HardRhymeR
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Başlığımdaki gibi yeter…
Peki, bu yeter kimlere?
Kafamda üç yabancı üç yerli oyuncu belirledim bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle yeter serime Tabata ile başlayayım. Beşiktaş’a hak etmediği milyon Eurolar karşılığında transfer edilen ve geldiği günden itibaren de takıma hiçbir şey veremeyen, artılarından çok eksileri olan bu oyuncuya nasıl sabrediliyor ve nasıl Delgado’ya tercih edildi anlamış değilim. Sakat oyuncuların çokluğundan dolayı bu sezon takımda mecburen forma şansı bulduğuna inandığım Tabata devre arasında verilen yüklü para bir kenara bırakılıp kesinlikle gönderilecek oyuncular listesinin baş sırasına konmalı.
Yeter serimde ikinci sırayı Fink alıyor. Geldiği günden beri beğenmediğim Türkiye’de onun gibi oyuncuların çok olduğuna inandığım Fink’in sezon başı gönderilmesi gündemdeyken hala daha takımımızda forma giymesi beni fazlasıyla şaşırtıyor. Bu oyuncunun Fenerbahçe’ye attığı gol dışında etkili olduğu bir maç ya da bir pozisyon hatırlamıyorum hatırlayanlar varsa lütfen beni uyarsın. Hele hele Gaziantepspor maçının son saniyelerinde kaçırdığı gol ise giderayak aklımda soru işareti olarak kalacak.
Yeter serimin üçüncü sırasında Ferrari var. Geçtiğimiz sezon öyle ya da böyle bir performans gösteren Matteo bu sezon magazin dünyasından seyrettiğimiz kadarı ile gece hayatından kendini kurtaramayınca yakasını da sakatlıklardan bir türlü kurtaramadı. Üstelik aldığı yüksek ücret yüzünden gönderilememesi bile gündeme gelen Ferrari’nin sanırım Gaziantepspor maçında ısınırken sakatlanmayı başarması sonrası sanırım kalma olasılığı iyiden iyiye kaybolmuştur diye düşünüyorum.
Gelelim yerli oyunculara.
Yeter serisinde dördüncü sıra Erhan Güven’e ait. Hakikaten kimseyi kırmak değil amacım ama maalesef Erhan’ın Beşiktaş gibi büyük bir takımdan para kazanması, yedek kulübesinde oturuyor olması, Ümraniye tesislerinin, İnönü stadının havasını soluyor olması, bu kutsal formayı giyiyor olması bile büyük bir talih. Keşke Erhan Güven’e verilen bu şans, alt yapımızdan çıkan ve şu anda Gaziantep Belediyespor’da kiralık olarak forma giyen sağ bek Erkam Kaya’ya verilseydi.
Yeter serimin beşinci ismi Ali Kuçik. Ben bu genç arkadaşımızı sezon başı en çok savunanlardan A takımda mutlaka şans verilmesi gerekiyor diyenlerden birisiydim. Neyse ki Schuster bu oyuncuyu alt yapıdan aldı A takıma koydu ama maalesef gösterdiği performans, Ali’nin daha çok fırın ekmekler yemesi gerektiğini gösteriyor. Eğer Ali bir takıma kiralık olarak verilmezse genç futbolcuyu kazanacağımıza kaybederiz benden söylemesi.
Yeter serimin altıncı ve son sırasında kaleci Hakan Arıkan var. Liverpool maçında yediği 8 golle hafızalara kazınmasına rağmen olur böyle şeyler deyip arkasında durduğumuz kalecilerden birisidir. Rüştü’nün sakatlığı ile kaleye geçen ve iyide bir performans gösteren Hakan yaşadığı sakatlık sonrası maalesef tamamen geriye gitti. Yaptığı bir, iki, üç, dört değil devamlı aynı hatalara düşen Hakan gözden iyice düştü. Kaleci Cenk’in iyi bir grafik çizmesi ise Hakan’ın şansını iyiden iyiye azaltıyor. Bundan sonraki periyotta da Arıkan’ın kaleye geçeceğini sanmıyorum.
Evet bende hayal kırıklığı yaratan ve revizyona uğrayacağını düşündüğüm 3 yerli 3 yabancı oyuncuyu sizlerle paylaştım. Son olarak Sayın Schuster’e değinmek istiyorum. Umarım, ilk yarıda ki inatlarından vazgeçer ve ikinci yarı 3 kupa hedefi ile savaşacağımızı unutmaz. İnşallah transferleri, revizyonları yerli yerinde yapar da herkes rahat maçlar izler yoksa bu tempo ile gidersek sezon sonu hastane masraflarımızın faturası ağır olacak.
