Yazarlar Başbakan’a ne dedi?

daredevil_off

PiS YoLuK
Katılım
5 Kas 2005
Mesajlar
4,140
Reaction score
0
Puanları
0
Bekir Coşkun’a “Vatandaşlıktan çık, git” diyen Başbakan’a tüm köşe yazarları aynı ortak tavırla karşılık verdi: Demokrasi bu değil! Konuya farklı açıdan yaklaşan tek yazar ise Taha Kıvanç oldu.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “O benim cumhurbaşkanım değil” diye yazan gazeteci Bekir Coşkun’a “Öyleyse vatandaşlıktan çık, git” demesinin yankıları sürüyor. Bugün hemen tüm köşe yazarları, bu konuya ağırlık verdiler. Bekir Coşkun’la aynı görüşü paylaşmadıklarını belirtme ihtiyacı duyanlar yazarlar da, buna rağmen bir başbakanın böyle tepki göstermemesi gerektiğini belirtirken, konuya farklı açıdan yaklaşan tek yazar Taha Kıvanç oldu. Yeni Şafak’ta bu adla yazan Fehmi Koru, olayı “Post-Çölaşan Sendromu” olarak niteledi.

TOTALİTARİZM BU ZATEN
İsmet Berkan

‘Ya sev ya terk et’ sloganı, biliyorsunuz MHP’nin ve ona bağlı çalışan Ülkü Ocakları’nın sloganı.
Kimin vatanından kimi kovuyorsunuz?
Sizi beğenmeyenleri, eleştirenleri tek tek kovacaksanız, sizin bütün seçim dönemi boyunca eleştirdiklerinizden ne farkınız var? Bir totalitarizmin ilacı başka bir totalitarizm değildir ki, demokrasidir, çokseslilikten korkmamaktır. Çoğulculuğu bir hayat tarzı olarak benimsemektir.
Bu ülkede insanların elbette Cumhurbaşkanlarını, Başbakanları, bakanları, parti liderlerini beğenmeme hakları vardır.


TAHAMMÜL VE DEMOKRASİ
Hasan Cemal
Böylesi tepkiler, ‘demokrasi kültürü’nün bir parçası değildir, olamaz.
Tahammülle, toleransla ete kemiğe bürünür demokrasi.
Bu ülkede eğer demokrasinin bir hayat tarzı olarak gerçekleşmesini istiyorsak...
Toplum ve devlet düzenine kutuplaşmanın değil, yumuşamanın damgasını vurmasından yanaysak...
O zaman Başbakan Erdoğan’ın da tepkilerine, söylemine özen göstermesinde, diline hakim olmasında yarar vardır.


ACI OLAN...
Ruşen Çakır
Başbakan’ın bir cümlesi Gül’ün verdiği tüm uzlaşı mesajlarına, yaptığı bütün siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları ziyaretlerine gölge düşürdü, onun imajını ciddi bir şekilde zedeledi. Bu hasarı kimin, nasıl ve ne derece tamir edebileceğiyse şüpheli. Gül bunu yapabilir mi? İmkansız değil ama çok zor.
“Başbakan aslında şunu demek istedi” gibi teviller de bu saatten sonra pek işe yaramaz. Bu nedenle AKP liderinin açık, net ve tatminkar bir düzeltme yapması, hatta özür dilemesi kaçınılmaz gözüküyor.
Acı olan Erdoğan’ın, demokrasiye aykırı olduğu tartışmasız olan bu sözlerinin, demokrasiden hiç de haz etmediklerini bildiğimiz bazı kişi ve çevreler tarafından fütursuzca kullanılıyor ve kullanılacak olmasıdır.

MASKE DÜŞTÜ
Oktay Ekşi
Görüyorsunuz, Mersin’de kendisine soru yönelten vatandaşa “Al ananı git!” diyen kişi aynen orada duruyor.
Bekir’e mi, o mülakatı yapan Uğur’a mı yoksa Erdoğan’a mı teşekkür etsek bilemiyoruz. Çünkü bu cümle sayesinde Başbakan Erdoğan maskesiz dolaşmaya başladı.
Aksi halde sevgili halkımız Erdoğan’ın 22 Temmuz 2007 akşamı seçim sonuçları belli olunca yaptığı, “hoşgörülü olacağız” temalı konuşmaya inanmaya devam edecekti.

SÜRGÜNE GÖNDERİN
Sedat Ergin
Bu durumda hangi Recep Tayyip Erdoğan’ı esas almamız gerekiyor? 22 Temmuz gecesi Türk halkına “demokratik nezaket” taahhüdünde bulunan, farklılıklara tahammül edeceği mesajını veren Erdoğan’ı mı? Yoksa; Tam bir ay sonra 20 Ağustos gece yarısı TV mülakatında sinirlerine hâkim olamayıp birden patlayan ve kendisine muhalif olan bir gazetecinin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğine hükmeden Erdoğan’ı mı?
...Bütün bu işaretler “iktidarı taşıma” meselesinin AKP’nin yeni dönemdeki en önemli sorunu olacağını gösteriyor.
Allahtan Başbakan Erdoğan’ın muhalif gazetecileri sürgüne gönderebilme gibi bir yetkisi yok.

