sen@
New member
Sözcü yazarı Emin Çölaşan yazdı...
"BAY,Yorgo Papandreu. Başbakan.
Atina/Yunanistan.
Sayın ve sevgili kardeşim Yorgo, nasılsın, iyi misin? İyi olmanı Cenab-Hak'tan dilerim. Şimdi diyeceksin ki yaa arkadaş, Türkiye'den biri bana mektup yazmış, ben bu herifi tanımam etmem. Hem de bana ismimle hitap ediyor, sevgili Yorgo falan diyor.
Sen beni tanımazsın ama ben seni tanırım. Son zamanlarda yaşadığın sıkıntılara üzüldüm, bu mektubu yazmaya ve haddim olmayarak sana bazı önerilerde bulunmaya karar verdim.
Bak kardeşim, sen akıllı adamsın ama bazı şeyleri bilmiyorsun. Senin dünyadan haberin yok. Yaa, başın belaya girdiğinde şu komşuna, Türkiye'ye bakıp ders alsana!
Senin memlekette ekonomi çökmüş, bütçe nanay vaziyete düşmüş, gelirler azalmış, giderler artmış. Acele para arıyormuşsun, kemer sıkma önlemleri alıyormuşsun.
Bak canım, bu işin pratik yolları vardır. Para durduğun yerde gelmez. Kafan biraz çalışsaydı, bu sorunu acele çözerdin. Nasıl mı?
Senin memlekette devletin altın yumurtlayan kurumları, şirketleri, malı mülkü yok mu? Petrokimya, telekom, binalar, limanlar falan filan... Sizin o Pire Limanı'nı birkaç kez görmüşlüğüm vardır, valla dünyanın en büyük limanlarından biri.
Şimdi sen devletin elinde ne varsa acele satmaya başla. Bunun adına 'Özelleştirme' deyip Yunan milletine öyle yuttur. Yabancılara, eşe dosta, senin yandaşlara bu tesisleri acele peşkeş çekip bir miktar para sağla ve Yunanistan'ı o parayla yönet. Kafayı çalıştır, kafayı.
Bak, bizim buradaki uyanıklar yıllardır bunu yapıyor. Ölmüş eşek fiyatına devletin malını mülkünü satıyorlar. Elde satacak mal çok azaldı ama Türkiye böyle yönetiliyor.
Sat Yorgo sat. Böylece hem biraz para sağlarsın, hem de yerli ve yabana işbirlikçilerine, yandaşlarına köşe döndürürsün.
Duyduk ki, parasızlıktan bazı adaları da saüşa çıkarmışsın. Sen onların satış ilanını bizim gazetelerde ver. Türk müteahhitler oraya üşüşür, bütün adalara sekiz katlı apartmanlar diker. Bizim burada TOKI var, senin yandaş müteahhitlere iş verir, hem onlar hem de Yunan adaları kalkınır.
Yorgo, sen daha toysun, bu işleri bilmediğin anlaşılıyor. Bilmemek ayıp değil de öğrenmemek ayıp. Türkiye'ye bir bak, ne demek istediğimi hemen anlayacaksın!
Burada sana bir kıyak daha yapayım... Ekonomik sıkıntıdan kurtulmak için niye akaryakıta zam yapmıyorsun be muhterem!
Bastır zamları, kurtar Yunanistan'ı.
Biz burada dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz. Her gün zam üstüne zam biniyor. Hiç kimsenin sesi çıkıyor mu!
Devletin ve milletin mallarını özelleştirme adı altında peşkeş çek, yap zamları ve kurtar kendini.
Ulan Yorgo, bunları taa Türkiye'den biz mi öğreteceğiz sana!
. . .
Sevgili kardeşim Yorgo, dün bizim gazetelerde gördüm. Atina'da yapılan gösterilerde senin eski bakanlardan Kostis Hacıdakis, ahaliden çok fena dayak yemiş ve ağzı burnu dağılmış. Polis çaresiz kalmış.
Yaa kardeşim, orada senin adam gibi polisin yok mu? Polis dediğin öğrencilerin ve göstericilerin üzerine coplarla saldırır, döver, tekmeler, çocuk düşürtür, üzerlerine bir de biber gazı sıkarak işi bitirir. Komşun Türkiye'yi görmüyor musun? Tayyip'in bu konuda elde ettiği başarıları sana anlatmıyorlar mı?
