LEO
Ruh Hastası
- Katılım
- 11 Haz 2010
- Mesajlar
- 3,138
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Teoman’ı şarkılarıyla, sevgilileriyle, serserilikleriyle hatta skandallarıyla ele almalarına alıştık
Ama o aslında matruşka bebek gibi, açtıkça içinden başka ve her biri bir öncekinden daha renkli Teoman’lar çıkan biri. Bu yazıda Aşk & Gurur adlı yeni albümünün de kanıtladığı gibi, onun edebiyatla, yazıyla ilişkisini okuyacaksınız.
GÜLENAY BÖREKÇİ
Müzikle şiir kan kardeşidir Teoman'ın son albümü Aşk ve Gurur'da Ölüm Işığa Uzanmış adlı bir parça var. Sözleri Deniz Durukan'a ait. Daha doğrusu Teoman, Durukan'ın Rugan adlı kitabından titizlikle seçtiği dizeleri bizzat bir araya getirmiş ve ortaya şimdiden hit olmaya aday görünen bu şarkı çıkmış. Şair ve müzik eleştirmeni kimliğini aynı anda barındıran Deniz Durukan'a birkaç soru da biz sorduk...
■ Eleştirmen ya da röportajcı yanınızı hariç tutarak soruyorum, edebiyat söz konusu olduğunda niçin sadece şiirde karar kıldınız?
Şiir hayatın bizi altüst eden yanını açığa çıkarırken, aynı zamanda hayatı altüst edecek gücü de içinde barındırır. Edebiyatın başka hiçbir türünde bu güç yoktur. Evcil olmadığı ve asla evcilleştirilemediği için her zaman şiirle iç içe oldum. Bu bir tercih değil aslında, hayatı algılayışımın doğal sonucu.
■ Müzikle ilişkinizin sağlamlığını biliyoruz. Müzikle şiir aynı kandan mı gelirler?
Müziğin de şiirin de temelinde ritim vardır. Bu anlamda hem birbirine çok yakın olan hem de birbirinden beslenen iki ayrı sanat dalıdır müzikle şiir. Bir anlamda kan kardeşidirler.
■ Kitabınızın adı niçin "Rugan"? Daha çok kadınlara özgü bir nesne olduğundan mı, yoksa modası neredeyse geçmiş bir estetik biçimi çağrıştırdığından mı?
Rugan kadınsı, aynı zamanda da estetik bir nesne. Hem parlak hem de sert bir deri çeşidi. O parlaklığın içersindeki sert doku bana her zaman cazip gelmiştir. Kadını en iyi ifade eden sözcüklerden biridir ayrıca.
Aylin Aslım'a en çok kimi seviyorsunuz?" diye sormuştum, "Teoman gibileri" demişti. "Kimsenin üstüne basarak yükselmemiştir. Kimseye yalakalık ettiğine şahit olmamışımdır. İşini başarıyla yapmaya devam ederken kimsenin oyuncağı veya kuklası haline gelmemiştir. Bile bile kalp kırmaz. Rekabete girmez. Kendi kulvarını yaratmış bir adamdır. Doğru ve açıksözlüdür."
Teoman'a da sordum bu karmakarışık, acımasız müzik piyasasında tavizsiz kalabilmeyi nasıl başardığını... Dedi ki; "Müthiş bir lüks yarattım kendime ve üzerimde hiyerarşi kuracak, hesap vereceğim birileri olmamasını sağladım, yani kendi kafama göre takılabildim. Uyuz olduğum biriyle hiç çalışmadım. Hoşuma gitmeyenlerle görüşmedim, uzlaşmadım, birilerini bir şeye ikna etmeye çalışmadım ya da birilerinin beni bir şeye ikna etmesine izin vermedim. 5 kuruşum yokken de kimsenin önünde eğilmeyeceğim diyordum, öyle oldu."
Teoman'da sevilecek başka özellikler de var. Mesela yazıyla ilişkisi... 1997'de, yeni yeni şöhret olduğu sıralarda yptığımız ilk söyleşide, müziğin yanı sıra edebiyattan da konuşmuştuk, Amerikalı yazar Raymond Carver'ın öykülerinden, 'Aşktan Söz Ettiğimizde Sözünü Ettiklerimiz' adlı kitabından...
