Zeitgeist - Terorün gerçek sebebi + video

karakabusu

Banned
Katılım
20 Şub 2007
Mesajlar
651
Reaction score
0
Puanları
0
2005 yılında ABD, Kanada ve Meksika arasında gizli bir antlaşma imzalandı. Antlaşma metnini duyuran tek bir gazeteci var ve hükümet bu antlaşmayı ve maddelerini halkına duyurmadı. Antlaşma kongrede oylamaya sunulmadı. Buna göre Kanada,Meksika ve Amerika arasındaki sınırlar kaldırıldı ve Kuzey Amerika birliği kuruldu. (North American Union:NAU) Para birimi olarak da Amero benimsendi. Amero tıpkı Avrupa birliği para birimi Euro gibi Amerikan doları Meksika peso zu ve Kanada Dolarının yerini alacak. AB zaten halihazırda sınırları kaldırmış durumda uydu bağımlı devletler dışında Alman imparatorluğu ekseninde yapılanmasını sürdürmekte. Bunun dışında bir de oluşmakta olan Asya birliği ve Afrika birliği mevcut. Amerika birliği, Avrupa birliği, Asya birliği ve Afrika birliği. Tüm kontrol ve finansman çift taraflı oynayarak ekonomik krizler ve savaş vasıtasıyla para arz ını ayarlayan, zaman zaman suni ekonomik krizlerle para arz ını çeken ve stratejik noktalardaki savaş stratejisi ile zenginleşen uluslararası bankerler tarafından yönlendiriliyor.

Emperyalizmin bugünkü biçiminde emperyalistler açısından tek sorun göz boyama zorunluluğudur. Halk kitlesi zengin mülk sahibine ve ayrıcalıklarına saygı duysa da kendi geleceğine kendisinin karar verdiği demokrasi yanılgısı ile yaşamaktadır. Meclisler,senatolar,politikacılar ve çeşitli grupların ve sınıfların sözde sözcülüğünü yapan oylama ile hükümetler eliyle sözde halkın isteklerini gerçekleştirenler.

Bilindiği gibi burjuva devriminin arkasında feodalizmin hantallaşması ve tüccar sınıfının üretim kabiliyeti nedeniyle onlardan daha avantajlı bir konuma geçmesi idi. Böylece küçük bir kıvılcım ile ilkin fransa da kanlı olarak, sonrasında da tüm batı da burjuva devrimi halk ayaklanmasının ardından yaratıldı. Ancak Halk bu sefer Napolyon a ihtiyaç duydu çünkü özgürlük değil, zenginlik istedi. Bunun da en kolay yolu önüne gelenle savaşan bir askeri sınıf denetimindeki burjuva demokrasisiydi. Ancak pratikte sınırların engel oluşturmadığı günümüz dünyasında mülkiyet hukukuna inanç mutlak surette sürdüğü için, bundan sonraki aşamada yüksek burjuva sınıfının ayağına dolaşan demokrasi ve devletler arası ve içi yönetim organizasyonu angarya haline gelmiştir. Vergiler oraya gider,ticari antlaşmalar uluslararası eski devletler arası antlaşmalara ve stratejilere göre yönlendirilir. Güc ü devlette tutan tek unsur olan ordu ve polis sınıfının denetimi de özelleşen elektronik sektörü ve silah sanayisi vasıtasıyla hali hazırda artık nakit para da pek kullanılmadığı için bankalara geçmiş durumdadır. Her türlü işbirliği finansmanının temelinde bankalar vardır. Devletlerin merkez bankaları karşılıksız olarak para arzını ayarlayarak geçmiş tüm ekonomik bunalımlarda binlerce bankanın batmasına neden olarak tama.ını kendilerine bağlamıştır. Amerikanın bağımsızlık talebinin nedeni ingiliz merkez bankkasının kolni zenginliğine el koyma girişimiydi. Ancak sonradan türlü dümenlerle 1920 ve 1929 da bankalar ekonomik bunalım yaratıp çöken ekonomiye rağmen para arz ı sunmamak ve binlerce bankayı batırarak federal rezerv bankasını amerikada da kurdurmuşlar bu durum kapitalist sınıfın çok daha fazla ayrıcalıklı ve başına buyruk davranabilmesine neden olmuştur birleşik devletlerde. Artık ABD de büyük sermaye denetlenemez. Zaten merkez bankaları, devleti kendine borçlandırarak faiz karşılığı para verir ve bunun dolaysız sonucu da tüm halk ın giderek krizin arttığı oranda hükümetlerin yeni vergi ve faiz ayarlamaları eşliğinde borçlandırılması anla.ına gelir. Tüm dünyadaki para arzını ayarlayan merkez bankaları, uydurma varlıklarıyla devlete borç verir, devlet bunun karşılığında halkı vergilendirip borç yükü altına sokar. Dolayısıyla karşılıksız kaynak ve ganimet demek olan savaş ekonomisi vasıtasıyla da giderek daha da yayılıp tekelleşen bankerlik sistemi, kitlelerin tüm birikiminin kullanımını kendi zimmetinde tutar. Günümüz ekonomisinde artık sanıldığı gibi paranın karşılığı olarak altın yoktur kasalarda. Kullandığımız paraların hiç bir karşılığı yoktur. Hatta amerikan ekonomisinde varolduğu söylenen suni bunalımın temeli de bu gerçeklikten kaynaklanmaktadır.