Yunanistan'da grevler varmış, grev dalgası yayılıyormuş. Yine Türkiye'ye bak. Bizde hiç grev var mı? Emekçilerin direnişi var mı? Elbette yok çünkü bizim emekçiler çok mutlu. Sıkıysa birileri grev yapsın, ses çıkarsın... Onu da bırak, birileri sayın büyüklerimizden birine birkaç yumurta atsın... Valla polis gücü onları silindir gibi ezer, analarından doğduklarına pişman eder.
• • •
Sevgili kardeşim Yorgo, sen bu işlerden hiç anlamıyorsun. Senin elinde örtülü ödenek parası yok mu? Herhalde vardır. O paranın bir bölümüyle yabancı gazetecileri satın al ve senin hakkında çok güzel yazılar yazmalarını sağla. Seni yılın adamı seçsinler diye paraları bastır. Bak, dış basında bizim Tayyip için ne güzel haberler çıkartılıyor.
Yorgo, sen valla çok toysun.
Yoksa sen yargıyı bile henüz ele geçinmedin mi kardeşim? Yoksa hakimler, savcılar, Atina'daki Anayasa Mahkemesi, Yunan HSYK'sı falan senin emrine girmedi mi?
Sen üniversiteleri bile ele geçinmedin mi? Yuh olsun sana. Senin orada kendi adamlarından rektör atayacak cumhurbaşkanı yok mu? O ne biçim cumhurbaşkanı be? Sen rektörlerle hiç toplantı yapmıyor musun? Onlara nutuk atıp korku salmıyor musun?
O halde sen ayakta mı uyuyorsun?
Bizim TRT'nin (Tayyip Radyo Televizyonu) Yunanistan'daki karşıtı nedir bilmiyorum. Adına Yunanistan Radyo Televizyonu (YRT) diyelim. Sen bunu değiştirip Yorgo Radyo Televizyonu yapacaksın. Yapmadınsa bir yuh daha. YRT her gün senin adına cazgırlık yapacak, senin borazanın olacak. Hiç utanma, bize böylesi yakışmaz falan deme. Bizde oluyor da sizde niye olmasın.
Sonracığıma bir şey daha sorayım... Sen devletin, kamunun bütün ihale ve alımlarını kendi adamlarına veriyor musun? Vermiyorsan yazıklar olsun. Bunun püf noktası şudur: Başkalarına iş vermeyeceksin, sadece onlara köşe döndüreceksin, onlar da pastadan senin ve adamlarının payım verecekler. Böylece isviçre bankalarında hesapların olacak, hiç değilse geleceğini kurtarmış olacaksın. Çark böyle dönmeli Yorgo.
Bu söylediklerimi bilmiyorsan, yapmıyorsan, gel bizde öğren. Bu işlerin mektebi burada.
• • •
Sayın Yorgo, buraya kadar sana bir şeyler yazdım, biraz olsun yol göstermeye çalıştım. Ancak edindiğim izlenim şudur ki, sen daha çok toysun.
Bu işleri hiç bilmeyen bir çaylaksın.
Bak bize, örnek al. Özelleştirme yap, elinde ne varsa sat. Zam yap. Efendim tepki olurmuş, Yunan milleti yine sokaklara dökülürmüş, kimin umurunda! Bu işlerde polisini iyi kullan, iyi dayak attır. O zaman ne sokak gösterisi olur, ne de grev.
Medyayı eline geçir, korkutup sustur, yandaş ve yalaka medya oluşturup milletini yalanlarla kandır. Din ticareti yap, her fırsatta 'Allah, Peygamber, Hazreti İsa' deyip ahaliyi böyle uyut. Her konuda yalan söyle, hiç utanma.
Bu da yetmez. Kendi orduna her gün yandaş medyanda ana avrat sövdürmeli, komutanlarını darbeci numarasıyla içeri tıktırman, onları yargılatmak ve böylece kendine dikensiz gül bahçesi yaratmaksın.
Bilenlerden öğrendim ki, sen bunların hiçbiri yapmamışsın. Nasıl iktidarsın, nasıl başbakansın sen?
Buradan gördüğüm kadarıyla, sen daha çoluk çocuksun be Yorgo!
Adam olmak için senin on fınn ekmek yemen, bizi ve Tayyip'i örnek alman gerekir.
Kusura bakma ama sen gerçekten çok toysun. Sen adam olmazsın. Senden başbakan falan olmaz. Ver istifanı, çek git.
Mutluluk, refah, özgürlükler ve ileri demokrasi ülkesi Türkiye'den selam ve saygılarımla!"
EMİN ÇÖLAŞAN / SÖZCÜ
Emin Çölaşan: YORGO'YA AÇIK MEKTUBUMDUR
"BAY,Yorgo Papandreu. Başbakan.
