yaratıcı cv

imgesel

New member
11 haziran 2006 daki Hürriyet Pazar’da karşıma çıktı yine Alexandre Gueniot.


Hani şu özgeçmişini müzikli animasyon ile yapan Fransız. Bir milyon kişinin sitesine girip özgeçmişini kendi ağzından söylediği şarkı ile dinleyip, flash animasyonu izlediği, 200 firmanın iş teklifi yaptığı Alexandre.


Yaratıcı CV fark yaratma, benzerlerimizden öne çıkma ve sonuç olarak da iş görüşmesi için davet almamızda çok kritik itici bir güç sağlıyor. (Dotcom patlaması olduğu dönemlerde Cisco gibi firmaların her ay en az 20.000 CV aldığını hatırlamakta fayda var.) Alexandre Gueniot iki yıllık bir bilgisayar ve grafik eğitiminden sonra 2005 yılında Polytech Monpellier’de bilgisayar mühendisliği bölümünü bitiriyor. Mart 2005′ten beri - kendisine gelen 200 iş teklifinden biri olan - Microsoft (Office Ürünleri Bölümünde) çalışıyor, yıllık brüt maaşı 75.000 dolar.

Hürriyet Gazetesi’nde Tolga Tanış imzalı yazıdan bir bölüm:


Böyle bir özgeçmiş hazırlamak nereden aklınıza geldi?

- Okuldaydım ve her zamanki gibi sıkılıyordum. Bölümü bitirmek için, sene sonunda bir staj bulmamız gerekiyordu. Bunun için kendi reklamımı nasıl yapabilirim diye düşünmeye başladım. Bir kağıda fikirler yazmaya başladım: Kendime yeni bir kartvizit ve CV tasarlayıp büyük bir beze basarak bunu bir helikopterin arkasında dalgalandırmak, CV’mi bir tişörtün üstüne basmak…

Uçuyordunuz yani.

- Helikopter işi belki zor olacaktı ama yine de yapılabilirdi. Aynı anda kafamda, video oyununda duyduğum korkunç bir müzik belirdi. Bir türlü kurtulamıyordum. İşte o anda bende fikir uyandı. Eğer CV’mi bu müzik eşliğinde okursam, benim gibi başkaları da hiçbir şekilde unutamazdı. Daha önce ufak animasyon filmleri yapmıştım. Üstüne de şarkıya uygun animasyon klibi yapıp sonra İngilizce’ye çevirdim.

Tüm bu işler ne kadar zamanınızı aldı?

- Bir haftada bitti. 22 Ekim 2004′te benim klip internete girmişti. Tabii daha hiç kimsenin bundan haberi yoktu. Sitenin duyulması için MSN’de kullandığım ismi değiştirdim ve arkadaşlarıma haber verdim. Siteye bakıp fikirlerini söylemeleri için.

Beğendiler mi?


- Beğenmediler. Böyle bir şey görmek onları pek memnun etmedi. Ama yine de bakmaları için adresi kendi arkadaşlarına yolladılar. Onların arkadaşları kendi arkadaşlarına, onların arkadaşları kendi arkadaşlarına derken siteyi ziyaret edenlerin sayısı 1 milyonu geçti.

Sadece meraklılar mı bakıyordu yoksa hedeflediğiniz şirketlerin de ilgisini çekebildiniz mi?

- İki ay sonra 100′ün üzerinde iş teklifi almıştım. Bugün bu sayı 200 civarında.

Hepsi de ciddi tekliflerdi öyle mi?

- Siteye yapılan yorumlar ve gelen iş teklifleri, sitenin ziyaretçi sayısıyla doğru orantılıydı. 1 milyon ziyaretçi varsa, 1000 tane yorum geliyor, 100 tane iş teklifi alıyorum ve bunların 10 tanesi gerçekten kayda değer oluyordu. Bunların arasında Microsoft da vardı, Google, Dassault, EA, Ubisoft, Rare, Nero gibi birçok büyük şirket de.

Microsoft nasıl istedi sizi?

- İlk teması onlar kurdular. Herkes gibi sunumumu internette görüp aramışlar. İşe alımdan sorumlu birçok kişiyle görüştüm. Telefonla konuşuyorduk. Epey bir görüşme yaptıktan sonra girdim.