Bu nedenle de emperyalist mülkiyet yönetimi yerel devlet otoritelerini ortadan kaldırıp, vahşi birtakım mülkiyet ve hiyerarşi yasalarından oluşacak, atadan oğula devam eden elit bir kesimin ve dünya bankerlerinin kurmakta olduğu çok uluslu bir mutlak dünya egemenliğine doğru bir yol çizmektedir. Bu plan bizzat açıklanmıştır Rockefeller tarafından ve aynı sisteme bağlı medya patronlarının ne ABD de ne başka yerlerde anlaşma gereği 40 yıllık suskunluklarını bozmak gibi bir niyeti yoktur. Olaylar geliştiğinde Halk neye uğradığını şaşırmış biçimde bankalara koşup mecbur bırakıldıkları şeyi yapmaları sağlanacaktır.

Bu oluşumun nihai amacı emperyalizmin en acımasız ve 6000 yıllık çürümüş uygarlığın en korkunç megalo ideasını gerçekleştirmek. Nihai hedef olarak bu dört birliğin ortak tasarısı ki zaten devletler ve onun üyesi olduğunu zanneden Halklardan tamamen bağımsız fakat devletlerin ve halkların tamamen kendilerine bağlı olduğu oluşumlar bunlar, Dünya devletinin temelini atmak. Tek merkez,tek otorite, tek Din, tek ordu, tek para birimi ve mutlak oto kontrol mekanizması.

Romantiklerin zannettiği gibi sınırların ortadan kalkması özgürlük ve bağımsızlık için olmayacak. Özgürlüklerin sıradan insanların ellerinden tamamen alınması için yaratılacak. Bu dönem 1. 2. dünya savaşı, soğuk savaş,vietnam, Irak ve en son 11 Eylül ile halk lara karşı yürütülecek terör bahaneli savaşın en son dolaysız sonucudur.