Şarkılarında aşka dair şehir hikâyeleri anlatan Teoman, edebiyatla ilişkisi kuvvetli olan müzisyenlerin başında geliyor. Nobel aldığı gün Orhan Pamuk'un romanlarını sahneden seyircilere armağan etmesini hatırlarsınız... Lakin Teoman bu tip fiyakalı jestlerle değerlendirile-meyecek kadar çok yazan, çok okuyan biri. Bağımsız edebiyat dergilerine yakın durur, şairleri sever, kollar... Yazılar yazar, edebiyatçılarla röportajlar yapar... Evinde, yıpranmış kapaklı eski kitaplar için bir kitaplık bile vardır, "Babamdan kaldılar bana" der. Buradayken ya da yurtdışı seyahatlerinde en çok aldığı şey kitaptır, yeni çıkan her romandan, her şiir kitabından haberdardır. Yazarken eski usullerden faydalanır, bilgisayarlara yüz vermez. Küçük kâğıtlara notlar alır habire...
Edebiyatla ilişkisini albümlerinde de görebilirsiniz; Elif Şafak'tan şarkı sözü alır, Ahmet Erhan'ın şiirlerini şarkı yapar. Son albümde şair ve eleştirmen Deniz Du-rukan'ın Rugan adlı kitabından bizzat seçtiği dizeleri şarkı sözü haline getirdi. "Ölüm Işığa Uzanmış" adıyla...
Peki edebiyatı bu kadar çok seven, ilgilenen bir adam niçin öykü, roman yazmayı denemez? Biraz bilgiden kaynaklanıyor, biraz da sezgiden ama bence o zaten epeydir yazıyor. Bunu yakında hep birlikte öğrenirsek, sakın şaşırmayın.
DENİZ DURUKAN'IN KALEMİNDEN
Müzisyenlerle yaptığı söyleşileri topladığı "İyiler Siyah Giyer" adlı bir kitabı da olan şair Deniz Durukan HT Pazar okurları için Teoman'ı yazdı...
Teoman, rock'çı kimliğinin dışında, zihnimde ikinci ve farklı bir resim de çizmiştir. Bir yanıyla asi, pervasız, bir yanıyla mağrur, romantik bir aşk adamı... Şarkıları da o iki farklı duygu durumunun çarpışmasını yansıtır. Onu dinlerken kendinizi hem vişne çürüğü renginde kadife kumaşlar içersinde hisseder hem de motosiklete atlayıp son sürat ıssız bir yolda gidiyor bulursunuz. Seçilmiş bir yalnızlıkla büyütür kendini ve huzursuzluğun şarkılarını yazar. Bu iyi! Çünkü söyledikleri bizim içimizdeki boşluklara tekabül eder. O nedenle yeni albümü Aşk ve Gurur olmak üzere tüm albümleri bu çağın bireyinin aşk ve hayat karşısındaki umut ve umutsuzluğunu anlamada önemli gösterge.
Teoman'ın özellikle şarkı sözleri çok önemli. Düşünün, birçok kişi sizi dinliyor, ne söyleyeceğinizi merak ediyor. Öyle ki dinleyicileriniz sonunda sizin söylediklerinizle bütünleşiyor. Böyle baktığınızda yazılan her sözün ciddi bir sorumluluğu olmalı diye düşünüyor insan. Teoman da bu sorumluluğun hakkını sonuna kadar veriyor.
Aşk ve Gurur, benim için diğer Teoman albümlerinden daha özel bir yerde duruyor. Nedeni albümde Rugan adlı şiir kitabımdan seçilmiş dizelerin olması. Teoman kitaptaki şiirlerden dizeleri alarak kolaj yaptı, derledi. İşin açıkçası benden bunun için izin istediğinde çok sevindim ve heyecanlandım. Ama en çok şaşırdığım şey, derleme bitip yazdığı sözleri bana gönderdiğinde, birbirinden bağımsız yazılmış dizelerin, bir bütün olarak karşıma çıkması oldu. Bana kendi kelimelerimle beni anlatmıştı, bunu hiç beklemiyordum. Bir insanın kendine dışarıdan, başkasının gözüyle bakması her zaman sarsıcıdır. Ben de sarsıldım. Biz müzik yazarları yazılarımızda albümleri değerlendirirken bunu doğal olarak yapıyoruz, aynı şeyi şimdi Teoman yaptı. Bu anl amda da albümünü ve dizel erimden seç-tikl eriyl e oluşturduğu şarkısı Ölüm Işığa Uzanmış'ı dinl emek benim için değişik bir tecrübe oldu.
