Ya o şehit anası tesettürlü olsaydı?

Vampirella

New member
Katılım
20 Nis 2006
Mesajlar
125
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
44
Ya o şehit anası tesettürlü olsaydı?


Konuşan, çatışmada öldürülen Asteğmen’in annesi. Yüreği yanmış, zira evladını kaybetmiş. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadele yöntemini sorguluyor. Tecrübesiz asteğmenlerin ve erlerin mevsimlik piyade eğitiminin ardından sıcak çatışma bölgelerine gönderilmelerine karşı çıkıyor. Öldürülen asteğmenin annesi, şimdiye kadar kimsenin demeye cesaret edemediği bir şeyi söylüyor:
“ Konuşan, çatışmada öldürülen Asteğmen’in annesi. Yüreği yanmış, zira evladını kaybetmiş. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadele yöntemini sorguluyor. Tecrübesiz asteğmenlerin ve erlerin mevsimlik piyade eğitiminin ardından sıcak çatışma bölgelerine gönderilmelerine karşı çıkıyor. Öldürülen asteğmenin annesi, şimdiye kadar kimsenin demeye cesaret edemediği bir şeyi söylüyor:
“Ben oğlumu vatana helal etmiyorum…”
Acılı ebeveynin bu feryadına kızmalı mı?
Ne münasebet? Kimin haddine onlara kızmak? Ölen onların evladı. Onlar haybeden nutuk atmıyorlar. Onun bunun sırtından şehid edebiyatı yapmıyorlar. Başkalarının kanı üzerinden parsa toplamıyorlar. Sadece soru soruyorlar; bugüne kadar pek kimsenin sormaya cesaret edemediği soruları.. Sormaya cesaret edenlerin anasından doğduğuna pişman edildiği soruları..
Acılı anne, çoğu zaman görmeye alıştığımız ‘şehid’ annelerinin aksine, tesettürsüz. Biz her cenaze töreninde, evladının tabutuna sarılarak için için yaş döken mütedeyyin Anadolu analarına-babalarına alıştık.
Hemen hepsi de başörtülü olan bu anaların, ağzı var dili yoktu. En uzman oldukları şey gözyaşlarını içleri akıtmaktı. “Başın sağ olsun” diyene, kısık ve bitkin bir sesle “Dostlar sağ olsun” demekle yetinirler, feryatlarını içlerine gömerlerdi. Babalar da çoğu ak sakallı Anadolu insanıydı. Ağızlarından, “vatan sağ olsun”dan başka bir şey çıkmazdı. Hiçbirinin de ordunun terörle mücadele yöntemini eleştirdiğini işitmedik. Zaten eleştirmiş olsalar da, onların sözünü dinleyen, manşetlere çeken, haber bültenlerine taşıyan kimse çıkmazdı.
Bu kez durum farklı. Cenaze bu kez, İzmir gibi resmi ideoloji nezdinde imtiyazlı bir şehirden. Bu kez anne tesettürlü değil. “Oğlumu vatana helal etmiyorum” diyor. Siteminde yerden göğe haklı olan bu ananın feryadı basında yer buldu, gazete manşetlerine çıktı, televizyonlar bültenlerine taşıdı, yazarlar köşelerini ayırdı.
Bu her şehit anasına nasip olmayan bir ilgiydi. Üstelik, bu tür sözlere tepki göstermesi beklenen kurmay çevreleri de bu eleştirilere oldukça hoşgörülü yaklaştılar. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, “Her türlü şikayetlerinin başımızın üstünde yeri var” bile dedi.
Tabi ki acılı anne-babanın , TSK’nın terörle mücadele yöntemini eleştiren bu sözleri üzerine, konu enine boyuna masaya yatırıldı. Normal zamanda sorulmaya cesaret edilemeyen sorular sorulmaya başlandı. Mesela bir yazar, PKK’nın ortaya çıktığı 1984’den beri kaç üst düzey komutan oğlunun, kaç yüksek bürokrat ve hatırlı zengin evladının sıcak çatışma bölgelerine gönderildiğini sordu.
Başbakan “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” dedi ya, bir şehit anası yan gelip yatanları sıraladı: Komutanların evlerinde yemek pişiren askerler. Komutanların hanımlarının şoförlüğünü ve postalığını yapan askerler. Onlara berberlik ve kuaförlük hizmeti veren askerler… Saydı da saydı.
Bu vesileyle BM Barış Gücü’nün bünyesinde görev yapan her asker için 1000 dolar aylık ödendiğini de öğrenmiş olduk. Bir yazar (Umur Talu), bir gazetede (Sabah) bu paranın askerlere ödenip ödenmediğini “Türkiye” yerine “Bangladeş”i koyarak sordu.
Profesyonel ordu meselesi bu vesileyle yeniden gündeme taşındı. Sahi, sıcak çatışmalara niçin profesyonel askerler değil de asteğmen ve er gibi aslında “sivil” olan ve askerde sadece mecburi görevini yerine getirmek için bulunan siviller gönderilirdi? Bugüne kadar terörle mücadele sırasında can vermiş olan güvenlik güçlerinin ne kadarı bu milletin hazinesinden sırf askerlik yapmak için maaş alan muvazzaf asker, ne kadarı sivildi?
Bugüne kadar bu mesele bir biçimde halledildiğine göre, neden bugün “şehitler” sorun olmaya başladı sorusu, doğrusu bir türlü cevaplayamadığım bir soru.
Sahi, bugüne kadar binlerce asteğmen hayatını kaybetti. Binlerce sivil er ve erbaş, askerlik yaparken gönderildiği sıcak çatışma bölgelerinde hayatını kaybetti. Ama o zamanlar bugün kıt yaşanan bir şey daha vardı: Şehit olanlar arasında diğerlerine nisbetle az da olsa, alt rütbeli subaylar ve astsubaylar da bulunuyordu. Ama onların ölümlerinin ardından fırtına kopmadı. İyi de, neden şimdi koptu?
Acaba diyorum, bunda YAŞ kararlarıyla ordudan uzaklaştırılan mütedeyyin subay ve astsubayların oluşturduğu boşluğun payı var mı? Ölmek hiç kolay değil ve ölüme seve seve gitmek özel bir kalbi donanım işi de, onun için sordum. Tabi ki aynı şey ölenin yakınları için de geçerli. “Oğlum şehit oldu, ölmedi” diye düşünen ebeveynin tepkisiyle, “Oğlum şehit değildir, o Çanakkale’de savaşmadı” diye düşünen ebeveynin tepkisi aynı olamazdı. Bir paradoks da şu: Şehitliğin İslami tarifine, birincilerin değil bu son annenin tavrı daha yakın duruyor. Yani, “oğlum şehit olmadı” diyen anne, İslami ölçülere göre yüzde yüz haklı. Mukaddes bir kavaramı istismar etmeme ve ettirmemesi de artı bir puan.
Bu ikinci tepki bu kadar geç ve nadir verilmeseydi, belki terörle mücadelede bu kadar kayıp yaşanmayacak, bu ülkenin evlatları birbirini bu kadar kırmayacaktı.
Son bir soru daha: Sahi, bu tartışmayı başlatan haklı sözlerin sahibi açık değil tesettürlü bir anne olsaydı, bu kadar hüsnü kabul görür, böylesine engin bir hoşgörüye mazhar olabilir miydi? Sadece merak ettim, hepsi bu
Kaynak:Mustafa İslamoğlu
 
