Yanılsama

SevencLoves

Altın Üye
Katılım
18 Haz 2005
Mesajlar
5,368
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Cehennem
Kolay olmadığını biliyorum. Fakat sende bilmelisin ki, ayrılığın tadına varan ilk sen değilsin. Biberin ağzı yaktığı halde yediğini düşün. Ya da son vapuru kaçırdığında "keşke biraz daha acele etseydim" hayıflanmanı. İçini burkan, sana kendini çaresiz hissettiren o anı. Hiç olmadı, parmağını mum alevi üzerinde tut. Veyahut ekmek dilimlerken yanlışlıkla kesilen aynı parmağın sızısını hatırla.

Canın çok yanar değil mi? İçine içine işler acısı... Hiç geçmeyecek sanırsın. Ayrılıklar da böyledir işte. Ya ağzın yanar, ya yüreğin tutuşur ya kesik kesik kanarsın. Eskiler 'çaresi sülfat' der, kimi de 'tütün' diye savuşturur. Bana kalırsa hiç biri değil; zamanla yarışırsan, zamanla azalırsın, azaltırsın... ve bir gün, bir bakmışsın ki, hayat güzel...

Hadi şimdi koy şapkanı önüne ve artıları eksileri hesapla. Son on yılın bilançosunu çıkart. Yaşadığın sıkıntıları, akıttığın gözyaşlarını, içinin ağılı yanlarını.... gör. Çevir yine dünden itibaren geriye, geçmişin tozlu sayfalarını; mutlulukları, kahkahaları, masum hayalleri, sevinçten coştuğun anları.... bul. Hepsini bir kenara it sonra.... düşün. Ve bak bakalım "Yangından Kurtarılacak" ne kaldı sana?

Yaşarken öğreniyoruz bilmediklerimizi. Yaşayarak biraz da. En elzem hatıratlarımızı biriktiriyoruz. Atmaya kıyamadıklarımız onlar. Bizi biz yapan ayrıntılar. Yani, hep bir iz kalıyor. Bazen küçük bir paraf, bazen de önemli bir evrağa çakılan afili imzamız. Böylelikle geçmişimiz gündeliğin ayrıntılı dökümanlarından geleceğimize akıveriyor.

Bu yüzden sakın geçmişinden uzaklaşma. Yaşadıkların senindir. Zaman gelecek ona ihtiyaç duyacaksın. Hatta şimdiden sonra geçmişinle bu gününü öyle bir kombine et ki, gelecekte seni bekleyen her türlü zorluk karşısında dimdik durabilesin.

Hayat, güçlülere ve gücünü kendinden alanlara iltimas tanımıyor çünkü. Yeri gelecek hayatla dalga geçmesini de bileceksin. Ama yine de sen dikkatli ol. Onun sana gizliden gönderdiği mesajları ciddiye almamazlık etme! O her ne kadar zayıf ve aptallara kolay gözükse de, senin gözüpek ve akıllı tavırlarını fark etmekte gecikmeyecektir. Bu öyle bir mücadele ki; ya ondan korkmadığını göstereceksin ya da hezimetini baştan kabulleneceksin. Bu bağlamda amazon ruhunun sinip korkacağını ve hayata karşı teslimiyetini kabulüne inanmıyorum nedense.

Öyle ise hazır mısın? Toparla neyin varsa. Hareket vakti: kervan yola koyuldu. Son yolcu sensin: buruk bir karşılama ama olsun... hoşgeldin...

Yolun uzun ve yorucu. Artık seni koruyan, kollayan, iyi kötü çok şeyini paylaştığın bir omuz yok. Tek başınasın.

İlk tecrüben; kalabalıklar ortasında günün en hareketli saatlerinde, umarsızca, aylak bir hüznün gelip yerleşivermesidir yamacına. O an çırılçıplak zannedersin kendini. Çıplak ve savunmasız. Aslında kimse fark etmez bu durumu, senden başka. Telaşlanma, alışırsın. Tıpkı, son günlerde kendine sarılıp uyumaya alıştığın gibi... Anahtar kilitte döndüğünde seni karşılayan yalnızlığın gibi... Yalnızlığınla kadeh tokuşturacağın kapı arkasındaki, gelecek zamanların gibi.... Karşına çıkıp da artık seni şaşırtmayan nice ayrıntı, ayrıntıların sende bıraktığı bir türlü derine inmeyi başaramamış öylesine çizikler gibi... İlk tecrübeden sonra, sonrasındakilerde daha sağlamdır yüreğin, daha kendini bilir.

Derken, duvarlarınla konuşmaya başlarsın. Hangi ara örgüsünü tamamladığını hatırlamadığın duvarların. Seni dışarının belalarından, hazetmediğin bakışlardan, seni senden korur. İçine haykırırsın, derinler öyle derin ve sessizdir ki yine kendi sesin yankır. "Kimse yok" dersin. "Kimsecikler kalmamış..." Akabinde bir titremedir başlar. Sıtmalanırsın. Üşüme nöbetleri sarmalar boşluklarını. Üşüyen bedenin sanırsın.
Bu da ilk yanılsaman
 
ya sıyırdın yada aştın artık :)
 
sevenn bunee yaaa içim cız etti yakında sen nirvanaya cıkarsın gitmeden haber verde bi tekarar yüzünü görek :D

eline sağlık vallahaa
not:umarım bu yazının seninlee bi ilgisi yoktur.
 
Geri
Üst