Yazıyla müzik yapan adam - En Son H. Bunu KonuÅuyor Haberleri - HT Magazin
Ama o aslında matruşka bebek gibi, açtıkça içinden başka ve her biri bir öncekinden daha renkli Teoman’lar çıkan biri. Bu yazıda Aşk & Gurur adlı yeni albümünün de kanıtladığı gibi, onun edebiyatla, yazıyla ilişkisini okuyacaksınız.
GÜLENAY BÖREKÇİ
Müzikle şiir kan kardeşidir Teoman'ın son albümü Aşk ve Gurur'da Ölüm Işığa Uzanmış adlı bir parça var. Sözleri Deniz Durukan'a ait. Daha doğrusu Teoman, Durukan'ın Rugan adlı kitabından titizlikle seçtiği dizeleri bizzat bir araya getirmiş ve ortaya şimdiden hit olmaya aday görünen bu şarkı çıkmış. Şair ve müzik eleştirmeni kimliğini aynı anda barındıran Deniz Durukan'a birkaç soru da biz sorduk...
■ Eleştirmen ya da röportajcı yanınızı hariç tutarak soruyorum, edebiyat söz konusu olduğunda niçin sadece şiirde karar kıldınız?
Şiir hayatın bizi altüst eden yanını açığa çıkarırken, aynı zamanda hayatı altüst edecek gücü de içinde barındırır. Edebiyatın başka hiçbir türünde bu güç yoktur. Evcil olmadığı ve asla evcilleştirilemediği için her zaman şiirle iç içe oldum. Bu bir tercih değil aslında, hayatı algılayışımın doğal sonucu.
■ Müzikle ilişkinizin sağlamlığını biliyoruz. Müzikle şiir aynı kandan mı gelirler?
Müziğin de şiirin de temelinde ritim vardır. Bu anlamda hem birbirine çok yakın olan hem de birbirinden beslenen iki ayrı sanat dalıdır müzikle şiir. Bir anlamda kan kardeşidirler.
■ Kitabınızın adı niçin "Rugan"? Daha çok kadınlara özgü bir nesne olduğundan mı, yoksa modası neredeyse geçmiş bir estetik biçimi çağrıştırdığından mı?
Rugan kadınsı, aynı zamanda da estetik bir nesne. Hem parlak hem de sert bir deri çeşidi. O parlaklığın içersindeki sert doku bana her zaman cazip gelmiştir. Kadını en iyi ifade eden sözcüklerden biridir ayrıca.
Aylin Aslım'a en çok kimi seviyorsunuz?" diye sormuştum, "Teoman gibileri" demişti. "Kimsenin üstüne basarak yükselmemiştir. Kimseye yalakalık ettiğine şahit olmamışımdır. İşini başarıyla yapmaya devam ederken kimsenin oyuncağı veya kuklası haline gelmemiştir. Bile bile kalp kırmaz. Rekabete girmez. Kendi kulvarını yaratmış bir adamdır. Doğru ve açıksözlüdür."
Teoman'a da sordum bu karmakarışık, acımasız müzik piyasasında tavizsiz kalabilmeyi nasıl başardığını... Dedi ki; "Müthiş bir lüks yarattım kendime ve üzerimde hiyerarşi kuracak, hesap vereceğim birileri olmamasını sağladım, yani kendi kafama göre takılabildim. Uyuz olduğum biriyle hiç çalışmadım. Hoşuma gitmeyenlerle görüşmedim, uzlaşmadım, birilerini bir şeye ikna etmeye çalışmadım ya da birilerinin beni bir şeye ikna etmesine izin vermedim. 5 kuruşum yokken de kimsenin önünde eğilmeyeceğim diyordum, öyle oldu."
Teoman'da sevilecek başka özellikler de var. Mesela yazıyla ilişkisi... 1997'de, yeni yeni şöhret olduğu sıralarda yptığımız ilk söyleşide, müziğin yanı sıra edebiyattan da konuşmuştuk, Amerikalı yazar Raymond Carver'ın öykülerinden, 'Aşktan Söz Ettiğimizde Sözünü Ettiklerimiz' adlı kitabından...
