Yazmak istemez bazen insan

Tunyukuk

New member
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
17,591
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Ya yağmur gibi yağarsınız yada lağım gibi akarsını
Bazen yazmak istemez insan.
Kelimelerin taşıyamayacağı ağırlıklar olduğunu düşünür.
Cümle kuramaz, kurar kurar bozar.
Hiçbir cümlenin tam olarak doğru anlam veremeyeceği kanaati yerleşir içine, her nedense.

Bazen yazmak istemez insan.
Koşmak ister, gece güne, kış bahara dönene kadar.
Kapalı hava açılana kadar. Herşey durulana, kelimelere sığana kadar.
Bir yazının ahengine ayak uyduracak durgunluğa erişene kadar.
Durmadan, yavaşlamadan, anlaşılmaz bir şekilde koşmak ister.

Bazen yazmak istemez insan.
Konuşmak da istemez, söyleyeceği herşeyi teker teker susmak ister.
Suskunluğa sığdıracaklarının, sözlerle; boş sayfayla ifade edeceklerinin, yazıyla heba olmasından korkar.

Bazen yazmak istemez insan.
Düşünüp içine atmanın, susup içinde saklamanın, söylemeyip sır olarak saklamanın daha doğru olduğuna inanmaya başlar.
Belki öyle kabullendiğinden değil, doğru harfin damarlarından parmaklarına doğru bir türlü akmamasından,
Doğru cümlenin sayfada bir türlü yerleşememesinden,
Kelimelerin yerlerini tayinde içine düştükleri kararsızlıktan gelen bir isteksizliktir bu.
Söylemek istediği çok şey var da söylemeyi mi beceremiyor, yoksa söylemek istediği hiçbir şey yok,
Onun için mi susuyor, anlayamaz bazen insan.
Bazen yazmak istemez insan.
Yazıyla, sözle anlatacakları olduğu düşüncesine muhalefet edeceği tutar.
Yazıyı ve sözü bir başka dünyadan gibi görmeye başlar.
Onlarla anlaşacağı noktalar olduğunu inkar etmez,
Ama onlarla bir ilişkiye girmenin kendisine bir yarar getirmeyeceğini zanneder.
Oturup başını öne eğmek, kalkıp yürümek, derin bir nefes almak,
Olamayacağı yerlerde olduğunu düşlemek, hayaller kurup ütopyalar üretmek ister.

Bazen yazmak istemez insan.
Ellerine ve diline yabancılaşır, kağıda ve söze yaklaştığı zaman.
Kendisiyle baş başa kalmanın herşeyi zorlaştıracağı açıktır ona göre.
Bazı şeyler surf düşünülmeli, söylenmemelidir sanki. Bazı şeyler düşünülmemeli bile.
Böyle bir yargının doğru olduğundan şüphelidir ama böyle hissettiği anlar da olur mutlaka.

Bazen yazmak istemez insan.
Bir mecburiyet olarak yazmayı ise hiç istemez. Susmanın mecbur olmasından daha zordur yazmak zorunluluğu.
Ne söyleyeceğine kendin karar vermiyorsan daha da zordur elbette.
Ama kendin karar veriyorsan bile, bunun senin kararın olmasının da kolay olmayan bir yanı vardır.
Zira, ruhların taşıyamadığını kelimelere yükleme gayretindesindir.
Akılların alamadığını gramer kurallarına taşıtırsın. Kalplere sığmayan şeyleri, noktalara, virgüllere sığdırırsın.
Ya yapamazsam diye korkması makul değil midir insanın? Yazmak istememesi makul değil midir?

Bazen yazmak istemez insan.
Önüne bir kağıt alıp karalamak ister. Bu çizgilerin içinden anlamlı sözlerin daha çok çıkacağı duygusuna kapılır.
Hiçbir şey düşünmeden yürüse, vardığı yerin, yazdıklarıyla vardığı yerden daha güvenli olacağı fikri dolaşır beyninde. Koştuğu zaman yaşayacağı yorgunluk, yazarken yaşadığı zihni ıstıraptan daha hafiftir muhakkak.

Bazen yazmak istemez insan.
O bir insandır sonuçta. Kalemi kırmak, kağıdı yırtmak, bilgisayarı devirmek ister bazen.
Susmak ister, yorulmak, dağılıp param parça olmak ister.
Büyük bir yorgunlukla derin bir uykuya dalmak, derin bir susuzlukla, kana kana sular içmek,
Dağılıp yeni baştan dirilmek ister.

Bazen yazmak istemez insan.
Ama bazen istemez. Geçecektir, herkes gibi olacaktır. Treni kaçıracak, istasyonda tek başına kalakalacaktır.

Bazen yazmak istemez işte hepsi o kadar...
 
yüreğine sağlık
 
Geri
Üst