Ekonomik krizler ve 11 Eylül tam anlamıyla operasyonun başlama gününün duyurulmasıdır. 11 Eylül egemenlerin artık tamamen alıştırdıkları özgürlükten korkan halklara karşı onların haklarını aşama aşama ellerinden alma savaşının başlama tarihidir. Terörle mücadele kapsamında nedensiz yere alıkonabilir, sorgulanabilir, izine gereksinim duymadan eviniz aranabilir, telefonlarınız dinlenebilir, özel hayatınıza müdahale edilebilir. Tüm merkezi ve bağımlı uydu devletlerde buna dair yasalar gizlice bir bir meclislerden geçirilmektedir. Usame Bin Ladin Ve George W. Bush ortaktır ve bu sözde teröristi mağaralarda asla bulamayacaklardır. Bunlar halka uyutmak için aynı şirketlere ortak olan medya patronlarının haberleridir. Bush ailesi uzun zamandır amerikan bankacılık sisteminin başında bulunan bir ailedir.

11 Eylül saldırısının Amerikan şirketlerince kendi halkına bir operasyona başlama amacıyla kabul edilebilir destek sağlamak maksadıyla tertiplendiği bilim adamlarınca İstisnasız deliller ve fotoğraflar eşliğinde sunulmuştur. Hükümetler susamuş yasadışı davranışlar ve sansür uygulanmıştır. Ancak gönüllü köleler efendilerinin onların iyiliğini düşündüğü yalanına mutlak olarak inandıklarından, egemenler de bunu çok iyi bildiklerinden, her türlü enformasyon medya aracılığı ile sahte politikalar üretmekte, Halk ise kendisine anlatılan bu saçmasapan açıklamamalara kulak kabartmaya çalışırken mücadeleci bilim insanlarına ve araştırmacılara kulak tıkamaktadırlar.

Bunun benzeri vakalar sürekli olarak uydu devletlerde ve ülkemizde de sürmektedir. Terörizm, dış düşmanlar, iç düşmanlar, güvenlik sorunu, sosyal düzenlemeler, sözde demokratik seçimler, Din üzerinden süren politikalar, sürekli olarak bu olguları örtbas etmeye yönelik girişimlerin toplamıdır. Onlar bizlerin gerçekleri bilmemizi istememektedirler. Ama siz yani inananlar, onlara gülümseyip ellerini öpme yarışına girdiğiniz sırada göz kaş arasında altınızda yığdıkları odunları ateşlemektedirler. Çünkü siz ölmezseniz onlar kar edemezler. Devletleri savaşlara onlar sokar ve halkı ikna ederler. Tüm büyük savaşlar, avanak halkın efendilerinin, göz göre göre varolan savaşın kendi içindeki yasalarını ihlal eden hükümet uygulamalarından çıkarılmıştır. Yanlışlıkla savaşın göbeğine gönderilen gemiler batar, yanlışlıkla ülke bombalanır, savaşan taraflardan birinin sözde tarafsız olunduğu açıklanmışken malvarlıklarına el konulur ve sonra halka onlar bize saldırdı denildiği gibi avanak halk lar kahraman olmak için cepheye koşar. Amerikan halkı iki savaşa da katılmak istememiştir örneğin ama salak oldukları için bir tezgahla gemi savaşın göbeğine gönderilip batırılması sağlanarak (ölü sayısı artsın diye içi cephane doldurulmuştur) İkincisinde yine japonlara karşı tarafsızlık kuralı ihlal edilip malvarlıklarına el koyulup politik aşağılamalarda bulunularak ve bile bile pearl harbour bombalandırılarak, vietnamda sonradan yalan olduğu anlaşılan bir gemi batma hikayesi uydurularak,Irak da nükleer tehdit öne sürülerek,kendini 11 eylülde bombalayıp afganisdtan a ırak a girerek halk desteği alınmıştır anında hepsinde. Avanak halk birden cepheye koşmuştur şehit olmak için bu uyduruk tertiplerle.