Bu mustafa islamoğlu isimli şahıs kimdir bilmem ama emin olduğum birşey var bu zat kesinlikle normal değil.Bu güne kadar ordudan dini bütün hiçbir asker uzaklaştırılmamıştır.Yaş kararıyla ordudan atılanlar ya tarikat bağlantılıdır yada yasadışı örgütlerle ve netice itibariyle böyle insanların orduda bulunması tehlikelidir.

Bu güne kadar da tesettürlü olsun olmasın şehit analarına bir ayrım yapılmamıştır askerin gözünde hepsi aynı yüce makama ulaşmışlardır.

Tabii başbakanın önünde tepkisini dile getiren şehit yakınlarının emniyetçe toparlanıp hakim karşısına çıkarıldıklarını da unutmamak lazım.
 
bence cok dogru birseye deyinmis..tsk ederim paylasimin icin..slmetle kuruntu
 
hiç okumadım ama tek diyeceğim şey oradaki ananın canından can gitti bu şeyleri konuşmak gündem oluşturmaktan başka bişey değil
 
osiris_cemo' Alıntı:
Bu mustafa islamoğlu isimli şahıs kimdir bilmem ama emin olduğum birşey var bu zat kesinlikle normal değil.Bu güne kadar ordudan dini bütün hiçbir asker uzaklaştırılmamıştır.Yaş kararıyla ordudan atılanlar ya tarikat bağlantılıdır yada yasadışı örgütlerle ve netice itibariyle böyle insanların orduda bulunması tehlikelidir.

Bu güne kadar da tesettürlü olsun olmasın şehit analarına bir ayrım yapılmamıştır askerin gözünde hepsi aynı yüce makama ulaşmışlardır.