Atina/Yunanistan.
Sayın ve sevgili kardeşim Yorgo, nasılsın, iyi misin? İyi olmanı Cenab-Hak'tan dilerim. Şimdi diyeceksin ki yaa arkadaş, Türkiye'den biri bana mektup yazmış, ben bu herifi tanımam etmem. Hem de bana ismimle hitap ediyor, sevgili Yorgo falan diyor.
Sen beni tanımazsın ama ben seni tanırım. Son zamanlarda yaşadığın sıkıntılara üzüldüm, bu mektubu yazmaya ve haddim olmayarak sana bazı önerilerde bulunmaya karar verdim.
Bak kardeşim, sen akıllı adamsın ama bazı şeyleri bilmiyorsun. Senin dünyadan haberin yok. Yaa, başın belaya girdiğinde şu komşuna, Türkiye'ye bakıp ders alsana!
Senin memlekette ekonomi çökmüş, bütçe nanay vaziyete düşmüş, gelirler azalmış, giderler artmış. Acele para arıyormuşsun, kemer sıkma önlemleri alıyormuşsun.
Bak canım, bu işin pratik yolları vardır. Para durduğun yerde gelmez. Kafan biraz çalışsaydı, bu sorunu acele çözerdin. Nasıl mı?
Senin memlekette devletin altın yumurtlayan kurumları, şirketleri, malı mülkü yok mu? Petrokimya, telekom, binalar, limanlar falan filan... Sizin o Pire Limanı'nı birkaç kez görmüşlüğüm vardır, valla dünyanın en büyük limanlarından biri.
Şimdi sen devletin elinde ne varsa acele satmaya başla. Bunun adına 'Özelleştirme' deyip Yunan milletine öyle yuttur. Yabancılara, eşe dosta, senin yandaşlara bu tesisleri acele peşkeş çekip bir miktar para sağla ve Yunanistan'ı o parayla yönet. Kafayı çalıştır, kafayı.
Bak, bizim buradaki uyanıklar yıllardır bunu yapıyor. Ölmüş eşek fiyatına devletin malını mülkünü satıyorlar. Elde satacak mal çok azaldı ama Türkiye böyle yönetiliyor.
Sat Yorgo sat. Böylece hem biraz para sağlarsın, hem de yerli ve yabana işbirlikçilerine, yandaşlarına köşe döndürürsün.
Duyduk ki, parasızlıktan bazı adaları da saüşa çıkarmışsın. Sen onların satış ilanını bizim gazetelerde ver. Türk müteahhitler oraya üşüşür, bütün adalara sekiz katlı apartmanlar diker. Bizim burada TOKI var, senin yandaş müteahhitlere iş verir, hem onlar hem de Yunan adaları kalkınır.
Yorgo, sen daha toysun, bu işleri bilmediğin anlaşılıyor. Bilmemek ayıp değil de öğrenmemek ayıp. Türkiye'ye bir bak, ne demek istediğimi hemen anlayacaksın!
Burada sana bir kıyak daha yapayım... Ekonomik sıkıntıdan kurtulmak için niye akaryakıta zam yapmıyorsun be muhterem!
Bastır zamları, kurtar Yunanistan'ı.
Biz burada dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz. Her gün zam üstüne zam biniyor. Hiç kimsenin sesi çıkıyor mu!
Devletin ve milletin mallarını özelleştirme adı altında peşkeş çek, yap zamları ve kurtar kendini.
Ulan Yorgo, bunları taa Türkiye'den biz mi öğreteceğiz sana!
. . .
Sevgili kardeşim Yorgo, dün bizim gazetelerde gördüm. Atina'da yapılan gösterilerde senin eski bakanlardan Kostis Hacıdakis, ahaliden çok fena dayak yemiş ve ağzı burnu dağılmış. Polis çaresiz kalmış.
Yaa kardeşim, orada senin adam gibi polisin yok mu? Polis dediğin öğrencilerin ve göstericilerin üzerine coplarla saldırır, döver, tekmeler, çocuk düşürtür, üzerlerine bir de biber gazı sıkarak işi bitirir. Komşun Türkiye'yi görmüyor musun? Tayyip'in bu konuda elde ettiği başarıları sana anlatmıyorlar mı?