Amaç savaş çıkarıp onu olabildiğince uzatmaktır. Tüm savaşlar böyledir. 1. Dünya savaşının amacı onu uzatmaktır bir yıl boyunca hiç bir askere karşı tarafa hücum etmesi söylenmez siperde durmaları söylenir. İkinci dünya savaşındaki nazi katliam araçlarının tamamı Amerikada üretilmiştir. Zyklon B gazı dahil. İki tarafa da silah satılmıştır. Dünyanın en korkunç emperyalist örgütü ABD devletinin kendisi değil, uluslararası bankalar sistemi ve Amerikan Rockelfeller silah firmasıdır,tüm büyük savaşlardan en büyük kazancı onlar sağlar. Hatta Vietnam savaşında kuzey Vietnam a da silah satmış, 60 000 amerikalı ve 3 milyon vietnamlı ölesiye kadar amerikan ordusunun vietnamlıların uçaksavar silahlarını ve stratejik hedeflerini bombalamaması için karalar aldırmıştır. Çünkü oraya da silah satmaktadır. Hatta kuzey vietnam ın başarısı, kendi içindeki kurtuluş mücadelesinin, yine Amerikan şirketlerince savaş öncesinde kaldırılan Rusyanın yardımını bloke eden askeri ve siyasi ambargonun yanısıra anti emperyalist mücadele olduğu için, Amerikalıların bu savaşı uzatma ve kar elde etme amaçlı saçma savaş kısıtlamalarının farkında olmalarından kaynaklanır biraz da. Ancak halk buna inanmaz ülkesini koruduğunu zanneder.

Ülkemizde 80 yıldır benzeri bir politika doğuda sürdürülür. Terörist kılığına girilip oraya buraya mayın döşenir insanlar öldürülür sonra da dağlar bombalanıp terörizmi mahvettik denilir. Halk lar da ya o tarafdan ya bu taraftan kimden umut bekliyor ya da nemalanıyorsa ötekine düşman olur.

Aynı şey ingilizlerce yıllarca sürdürülmüş türlü şekillerde halk ın yani emperyalizmin sömürmesine direnen Halk lar birbirine karşı kışkırtılıp kendi kendilerinii yok etmeleri sağlanmıştır. En son Iraklı kılığında halk a ateş açan iki ingiliz askeri ırak polisince yakalanmış,İngilizler askerleri teslim etmeyen görevlileri umursamayarak tank ile hapisaneyi basıp ajanlarını kaçırmıştır. Emperyalizmin girdiği her yerde halklar birbirine mezhep ve etnik farklarla düşman olur. Eğer o bölgede emperyalizmin bir çıkarı var ise vay haline o bölge halklarının.

rak savaşında amerikalı askerler de ölüyor ve Irak denetlenemiyor diye Amerikan yönetimmi küçümsenmektedir. Oysa Amerikan yönetimi zaten savaşı uzatmaya çalışmaktadır. Orada diğer bölgelere sıçrayabileceği bir üs kurana dek halkı birbirine karşı kışkırtarak hem orda duracak hem de zaman kazanacaktır. Bu sırada tazminat bahanesiyle petrol e el koyacaktır. Artık emperyalizm kapitalimden sonraki daha tehditkar ve sınır tanımaz bir aşamaya geçmiştir. Dolayısıyla zaten sınırlar onlar için kapitalist devrimden önce burjuvaziye feodal soyluluğun olduğuna benzer bir angarya oluşturmaktadır. Yani yeni dünya düzeni denilen emperyalist plan bu aşamadan sonra tekellerin denetimi dışındaki her türlü yerel otoriteyi ortadan kaldırmaya yönelik olarak gelişecektir. Terör tehditi de bilh..a bu maksatla devletlere karşı örgütlendirilmektedir. Ancak tıpkı dünya savaşlarının çıkmasına neden olan suni tezgahlarda yaptığı gibi Halk kitlesinin bunları talep etmesini sağlayacaktır.

İlginç bir örnek verelim ve karanlık Ütopyaların nasıl gerçekleştiğini görelim. Geçtiğimiz günlerde bir gönüllü amerikalı salak aile, ilerde uygulanması düşünülen bir uygulamada yer aldı. Bu uygulama ilk paragraflarda bahsettiğim, halkın mecburen talep ettirileceği şeydir.

