Yıldırım'ın açıklaması şöyle:
"Fenerbahçenin haklılığına adanmış ömrümün beni getirdiği en son yer olan burada, huzurlarınızdayım
3 Temmuzdan bu yana yegane sevdamız Fenerbahçeye ve bizlere yapılanlar, kamuoyunun malumudur.
Ancak bu nasıl bir yazgı ve nasıl bir tesadüftür ve teselli kaynağıdır ki; Fenerbahçe ile buluştuğum ilk gün 14 Şubat Sevgililer Günüdür
Öncelikle bu yargılamayı takip ve buna tanıklık eden herkes bilmelidir ki;
"Mücadelemiz zulüm ve zalimledir "
Sekiz aydır sizlerin huzuruna çıkarılmayı beklemekteyiz. Bizlere reva görülen bu muamele, ne vatanını satanlara ne yetim hakkı yiyenlere ne de devlete ve halkına kurşun sıkanlara görülmedi.
Suçlandığımız asılsız iddialar, hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadan, kişilik haklarımız hunharca katledilerek, yanlı ve yanlış her bilgi kamuoyuna servis edildi, sızdırıldı.
Kamuoyu seyretti
Bu davanın şikayetçisi olduğunu yani yargılamada taraf olduğunu bağıranlar, 8 aydır hakkımızda televizyonda programlar yaptı. Ağızlarından salyalar saçarak Fenerbahçeye küfür eden, bugüne kadar mektup dahi yazmamış birileri Türkiyenin en büyük köşe yazarları oldular. Bize saldırdılar.
Kamuoyu yine seyretti
Kendileri için kanun çıkaranlar sadece Fenerbahçeli yani savcının deyimiyle örgüt olmadıkları için cezaevinden çıktıklarında, zaten kendilerinin suçsuz olduklarını söylediler.
Ve yasayı sizin için çıkardık diyen sporla ilgili bazı kişiler, utanmadan bizlerden gayri ahlaki taleplerde bulundular.
Herkes gördü
Futbol takımımız darmadağın edildi. Kulübümüz basıldı. Hemen hemen her talebimiz, gerekçesiz reddedildi.
Gün o gündü. Fenerbahçeye, Fenerbahçeliye hakaret etme, saldırma günüydü Günlerini gün ettiler. Herkes seyretti
Bizler sustuk.
Hep bu "Cumhuriyetin güneşinin" en tepede olmasını amaçladık.
Ama gördük ki; "BİR YERDE KÜÇÜK İNSANLARIN BÜYÜK GÖLGELERİ VARSA O YERDE GÜNEŞ BATIYOR"MUŞ
Hiçbir hukuki suç içermeyen konuşmaları gerekçe göstererek hakkımızda dinleme kararı aldılar. Birileri düğmeye bastı.
Amaç, Fenerbahçeyi ele geçirmekti ve bunun için önce Ona hizmet eden, onun başarısı için uğraşan Fenerbahçeliler ele geçirilmeliydi.
Öyle de yaptılar Ancak karşılarında Fenerbahçenin O BÜYÜK TARAFTARLARINI buldular.
Sonra bizlerle Başbakanımızın irtibatını koparmaya kalktılar. Ve hatta Kulübümüz ve Yönetimdeki arkadaşlarımızla da irtibatımızı koparmaya çalıştılar
Ama yapamadılar. Sonra oklarını Fenerbahçeye çevirdiler.
Takımımızın, Şampiyonlar Ligi hakkını, emeğini, parasını çaldılar. Hem de sizleri yani yargılama yapacak mahkemeleri dahi hiçe sayarak!
Ancak bunu da başaramadılar Bir kısmı kaçtı, kalanlar ise kovalanmayı beklemekte...
Ve gördük ki; Bizler, hohlaya hohlaya buz dağlarını eritmişiz. Şimdi ortalık Çamurdan geçilmiyor
Gelinen noktada kamuoyunun huzurlarındayız. Şimdi susma sırası onlarda!
Aslında mizacım bu kadar haksız, bu kadar kurguya dayalı bir linç kampanyasına cevap vermeye uygun değil.
Ancak Türkiye Cumhuriyetinin, hiçbir yere bağımlı ve özel olmadığını düşündüğüm mahkemelerine inancım tam.
Ancak Sokrates; "KİMSEYE HİÇBİR ŞEY ÖĞRETEMEM, SADECE ONLARIN DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLARIM" demiş.
Ben de aslında, sizlerin; çok da yakın olmadığınız bir konuda sadece düşünmenizi sağlamaya çalışmaktan öte bir şey yapmayacağım.
Çünkü bizler, kuyunun derin olduğunu değil; ipin kısa olduğunu düşünenlerdeniz
Yalnız sizlerden önemle beklentim; burada yapılan yargılamada, kişisel olarak hiçbir talebimin ya da çıkarımın olmadığını bilmenizdir.
Ve malesef birilerinin istediği gibi burada yargılananın aslında Fenerbahçe olduğunu, benim de hala Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak huzurunuzda bulunduğumu, bu süreçte, bir an olsun, lütfen unutmayınız
Bizi, bu mücadelemizde, bir an olsun yalnız bırakmayan Büyük Fenerbahçe Taraftarlarına, şükranlarımı sunuyorum.
Onlar olduğu müddetçe, her türlü esarete hazır olduğumu kamuoyunun bilgisine sunarım
Ve bilmelerini isterim ki; HAKLILIĞIMIZA İNANANLARIN HAKLILIĞI YAKINDIR. Ve inanıyorum ki; HEP BİRLİKTE, GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ, GÜNEŞLİ GÜNLER
Saygılarımla,
AZİZ YILDIRIM"
HABERTÜRK