"Yaşayan İnsan Hazinesi" öldü

[yyildirayy]

TEDAVİ gördüğü İstanbul Amerikan Hastanesi’nde, dün yakalandığı pankreas kanserine yenik düşerek 62 yaşında yaşamını yitiren dünyaca ünlü çini ustası Sıtkı Olçar, Kütahya’da toprağa verildi. Geride eserleri kalan evli 3 çocuk babası Olçar, bir süre önce UNESCO tarafından ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülüne layık görülmüştü.


İstanbul'dan getirilen çini ustası Sıtkı Olçar için Kütahya Ulu Camii’nde ikindi namazının ardından tören düzenlendi. Törene Vali Vekili Haluk Saygı, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Sami Fındıkoğlu, Belediye Başkanvekili Nejat Özturan, Ak Parti Kütahya Milletvekilleri Hasan Fehmi Kinay ve Soner Aksoy, Sıtkı Olçar’ın eşi Nuray, kızları Kübra, Esra ve Nida ile İstanbul sanat camiasından çok sayıda kişi katıldı.

Kütahya Müftüsü Mustafa Üskülüplü’nün kıldırdığı cenaze namazından sonra Sıtkı Olçar, Kütahya Musalla Mezarlığı’na götürülerek gözyaşları içinde toprağa verildi.Ölümü üzüntü yaratan Sıtkı Olçar adına Kütahya’da 23- 25 Eylül 2010 tarihlerinde Kültür ve Sanat Varlıklarını Koruma ve Tanıtma Vakfı (KÜSAV) öncülüğünde ‘Çini Ustası Sıtkı Olçar ve Kütahya Çiniciliğine Katkıları’ konulu panel ve sergi düzenlenmişti.

UNESCO’nun, ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödüllü sanatçısı Sıtkı Olçar, Kütahya çinilerini tüm dünyaya tanıtıp, çiniciliğe de farklı bir boyut katarak bu geleneksel Türk el sanatının değerini ülke sınırlarının dışına taşımıştı.

SITKI OLÇAR KİMDİR?

Yaratıcılığını tarihle ve geçmişin izleriyle besleyen Sıtkı Olçar, 1948 yılında Kütahya’da dünyaya geldi. Çiniciliğe büyük bir tutku ile bağlandı. 1973 yılında ‘Osmanlı Çini’ adını verdiği kendi atölyesini kurdu. Çinicilik ve seramik alanında çalışmalarını sanatından ödün vermeden sürdürdü. Gerçek sanatçı kimliğinin yanı sıra popüler bir isim de oldu bu alanlarda.

Antik desen ve formları uyguladığı çinicilik çalışmalarında, İznik ve Kütahya örneklerini ele alarak yeni biçim ve öz arayışına yöneldi. 1980 yılından itibaren, özellikle İznik çinileri üzerine çalıştı ve kaybolup gitmekte olduğu sanılan Kütahya çiniciliğine yeni bir boyut ve dinamizm getirdi. İznik çiniciliğinin sırrı olan ve 300 yıldır çözülemeyen Mercan kırmızısını bulmayı amaç edindi.

Çanakkale seramiklerini de yeni bir yorumla ele aldı. İlki 1980 yılında olmak üzere, yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda kişisel sergi açtı ve büyük sayıda hayran kitlesi edindi. 1986 yılında Yunanistan‘ın Volos kentinde düzenlenen “5'inci Balkan Ülkeleri El Sanatları Sergisi’nde Türkiye’yi temsil eden Sıtkı Olçar’ın yapıtları özel koleksiyon ve müzelere konuldu. Geçmişe ait olanı, tarihin damıttıklarını kendi yaratı sürecinde bambaşka bir bakış açısıyla yeniden değerlendiren Sıtkı Olçar, uluslararası anlamda kabul gören yapıtlarını sadece ‘Sıtkı’ olarak imzaladı.



Kaynak