Vtnsvr
New member
Dinler; tarih öncesi dönemden beri, insanlığa daha iyi bir düzen getirmek için kurulmuş olan sistemlerdir. İslam dini, bu alanda en iyi düzenlemelerin yer aldığı bir sistemdir. Akıl ve inancı bir arada değerlendiren bu sistemde; iyi ahlak, yardımlaşma, hakka riayet, devlet malını koruma, yolsuzluğa bulaşmama, yoksula yardım, insanları kardeş görme temeldir.
Bu ilkeler yüzünden İslam dini; Orta Çağlar boyunca çok üstün bir medeniyet yaratmıştır. Türk milleti de kendi yaradılışına uygun özellikleri en çok bu dinde bulduğu için eski dinini bırakıp Müslümanlığa geçmiştir.
***
Son 40 senede, atalarımızın bin yıldır yaşattığı İslam anlayışını beğenmeyen bir hizip ortaya çıktı. Bunlar; vatandaşın dindarlığını kullanarak onları ata yollarından ayırıp Arabi bir çizgiye çektiler. Suudi Arabbistan’da 250 sene kadar önce ortaya çıkan Vehhabilik; sanki gerçek Müslümanlık imiş gibi bizim halkımızın beynine sokulmaya başlandı. Bunun sonucunda devlete, millete yabancı bir zihniyet ve hayat biçimi şekillenmeye başlandı.
Bunlar, bin senedir yaşatılan Türk Müslümanlığını, ‘Patates dini!’ diye aşağıladılar. Devletin verdiği din eğitimini beğenmeyip özel kurslarla çocuklarımızın beyinlerini çürüttüler. Kuran kursu adı altında, kızlarımızı, iyi bir anne ve inançlı bir kadın olarak yetiştirmek yerine; istismara açık, hiçbir şeye itiraz etmeyen orta çağ insanı gibi şekillendirmeye başladılar.
Özellikle yoksul ailelerimizin çocukları; bu Arapçı gericilerin elinde oyuncak edildi. Konya’daki rezaleti biliyorsunuz… Devletin gözü önünde, yasaları açıkça çiğneyerek fakir fukara kızlarını bir binaya tıkıp din öğretmek adına öldürdüler… Bunların çaresiz ana babaları da ‘Ne yapalım, kadermiş!’ diyerek sorumluluğu kadere, yani Allah’ın boynuna yıkarak bu yobaz takımını akladılar.
Tedbirsizlikle, kötü niyetle cana kıyıp bunu kadere yıkmak, Allah’a en büyük iftiradır.
***
Her pis işlerini kaza ve kader arkasına saklayarak Allah’a bühtan edenlere soruyorum:
Çorum’da kızlarımıza tecavüz eden o yobazın yaptığı da kaza veya kader midir? O kızlar ‘Ne yapalım, kaza ile oldu; kaza ve kader Allahtandır!’ diye bu iğrenç işe boyun mu eğmelidirler?
Dediğim şudur:
Yobaz; ahlaksızdır… Kendinizi de hele hele kızlarınızı bu Allah, Kuran, din-iman diye diye dolaşanlardan uzak tutunuz. Biliniz ki yobazdan ne kadar uzak durursanız Allah’a o kadar yakın olursunuz.
ŞU HARİTAYA BAKAR MISINIZ?
Türkiye Cumhuriyeti’ne, onun kurucusu Mustafa Kemal’e düşman olanlar; bu cumhuriyetin uluslararası kuruluş belgesi olan Lozan Antlaşması’nı bir hezimet (bozgun) olarak göstermeye çabalıyorlar. Lozan, 24 Temmuz 1923′te imzalandı. Bu anlaşma, Osmanlı Devleti’ne 10 Ağustos 1920′de imzalatılan Sevr Antlaşması’nı sona erdiriyordu. Lozan’a saldıran yobazcıklarda eğer göz, beyin ve vicdan var ise şu Sevr haritasına bir baksınlar da sonra yine karalamaya devam etsinler.
Rıza Zelyut - AKŞAM,
Bu ilkeler yüzünden İslam dini; Orta Çağlar boyunca çok üstün bir medeniyet yaratmıştır. Türk milleti de kendi yaradılışına uygun özellikleri en çok bu dinde bulduğu için eski dinini bırakıp Müslümanlığa geçmiştir.
***
Son 40 senede, atalarımızın bin yıldır yaşattığı İslam anlayışını beğenmeyen bir hizip ortaya çıktı. Bunlar; vatandaşın dindarlığını kullanarak onları ata yollarından ayırıp Arabi bir çizgiye çektiler. Suudi Arabbistan’da 250 sene kadar önce ortaya çıkan Vehhabilik; sanki gerçek Müslümanlık imiş gibi bizim halkımızın beynine sokulmaya başlandı. Bunun sonucunda devlete, millete yabancı bir zihniyet ve hayat biçimi şekillenmeye başlandı.
Bunlar, bin senedir yaşatılan Türk Müslümanlığını, ‘Patates dini!’ diye aşağıladılar. Devletin verdiği din eğitimini beğenmeyip özel kurslarla çocuklarımızın beyinlerini çürüttüler. Kuran kursu adı altında, kızlarımızı, iyi bir anne ve inançlı bir kadın olarak yetiştirmek yerine; istismara açık, hiçbir şeye itiraz etmeyen orta çağ insanı gibi şekillendirmeye başladılar.
Özellikle yoksul ailelerimizin çocukları; bu Arapçı gericilerin elinde oyuncak edildi. Konya’daki rezaleti biliyorsunuz… Devletin gözü önünde, yasaları açıkça çiğneyerek fakir fukara kızlarını bir binaya tıkıp din öğretmek adına öldürdüler… Bunların çaresiz ana babaları da ‘Ne yapalım, kadermiş!’ diyerek sorumluluğu kadere, yani Allah’ın boynuna yıkarak bu yobaz takımını akladılar.
Tedbirsizlikle, kötü niyetle cana kıyıp bunu kadere yıkmak, Allah’a en büyük iftiradır.
***
Her pis işlerini kaza ve kader arkasına saklayarak Allah’a bühtan edenlere soruyorum:
Çorum’da kızlarımıza tecavüz eden o yobazın yaptığı da kaza veya kader midir? O kızlar ‘Ne yapalım, kaza ile oldu; kaza ve kader Allahtandır!’ diye bu iğrenç işe boyun mu eğmelidirler?
Dediğim şudur:
Yobaz; ahlaksızdır… Kendinizi de hele hele kızlarınızı bu Allah, Kuran, din-iman diye diye dolaşanlardan uzak tutunuz. Biliniz ki yobazdan ne kadar uzak durursanız Allah’a o kadar yakın olursunuz.
ŞU HARİTAYA BAKAR MISINIZ?
Türkiye Cumhuriyeti’ne, onun kurucusu Mustafa Kemal’e düşman olanlar; bu cumhuriyetin uluslararası kuruluş belgesi olan Lozan Antlaşması’nı bir hezimet (bozgun) olarak göstermeye çabalıyorlar. Lozan, 24 Temmuz 1923′te imzalandı. Bu anlaşma, Osmanlı Devleti’ne 10 Ağustos 1920′de imzalatılan Sevr Antlaşması’nı sona erdiriyordu. Lozan’a saldıran yobazcıklarda eğer göz, beyin ve vicdan var ise şu Sevr haritasına bir baksınlar da sonra yine karalamaya devam etsinler.
Rıza Zelyut - AKŞAM,