Hali hazırda amerikan pasaportlarında kullanılmaktadır ve geçtiğimiz günlerde amerikalı bir aile, 11 eylülden korktuğunu söyleyerek bebeğinin vücuduna bu uydu kontrol sistemli çip i yerleştirtmiştir. Herkesin kayıtları,sahip olduğu para ve birikim bu çiplerde bulunacaktır. Rockefeller in dediğine göre eğer birileri onları eleştirecek, protesto edecek veya karşı duracak olursa tamamen kendi kontrollerinde bulunan bu çip kapatılacaktır. 2005 yılında terörle mücadele ve göçmen kontrolü bahanesiyle “Gerçek Kimlik” kanunu kabul edildi. Proje Amerikada 2008 den itibaren hayata geçirilecek. O günden sonra her amerikalı bu federal kimlik kartını kullanmak zorunda. Bu kartlara daha sonra radyo frekansları sayesinde her hareketin kontrol edilebildiği RFID izleme modülleri yerleştirilecek. Daha sonraki aşama implant çip. Aptal amerikalı ailemiz de medya da geleceğin dünyasının örnek öncüsü olara övgüyle sunulan bu implant çip i bebeğine yerleştiren aile zaten. Yani bebek ömrü boyu vücudu içindeki çip ile yaşayacak. Böylece herkes bir şebekeye bağlanmış olacak. Her hareketiniz kontrol edilecek. Haklarınız olmayacak, zorunluluklar olacak.

Çünkü;

Bütün bunları üzerinizde yarattıkları korku ve düşmanlıklar vasıtasıyla sizler talep edeceksiniz. Televizyonlardaki makyajlı kadınlar,bakımlı yüzler,bitmeyen eğlenceler, sahte lünaparklar, şaşalı ve süslü geleceğin vitrini yaşamlar ile hergün defalarca bunları söyleyerek hepinizin onaylaması sağlanacak. Militer ve vatansever duygular aşılanacak daima ve siz kendi arzunuzla bu yıkımı onaylayacaksınız.

Çünkü sizler kendi düşündüklerine değil,söylenenlere inanan köle bir nesilin torunlarısınız. Çünkü sizler kendinize değil,televizyonda gördüğünüz insanlara inanıyorsunuz. Sizler size anlatılan tarih den şüphe etmiyorsunuz. Sizler size anlatılan tüm masalları hayatın ardındaki asıl gerçek zannediyorsunuz.

Bu yüzden dünya uygarlığındaki 7 milyar insanın 100 binlerle ifade edilebilecek küçük azınlığının dışındaki tüm bireyleri bu kültürel üretim merkezinin damızlık ürünleri olarak çoğaltılıyorsunuz. Hayatınız size ait değil,yaşam sizin yaşa.ınız değil,ölüm elinizde değil,yaşa.ınız başkalarının. Mutluluğa sahip olduğunuzu düşünebilir banane insanlardan ve gelecekten diyebilirsiniz. Peki öyleyse hala neden ürüyorsunuz? Kasaba et sağlayan koyunlar gibi yavrularınızı böyle bir geleceğe teslim ederek size anlatılmış uydurma figürlere yalvarmakla meşgulsünüz. Onlar tüm çağlarda iktidarın arkasına saklandığı perdeden başka bir şey değildi kör gözleriniz bunu göremiyor asla. Antik tanrıların ve tüm çağ tanrılarının ve kutsal bazı peygamberlerinin insani bedene ve sözlerine rağmen yüzlerinin suretinin türlü şekillerde gizli olmasının anla.ını algılayabiliyor musunuz? Neden yüzleri yok onların? Neden ya yüzsüz,ya ışık,ya da hayvan figürleri ardında saklıyorlardı yüzlerini? Tahtlarından ve asalarından ayrı olan bu özel nitelikleri neyi simgeliyor?