Yunanistan'da grevler varmış, grev dalgası yayılıyormuş. Yine Türkiye'ye bak. Bizde hiç grev var mı? Emekçilerin direnişi var mı? Elbette yok çünkü bizim emekçiler çok mutlu. Sıkıysa birileri grev yapsın, ses çıkarsın... Onu da bırak, birileri sayın büyüklerimizden birine birkaç yumurta atsın... Valla polis gücü onları silindir gibi ezer, analarından doğduklarına pişman eder.
• • •
Sevgili kardeşim Yorgo, sen bu işlerden hiç anlamıyorsun. Senin elinde örtülü ödenek parası yok mu? Herhalde vardır. O paranın bir bölümüyle yabancı gazetecileri satın al ve senin hakkında çok güzel yazılar yazmalarını sağla. Seni yılın adamı seçsinler diye paraları bastır. Bak, dış basında bizim Tayyip için ne güzel haberler çıkartılıyor.
Yorgo, sen valla çok toysun.
Yoksa sen yargıyı bile henüz ele geçinmedin mi kardeşim? Yoksa hakimler, savcılar, Atina'daki Anayasa Mahkemesi, Yunan HSYK'sı falan senin emrine girmedi mi?
Sen üniversiteleri bile ele geçinmedin mi? Yuh olsun sana. Senin orada kendi adamlarından rektör atayacak cumhurbaşkanı yok mu? O ne biçim cumhurbaşkanı be? Sen rektörlerle hiç toplantı yapmıyor musun? Onlara nutuk atıp korku salmıyor musun?
O halde sen ayakta mı uyuyorsun?
Bizim TRT'nin (Tayyip Radyo Televizyonu) Yunanistan'daki karşıtı nedir bilmiyorum. Adına Yunanistan Radyo Televizyonu (YRT) diyelim. Sen bunu değiştirip Yorgo Radyo Televizyonu yapacaksın. Yapmadınsa bir yuh daha. YRT her gün senin adına cazgırlık yapacak, senin borazanın olacak. Hiç utanma, bize böylesi yakışmaz falan deme. Bizde oluyor da sizde niye olmasın.
Sonracığıma bir şey daha sorayım... Sen devletin, kamunun bütün ihale ve alımlarını kendi adamlarına veriyor musun? Vermiyorsan yazıklar olsun. Bunun püf noktası şudur: Başkalarına iş vermeyeceksin, sadece onlara köşe döndüreceksin, onlar da pastadan senin ve adamlarının payım verecekler. Böylece isviçre bankalarında hesapların olacak, hiç değilse geleceğini kurtarmış olacaksın. Çark böyle dönmeli Yorgo.
Bu söylediklerimi bilmiyorsan, yapmıyorsan, gel bizde öğren. Bu işlerin mektebi burada.
• • •
Sayın Yorgo, buraya kadar sana bir şeyler yazdım, biraz olsun yol göstermeye çalıştım. Ancak edindiğim izlenim şudur ki, sen daha çok toysun.
Bu işleri hiç bilmeyen bir çaylaksın.
Bak bize, örnek al. Özelleştirme yap, elinde ne varsa sat. Zam yap. Efendim tepki olurmuş, Yunan milleti yine sokaklara dökülürmüş, kimin umurunda! Bu işlerde polisini iyi kullan, iyi dayak attır. O zaman ne sokak gösterisi olur, ne de grev.
Medyayı eline geçir, korkutup sustur, yandaş ve yalaka medya oluşturup milletini yalanlarla kandır. Din ticareti yap, her fırsatta 'Allah, Peygamber, Hazreti İsa' deyip ahaliyi böyle uyut. Her konuda yalan söyle, hiç utanma.
Bu da yetmez. Kendi orduna her gün yandaş medyanda ana avrat sövdürmeli, komutanlarını darbeci numarasıyla içeri tıktırman, onları yargılatmak ve böylece kendine dikensiz gül bahçesi yaratmaksın.
Bilenlerden öğrendim ki, sen bunların hiçbiri yapmamışsın. Nasıl iktidarsın, nasıl başbakansın sen?
Buradan gördüğüm kadarıyla, sen daha çoluk çocuksun be Yorgo!
Adam olmak için senin on fınn ekmek yemen, bizi ve Tayyip'i örnek alman gerekir.
Kusura bakma ama sen gerçekten çok toysun. Sen adam olmazsın. Senden başbakan falan olmaz. Ver istifanı, çek git.
Mutluluk, refah, özgürlükler ve ileri demokrasi ülkesi Türkiye'den selam ve saygılarımla!"
EMİN ÇÖLAŞAN / SÖZCÜ
Emin Çölaşan: YORGO'YA AÇIK MEKTUBUMDUR