atn42
New member
Ümit Zileli
17 Eylül 2009
Tarih dersini kaldığımız yerden sürdürelim…
Yakın tarihi dilediği gibi tersyüz eden, Kurtuluş Savaşı’nı azımsama uğruna, utanılacak yalanları art arda sıralayan Prof. sıfatlı başyazarın, sıraladığı fantezilere tek tek bakalım.
Mehmet Altan’a göre, İngilizler Kurtuluş Savaşı boyunca son derece tarafsızdı. Öyle ki; Başbakan Lloyd George Yunanlıları desteklerken, daha birkaç yıl önce Çanakkale’de müthiş bir bozgun yaşayan Savaş Bakanı Churchill, Lozan’da İnönü’ye büyük bir kinle “reddettiklerinizin hepsini cebime atıyorum… Geleceksiniz, diz çökeceksiniz, para isteyeceksiniz” diyen Dışişleri Bakanı Lord Curzon ve Kut-Ül Amare’de Türklere karşı aldığı ağır yenilginin hıncıyla Anadolu’yu işgal etmiş bulunan askeri çevreler ise Kemalistlerden yanaydı!..
- İnsanda birazcık utanma, birazcık sıkılma olur..
***
Mehmet Altan, bununla yetinmiyor, İngiliz tutanaklarına dayanarak şöyle diyor:
-İngiltere ne Yunanlılara ne de Türklere silah vermektedir.
Pes doğrusu; İngiltere’nin Yunanistan’a silah (ve para) yardımı yapmadığını iddia edebilmek, Yunanlılarla vatanı işgale uğramış Türkleri eşit şartlardaymış gibi göstermeye çalışmak için ya kör cahil, ya da kötü niyetli olmak gerektiğini söylemeye bile gerek yok sanırım.
Aslında İngilizlerin eylemlerinin yalnızca küçük bir bölümünü kronolojik olarak sıralamak bile Altan ve benzerlerinin yalanlarını yüzlerine çarpmaya fazlasıyla yeter…
Daha Mondros Mütarekesi’nin mürekkebi kurumadan, başta İstanbul olmak üzere, Anadolu’nun önceden kararlaştırılmış yerleri İngiliz, Fransız ve İtalyanlar tarafından süratle işgal edilmeye başlanmıştı.
Damat Ferit Paşa, İzmir’in 15 Mayıs 1919’da Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden 45 gün önce, İngiliz yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’a İzmir ve arka bölgesini Yunanistan’a terk eden projeyi vermişti bile!.. 28 Mayıs 1919’da ülkenin ileri gelen yurtseverleri İngilizler tarafından acilen Malta’ya sürüldü. Hemen ardından İngiliz işgal komutanı ve Yüksek Komiserinin, ağır ve kaba baskısıyla 23 Haziran 1919’da, yani Samsun’a çıkışından yalnızca bir ay dört gün sonra Mustafa Kemal görevinden azledildi. Ama yetmedi, Amiral Calthorpe, 2 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal’in kanun dışı ilan edilmesini de istedi!. 15 Ekim 1919’da Ermeni ve Rum Patrikleri, yüksek komiserlerden bütün Türkiye’nin işgal edilmesini istediler… 18 Nisan 1920’de Milli harekete karşı Hilafet ordusunun kurulması kararlaştırıldı. 11 Mayıs 1920’de Mustafa Kemal idama mahkûm edildi. 10 Ağustos 1920’de hain Damat Ferit başkanlığındaki heyet Paris’te Anadolu’yu paramparça edecek Sevr Antlaşması’nı imzaladı.
İki yıl sonra, 11 Ekim 1922’de ise Türklerin zaferini dünyaya ilan eden Mudanya Mütarekesi imzalandı. Kimler tarafından biliyor musunuz? Türkiye, İngiltere, Fransa ve İtalya!.. Türklere karşı savaşan ve yenilen Yunanlılar Mudanya’da yoktu!.. Yalnızca bu bile, Türklere karşı savaşın, başından sonuna dek kimler tarafından yönetildiğini, Mustafa Kemal kaybetseydi, başta İstanbul, Anadolu’nun en stratejik yerlerinin hangi sırtlanın elinde kalacağını göstermeye yeter de artar bile!..İşte Mehmet Altan’ın İngilteresi bu kadar tarafsızdı!!! Daha anlatacak çok şey, suratlara çarpılacak çok boş eldiven var ama değmez!..
-Yurdunu bir kadın memesine değişebilecek tıynette olanlara, yukarıda anlatılanlar fazla bile gelir…
Bir Yurtsevere Mektup (XXVI)
Sevgili kardeşim Balbay, çamurlar içinde boğulduğumuz, dünyaya rezil olduğumuz bir hafta daha geçti.. 2010 Dünya Kültür Başkenti İstanbul, ne zaman geleceği, ne miktarda geleceği günü gününe belli yağmura 32 can, binlerce konut ve işyerini kurban verdi… Belediye başkanı sıfatlı zat suçu “ozon tabakasındaki deliğe” atıp, “sprey kullanmayın” dedi, iyi mi? Başbakan sıfatlı zat ise, “derenin intikamı ağır olur” buyurdu!.. Kongo Başbakanı değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı… Sonra ortaya çıktı ki; intikamı ağır olur dediği derenin yanı başındaki arazileri imara açan da kendisiymiş!..