Bunlar da internette bulabildiğim birkaç farklı CV:

* Bir şirkette iş arayan web tasarımcısı Joanie Lemercier’ın flash cv’si,
* Freelance web tasarımcısı Radu Darvas”ın kod formatında yaptığı işi,
* Yaratıcı Direktör Alexis’in kendi portföyü,
* Thomas Hauchecorne’un Google arama motoru formatında yaptığı cv’’si…

Binlerce özgeçmiş arasından sıyrılmak için; öne çıkarmak istenilen kişisel yetenek ve yetkinliklerin sergilenebileceği, dikkat çekici bir şeyler yapmak şart. Yoksa iş tamamen şansa kalıyor.

Aklıma gelen bir kaç yaratıcı özgeçmiş için fikir daha;


* Başvuru yapılacak şirketin ürettiği ürünün boş bir ambalaj kutusunu alıyorsunuz (cep telefonu kutusu, TV kutusu her ne ise). Bu kutunun içine koyacağınız ince bir Kullanma Kılavuzu hazırlayın. Adı da; “Sizle Beraber Çalışma Kılavuzu.” İçinde sizden en fazla verim almak için önerileriniz, kaçınılması gerekenler, hakkınızda sıkça sorulan sorular, vs vs…Kullanım kılavuzları zaten sıkıcı. Siz sıkıcı diye bilinen bir kitapçığı kendi esprili yaklaşımınızla nasıl eğlenceli bir hale dönüştürebildiğinizi gösteriyorsunuz. Kutuya ayrıca içinde resimlerle, grafiklerle zengileştirilmiş, özgeçmişinizin olduğu bir de cd veya dvd’yi atıyorsunuz. Başka ne ilginç (ancak işle ve sizle alakalı) olduğunu düşünüyorsanız atın kutunun içine, gönderin şirkete.

* Girmek istediğiniz şirkette şimdiden çalıştığınızı ve burada 5 sene sonra yaratacağınız farkı başarmış olduğunuzu hayal edin. Bu başarı hikayenizin de bir dergide kapak olduğunu. Yazın başarınızın detaylarını, iş sonuçlarına olan etkisini, nasıl yaptığınızı… Yapıştırın bir dergiye, sanki gerçekten yayınlanmış gibi. Dergi olsun sizin CV’niz.

* İstediğiniz şirketin gönüllü gözlemcisi, muhabiri olun. O şirketin ürün veya servislerinin kullanıcılarını satın alırken ve kullanırken gözlemleyin. Video’ya kaydedin ilginç olanlarını. Hazırlayacağınız sunumda öğrendiğiniz kullanıcı deneyimini kendi önerilerinizle birleştirin. Neler yapabileceğinizi, düşünme gücünüzü ve isteğinizi - kuru vaadlerin ötesinde - gösterin.

Sıradan biri değilim, farkımı göstermek istiyorum, binlerce CV içinde kaybolmak istemiyorum diyenler, basit bir A4 kağıtına güvenip geleceklerini şansa bırakmamalılar.

Fark yaratmak yaratıcılıkla mümkün. Yani yeni fikirler bulup, bunları hayata geçirmekle. Yaratıcılık değişim gerektirdiği için zor, riskli. Tıpkı Alexandre Gueniot’un yaptığı gibi, risk almadan sıradan olmaktan kurtulmak da mümkün değil.

Hayat hep tercihlerle dolu değil mi? Seçtiklerimizin sonucunu zaten biliyoruz. Keşke seçmediklerimizle neler kaybettiğimizi de bilebilseydik.



Yazar:

Tunç Kılınç​
 

imgesel

New member
yaratıcı cv (bölüm 2)

Özgeçmiş göndermenin tercümesi şu: “beni görüşmeye çağırın.” Amaç davet almak. Tabii ki başvurulan şirket ve pozisyonun ihtiyaçlarına paralel bir eğitim ve duruşunuzun olduğunu varsayıyorum.

Başarılı (ve lider) şirketler yeni fikirleri olan, kendi bakış açılarını zenginleştirecek ve katma değer sağlayacak kişileri tercih ediyorlar doğal olarak. (Rutin işler için ise reklam vermeye veya beyin avcılarıyla çalışmaya gerek yok, onları yapabilecek benzer kişiler zaten heryerde!).

Peki, siz bu “benzer” kişilerden olmadığınızı düşünüyorsunuz, herkesten farklılaşan özellikleriniz var ancak gönderdiğiniz CV hala “benzer.”

Bu durumda diğerlerinin arasında yok olup gitme ihtimali az değil.