Tabii başbakanın önünde tepkisini dile getiren şehit yakınlarının emniyetçe toparlanıp hakim karşısına çıkarıldıklarını da unutmamak lazım.
şahsı bende bilmem ama doğru söylemiş,
ve dini bütün birinin orduda nasıl atılmadığını söylüyorsun merak ediyorum bence pek kimse tanımamışsın...
 
freemitnick' Alıntı:
şahsı bende bilmem ama doğru söylemiş,
ve dini bütün birinin orduda nasıl atılmadığını söylüyorsun merak ediyorum bence pek kimse tanımamışsın...

Bence asıl sen tanımamışsın 2 sene ye yakın GATA da çalıştım askeriyede düzen nedir ne gibi insanları barındırmazlar emin ol senden iyi bilirim +babamın askeriyede 25 yıllık hizmeti var.O yüzden bence bilmediğin mevzuulara dalma.Afaki konuşma.Senin o dini bütün dediğin adamların senin bilmediğin kimbilir ne karanlık ilişkileri var askeri istihbarattan kaçmaz.
 
tamamını okumadım zira ilk paragrafta öldürülen asteğmen deniliyo.
o asteğmen kardeşimizi ölü olarak gören zihniyet nasıl bir zihniyet ki böle bir yazı yazmış.bu yazıyı okuyabilmek için önce yazının doğru yazılması lazım.yoksa mustafa islamoğlu arkadaş o şehitlerimizi ölü olarak mı görüo
 
osiris_cemo' Alıntı:
Bence asıl sen tanımamışsın 2 sene ye yakın GATA da çalıştım askeriyede düzen nedir ne gibi insanları barındırmazlar emin ol senden iyi bilirim +babamın askeriyede 25 yıllık hizmeti var.O yüzden bence bilmediğin mevzuulara dalma.Afaki konuşma.Senin o dini bütün dediğin adamların senin bilmediğin kimbilir ne karanlık ilişkileri var askeri istihbarattan kaçmaz.
kalın yazılanlar ile birlikte senin askeri/istihbarati kimliğin konusunda düşüncelerimi onayladı, altı çizili yazılanlar ise tamamen senin dengesizliğine veriyorum, bana nasıl konuşacağımı en son öğretecek kişisin, ayrıca benim dini bütün dediğim adamlar emin ol senden, babandan ve birçok kişiden çok ama çok daha fazla bazı değerlere bağlılar, saygı duyuyor ve sahip çıkıyorlar. bak mesela baban seni böyle yetiştirmiş, demekki o bahsettiğim insanlarda öyle yetişmişler, ne mutlu onlara!
bence sen kimseye çamur atma, kimsenin kalbini okuyamadığın gibi kimsenin inancınıda bilemezsin, sen 2 sene GATA da çalışmışsın ama ben 8 sene Doğu daydım. İyi bilirim kimin inançla ülkeyi savunduğunu, kimin savunmayıp sattığını... Umarım cevaplarında heyecanlı olmazsın, uyarıyorum..
 
doguda askerlerin bosuna oldugu inanci insanlara asilanmaya calisiyor, sanirim basarilida oluyorlar.

askeriyede inancli insanlarin istemedigi de gun gibi ortada, bunun tarikat vs vs ile de ilgisi yok

tabiki askeriye bunu her zaman yalanlar...



bugune kadar doguda teror yuzunden olen kac adet rutmeli asker biliyoruz, yahut kactanesi bir catismanin icinde yer aldi?


doguda catisanlar tegmen we alt kademedekiler, ust kademedekilere bisey olmaz cunku onlarin daha onemli isleri war


askeriyenin sonsuz olanaklarindan yararlanmak, kamplarda tatil yapmak we en onemlisi de irtica ile mucadele etmek! bu sartlar altinda bu sawas nasil bitebilir ki?!

onlar yel degirmenleri ile sawasa tutusup, kamplarda gunlerini gun ede dursun...


bunlar aci ama gercek, benim etrafimda da bi cok asker cocugu war, gordugum tek sey de bu!!!
 
yaa tesettürlü olsaydı demekle bitmio bu iş
bunun devletten,ordudan korkmakla alakasıda yok
orada bi insanın ewladı ölüo ve sen,vatan saolsun demedi bu kadın sorguladı diosun.sorgulamakla doğru yapmıştır
ot gelip ot gitmek olmaz.bazı şeyleri sorgulamak lazım.
bu vatan icin ne canlar gitmiştir dahada gidecektir helal olsun ama carpıtılan olaylar var.
nicin bi siyasetcinin,başbakanımızın ailesinden sülalesinden biri sıcak bölgede diiil sorusuna cevap wermek lazım önce.
ordu herkese eşit dawranmıştır eşitda dawranır tesettür konusuyla alaka kurmana anlam weremedim.
bu tessettürlüler watan saolsun dio dier kısım ise sorguluo neden sorguluo ki diosun
 