Şarkılarında aşka dair şehir hikâyeleri anlatan Teoman, edebiyatla ilişkisi kuvvetli olan müzisyenlerin başında geliyor. Nobel aldığı gün Orhan Pamuk'un romanlarını sahneden seyircilere armağan etmesini hatırlarsınız... Lakin Teoman bu tip fiyakalı jestlerle değerlendirile-meyecek kadar çok yazan, çok okuyan biri. Bağımsız edebiyat dergilerine yakın durur, şairleri sever, kollar... Yazılar yazar, edebiyatçılarla röportajlar yapar... Evinde, yıpranmış kapaklı eski kitaplar için bir kitaplık bile vardır, "Babamdan kaldılar bana" der. Buradayken ya da yurtdışı seyahatlerinde en çok aldığı şey kitaptır, yeni çıkan her romandan, her şiir kitabından haberdardır. Yazarken eski usullerden faydalanır, bilgisayarlara yüz vermez. Küçük kâğıtlara notlar alır habire...
Edebiyatla ilişkisini albümlerinde de görebilirsiniz; Elif Şafak'tan şarkı sözü alır, Ahmet Erhan'ın şiirlerini şarkı yapar. Son albümde şair ve eleştirmen Deniz Du-rukan'ın Rugan adlı kitabından bizzat seçtiği dizeleri şarkı sözü haline getirdi. "Ölüm Işığa Uzanmış" adıyla...
Peki edebiyatı bu kadar çok seven, ilgilenen bir adam niçin öykü, roman yazmayı denemez? Biraz bilgiden kaynaklanıyor, biraz da sezgiden ama bence o zaten epeydir yazıyor. Bunu yakında hep birlikte öğrenirsek, sakın şaşırmayın.
DENİZ DURUKAN'IN KALEMİNDEN
Müzisyenlerle yaptığı söyleşileri topladığı "İyiler Siyah Giyer" adlı bir kitabı da olan şair Deniz Durukan HT Pazar okurları için Teoman'ı yazdı...
Teoman, rock'çı kimliğinin dışında, zihnimde ikinci ve farklı bir resim de çizmiştir. Bir yanıyla asi, pervasız, bir yanıyla mağrur, romantik bir aşk adamı... Şarkıları da o iki farklı duygu durumunun çarpışmasını yansıtır. Onu dinlerken kendinizi hem vişne çürüğü renginde kadife kumaşlar içersinde hisseder hem de motosiklete atlayıp son sürat ıssız bir yolda gidiyor bulursunuz. Seçilmiş bir yalnızlıkla büyütür kendini ve huzursuzluğun şarkılarını yazar. Bu iyi! Çünkü söyledikleri bizim içimizdeki boşluklara tekabül eder. O nedenle yeni albümü Aşk ve Gurur olmak üzere tüm albümleri bu çağın bireyinin aşk ve hayat karşısındaki umut ve umutsuzluğunu anlamada önemli gösterge.
Teoman'ın özellikle şarkı sözleri çok önemli. Düşünün, birçok kişi sizi dinliyor, ne söyleyeceğinizi merak ediyor. Öyle ki dinleyicileriniz sonunda sizin söylediklerinizle bütünleşiyor. Böyle baktığınızda yazılan her sözün ciddi bir sorumluluğu olmalı diye düşünüyor insan. Teoman da bu sorumluluğun hakkını sonuna kadar veriyor.
Aşk ve Gurur, benim için diğer Teoman albümlerinden daha özel bir yerde duruyor. Nedeni albümde Rugan adlı şiir kitabımdan seçilmiş dizelerin olması. Teoman kitaptaki şiirlerden dizeleri alarak kolaj yaptı, derledi. İşin açıkçası benden bunun için izin istediğinde çok sevindim ve heyecanlandım. Ama en çok şaşırdığım şey, derleme bitip yazdığı sözleri bana gönderdiğinde, birbirinden bağımsız yazılmış dizelerin, bir bütün olarak karşıma çıkması oldu. Bana kendi kelimelerimle beni anlatmıştı, bunu hiç beklemiyordum. Bir insanın kendine dışarıdan, başkasının gözüyle bakması her zaman sarsıcıdır. Ben de sarsıldım. Biz müzik yazarları yazılarımızda albümleri değerlendirirken bunu doğal olarak yapıyoruz, aynı şeyi şimdi Teoman yaptı. Bu anl amda da albümünü ve dizel erimden seç-tikl eriyl e oluşturduğu şarkısı Ölüm Işığa Uzanmış'ı dinl emek benim için değişik bir tecrübe oldu.
Yazıyla müzik yapan adam - En Son H. Bunu KonuÅuyor Haberleri - HT Magazin