yi6ido
Banned
- Katılım
- 30 Kas 2008
- Mesajlar
- 66
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Avcılık müsabaka mı...
Yıllardır iki bakanlık arasında bir yetki ve görev kargaşası vardır; “Avcılık müsabakası olan bir spor dalı mıdır, değil midir?” Yani, ilintili (!) Bakanlar olarak Spordan Sorumlu Bakan Murat BAŞESKİOĞLU'na mı, yoksa Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU'na mı bağlıdır? İki bakanlığın bürokratları da bu çelişkiyi yıllardır yaşarlar. Aslında gerçeği bilirler. Fakat kişisel yarar, her zaman kamu yararına baskın gelmiştir. Yani atıcılık para götürür. Bizde başarısı yoktur. Avcılık para getirir. Silah sanayicisinin işine gelir. Fakat düzen yoktur. Bu kadar basit.
Oysa, “Bir bekçinin hırsızı koşarak yakalaması ne kadar sporsa, avcılık faaliyeti de o kadar spordur”. Karada veya denizde sonu yabanın ölümüyle biten bir faaliyet spor olur mu? Müsabaka yönetmeliği olur mu? Ülkemizdeki bazı yanlışların düzeltilmesi, ya en üst siyasi erkin girişimi veya hukuk yoluyla olabiliyor.
Bu yetki kargaşası geniş sivil avcı kitleleri ve yasal yetkilileri ilgilendirdiği gibi, aslında sporla ilgilenen kurumları da ilgilendirmesi gerekir. Fakat ilgilenilmez. 17 madalya getirisi olan atıcılık sporu üvey evlattır. Zurnanın son deliğidir.
“Saldım çayıra, mevlam kayıra” olan atıcılık sporu, uluslararası federasyonu olan (ISSF) ve kuralları olan (UIT) bir olimpik disiplindir. Müsabaka, hakem ve tahkim yönetmelikleri vardır. Tüzüğünde, yani yeni adıyla Statüsünde “Yaban Hayvanı Vurmak veya Yaban Hayatı Koruması” yer almaz. GSGM'nin denetimindedir. Seçim Statüsü Resmi Gazete'de yayınlanır. Atıcılığı yöneten ve ismi içinde “Avcılık” kelimesi de geçen bu devlet federasyonunun genel kurulunda, sadece atıcılık müsabakasına katılan dernekler üye olabilir. Sayıları da 80'i geçmez. Avcılık idaresi ise, gerek bizde ve gerekse AB'de yasal olarak Orman Bakanlığının görevidir. Bu bakımdan sayıları 1850 civarında ve faaliyeti sadece avcılık olan sivil avcı kuruluşları, federasyonları ve konfederasyonu, Atıcılık ve Avcılık (!) Federasyonu genel kurulunda yer alamazlar. Gel gelelim ülke genelinde bu spor Federasyonu tarafından temsil edilmek istenirler. Çünkü zurna avcılıkta ses getiriyor.
Şimdi bu atıcılık sporu federasyonunun HİMAYESİNDE, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın İŞBİRLİĞİNDE (!) ülke çapında bir Avcılık ve Yaban Hayatı sempozyumu ve Sektörel Sergi yapılacağı duyuruluyor. Türkiye tarihinde bir ilk diye reklamlar yapılıyor. Tarih ve yer saptanmış bile. Nisan 2008, Antalya'da 5 yıldızlı bir otel.
İyi güzel de, konunun asıl sahibi Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. M.Kemal YALINKILIÇ ise, bu girişimden hiç haberi olmadığını ve olsa olsa tüm avcılık camiasını kucaklayan bir avcılık şurasının Çevre ve Orman Bakanlığının himayesinde olmasının gerektiğini söylüyor. Yoksa bu girişim, daire başkanının bir oldu bittisi mi?
Konuyla ilintili Bakanlar Sayın BAŞESKİOĞLU ve Sayın EROĞLU'nun bu kargaşaya “dur” demeleri isteniyor. Gerek atıcılık sporuna ve gerekse avcılık sistemimizin yasal düzenine çeki düzen verilmesi doğamızın ve sporun yararınadır. Bunun da çözümü, “Avcılık” GSGM bünyesinde ayrı bir federasyon olamayacağına göre, Atıcılık ve Avcılık Federasyonu isminden “Avcılık” kelimesinin çıkarılmasıdır. İşte o zaman bölünme engellenir, avcılığa düzen ve atıcılığa da madalyalar gelir..
