YARSAV Başkanı Eminağaoğlu'nun Çürük Raporunda Şok Gelişme

TuğяuL

Banned
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,259
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Ne gülüyorsun bu anlattığım senin hikayen!
ARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun çürük raporunda flaş bir gelişme yaşandı. Eminağaoğlu çok çarpıcı bir temasta bulundu...

YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun çürük raporunda pek çok tahrifat olduğu belgeleriyle ortaya çıkmış ve gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanmıştı.

Şimdi ise Eminağaoğlu’nun çürük raporunda şok bir gelişme yaşandı.

GATA’DA DERİN TEMAS

Ömer Faruk Eminağaoğlu, askerlik sorununu çözme yolunda yeni bir çürük raporu için harekete geçti.

Bunun için Eminağaoğlu’nun eşi Serpil hanımın öncülüğünde ilginç temaslar başladı. Bilindiği gibi Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun eşi Serpil Eminağaoğlu, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği’nde çalışıyor.

Serpil Eminağaoğlu, yanına eşi Ömer Faruk Eminağoğlu’nu da alarak aynı zamanda bağlı bulunduğu birimin de komutanı olan Genelkurmay Adli Müşaviri Hakim Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu ile üçlü bir zirve gerçekleştirdi.

25 Ağustos saat 16:00’da gerçekleşen ziyaret 1 saat 15 dakika sürdü. Görüşmede Eminağaoğlu’nun mevcut çürük raporu ve bu raporda ortaya çıkartılan tahrifatlar ve çelişkiler üzerine konuşuldu.

Daha sonra 1 Eylül’de sözkonusu görüşme tekrarlandı.

Görüşmede Eminağaoğlu’nun mevcut çürük raporunun “sorunlu” olduğu sonucuna varıldı ve tekrar bir rapor alınması kararlaştırıldı. Ancak Eminağaoğlu’na çürük raporunda belirtilen ve ameliyat olduğu hastalığa yeni bir tanı konması ve bu yolla çürük raporu alması mümkün olmayınca “farklı” bir tanı konması kararı alındı.

VE EMİNAĞAOĞLU BUGÜN GATA’YA GİTTİ

Bu fikir birliği doğrultusunda Ömer Faruk Eminağaoğlu bugün (10 Eylül) Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne (GATA) gitti. Eminağaoğlu’na GATA’da eski hastalığından değil karaciğer hastalıkları çerçevesinde yeni bir rapor tanzim edildi.

KARACİĞER ÇELİŞKİSİ ESKİ RAPORDA DA VARDI

Daha önce medyada çıkan Eminağaoğlu’nun çürük raporunda 18. 10. 1984’de Laparatomu/ Drenaj Bridektomi ameliyatı olduğu belirtilmişti. Ancak ilginç biçimde çürük raporu Askeri kodlama ile kodlanırken, Eminağaoğlu’nun ameliyatıyla ilgili kod yerine “d/45 f6” kodu kullanılmıştı. Bu karaciğer hastalıklarıyla ilgili bir kod… Oysa Eminağaoğlu kabaca “batın” ameliyatı olmuştu.

1986 yılında yürürlüğe giren ve TSK’daki tüm sağlık kodlarını ihtiva eden sağlık yeteneği yönetmeliğinin ilgili maddesine bakıldığında D/45 f-6 maddesiyle ilgili şunlar yazıyor: “Karaciğerin, radikal tedavileri mümkün olmayan, komplikasyon veya fonksiyon bozukluğu yapmış multipl kistleri”

Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun çürük raporunda ameliyatından farklı olarak “d/45 f6” kullanılması, ama bununla ilgili herhangi bir hastalık geçirmemiş olması ilginç bulunmuştu. İşin en ilginci ise “d/45 f6” kodu bulunanların çok kolay çürük raporu alabilmesi.

İşte Serpil Eminağaoğlu öncülüğünde Genelkurmay Adli Müşavirliği’nde yapılan temaslarda rapordaki bu çelişkiden bir çıkış yolu bulundu ve “d/45 f6” kodu çerçevesinde bir karaciğer hastalığı tanısı çerçevesinde bugün GATA’daki rapor düzenlemeye alındı.

DİĞER KARDEŞ DE ŞAİBELİ ÇÜRÜKMÜŞ

Bu arada Serpil Eminağaoğlu’nun çevresine, Ömer Faruk Eminaağaoğlu’nun kardeşi Emin Yaşar Eminağaoğlu’nun da çürük raporu aldığını bunun ortaya çıkması halinde büyük sıkıntı yaşayacaklarını söylediği öğrenildi.


KAYNAK
 
SN. BAŞBAKANIN ÇÜRÜK OĞLU
Ey sevgili millet!
Ey büyük millet!
Binlerce yıllık tarihinde; senin çocukların vatan ve millet uğruna can verirken yöneticilerin çocukları zevkü sefa içinde yaşadı.
Ey büyük millet! Sen tarihte nice devletler kurdun. Kurduğun devletin başına geçenler; seni dışladılar; yabancıları kucakladılar. Yine de oluk oluk senin çocuklarının kanı aktı; akıyor da.
Daha geçen günlerde 6 yavrumuz yine can verdi. Uçsuz bucaksız dağlarda, dağların kovuklarında hainleri ararken canlarından oldular. Yüzlercesi gibi; binlercesi gibi...
Sizler bu vatan uğruna can verirken; sizi şu sıralarda yöneten kişi; "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir!" diye fetva verdi. Yani; "Ölürlerse ölsünler!" dedi.
Ölen çocuklarımızı, şehit olarak değil değil de "Kelle" diye takdim etti.

