Yaşayan teknoloji dönemi

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя




YAŞLARI 2 ila 5 arasındaki çocukları oynarken seyrederken, anne ve babalarının dışında başka koruyucu bir gücün, onları görebilecekleri ciddi fiziksel zararlara karşı kolladığını düşünmüşümdür. Tam ciddi bir kazaya ramak kala mucizevi bir şekilde kurtuluverirler. O kurtulmanın verdiği güvenceyle başka bir tehlikeli aktivitenin içerisinde buluverirsiniz onları. Böylece eliniz yüreğinizde "Aman aman..." nidalarıyla peşlerinde koşuşturarak, ufak sıyrıklar ve morluklarla büyümelerini gözlemlersiniz.
İki yıl önce uzay araştırmacılarıyla bir arada çalışırken aynı duyguları, dünyayı, o bilim insanlarının gözüyle incelerken de yaşadım. Bildiğimiz bütün gezegenler, yüzey şekillerini değiştirecek büyüklükteki göktaşı bombardımanlarıyla sık sık yüz yüze kalırken, sanki büyülü bir güç dünyanın tüm düzenini allak bullak edecek göktaşı çarpmalarını engelliyor. Doğada çok büyük yıkımlar ve kayıplar yaşanırken bir şekilde denge yeniden kuruluveriyor.
Doğa bir yolunu buluyor
Bütün bu değişimlerin ve benim "büyülü" diye tanımladığım nice doğaüstü olguların bilimsel açıklamaları vardır mutlaka. Fakat bilimin açıklayamadığı sayısız fenomenler de var. Bunlardan biride bu hafta salı günü Journal Science Express Dergisi'nde açıklanan bir araştırmanın sonuçları. BP'nin deniz içindeki petrol araştırmaları sırasında borulardaki kaçaktan dolayı tonlarca petrol denize boşalmış ve tüm deniz canlılarını ciddi boyutlarda etkilemişti.
Bilim insanları, Meksika Körfezi'ni temizlemek için projeler hazırlayadursun, araştırmacı Dr. Terry Hazen henüz hiçbir temizleme girişiminin bulunmamasına rağmen yağların yavaş yavaş denizden yok olduğunu gördü. California'nın Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı'nda çalışan Dr. Hazen, deniz suyundan örnekler alarak incelemeye başladı.
"Oceanspirillales" cinsine ait ama daha önce hiç görülmemiş, hızla üreyen bir bakteri türünün tüm körfezi sarmış olduğunu hayretler içerisinde gördü. Bu bakteri, okyanustaki ortalama ısı olan 5 derecede ürüyor ve yaşamak için petrol "yiyor".
Bir mikrobiyolog olarak şunu söyleyebilirim ki, haberde buraya kadar bir olağanüstülük yok. Mikroplar bulundukları ortama adapte olabilirler, yani mutasyona uğrayarak farklılaşabilirler. Fakat en şaşkınlık veren şey, bu mikrobun petrol "yerken" oksijen tüketmesi ve doğaya zarar vermesi beklendiği halde, oksijen tüketmemesi.
Zaman zaman merak ediyorum. Acaba petrol sızıntısından daha çok çevreyi egosuyla kirletenler için de o koruyucu güç, bir dengeleme planı yapmakta mıdır? Yoksa o plan çoktan uygulamaya girmiştir de bizler mi göremiyoruz?

Virüslerden yapılan giyilebilir pil

İNSANOĞLU yüzyıllardır virüslerden kurtulmak için çalışırken, gelişen miko-nano teknolojiyle artık virüsleri alet olarak kullanmayı başardı. Örneğin, son zamanlarda MIT ve Maryland Üniversitesi araştırmacıları, ortak yaptıkları araştırmalar sonunda iki çeşit virüs kullanarak lityum-iyon pilleri oluşturdular. Düzenekte tütün bitkisinden izole edilen virüslerden bir çeşit anot, diğer çeşit de katot olarak kullanıldı.
Bu inanılmaz çalışmanın başarılı sonuçları ilk olarak Amerikan ordusunun dikkatlerini çekti. Çünkü orduda askerlerin taşıdığı ağır yüklerin arasında aküler ve piller bulunmakta. Virüslerin oluşturduğu pil sıvı formda olacağından ve bu sıvı püskürtüldüğü yüzeyde işlevselliğini devam ettirebildiğinden ordu kıyafetlerinin kumaşlarında kullanılması planlanıyor.
Bu buluşlarını ACS Nano isimli dergide geçen hafta yayımlayan araştırmacılardan Dr. James Culver, "Bu yapıyı virüssüz de oluşturabiliriz. Fakat virüsler işlevsel bir pil oluşturmayı bir gece içerisinde kusursuz bir şekilde yapabiliyorlar. Yani elimizde mükemmel çalışan kölelerimiz var" dedi.
Şimdi bu buluşun, tank ve cep telefonlarının yüzeyinde de kullanılıp kullanılamayacağı tartışılıyor.

Bağırsak hastalıklarında imdada yetişen mikroplar

İNSAN vücudunda, vücudu oluşturan hücre sayısının en az 10 katı kadar bakteri bulunuyor. Ve bu bakterilerin çoğu bağırsakta yer alıyor. Bu bağırsak bakterilerinin çeşidi ve oranı, ülseratif kolit ya da Chron's hastalığında çok değişmektedir.
Sağlıklı bir insanın bağırsağında binden fazla çeşit bakteri yaşamaktadır. Genome Research isimli bilimsel dergide bu hafta yayımlanan bir araştırmada, bağırsak hastalıklarında hiç antibiyotik kullanmadan prebiyotik ve probiyotik olarak isimlendirilen tabletleştirilmiş "iyi bakteriler" kullanılarak bir sonuca ulaşılamadığı açıklandı.
En iyi alternatif olarak, bağırsak sorunu olmayan bir insanın izole edilen bağırsak bakterilerinin hasta olan kişiye transplantasyonu önerildi. İspanyol ve Amerikalı bilim insanlarının ortak yaptığı bir araştırmada, bakteri transplantasyonu ilk kez deney hayvanları üzerinde denendi ve çok başarılı sonuçlar elde edildi.
Mikrobiyoloji dünyasında tartışmalara yol açan bu ilginç araştırma, aldığı eleştirilere rağmen birçok araştırma fonundan destek koparmayı başarabildi.

Bakterileri 'şşşşt' diye susturan plastik

BAKTERİLER ürerken kendi aralarında kimyasallarla bir komünikasyon kurarlar, bu yolla birbirlerine bilgi aktarırlar ve antibiyotik direnci geliştirirler.
Biomacromolecules Dergisi'nde, bakterilerin saldıkları bu kimyasal maddeyi emerek yok eden ve böylece aralarındaki "konuşmayı" durduran yeni bir plastik madde tanımlandı.
Bu plastiğin 2011'den itibaren su şişelerinde, sağlık sektöründe, yiyecek saklama kaplarında, hatta oyuncaklarda dahi kullanılması planlanıyor.

kaynak








 
Geri
Üst