- ALPER ÜSTÜNDAĞ - HABER1903
Peki, bu yeter kimlere?
Kafamda üç yabancı üç yerli oyuncu belirledim bunları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle yeter serime Tabata ile başlayayım. Beşiktaş’a hak etmediği milyon Eurolar karşılığında transfer edilen ve geldiği günden itibaren de takıma hiçbir şey veremeyen, artılarından çok eksileri olan bu oyuncuya nasıl sabrediliyor ve nasıl Delgado’ya tercih edildi anlamış değilim. Sakat oyuncuların çokluğundan dolayı bu sezon takımda mecburen forma şansı bulduğuna inandığım Tabata devre arasında verilen yüklü para bir kenara bırakılıp kesinlikle gönderilecek oyuncular listesinin baş sırasına konmalı.
Yeter serimde ikinci sırayı Fink alıyor. Geldiği günden beri beğenmediğim Türkiye’de onun gibi oyuncuların çok olduğuna inandığım Fink’in sezon başı gönderilmesi gündemdeyken hala daha takımımızda forma giymesi beni fazlasıyla şaşırtıyor. Bu oyuncunun Fenerbahçe’ye attığı gol dışında etkili olduğu bir maç ya da bir pozisyon hatırlamıyorum hatırlayanlar varsa lütfen beni uyarsın. Hele hele Gaziantepspor maçının son saniyelerinde kaçırdığı gol ise giderayak aklımda soru işareti olarak kalacak.
Yeter serimin üçüncü sırasında Ferrari var. Geçtiğimiz sezon öyle ya da böyle bir performans gösteren Matteo bu sezon magazin dünyasından seyrettiğimiz kadarı ile gece hayatından kendini kurtaramayınca yakasını da sakatlıklardan bir türlü kurtaramadı. Üstelik aldığı yüksek ücret yüzünden gönderilememesi bile gündeme gelen Ferrari’nin sanırım Gaziantepspor maçında ısınırken sakatlanmayı başarması sonrası sanırım kalma olasılığı iyiden iyiye kaybolmuştur diye düşünüyorum.
Gelelim yerli oyunculara.
Yeter serisinde dördüncü sıra Erhan Güven’e ait. Hakikaten kimseyi kırmak değil amacım ama maalesef Erhan’ın Beşiktaş gibi büyük bir takımdan para kazanması, yedek kulübesinde oturuyor olması, Ümraniye tesislerinin, İnönü stadının havasını soluyor olması, bu kutsal formayı giyiyor olması bile büyük bir talih. Keşke Erhan Güven’e verilen bu şans, alt yapımızdan çıkan ve şu anda Gaziantep Belediyespor’da kiralık olarak forma giyen sağ bek Erkam Kaya’ya verilseydi.
Yeter serimin beşinci ismi Ali Kuçik. Ben bu genç arkadaşımızı sezon başı en çok savunanlardan A takımda mutlaka şans verilmesi gerekiyor diyenlerden birisiydim. Neyse ki Schuster bu oyuncuyu alt yapıdan aldı A takıma koydu ama maalesef gösterdiği performans, Ali’nin daha çok fırın ekmekler yemesi gerektiğini gösteriyor. Eğer Ali bir takıma kiralık olarak verilmezse genç futbolcuyu kazanacağımıza kaybederiz benden söylemesi.
Yeter serimin altıncı ve son sırasında kaleci Hakan Arıkan var. Liverpool maçında yediği 8 golle hafızalara kazınmasına rağmen olur böyle şeyler deyip arkasında durduğumuz kalecilerden birisidir. Rüştü’nün sakatlığı ile kaleye geçen ve iyide bir performans gösteren Hakan yaşadığı sakatlık sonrası maalesef tamamen geriye gitti. Yaptığı bir, iki, üç, dört değil devamlı aynı hatalara düşen Hakan gözden iyice düştü. Kaleci Cenk’in iyi bir grafik çizmesi ise Hakan’ın şansını iyiden iyiye azaltıyor. Bundan sonraki periyotta da Arıkan’ın kaleye geçeceğini sanmıyorum.
Evet bende hayal kırıklığı yaratan ve revizyona uğrayacağını düşündüğüm 3 yerli 3 yabancı oyuncuyu sizlerle paylaştım. Son olarak Sayın Schuster’e değinmek istiyorum. Umarım, ilk yarıda ki inatlarından vazgeçer ve ikinci yarı 3 kupa hedefi ile savaşacağımızı unutmaz. İnşallah transferleri, revizyonları yerli yerinde yapar da herkes rahat maçlar izler yoksa bu tempo ile gidersek sezon sonu hastane masraflarımızın faturası ağır olacak.
- ALPER ÜSTÜNDAĞ - HABER1903