s.a.s.)'in ashabının ileri gelenlerinden biridir. Ensâr'dan, Hazrec kabilesinin bir kolu olan Neccâroğulları'na mensuptur. Annesi, en-Nevâr bint Mâlik b. Muâviye b. En-Neccâr'dır. Zeyd'in künyesi Ebû Hârice'dir, fakat, Ebû Saîd ve Ebû Abdi'r-Rahmân olarak da çağrılıyordu..Dünyada iken cennetle müjdelenen 10 sahabiden biridir...

Hz. Peygamber (s.a.y)'in vahiy kâtipleri içinde Übey b. Kâb'dan sonra Medine'de en çok vahiy yazan Hz. Zeyd b. Sabit ayrıca tercümanlık yapmış âlim sahabelerin meşhurlarındandır. Okuma-yazmayı Bedir esirlerinden, fidye karşılığı olarak on çocuğa okuma-yazma öğrettikten sonra serbest bırakılmayı kabul edenlerden öğrendi. Bu vesile ile okur-yazar olanların sayısı bir hayli çoğalmıştır.

İslamiyetten evvel Hazrec ve Evs kabileleri arasında cereyan eden Buas savaşında babası Sabit maktul düşmüş, kendisini annesi Nevvar binti Malik (r. anha) yetiştirmiştir. Babası öldüğünde altı yaşında idi. İslamiyeti kabul ettiğinde ise onbir yaşında henüz buluğa ermemiş bir çocuktu. Akıl ve dirayeti, zeka ve basireti, kavrayışı ve hafızası ile etraf ındakilerin dikkatini ve hayranlığını celbediyordu. Henüz Peygamberimiz (s.a.v) Medine'ye hicret etmeden önce birçok sure ezberlemiş bulunuyordu. Kur'an sevgisi O'nu geleceğin büyüklerinden yaptı ve ölümsüz hizmetleriyle de müslümanların kalbinde yer tuttu.

Bedir ve Uhud savaşlarına katılmak istediyse de yaşının küçüklüğü sebebiyle emr-i nebeviye uyarak Medine'de kaldı. Fakat başta Hendek savaşı olmak üzere bütün diğer gazvelere katıldı.

Katıldığı ilk savaş Hendek savaşı olup, savaşa hazırlık kabilinden, müslümanlar Medine'nin etrafında hendek kazarlarken Zeyd, çıkan toprağı taşıma işinde yardım ediyordu. Resûlullah (s.a.s) O'nu bu durumda görünce: "Ne kadar iyi bir çocuk" diyerek takdir ifadelerini dile getirmiştir.

Peygamberimiz'in vefatından sonra meydana gelen Yemame, Yermuk gibi savaşlarda da bulundu. Önemli hizmetler gerçekleştirdi.

Zeyd b. Sâbit, ashâbın en âlimlerinden biriydi. Sadece Kur'ân-ı Kerîm'i ezberlemekle kalmamış, mirasla ilgili feraiz ilmini de çok iyi öğrenmişti. Öyle ki, ashâb arasında bu ilmi O'ndan daha iyi bilen yoktu. Resûlullah (s.a.s), ashâbına: "Feraizi en iyi bilen Zeyd'dir" diyordu. İmam Şâfiî de, feraiz hususunda bu hadisle amel etmişti

Zeyd b. Sâbit, çok akıllı, zekî ve hafızası güçlü bir sahâbî idi. O'nun bu meziyetini farkeden Peygamber (s.a.s) O'na şöyle dedi:

"Ey Zeyd! Benim için yahudilerin yazısını öğren, çünkü ben söylediğim şeylerde onlardan emin olamıyorum."

Bunun üzerine Zeyd İbranice'yi kısa zamanda öğrendi. Böylece Peygamberimizin tercümanı oldu. Hatta Zeyd Hazretlerinin dil öğrenme konusundaki üstün yeteneği sayesinde İbranice'den başka Rumca, Habeşçe, Süryanice ve Mısırlıların dillerini de biliyordu, diye rivayet edilmiştir.