AHMET'İN CANI TATLI
Bilmiyordum; öğrenince şoke oldum: Hain tuzaklarda şehit olan çocuklarımıza "Kelle" diyen Başbakan Erdoğan; büyük oğlu Ahmet Burak'a; çürük raporu almış.
2000 yılında...
Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nden...
Böylece Ahmet Bey; askere gitmekten kurtulmuş.
Gerçi Türk milleti; askere gitmeyeni yarım adam sayar; çürük raporu almayı onuruna yediremez; sakat ise sakatlığını bile saklar ama; bizim aslan gibi delikanlımız Ahmet Burak farklı düşünüyormuş...
Gitmiş; ben sakatım veya hastayım demiş ve raporunu almış.
Şimdi dikkat sevgili okurlarım:
Aydınlık Dergisi'nin haberleştirdiği bu olaydaki ayrıntılar önemli. Eğer kişi hasta ise; bunun tedavi edilebilir durumda olması, askerlik yapmayı kaldırmıyor. Yani kişi ancak tedavi edilemez bir hastalığa yakalandı ise askere alınmıyor.
Buradan soruyorum: Acaba Ahmet Burak; böyle kötü durumda mıdır? Hiç istemem; Allah Ahmet Burak'ı böyle çaresiz bir hastalıkla boğuşturmasın.
Askere gitmemenin ikinci yolu da şu: Asker adayı muayene sonucunda iş görme gücünün yüzde 60'ını kaybetmiş gözüküyorsa o da askere alınmaz.
Bunun anlamı şudur: Askere alınmayan insan; tedavi edilemez durumda ciddi bir sakatlığı bulunan kişidir.
Bunu da Ahmet Burak için asla dilemeyiz.
Zaten kendisi de aslan gibi bir delikanlıdır...
Sekiz sene önce otomobil kullanırken; Şişli'de ünlü şarkıcı Sevim Tanürek'e çarparak ölümüne sebep olmuştur. Bu da gösteriyor ki o otomobil kullanmaktadır ve yüzde 60 iş göremez durumda sakat birisi değildir. Gerçi kötü niyetliler; bu olayın altında çapanoğlu aradılar; Ahmet'i suçsuz çıkartan Adli Tıp uzmanı; şimdilerde Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nde genel müdür yardımcısı yapıldı ama ben bunu tamamen bir tesadüf kabul etmek istiyorum ve o kapıyı hiç açmıyorum.
Bugün Ahmet Burak Erdoğan, milyonlarca dolarlık iş kapasitesine sahip şirketleri yönetmektedir. Bir gemisine 4-5 milyon dolar civarında değer biçilmektedir. Böyle başarılı yeni sınıf işadamımızı kimse onulmaz hastalar veya sakatlar sınıfına sokamaz, kimse de ona o gözle bakmaz; bakamaz.
Öyleyse; Ahmet Burak neden sakat raporu almıştır?
Acaba askere alınırsa; Şırnak'ın Gabar Dağları'nda görev yapan jandarmanın yanına gönderileceğini mi düşündü?
Orada PKK'nin kurduğu ve uzaktan kumanda ile patlattığı bir mayına çarpacağından mı korktu?
Yok; o bütün bunları göze aldı da anası Emine Hanım mı karşı çıktı?
Emine Hanım; "İstemem; ben oğlumu o dağlarda PKK'ya yem yapamam!" diyerek kocası Tayyip Bey'in yakasına yapışıp ağladı mı?
Yoksa, Ahmet gerçekten o kadar kötü durumda mı?
Bunu öğrenmek istiyoruz...
Çünkü o; başbakanın oğludur...
Benim bu sorularım; özel hayata müdahale değildir. Çünkü Yargıtay kararları ile kesinleşmiştir ki; siyasetçinin özel hayatı olamaz. Siyasetçi; bu alanı seçerken sorgulanmayı baştan kabul etmiş birisidir. Sayın Başbakan'ın muhalif yazarlara açtığı ve yargının reddetttiği davalarda bunun gerekçeleri uzun uzun anlatılmıştır.
Sayın Başbakan; lütfen sorularıma cevap verin... Cevap vermez iseniz; o çürük raporu hakkında; kafamızda "çürük rapor" kuşkusu doğacak.
****
Rapor mapor beni ilgilendirmez!
Düğününde, değişik zmanlarda, değişik olaylarda tv. ve gazetelerde bu genci çok gördük.
Aklıselim düşünelim; Ahmet Burak Erdoğan hakikaten çürükmü?
Yoksa bu işte hilemi var?
Benim kanaatim kesinlikle hile var...
****
HAKİKATEN ÇÜRÜKSE ALLAHTAN ŞİFA DİLERİM.
ŞAYET HİLE VARSA;
ALLAH BİLDİĞİ GİBİ EYLESİN DERİM
ASKERDEN KAÇMAK İÇİN SAĞLAM OLDUĞU HALDE ÇÜRÜK RAPORU ALDIYSA,
ALLAH ÇÜRÜK EYLESİN "AMİNNNNN"
VE HALEN BUNLARIN DÜRÜST VE MÜSLÜMAN OLDUĞUNA İNANANLARA ALLAH AKIL VERSİN DERİM.

İsmet Özülkü

http://ozulku-yorum.blogspot.com/




bende diyorum ki eğer her ikisinde de çürüklük yokta ikiside hileye başvuruyorsa allah ikisinide çürük eylesin (amin)
 
Geri
Üst