Yunanistan Doğru Tarafta, Yanlış Olan Biziz

Vtnsvr

New member
Yunanistan doğru yerde

Yazar M. KARABULUT
Pazar, 03 Şubat 2008



YUNANİSTAN DOĞRU TARAFTA, YANLIŞ OLAN BİZİZ
-Bakoyanni'nin Kıymetli Mesajı...
-Hristiyan Avrupa'da her hangi bir kilise, kadınların rahibeler gibi başını örtmesi gibi siyasi bir faaliyete girerse tarihten silinir...

Dün Anadolu Ajansı'nın Atina'dan geçtiği haberi, AB-D'nin AKP üzerinde sürdürdüğü icraatlarına "dur" demek adına son dönemlerin en yerinde ve en kıymetli haberi olarak değerlendirdim. Çünkü, Fener Rum Kilisesi'nin ekümenikliğine mülk tedarik etmek için TBMM'de görüşülen vakıf yasası da dahil bir çok gayretin AB-D'nin ihtiyaçlarından kaynaklandığı bilinmektedir ama Erdoğan ve bazı milletvekilleri nerden öğrenmişse, çıkarttıkları yasalarda "medeniyet", bazılarında "mütekabiliyet", türbanda ise "din özgürlüğü" esası varmış.

Şimdi Ajansın bugün geçtiği haber göre Yunanistan'da ne varmış bir bakalım. Ajans, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni'nin Atina'da yayımlanan Kathimerini gazetesinden aldığı demecine göre, Karamanlis'in Ankara ziyareti sırasında, "Heybeliada Ruhban Okulunun açılması karşılığında Atina'nın bir jest yapma olasılığının gündeme gelip gelmediğine" ilişkin bir soruya, "Böyle bir şeyin olmadığını ve olamayacağını" söyler.

Kesinlikle doğrudur. Yunanistan'da alış veriş yoktur, yalnızca "alış" vardır.

Fener Rum Patrikhanesini "ekümenik" olarak niteleyen Bakoyanni, "Ekümenik Patrikhane ile ilgili konular Yunanistan'ı özel olarak ilgilendirmekle birlikte, Avrupa'nın dini haklar ve din özgürlükleri anlayışı kapsamında yer almaktadır. Bizim, Türk tarafına samimi olarak söylediğimiz şey, merkezi İstanbul'da bulunan Ekümenik Patrikhane Türkiye için muazzam bir artı oluşturur" dedi.

Bu "artı", Yunanistan gibi bir din devleti olan komşumuz için çift artıdır. Yunanistan'ın Fener Rum Kilisesi'nin ekümenikliğini, Türkiye'nin aleyhine olacağı için desteklemesi kadar doğru bir politika olamaz.

Ajansın haberine devam edelim. Bakoyanni, Batı Trakya'da müftülerin seçimle belirlenmesi konusuyla ilgili bir soru üzerine de, "Müftülerin yargı yetkisi bulunduğu sürece böyle bir şeyin mümkün olamayacağını" tekrarlayan Bakoyanni, "Atina'nın bu konudaki tezi açıktır. Yunanistan'da, İslam aile hukuku, yani müftünün aile ve mal varlığı konularında yargı yetkisi olduğu sürece, seçimle belirlenmesi mümkün değil" der. Şimdi, 2005 yılında Kudüs Patriğini İstanbul'da şeriat mahkemesi kurarak yargılarken, patrikhanenin iç hukuku diyenlere ne söylenmeli? Ya ekümeniklik konusunda "Hristiyanların" sorunu diyen Erdoğan'a ne demeli.

Bakoyanni Batı Trakya'da müftüye verilecek olan seçilme hakkının nereye uzanacağını görürken, Yunanistan hukuku ve dini ile çeliştiğini de bilir, Erdoğan ise ekümenikliğin "yargı" yetkisini bir kenara bırakın, ülkenin "egemenlik" hakkını vermek olduğunu bilmez...

Yunanistan Dışişleri Bakanı Bakoyanni çok doğru söylüyor, yanlış bakan ve yanlış tarafta olan biziz.

Son olarak; Avrupa'da her hangi bir kilise, kadınların rahibeler gibi başını örtmesi gibi siyasi bir faaliyete girerse ne olur biliyor musunuz? İtalya'ya da kendine yer edinen Vatikan dahil olmak üzere, hiçbir kilise bir daha faaliyet göstermemek üzere tarihten silinir...
 

ße YouRSeLF

New member
Dostum Değerli Bilgilerin Için Teşekkürler

Bu Durum Birkez Daha Açıkça Gösteriyorki ülkemizin Hala Bir Dış Politikası Yoktur

Adamlar Onlarca Yıldır Yapmadıklarını Bırakmadı Biz Hala Türban Derdindeyiz
 

HTML

Üst