Yılbaşı ve tavrımız..

türk ocağı

serdengeçti
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
1,813
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Taceddin Dergahı
Dünya üzerinde iki tip insan vardır, dünyası için yaşayanlar, ahiretinide düşünüp yaşayanlar işte bu noktada dünyayı gerçek yaşam zannedenler için yaşadıkları hayat cennet gibi olmalıdır. Hayatın cennet gibi yaşanabilmesi materyalist zihniyete göre maddi güçten geçer, maddi gücü oluşturmak içinde diğer insanları sömürmek en kolay ancak en ahlaksızca olanıdır.
Sömürülen toplumlar daha ziyade güçsüz, iradesiz, milli bağları zayıf, kaynaklarını kullanamayan, eğitimsiz toplumlardır, esefle belirtmek gerekirki bu toplumların önemli bir bölümü islam alemine mensuptur.
Sömürülen ülkelerin refah seviyesini arttırmakta emperyalizmin bir oyunudur, sömürülen toplum zenginleşecek tüketecek ama üretmeyecektir, emperyalistlere bağımlı bir hayat tarzını benimseyecektir.
Emperyalizm direkman saldırmaz, materyalist kültürü, amiyane tabirle batı kültürünü toplumların içine sokmaya çalışır, Kültür emperyalizmi dediğimiz olgu budur.
Bu iş için en büyük güc medya gücüdür, medya kitle iletişim araçlarıyla düşük dozlarla kendi kültürünü empoze etmeye başlar, amaç sümüreceği toplumları yozlaştırmak ve kendisi için bir tehlike arzetmeyecek bir toplum haline getirmektir. Asimile edilmeye çalışılan toplumların çoğunluğunun müslüman olmasının sebebi ise İslamın beynelminel materyalizmi reddetmesidir, müslüman eğer peygamberin yolunda olursa, emperyalistler için tehdit oluşturmaktadır.
Dini biranda yokedemeyeceğini çok iyi bilen batı, müslümanın kimliğine karışmaz, ancak kültür emperyalizmi zerkederek kafa yapısı ve yaşantısı batılı gibi olan müslümanlar oluşturmak ana gayedir.
ABD Irağa girip işgal ederken ve ırak halkını sömürürken, kılını kıpırdatmayan İslam alemi bu emperyalizmin bir sonucudur.
Yaklaşık 200-250 senedir yoğun bir batı emperyalizminin baskısı altında olan bir toplumda bizim milletimizdir.
Osmanlının son dönemlerinde başlayan yozlaşma artarak günümüze kadar gelmiş bilhassa tanzimattan beri akıl almaz bir batı taklitçiliğine doğru yol alınmış, maziden tamamen kopuk bir nesil peydahlanmıştır. Evet malesef emperyalizm Türkiye de bir zafer kazanmıştır.
Batılı giyim tarzı ve yaşam biçimi birileri tarafından sürekli tavsiye edilmekte, adınada çağdaşlaşma medenileşme adı verilerek süslü sözcükler altında işgal devam etmektedir.
Konuşmamız, giyimimiz, yeme alışkanlığımız, aile hayatımız, zevklerimiz, düğünlerimiz, cenazelerimiz, doğumlarımız, evimiz, ocağımız devamlı batılı yaşam tarzına doğru kaymaktadır.
Türklük Milli maçlarda bayrak sallamak, müslümanlık ramazanda oruç tutmaya indirgenmiştir, böyle bir toplum emperyalizmin evire çevire sömüreceği, insanlık üzerinden asalakça yaşamını devam ettireceği projeler için biçilmiş kaftandır.
İşte bu noktada, şapkayı önümüze alıp düşünelim, yılbaşında eğlenmenin ne zararı var diyenler, batılı yaşam tarzında ne varmış diyenler, müziğime, eğlenceme, diskoma, futboluma, kız arkadaşıma, mc donaldsıma, levis ma karışma diyenler, aman herşey bozulmuş bizmi düzelteceğiz diyenler şunu unutmayın yarın sömürülüp tüm maddi gücünüz elinizden alınınca sıra vatanınıza, canınıza, namusunuza gelecek.
İşte bu mihvalde oynanan oyunları, yapılan kahpelikleri görüp, bu yozlaşmayı alanen sürdüren satılmış medyayı ve tesirlerini görüp, tüketim çılgınlığı pompalayan mağazalarına noel babalar koyup cebinize ellerini sokanları tanıyıp, bütün bu yozlaşma karşısında tedbir alacağına kendi kanalında yılbaşı programı için sanatçı müsveddelerine senin benim vergilerimle milyarlar ödeme pazarlıkları yapan devletini yönetenleri kafana yazıp, kültür emperyalizmine müslüman- türk kimliğinle set çekmenin, medeniyetinizden istifa ediyorum demenin zamanı gelmedi mi?
Değerli kardeşim sen Oğuz soyundansın, sen İslamla şereflenmişsin yüzüstü sürünmek sana yakışmaz yık saltanatlarını, kır sahte mabutları, boz oyunları, kaldır hilal sancağını yaşa bozkurt töresini.
Bütün sömürülen toplumların tüm islam aleminin, türk dünyasının gözü sendedir, dertleriyle dertlenmek , sevinçlerine ortak olmak ve emperyalist köpeklere kahrolsun kurduğunuz devran demek senin boynunun borcudur.