Artık günleri sayıyoruz!.. Seni ve tüm yurtseverleri dışarıdaki milyonlar adına bir yurtseverin olanca gücü ve sıcaklığı ile kucaklıyorum..
kaynak
17 Eylül 2009
Tarih dersini kaldığımız yerden sürdürelim…
Yakın tarihi dilediği gibi tersyüz eden, Kurtuluş Savaşı’nı azımsama uğruna, utanılacak yalanları art arda sıralayan Prof. sıfatlı başyazarın, sıraladığı fantezilere tek tek bakalım.
Mehmet Altan’a göre, İngilizler Kurtuluş Savaşı boyunca son derece tarafsızdı. Öyle ki; Başbakan Lloyd George Yunanlıları desteklerken, daha birkaç yıl önce Çanakkale’de müthiş bir bozgun yaşayan Savaş Bakanı Churchill, Lozan’da İnönü’ye büyük bir kinle “reddettiklerinizin hepsini cebime atıyorum… Geleceksiniz, diz çökeceksiniz, para isteyeceksiniz” diyen Dışişleri Bakanı Lord Curzon ve Kut-Ül Amare’de Türklere karşı aldığı ağır yenilginin hıncıyla Anadolu’yu işgal etmiş bulunan askeri çevreler ise Kemalistlerden yanaydı!..
- İnsanda birazcık utanma, birazcık sıkılma olur..
***
Mehmet Altan, bununla yetinmiyor, İngiliz tutanaklarına dayanarak şöyle diyor:
-İngiltere ne Yunanlılara ne de Türklere silah vermektedir.
Pes doğrusu; İngiltere’nin Yunanistan’a silah (ve para) yardımı yapmadığını iddia edebilmek, Yunanlılarla vatanı işgale uğramış Türkleri eşit şartlardaymış gibi göstermeye çalışmak için ya kör cahil, ya da kötü niyetli olmak gerektiğini söylemeye bile gerek yok sanırım.
Aslında İngilizlerin eylemlerinin yalnızca küçük bir bölümünü kronolojik olarak sıralamak bile Altan ve benzerlerinin yalanlarını yüzlerine çarpmaya fazlasıyla yeter…
Daha Mondros Mütarekesi’nin mürekkebi kurumadan, başta İstanbul olmak üzere, Anadolu’nun önceden kararlaştırılmış yerleri İngiliz, Fransız ve İtalyanlar tarafından süratle işgal edilmeye başlanmıştı.
Damat Ferit Paşa, İzmir’in 15 Mayıs 1919’da Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden 45 gün önce, İngiliz yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’a İzmir ve arka bölgesini Yunanistan’a terk eden projeyi vermişti bile!.. 28 Mayıs 1919’da ülkenin ileri gelen yurtseverleri İngilizler tarafından acilen Malta’ya sürüldü. Hemen ardından İngiliz işgal komutanı ve Yüksek Komiserinin, ağır ve kaba baskısıyla 23 Haziran 1919’da, yani Samsun’a çıkışından yalnızca bir ay dört gün sonra Mustafa Kemal görevinden azledildi. Ama yetmedi, Amiral Calthorpe, 2 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal’in kanun dışı ilan edilmesini de istedi!. 15 Ekim 1919’da Ermeni ve Rum Patrikleri, yüksek komiserlerden bütün Türkiye’nin işgal edilmesini istediler… 18 Nisan 1920’de Milli harekete karşı Hilafet ordusunun kurulması kararlaştırıldı. 11 Mayıs 1920’de Mustafa Kemal idama mahkûm edildi. 10 Ağustos 1920’de hain Damat Ferit başkanlığındaki heyet Paris’te Anadolu’yu paramparça edecek Sevr Antlaşması’nı imzaladı.
İki yıl sonra, 11 Ekim 1922’de ise Türklerin zaferini dünyaya ilan eden Mudanya Mütarekesi imzalandı. Kimler tarafından biliyor musunuz? Türkiye, İngiltere, Fransa ve İtalya!.. Türklere karşı savaşan ve yenilen Yunanlılar Mudanya’da yoktu!.. Yalnızca bu bile, Türklere karşı savaşın, başından sonuna dek kimler tarafından yönetildiğini, Mustafa Kemal kaybetseydi, başta İstanbul, Anadolu’nun en stratejik yerlerinin hangi sırtlanın elinde kalacağını göstermeye yeter de artar bile!..İşte Mehmet Altan’ın İngilteresi bu kadar tarafsızdı!!! Daha anlatacak çok şey, suratlara çarpılacak çok boş eldiven var ama değmez!..
-Yurdunu bir kadın memesine değişebilecek tıynette olanlara, yukarıda anlatılanlar fazla bile gelir…
Bir Yurtsevere Mektup (XXVI)
Sevgili kardeşim Balbay, çamurlar içinde boğulduğumuz, dünyaya rezil olduğumuz bir hafta daha geçti.. 2010 Dünya Kültür Başkenti İstanbul, ne zaman geleceği, ne miktarda geleceği günü gününe belli yağmura 32 can, binlerce konut ve işyerini kurban verdi… Belediye başkanı sıfatlı zat suçu “ozon tabakasındaki deliğe” atıp, “sprey kullanmayın” dedi, iyi mi? Başbakan sıfatlı zat ise, “derenin intikamı ağır olur” buyurdu!.. Kongo Başbakanı değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı… Sonra ortaya çıktı ki; intikamı ağır olur dediği derenin yanı başındaki arazileri imara açan da kendisiymiş!..
Artık günleri sayıyoruz!.. Seni ve tüm yurtseverleri dışarıdaki milyonlar adına bir yurtseverin olanca gücü ve sıcaklığı ile kucaklıyorum..
kaynak