YOK CANIM!
Özdemir İnce
Bu kabadayılığa benim uygar vatandaş tepkim: Sahi mi? Yok canım!
Başbakan Erdoğan, kendine demokrat olduğunu, vatandaşı adam yerine koymadığını, insanlık kumaşının demokrasi ipliğiyle dokunmadığını, biat ve itaat kültürünün kemiklerine kadar işlediğini onlarca kez kanıtladı.
Erdoğan kendini tarikat şeyhi, vatandaşları da mürit sanmakta. Benim bildiğim Bekir Coşkun kimsenin müridi değil. Laik bir cumhuriyetçi, laik cumhuriyetin herkesle eşit bir vatandaşı. Uygar bir başbakan, düşünceyi açıklama özgürlüğünü ve eleştiri hakkını kullanan bir vatandaşa “Vatandaşlıktan çık!” diye posta koyamaz. Sırası gelmişken söyleyeyim: Sadece devlet değil, vatandaşlar da laik olur, olabilir.


AĞIR GÜNDEM
Taha Kıvanç
Tayyip Bey’in tepkisi ağır değil mi? Ağır olmasına ağır tabii. Bunu Bekir Coşkun’un eşi olan hanımefendinin Fransız asıllı olduğu bilgisiyle, yazana takılmak için de söylemiş olabilir Başbakan... Ancak o tepkiye sebep olan yazı, Başbakan Erdoğan’ın verdiği tepkiden çok ama çok daha ‘ağır’ değil mi? Anayasaya uygun biçimde TBMM tarafından seçilecek kişiden “Benim cumhurbaşkanım olmayacak” diye söz etmek ne demek?
Medyanın şu sıralarda izlediği çizgi çok ilginç; buna ‘post-Çölaşan sendromu’ teşhisi koyuyorum ben... Yakınlarda Hürriyet’le ilişkisi kesilen Emin Çölaşan, Doğan Medya Grubu’nda belli bir okur talebine cevap veriyordu; onun ayrılığıyla o kontenjan boş kaldı. Boşluğu manşetleriyle doldurmaya çalışıyor ana ve kardeş gazeteler; yazarların kendilerini biraz daha serbest hissettikleri de hemen fark ediliyor.
...Medya açısından ilginç bir döneme girdiğimiz tartışılmaz.

ALLAH KORUSUN
Güngör Mengi

İleride Bekir Coşkun’un bile cumhurbaşkanı olma şansı, fırsatı olabilir.
Ama güvensizlikle sakatlanmış bir cumhurbaşkanı adayını, Anayasa’ya ve cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkması için kendi üslubuyla tahrik etmekten başka kusuru olmayan bir yazarı vatandaşlıktan kovmayı velev ki hayal eden ve bunu ağzından kaçıran bir başbakan?..
Ona Allah selâmet versin! Ülkesini de Allah korusun!

BAVULLARI HAZIRLAYIN
Yılmaz Özdil
Peki, yolculuk ne zaman?
İki küçük pürüz halledilir halledilmez...
Anayasa, madde 66.
“Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”
Anayasa, madde 23.
“Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.”
Niye harıl harıl “sivil” anayasa hazırladıklarını zannediyorsunuz...
Belli ki, bu iki madde burundaki “sivilce...”
Sıkıp attıklarında, tamamdır!

LİDER GAZA GELMEZ
Ali Saydam
İktidarda bu kadar sağlam oturan bir lider böyle gaza (provokasyona) gelmez... Çok daha fazla hoşgörü sergiler. Tehdit yoktur çünkü ortada... Bırakın, bir köşe yazarı ne diyorsa desin. Siz işinize bakın...

O GÜN GELDİĞİNDE...
Mehmet Yılmaz
Geçmişte varlığımızdan hoşlanmayanlara nasıl kafa tutup, ülkemizi terk etmedikse, şimdi de terk etmeyeceğiz elbette.
Gün gelecek geçmiştekilerin öğrendiği gibi, bugünkü iktidar sahipleri de demokrasinin nasıl bir şey olduğunu öğrenecekler.
O gün geldiğinde onlar gibi “Araplara benzemeye çok heves ediyordunuz, hadi gidin Arabistan’a” da demeyeceğiz elbette.



kaynak

inşallah yanlış yere açmamışımdır..
 
güncele taşınmıştır..
 
Geri
Üst