HALA NE DİYE OYUNDA OYNAŞTASIN
FATİHİN İSTANBULU FETHETTİĞİ YAŞTASIN...


türk ocağı


amstersanta2.jpg
 
Ne diyim böyle iyiniyetli bi okadarda bilgili büyüklerimizin bulunması çok sevinridici
Allah cc. Razı olsun
 
YELKENLER BİÇİLECEK

Yelkenler biçilecek,yelkenler dikilecek
Dağlardan çektirilen kalyonlar çektirilecek.

Elde sensin dilde sen gönüldesin baştasın
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan.

Allah razı olsun ,konuyu görünce içim kalktı,titredim.Dün gece tv5 de mehter konseri vardı.Oradada söylediler.Alt kattan Sibel Can portakallarını tutar vaziyette anırma sesleri yükselirken,
biz mehter marşları ile coştuk.
Sağol,sağol,sağol....
 
Bu konuyu açalı iki sene geçmiş...

Heyhat ki toplumumuzda yozlaşmaya karşı tavır adına herhangi bir emareyi bu yılda görememekteyiz. Yinede biz hak bildiğimizi ifade etmeye birileri istemesede devam edeceğiz. Rabbim rızasını kazanan kullarının cümlesinden eylesin. Bu yıl sonu yılbaşıyla alakalı Sayın Ali Bulaç'ın bir yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum. Allaha emanet olunuz.


----------------------------------------------------------------------------------------

Noel baba bize uğrasın mı?


Yurtdışında araştırmalarını sürdüren Galip Engin Şimşek isminde bir okuyucumuz, "İlk defa Eskişehir'deki mezarlığın içinde bulunan Şeyh Edibali'nin türbesini gezerken dikkatimi çekti." diyor.
"Arkasından Geyikli Baba türbesi var. Bu yerlerde neden geyik boynuzları var diye düşündüm. Geyik Şamanların öteki âleme giderken ruhlarını taşıyan sembolü anlatmak için kullanılır. Anadolu erenleri İslamiyet'i benimserken ona kendi geçmişlerinden de bir şeyler katmışlar... ve Şaman Türk köylülerinin geldikleri coğrafyanın kültürel yapısına adapte olabilmeleri için onların kültürel kodlarını yeniden şekillendirmişler. (Alevilerin günümüzde bu kodların taşıyıcısı olduğu aşikar.) Edibali bir şifacı ve ruhsal aracı olarak Şaman geyiğine binip Anadolu'ya yerleşen Türk kabilelerinin ihtiyaçlarına onların anladığı dilden yardımcı olmaya çalışmış." Şimşek soruyor: "Acaba en saf duaların öznesi çocukların dileklerini geyiklerin çektiği arabasına binerek yerine getirmeye çalışan aksakallı Şaman kılıklı Noel Baba (ve) onun yardımcısı yeşil cinler toprağın bereket gücünün temsilcisi olmasın? Bütün bunlar bizim Şeyh'in ne kadar uzağına düşüyor dersiniz?"

Bu sorular sorulmaya değer. Dinlerin karşılaştıkları en büyük zorluk, insanın, her seferinde yenilenen vahyi tebliğe karşı, masumane formlar altında yine kendi bildiğini okumasıdır. İnsan her zaman saf dine açıktan meydan okumaz, pagan ve yoldan sapmış atalarının geliştirdiği gelenek ve görenekleri, kültürel form ve alışkanlıkları, kabul edilebilir biçimlere sokarak devam ettirir, böylece tevhide karşı yeni formda bildik eski inançları devam ettirir.