Ben söyleyeyim onlar sizi ölüme yolladıkları için size bakmaya yüzü olmayan otoritelerinizin yansıması da ondan. Horus bir Kraldı ve tüm mısırlılar onundu. İki Mısır ı savaşla birleştiren Akrep kral Narmer in babası Ka, Ruh anlamında mısır dinine ve Ra adında ilk büyük tanrıya can verdi, o ilk firavundu. Belki ilk değildi ama ardında hiyeroglif ve izler bırakan ların ilklerindendi. Ve ününü herkesin bilmesini istedi çünkü hırsı tüm hayatı ele geçirmekle de doymadı. Bir Filmdeki ülkesine özgürlük getiren sözde Akkad lı Akrep Kral uydurmasındakinin tam tersi. Musa ya mit sağlayan Sargon, sepetle nehir e bırakılmadı. İsa hiç olmadı, Romalılar onun hayatını konsül toplayıp yazdılar. Bu masallar sizin için özenle, okumuş ve entellektüel kişilerce yaratıldılar. Sizi soyup soğana çevirip ölüme yollayıp zenginliklerini arttırırken ses çıkarmayınm diye yazıldılar. Öyle abartılı yaşamlar sürdülerki sonunda sizi de kendilerine benzeme arzusuyla doldurup uşakları ettiler. Çünkü ne bir hayatınız ne idealleriniz vardı arzularınız boşunaydı, güç onlardaydı.. İstediklerinizin 10 da birine kavuşursanız ne ala bunu ödül zannettiniz.

Ama onlar sizin doğaya bağlı olduğunuzu öğrenmenizden çok korkuyorlar. Bu emperyalizmin en büyük kabusudur bugün. Halk ın kendi gücünün farkına varma olasılığı yüzünden gün geçmiyor ki dünyanın bir yerinde hiç olmadık bir katliam tezgahlanmasın. Kendiyle savaşan organizma, kendini yok eder. Günümüz insanının tanımı ise budur. Bunun örneğini doğada göremezsiniz. Beslenme aktivitesi hayatta kalma savaşı değildir sizinki gibi. İnsanın mücadelesi kendi varlığına karşıdır. Aslanın geyiği avlaması ve bölgesini rakibine karşı koruması ile,köpekbalığının küçük balığı yutması ile,insanın komşusunu katletmesi arasında hiç bir benzerlik yoktur. Çünkü siz ne aslansınız, ne köpekbalığı. Hani akıllıydınız, neden konu bu olunca birdenbire size gösterilen bu saçma örneklerle kendinizi özdeşleştiriverdiniz ne oldu beyninize birden? Evrim diyince maymun değil akıllıyım diyor bunu duyunca kaygılanıp inancımı ve insanlığımı yitirecem diye tüyleriniz diken diken oluyor da savaşı vahşi doğadaki vahşi hayvan betimlemesinden hareketle nasıl oluyor da normal görebilmektesiniz?

Bunun ötesini görmediğiniz sürece iktidar savaşını tanrılar savaşı olarak anlatacaklar. Merak etmeyin bu sayede ilerde tüm eskimiş eski dinler yok edilip yeni ve tek bir din ile hepinizi aynı cehenneme gönderip kendi izole cennetlerinde sefa sürecek olanlar varlığını sürdürecek sayenizde.

[VIDEO]<embed id="VideoPlayback" src="http://video.google.com/googleplayer.swf?docid=-1763202819564419213&hl=tr&fs=true" style="width:400px;height:326px" allowFullScreen="true" allowScriptAccess="always" [/VIDEO]

http://video.google.com/videoplay?d...0dAOSa2OAYaQ2ALt0th7&q=Zeitgeist+TÜRKÇE&emb=1

KAYNAK
 
yazınında kaynak linkini eklermisin
 
linki kaynak yazısına saklayabilirsin sabitte bununla ilgili konu var
 
Geri
Üst