- Katılım
- 22 Haz 2008
- Mesajlar
- 5,314
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 36
- Yaş
- 34
Mesut Yılmaz 28 Şubat’ta başbakan olduğu gün intihar etti
AK Parti Sözcüsü Çelik Türkiye’ye konan deli standartını düzeltmeye çalıştıklarını belirterek “Bürokratik cumhuriyetten, demokratik cumhuriyete geçmeye çalışıyoruz. ‘Bürokratik cumhuriyet kalsın’ diyenler var” dedi. Çelik, Türkiye’nin tam anlamıyla demokratik bir cumhuriyet olmadığını belirterek, “Bugün, bir cumhuriyet var, bize bunu ‘demokrasi’ diye anlatmışlar. Aslında bu uygulamaları itibarıyla bürokratik bir cumhuriyet. Bugün bürokratik cumhuriyetten, demokratik cumhuriyete geçmeye çalışıyoruz” dedi.
Sivil militaristler daha öndeydi
Çelik, Ankara’da önceki gün katıldığı “İnsani Değerler ve Demokrasi Sohbetleri”nde Türkiye’nin adı demokratik cumhuriyet olmakla birlikte, uygulama totaliter ve bürokratik cumhuriyet arasında gidip geldiğini belirtti. Çelik, “Deliliğin standart olduğu yerde akıllılık sapmadır. Türkiye’de bir deli standardının oturtularak, insanların buna alıştırıldı” diye konuştu. Toplumun öğrenilmiş çaresizliklere boyun eğdiğini belirten Çelik “Öğrenilmiş çaresizlik gafletin ta kendisidir” dedi. Çelik, şunları söyledi: “Sivil militaristler, asker militaristlerden çok daha öndedir. Militarizm üniforma işi değil, zihniyet işidir. 28 Şubat’ı hep birlikte yaşadık.
Demokratik-bürokratik mücalesi
Yüksek yargı mensuplarına ‘gelin brifing vereceğiz’ diyorlar, ‘emriniz olur’ sesleri yükseliyor. Büyük gazetecilere ‘şu manşeti atın’ diyorlar, ‘emriniz olur’ yanıtı geliyor. Bunları siviller yapıyor. O gün, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden TESK’e, işçi sendikalarından büyük sivil toplum örgütlerine kadar hepsi selama durdular. 28 Şubat’ın postmodern darbe olmasının sebebi buydur. Bugün, Türkiye’de gerçek manada demokratik cumhuriyet yapılmaya çalışılıyor. Bunun olmasını istemeyenlerle böyle olmasını isteyenler arasında mücadele yaşanıyor. ‘Bürokratik cumhuriyet kalsın’ diyenler var, bir de öğrenilmiş çaresizlik içinde bunu kabul edenler var, şunu da görüyorum her geçen gün öğrenilmiş çaresizlik parçalanıyor. Batılı ülkeler karşısında ezik tavır sergilemek, militarizm karşısında pısmak, militarizm yargı karşısında pısmak bizim öğrenilmiş çaresizliğimizdir.’’
Nihai söz bürokratik iradedeydi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçilmesi öncesinde yaşananların da demokrasilerde olmaması gerektiğini belirterek, “Seçilmiş parlamento 400 kişiyle, 500 kişiyle iktidara gelse de nihai irade bürokratik iradeydi” dedi. Cumhuriyet boyunca gayrimüslümlerin, Kürtlerin, Alevilerin, mütedeyyin insanların ötekileştirildiğini kaydeden Çelik, “Ama Haso, Memo’lar 1950’de CHP’ye öyle bir sille çekti ki 62 yıldır acısını çekiyorlar” diye konuştu. Bugünkü cumhuriyetin “demokrasi” diye anlatıldığını kaydeden Çelik, şunları kaydetti: “Aslında bu uygulamaları itibarıyla bürokratik bir cumhuriyet. İktidara talip olan siyasi partiler, ‘bu niye demokratik cumhuriyet değil, bunu demokratik cumhuriyete dönüştürmeliyiz’ dediği anda sonları trajik bitmiş, Menderes gibi ya da Sayın Demirel gibi her iktidara oturduğunda dar ağacında 3 tane ceset görüyordu önünde.”
Yılmaz 28 Şubat’ta başbakan olduğu gün intihar etti
HÜSEYİN Çelik, Türkiye’de vatandaşını kategorize eden, bürokratik cumhuriyetin partisi olan siyasi partilerin diskalifiye edildiğini belirterek, şunları söyledi: “Anavatan Partisi parladı ama şimdi yerinde yeller esiyor. Siz bürokratik mekanizmanın partisi olursanız... Sayın Mesut Yılmaz, 28 Şubat’ta ihaleye çıkartılan hükümetin başbakanı oldu ve o gün intihar etti, bitti. DYP’nin akıbeti de farklı değil. DYP, devlet bürokrasinin belli başlı isimlerini vitrine koyunca ihya olacağı sandı. Vatandaş partide kendini görmek istiyor, temsil edilmek istiyor.”‘
star