Yılbaşı kutlamaları ve Noel Baba ritüelleri modern dünyanın pagan kutlamalarına dönüşmüş bulunuyor. Bundan sadece tevhidin ne olduğunu iyi bilen Müslümanlar değil, Hıristiyan dünyası da rahatsız. Mesela Noel Baba kültürüne karşı mücadele başlatılıyor.

Noel Baba karşıtları, Hz. İsa'nın doğum günü kabul edilen Noel kutlamalarında, Almanya ve İsviçre'de uzun bir geleneğe sahip olan figür Christkind'in (sarı saçlı, kanatlı çocuk Mesih) öne çıkarılmasını teklif ediyorlar. Christkind taraftarları, "ticari Amerikan geleneği"nin bir uzantısı olarak gördükleri Noel Baba'yla ilgili ürünlerin satışını yasaklayan işverenleri ödüllendireceklerini ilan ediyor. Yıllardır bu kampanyayı yürüten "Pro-Christkind" taraftarları, bu yıl ülkede yüzde 70 oranında taraftar bulduklarını belirtiyorlar. Grup aralık ayının başlarında, Graz kentinde Noel Baba karşıtı protesto yürüyüşü de yaptı. Viyana'nın Freyung meydanındaki en eski Viyana Noel Pazarı, geleneksel olmadığı için bu yıl Noel Baba dekorasyonu satmadıklarını bildiriyor. (Yeni Şafak, 16.12.2009)

Şimdi gelelim durumumuza. Biliyoruz ki, yılbaşının miladi takvime göre belirlenmesi mecburidir. Osmanlı'dan sonra diğer birçok İslami gelenek ve teamülün yerine Batı'dan ithal edilenlerinin ikame edilmesi, bize zamanın Düvel-i muazzaması tarafından mecburi kılındı. Bugünün küresel düvel-i muazzamaları bunun nezaretini yapmaya devam ediyorlar. Yılbaşı vd. konulara masumane gözle bakanlar, "Bunda ne var canım" diyorlar. "Miladi yılın başlangıcı, çoluk çocuk televizyonda eğlence programları -ilerleyen saatte dansöz- seyreder, kuruyemiş, meyve ver, bu arada aldığımız piyango biletinden iyi bir ikramiyenin çıkması için dua ederiz." derler.

Başka bir kesim, "Mis gibi Hicri takvimimiz varken, Hıristiyanların yılbaşından bize ne!" der, bu sefer "Hicri takvim başlangıcını kutlama" bid'atını dine dahil ederler. "Ne olsa gider" felsefesine dört elle sarılan postmodern muhafazakârlar da "Hem Hicri yılbaşını, hem yılbaşını kutlarım" der ve bu pagan geleneği gönül huzuruyla kutlarlar.

"Biz ne yapacağız?" derseniz. Bizim için kutsalın kesafet kazandığı tek bir gece vardır: O da Kur'an ve Sünnet'le sabit Kadir Gecesi'dir. Günler Allah'a aittir. Sair gecelerde ne yapıyorsak bu gece de aynısını yapmaya devam edeceğiz...

ALİ BULAÇ
 
ÜSTAD,ALLAH RAZI OLSUN ...güzel konu açmışsın. uzun laf edecek hal yok ,akıl ve iman ışığında yerini, Sırat-ı müstakim üzere yolunu,nesebi soyu üzerine örfünü yaşayan ,kimliğinden ceddinden soyundan utanan değil,mensubu olduğu milletin ferdi olma davasında insanlar gibi yaşamak nasip Olur inşallah.. eline sağlık..
 
Beş sene geçmiş üzerinden ne değişti? Hiçbirşey...
Sormak lazımdır, aslında muhafazakar- mütedeyyin hadi zorlayalım bazılarına göre İslamcı bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. On senedir her türlü emperyalizme karşı ufacık bir direnişe rastlayanınız varmı?
 
memleketin en dindar din satıcıları bile kapitalizmin pençesinde göbek atarken,sözlerin noel babanın elbisesinden içeriye etki etmez usta :)

bir dahaki mesajımızı 5 sene sonra yazarız,bakalım ne değişecek :)
 
bu milletin agiza bir parmak bal cal noel papa yi imam sanir

Allah yarimcimiz olsun tv nesilleri yetisiyor bakalim hayirlisi herkesin elinde bir duduk
 
Geri
Üst