Yer Altından Da Kuşatılıyoruz !..

bazukaa

New member
YER ALTINDAN DA KUŞATILIYORUZ !..

Ülkemiz topraklarının yabancılara satılışı önemli bir konu.

İktidara gelenler aldırmıyormuş gibi görünseler de, bu konu anayasa ve yasalarımıza da aykırı. Nitekim, Anayasa Mahkemesi`nin ve Yargıtay`ın geçmişte verdiği bir çok karar var.

Bu kararlar Yeniçağ`da çok yazıldı. Biz de Ceviz Kabuğu`nda çok irdeledik.

VATAN PARÇASI..

Her iki yüksek yargı kurumunun kararlarında "toprakların yabancılara satışının" kanunlara aykırı olduğu belirtilip, iptal gerekçeleri ayrıntılı biçimde açıklanıyor.

Bu gerekçelerde;

1-Toprağın yalnızca bir arazi değil, vatan parçası olduğu,

2-İlerde bu toprakların yabancılardan geri alınamayabileceği vurgulanıyor

Son programımızda, Tapu Kadastro Genel Müdür Yardımcılığı yapmış, yazar Orhan Özkaya, tartışırken pek farkında olmadığımız bir başka gerçeği açıkladı.

YER ALTI DA SATILIYOR

Gözümüzle gördüğümüz, ayak bastığımız toprakların satılışı tartışılırken, yer altı hiç gündeme gelmiyor.

Satılan toprakların bizlerden çok uzak bölgelerdeki yerler olduğunu düşünerken, kim bilir belki de, yürüdüğümüz topraklar da yabancıların malı oluyor!..

Nasıl mı?..

Orhan Özkaya bu durumu şöyle açıkladı:

"Botaş gibi şirketlerin yer altındaki petrol boru hatları, Türk Telekom (Şimdi Hariri Telekom oldu) gibi şirketlerin yer altındaki iletişim kabloları ve yine yabancılara satılan cep telefonu şirketlerinin vericilerinin bulunduğu alanlar da satılıyor.

Örneğin, TT`un yer altındaki kablolarının geçtiği toprakların üstü de, mülkiyet olarak satın alanlara ait oluyor!.."

Yani, yer altından da bir yabancı kuşatması ile karşı karşıyayız!..


ALIP DA GÖTÜRMÜYORLAR.. BİZ YABANCILAŞIYORUZ..

Bu durum belki garipsenebilir. Ama hemen, yaşanmış bir örneği hatırlatalım.

Uzan ailesi, kendilerine ait cep telefonu şirketine TMSF tarafından el konunca (o da şimdi İngilizler`e satıldı), direnç göstermişti. Bu direncin bir boyutu, işte bu anlattığımız konu ile ilgiliydi. Cep telefonu vericilerinin bulunduğu toprakların özel mülkiyet olduğu, bunların binlerce farklı yerlerde ve kişilere ait olduğu ileri sürülmüş e bakanlık bunu kabul ederek ona göre tedbir almıştı.

Şimdi bu durum, Orhan Özkaya`ya göre, Lübnan`lı Hariri ailesine satılan Türk Telekom`un yer altı kablolarının geçtiği toprakların üstü için de geçerli; İngilizlere satılan cep telefonu şirketinin vericilerinin bulunduğu topraklar ve petrol boru hatlarının geçtiği yer altının izdüşümü yer üstü toprakları için de geçerli.

Yani, gördüğümüz topraklar satılırken, yer altı da satılıyor.

Yer altı deyince, tabii ki yabancıların eline geçen madenlerimizi de hatırlamak gerekir.

"Kompleciler" (olayları komplo teorisi diye küçümseyip, önlem alınmasını engellemek isteyen ve her şeyi komple yani bütünüyle vermekten yana olanlar) diyor ki; "Ne var yani alıp da götürecekler mi?"

Çok doğru!..

Anadolu`yu kamyonlara yükleyip götürecek halleri yok.

Alıp da götürmüyorlar.. Onlar her şeye sahip olunca, kendi yurdumuzda biz yabancılaşıyoruz.. Yani, kendi yurdumuzda parya oluyoruz..

Yarın bize, "siz gidin" diyecekler.

Zaten demiyorlar mı, "Geldiğiniz yere Orta Asya`ya geri gidin" diye?..
 

HTML

Üst