-HaKiKaT-
Altın Üye
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 10,386
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
RİVAYETE GÖRE, Süleyman Peygamber oğlunun ölümünden üzülmüş, gözyaşı dökmeye başlamıştı.
Bunun üzerine Allah, ona insan suretine girmiş iki melek gönderdi. Melekler gelip birbirinden davacı olduklarını söylediler.
Biri davasını şöyle anlattı:
“Bu adam benim ektiğim tarlamın içinden geçip ekinimi tepeledi.”
Öteki de şöyle cevap verdi:
“Ben yolda gidiyordum. Birden yolumun üzerine ekin çıktı. Baktım yolun içi ekilmiş, başka gidecek yol yok. Mecburen ekininin üzerinden geçtim.”
Süleyman Aleyhisselam davacıyı ikaz etti:
“Yola ekin ekilir mi? Oradan bütün insanlar geçecek!”
O zaman insan suretindeki melek de şu karşılığı verdi:
“Peki, ölümden bu kadar üzülünür mü? Ölüm de bir yoldur. O yoldan sadece senin oğlun değil, bütün insanlık geçecek.”
(Doğu klasiklerinden)
Bunun üzerine Allah, ona insan suretine girmiş iki melek gönderdi. Melekler gelip birbirinden davacı olduklarını söylediler.
Biri davasını şöyle anlattı:
“Bu adam benim ektiğim tarlamın içinden geçip ekinimi tepeledi.”
Öteki de şöyle cevap verdi:
“Ben yolda gidiyordum. Birden yolumun üzerine ekin çıktı. Baktım yolun içi ekilmiş, başka gidecek yol yok. Mecburen ekininin üzerinden geçtim.”
Süleyman Aleyhisselam davacıyı ikaz etti:
“Yola ekin ekilir mi? Oradan bütün insanlar geçecek!”
O zaman insan suretindeki melek de şu karşılığı verdi:
“Peki, ölümden bu kadar üzülünür mü? Ölüm de bir yoldur. O yoldan sadece senin oğlun değil, bütün insanlık geçecek.”
(Doğu klasiklerinden)