Yıllardır iki bakanlık arasında bir yetki ve görev kargaşası vardır; “Avcılık müsabakası olan bir spor dalı mıdır, değil midir?” Yani, ilintili (!) Bakanlar olarak Spordan Sorumlu Bakan Murat BAŞESKİOĞLU'na mı, yoksa Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU'na mı bağlıdır? İki bakanlığın bürokratları da bu çelişkiyi yıllardır yaşarlar. Aslında gerçeği bilirler. Fakat kişisel yarar, her zaman kamu yararına baskın gelmiştir. Yani atıcılık para götürür. Bizde başarısı yoktur. Avcılık para getirir. Silah sanayicisinin işine gelir. Fakat düzen yoktur. Bu kadar basit.
Oysa, “Bir bekçinin hırsızı koşarak yakalaması ne kadar sporsa, avcılık faaliyeti de o kadar spordur”. Karada veya denizde sonu yabanın ölümüyle biten bir faaliyet spor olur mu? Müsabaka yönetmeliği olur mu? Ülkemizdeki bazı yanlışların düzeltilmesi, ya en üst siyasi erkin girişimi veya hukuk yoluyla olabiliyor.
Bu yetki kargaşası geniş sivil avcı kitleleri ve yasal yetkilileri ilgilendirdiği gibi, aslında sporla ilgilenen kurumları da ilgilendirmesi gerekir. Fakat ilgilenilmez. 17 madalya getirisi olan atıcılık sporu üvey evlattır. Zurnanın son deliğidir.
“Saldım çayıra, mevlam kayıra” olan atıcılık sporu, uluslararası federasyonu olan (ISSF) ve kuralları olan (UIT) bir olimpik disiplindir. Müsabaka, hakem ve tahkim yönetmelikleri vardır. Tüzüğünde, yani yeni adıyla Statüsünde “Yaban Hayvanı Vurmak veya Yaban Hayatı Koruması” yer almaz. GSGM'nin denetimindedir. Seçim Statüsü Resmi Gazete'de yayınlanır. Atıcılığı yöneten ve ismi içinde “Avcılık” kelimesi de geçen bu devlet federasyonunun genel kurulunda, sadece atıcılık müsabakasına katılan dernekler üye olabilir. Sayıları da 80'i geçmez. Avcılık idaresi ise, gerek bizde ve gerekse AB'de yasal olarak Orman Bakanlığının görevidir. Bu bakımdan sayıları 1850 civarında ve faaliyeti sadece avcılık olan sivil avcı kuruluşları, federasyonları ve konfederasyonu, Atıcılık ve Avcılık (!) Federasyonu genel kurulunda yer alamazlar. Gel gelelim ülke genelinde bu spor Federasyonu tarafından temsil edilmek istenirler. Çünkü zurna avcılıkta ses getiriyor.
Şimdi bu atıcılık sporu federasyonunun HİMAYESİNDE, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın İŞBİRLİĞİNDE (!) ülke çapında bir Avcılık ve Yaban Hayatı sempozyumu ve Sektörel Sergi yapılacağı duyuruluyor. Türkiye tarihinde bir ilk diye reklamlar yapılıyor. Tarih ve yer saptanmış bile. Nisan 2008, Antalya'da 5 yıldızlı bir otel.
İyi güzel de, konunun asıl sahibi Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. M.Kemal YALINKILIÇ ise, bu girişimden hiç haberi olmadığını ve olsa olsa tüm avcılık camiasını kucaklayan bir avcılık şurasının Çevre ve Orman Bakanlığının himayesinde olmasının gerektiğini söylüyor. Yoksa bu girişim, daire başkanının bir oldu bittisi mi?
Konuyla ilintili Bakanlar Sayın BAŞESKİOĞLU ve Sayın EROĞLU'nun bu kargaşaya “dur” demeleri isteniyor. Gerek atıcılık sporuna ve gerekse avcılık sistemimizin yasal düzenine çeki düzen verilmesi doğamızın ve sporun yararınadır. Bunun da çözümü, “Avcılık” GSGM bünyesinde ayrı bir federasyon olamayacağına göre, Atıcılık ve Avcılık Federasyonu isminden “Avcılık” kelimesinin çıkarılmasıdır. İşte o zaman bölünme engellenir, avcılığa düzen ve atıcılığa da madalyalar gelir..