Vampirella' Alıntı:
Konuşan, çatışmada öldürülen Asteğmen’in annesi.
Makaleyi okumadım Neden? Öldürülen diye hitap etmiş yazan şahıs
Öldürülen Değil ŞEHİT olan deseydi Okurdum, Okumaya ve Yorum Yapmaya Değersiz Bir Yazı...:mad:
 
tabi onlarda sorun olabilir belki tam bilemicem.
bilmek icin birilerinin onlara sawaşın kahpece tuzaklarda ölmeyin,harekat başlatalım kandil dağına gidelim,kuzey ırakın derinliklerinde bu itlerin kökünü kurutalım demesi lazım fikrimce.

edit:anlamadııım bi şey ise bu tesettürle orduyu neden ters düşürerek orduya ağır sözlerde bulunmanız
 
freemitnick' Alıntı:
kalın yazılanlar ile birlikte senin askeri/istihbarati kimliğin konusunda düşüncelerimi onayladı, altı çizili yazılanlar ise tamamen senin dengesizliğine veriyorum, bana nasıl konuşacağımı en son öğretecek kişisin, ayrıca benim dini bütün dediğim adamlar emin ol senden, babandan ve birçok kişiden çok ama çok daha fazla bazı değerlere bağlılar, saygı duyuyor ve sahip çıkıyorlar. bak mesela baban seni böyle yetiştirmiş, demekki o bahsettiğim insanlarda öyle yetişmişler, ne mutlu onlara!
bence sen kimseye çamur atma, kimsenin kalbini okuyamadığın gibi kimsenin inancınıda bilemezsin, sen 2 sene GATA da çalışmışsın ama ben 8 sene Doğu daydım. İyi bilirim kimin inançla ülkeyi savunduğunu, kimin savunmayıp sattığını... Umarım cevaplarında heyecanlı olmazsın, uyarıyorum..

Bak kardeşim ....

1- Benim kim ve ne olduğumu arkadaşlarım bilir.Elhamdürillah en az senin kadar müslümanım ona eminim.Ben kimseyi senin gibi sınıflara ayırmıyorum.Benim için türbanlıda bir türbansızda dindarda bir dinsizde.Katıksız vatanseverim Benim hayatımı 2 kişinin yolu belirler.Biri Hz.Muhammed diğeri M.K.Atatürk o kadar.

2-Kimseye çamur atmıyorum sadece orduma ve onun verdiği kararlara itimat ediyorum (sen güvenmiyor itimat etmiyor hatta nefret ediyor olabilirsin orası seni bağlar)

3-8 sene doğuda kalmış olman hiçbirşey değiştirmez bende oraları bilirim eğer beni yakından tanımaya gayret etmiş olsaydın benimle çatışmak gayreti içine gireceğine beni anlamaya çalışsaydın bu konudada bana birşey söyleyemeyeceğini bilirdin.

4-Beni uyaramazsın kimseye küfür etmiyorum kimseye hakaret etmiyorum ve kimseyi senin yaptığın gibi tehdit etmiyorum.Yerinde olsam bende ne dediğime dikkat ederdim.Senin bulunduğun görev userlerle çatışmanı değil tartışma yaşayan userleri yumuşatmanı gerektirir.

5-Kimin vatanı sattığını gazetelerden takip edebilirsin.Tavsiyem atgözlüklerini çıkar da seni kinle doldurdukları kurumların halk nazarındaki itibarını ve senin güvendiğin kurumların rezilliklerini gör.
 
arkadaşlar neden her konuyu tartışma ortamına sokuyorsunuz,
ordunun ayırdım ettiğini,
lütfen ortamı geren cümleler kullanmayalım
saygılarımla
 
osiris_cemo sen nerde ne kara görev yaptın baban 25 yıl hizmet vermiş karşılıgınıda fazlasıyla almıştır. Hem bunları yaşaman senin fazla bileceğin anlamına gelmez devletin subay ve astsubay alımlarında birebir şahısların evlerine takım elbiseli gözlüklü istihbaratçı kılıgında elemanlarını gönderip bu adam cuma namazlarına gidermiydi hangi dersane de okudu namaz kılarmıydı sorularını da biliyorsundur ve bu sorulara alınan cevaplarında bir eleme yöntemi oldugunuda biliyorsundur.. Bu arada güzel konu paylaşım içinde sağol
 
Geri
Üst