Harvard‘dan mezun ama CV’sinde yazım hataları olan bir kişiyi, üzülerek de olsa, görüşmeye çağırmamıştım. Kendini ifade ederken (hazırlamak ve kontrol etmek için yeteri kadar özen göstermeyip) hatalar yapabilen birine nasıl teslim edebilirsiniz işleri?

Kendini ifade etmek, ederken de farklılaşmak…

Hangi özellikleriniz öne çıkıyor, hangi sektör, hangi şirket, hangi pozisyon; bunlara göre değişecek tabii ki uygulamalar da. Sonuçta kendinizi ifade ediyorsunuz, bunu da en iyi siz yaparsınız.

Bir örnek;

* Bir reklam ajansına veya medya kuruluşuna başvuracaksınız; CV’iniz bir gazete şeklinde olabilir. Gazete boyutlarında. 4 sayfa veya 8, ne kadar uğraşabilirseniz. Adı var, manşeti var, köşe yazıları var (arkadaşlarınız, aileniz, referanslarınız yazsın oralarda, sizin kendi köşe yazınız olsun o sektörle ilgili düşüncelerinizin olduğu), haberler olsun, bulmacası olsun, spor sayfası olsun, reklamlar olsun; ne yaparsanız herşey sizle ve sektörle ve şirketle ilgili olsun.
* Hatta üşenmeyin, görüşme sonrası için bir de akşam baskısı yapın! (Önceden çoğu şey hazır olsun, vakit yetmez!), gönderin hemen elden onu da aynı akşam.
* Gazetenin şekli, ismi ve hatta içeriği hoşuma gitmeyebilir, ancak bu kişiyi ne yapar ne eder çağırırım görüşmeye, merak ederim.

Veya başka bir örnek (gazeteye oranla daha kolay); Görüntüleyin kendinizi, konuşun kamera karşısında. (Neden illa yazılı olacak ki herşey?). Gönderin o video kasetini veya cd’yi.

CV’nin amacı davet almak değil miydi? Üstelik kendinizle ve işle ilgili, uygun ve tutarlı bir ifade şekli seçtiniz. Yani dikkat çekmek için abuk subuk, dengesiz birşey yapmadınız.

Peki, gelen CV’lerin arasında ayrışır mı bu gazete veya cd? Emin olun, hem en üstte durur, hem de ilk tanışmak isteyeceğim kişi olur.





Yazar:

Tunç Kılınç​
 

imgesel

New member
yaratıcı cv (Curriculum Vitae) (bölüm 1)

Profesyonel iş hayatımın büyük bölümünde yönetici olarak çalışırken, insan yönetiminden de sorumlu oldum doğal olarak. Bu arada bıraktım kurumsal firmalarda bir profesyonel olarak çalışmayı, dolayısıyla ay sonlarında hesaba yatan maaş da olmuyor artık!

Üniversitelerden mezun olanların çok sayıda başvuru yaptığı, büyük ve tanınan firmalardı bunlar hep. Yeni bir çalışma arkadaşına ihtiyacınız olduğunda, gerek kendi İnsan Kaynakları bölümünüzden, gerekse beyin avcılarından yüzlerce (abartısız) özgeçmiş geliyor önünüze (ki bunlar - bir dereceye kadar - aradığınız kriterlere göre filtrelenmiş hali). Siz de 3-5 adayı çağırıyorsunuz görüşmeye, uyarsa da alıyorsunuz bir kişiyi.

Şimdi, sen yıllarca oku, ezberle, sınav streslerine gir, bitir okulu. Ve herşeyi tek bir kağıt parçasına dök, ondan sonra da buna CV (Curriculum Vitae) de, resume de, özgeçmiş de… Gönder gönderebildiğin kadar çok yere ve dua etki ki çağırsın seni birileri görüşmeye.

Yüzlerce kağıt parçasından biri oluveriyor birden tüm özgeçmişiniz. İnsanın kendisine yaptığı ne büyük bir aşağılamadır bu…

Peki nasıl ayırt edileceksiniz, ne olacak da başkasını değil, sizi çağıracaklar görüşmeye.

Çözüm “farklı” olmakta. (Devlet kurumları veya onlardan farkı olmayan şirketler için geçerli değil tabii ki burada yazdıklarım.)



Yazar:
Tunç Kılınç​
 

CounTRy

Gülen Manyak
Konular birleştirildi..
 
Üst