Tebük seferinde, Benî Mâlik b. en-Neccâr'ın bayrağını Umâre b. Hazm taşıyordu. Resûlullah, bayrağı ondan alıp Zeyd b. Sâbit'e verdi. Bunun üzerine Umâre: "Ey Allah'ın Resûlü! Hakkımda sana herhangi birşey mi ulaştı?" diye sorunca, Resûlullah; "Hayır, lâkin Kur'ân'a öncelik vardır: Zeyd de Kur'ân'ı senden daha çok ezberlemiştir" şeklinde cevap verdi

Peygamberimizin vefatından sonra meydana gelen Yemame savaşında bir çok hafız sahabe şehit oldu. Kur'an'dan birşey kaybolmasın diye dağınık olan bu vahiy malzemesinin toplanmasına karar verildi. Hz. Ebu Bekir Zeyd'i çağırarak bu işi O'nun uhdesine verdi. O da Kur'an'ı topladı. Bu mushaf-ı şerifi Hz. Ebu Bekir'e teslim etti, onun vefatından sonra bu nüsha Hz. Ömer'e geçti. O'nun vefatı üzerine Ümmülmü'minin Hz. Hafsa (r.anha)'ya ve sonra Hz. Osman'a intikal etti. Hz. Osman (r.a) zamanında Zeyd b. Sabit (r.a) başkanlığında teşekkül ettirilen bir komisyonca bu nüshadan nüshalar çoğaltılarak islam ülkelerine gönderildi. Elimizde bulunan bu Kur'an o zamanki nüshalardan hiçbir değişiklik olmadan çoğaltılarak günümüze kadar gelmiştir. Kıraati de Zeyd b. Sâbit'in kıraatidir. Bu sebeble bütün müslümanlar Zeyd Hazretlerine minnettardırlar, şefaatini umarlar.


Gerek Hz. Ömer, gerekse Hz. Osman, Medine'den ayrıldıkları zaman Zeyd b. Sabit'i vekil bırakırlardı. Hz. Osman, O'nu ziyade seviyordu. Zaten kendisi de Osman taraftarıydı ve bu halife devrinde beytülmâla bakmakla görevlendirilmişti.

Zeyd'in vefat tarihi konusundaki rivayetler arasında tam bir mutabakat olmamasına rağmen, büyük bir ihtimalle h. 45 yılında vefat etmiştir ve buna göre tahminî yaşı da 54'tür.

ALINTI ve DERLEMEDIR

www.ezan.gen.tr
www.ashabikiram.com
 

DayWalkerr

ABDUSSABUR
Allah O'nun için cihad eden ve bu uğurda canlarını veren bütün sahabilerden razı olsun...

Paylaşım için saoalsın abii..Çok güzel bii paylaşım..Allah razı olsun..
 

innuendo

HANZALA
Moderatör
Allah cennetinde hepimizi Peygamber efendimizin (s.a.v) yanında eylesin İnşallah.
 

Banu Cicek

New member
Sagol ya gercekten guzel bir ozet olmus.
Keske hepimiz sahabelerin bari 10 tanesini amcamizi , teyzemizi, dayimizi tanidigimiz kadar taniyabilsek.
 

kostak

New member
doğru söylüyorsun bence 10 tanesini değil 2-3 tanesini bile tanısak akrabalarımız kadar tüm hayatımız değişir
1500 sene önce ölmüş birini, bi akraban kadar nasıl tanıycaksın ya. Tanıyamayacağın kesin. Öyle olduğu için de hiç kusura bakma, böyle düşünenlerin hayatlarının değişeceğini hiç sanmıyorum, değişse bile çok zor olacaktır..
Bence onlar türlü şekilde tanıtmaya çalışanları tanımayı dene, bu daha mantıklı.
 

HTML

Üst