türk ocağı
serdengeçti
Dünya üzerinde iki tip insan vardır, dünyası için yaşayanlar, ahiretinide düşünüp yaşayanlar işte bu noktada dünyayı gerçek yaşam zannedenler için yaşadıkları hayat cennet gibi olmalıdır. Hayatın cennet gibi yaşanabilmesi materyalist zihniyete göre maddi güçten geçer, maddi gücü oluşturmak içinde diğer insanları sömürmek en kolay ancak en ahlaksızca olanıdır.
Sömürülen toplumlar daha ziyade güçsüz, iradesiz, milli bağları zayıf, kaynaklarını kullanamayan, eğitimsiz toplumlardır, esefle belirtmek gerekirki bu toplumların önemli bir bölümü islam alemine mensuptur.
Sömürülen ülkelerin refah seviyesini arttırmakta emperyalizmin bir oyunudur, sömürülen toplum zenginleşecek tüketecek ama üretmeyecektir, emperyalistlere bağımlı bir hayat tarzını benimseyecektir.
Emperyalizm direkman saldırmaz, materyalist kültürü, amiyane tabirle batı kültürünü toplumların içine sokmaya çalışır, Kültür emperyalizmi dediğimiz olgu budur.
Bu iş için en büyük güc medya gücüdür, medya kitle iletişim araçlarıyla düşük dozlarla kendi kültürünü empoze etmeye başlar, amaç sümüreceği toplumları yozlaştırmak ve kendisi için bir tehlike arzetmeyecek bir toplum haline getirmektir. Asimile edilmeye çalışılan toplumların çoğunluğunun müslüman olmasının sebebi ise İslamın beynelminel materyalizmi reddetmesidir, müslüman eğer peygamberin yolunda olursa, emperyalistler için tehdit oluşturmaktadır.
Dini biranda yokedemeyeceğini çok iyi bilen batı, müslümanın kimliğine karışmaz, ancak kültür emperyalizmi zerkederek kafa yapısı ve yaşantısı batılı gibi olan müslümanlar oluşturmak ana gayedir.
ABD Irağa girip işgal ederken ve ırak halkını sömürürken, kılını kıpırdatmayan İslam alemi bu emperyalizmin bir sonucudur.
Yaklaşık 200-250 senedir yoğun bir batı emperyalizminin baskısı altında olan bir toplumda bizim milletimizdir.
Osmanlının son dönemlerinde başlayan yozlaşma artarak günümüze kadar gelmiş bilhassa tanzimattan beri akıl almaz bir batı taklitçiliğine doğru yol alınmış, maziden tamamen kopuk bir nesil peydahlanmıştır. Evet malesef emperyalizm Türkiye de bir zafer kazanmıştır.
Batılı giyim tarzı ve yaşam biçimi birileri tarafından sürekli tavsiye edilmekte, adınada çağdaşlaşma medenileşme adı verilerek süslü sözcükler altında işgal devam etmektedir.
Konuşmamız, giyimimiz, yeme alışkanlığımız, aile hayatımız, zevklerimiz, düğünlerimiz, cenazelerimiz, doğumlarımız, evimiz, ocağımız devamlı batılı yaşam tarzına doğru kaymaktadır.
Türklük Milli maçlarda bayrak sallamak, müslümanlık ramazanda oruç tutmaya indirgenmiştir, böyle bir toplum emperyalizmin evire çevire sömüreceği, insanlık üzerinden asalakça yaşamını devam ettireceği projeler için biçilmiş kaftandır.
İşte bu noktada, şapkayı önümüze alıp düşünelim, yılbaşında eğlenmenin ne zararı var diyenler, batılı yaşam tarzında ne varmış diyenler, müziğime, eğlenceme, diskoma, futboluma, kız arkadaşıma, mc donaldsıma, levis ma karışma diyenler, aman herşey bozulmuş bizmi düzelteceğiz diyenler şunu unutmayın yarın sömürülüp tüm maddi gücünüz elinizden alınınca sıra vatanınıza, canınıza, namusunuza gelecek.
İşte bu mihvalde oynanan oyunları, yapılan kahpelikleri görüp, bu yozlaşmayı alanen sürdüren satılmış medyayı ve tesirlerini görüp, tüketim çılgınlığı pompalayan mağazalarına noel babalar koyup cebinize ellerini sokanları tanıyıp, bütün bu yozlaşma karşısında tedbir alacağına kendi kanalında yılbaşı programı için sanatçı müsveddelerine senin benim vergilerimle milyarlar ödeme pazarlıkları yapan devletini yönetenleri kafana yazıp, kültür emperyalizmine müslüman- türk kimliğinle set çekmenin, medeniyetinizden istifa ediyorum demenin zamanı gelmedi mi?
Değerli kardeşim sen Oğuz soyundansın, sen İslamla şereflenmişsin yüzüstü sürünmek sana yakışmaz yık saltanatlarını, kır sahte mabutları, boz oyunları, kaldır hilal sancağını yaşa bozkurt töresini.
Bütün sömürülen toplumların tüm islam aleminin, türk dünyasının gözü sendedir, dertleriyle dertlenmek , sevinçlerine ortak olmak ve emperyalist köpeklere kahrolsun kurduğunuz devran demek senin boynunun borcudur.
HALA NE DİYE OYUNDA OYNAŞTASIN
FATİHİN İSTANBULU FETHETTİĞİ YAŞTASIN...
türk ocağı
Sömürülen toplumlar daha ziyade güçsüz, iradesiz, milli bağları zayıf, kaynaklarını kullanamayan, eğitimsiz toplumlardır, esefle belirtmek gerekirki bu toplumların önemli bir bölümü islam alemine mensuptur.
Sömürülen ülkelerin refah seviyesini arttırmakta emperyalizmin bir oyunudur, sömürülen toplum zenginleşecek tüketecek ama üretmeyecektir, emperyalistlere bağımlı bir hayat tarzını benimseyecektir.
Emperyalizm direkman saldırmaz, materyalist kültürü, amiyane tabirle batı kültürünü toplumların içine sokmaya çalışır, Kültür emperyalizmi dediğimiz olgu budur.
Bu iş için en büyük güc medya gücüdür, medya kitle iletişim araçlarıyla düşük dozlarla kendi kültürünü empoze etmeye başlar, amaç sümüreceği toplumları yozlaştırmak ve kendisi için bir tehlike arzetmeyecek bir toplum haline getirmektir. Asimile edilmeye çalışılan toplumların çoğunluğunun müslüman olmasının sebebi ise İslamın beynelminel materyalizmi reddetmesidir, müslüman eğer peygamberin yolunda olursa, emperyalistler için tehdit oluşturmaktadır.
Dini biranda yokedemeyeceğini çok iyi bilen batı, müslümanın kimliğine karışmaz, ancak kültür emperyalizmi zerkederek kafa yapısı ve yaşantısı batılı gibi olan müslümanlar oluşturmak ana gayedir.
ABD Irağa girip işgal ederken ve ırak halkını sömürürken, kılını kıpırdatmayan İslam alemi bu emperyalizmin bir sonucudur.
Yaklaşık 200-250 senedir yoğun bir batı emperyalizminin baskısı altında olan bir toplumda bizim milletimizdir.
Osmanlının son dönemlerinde başlayan yozlaşma artarak günümüze kadar gelmiş bilhassa tanzimattan beri akıl almaz bir batı taklitçiliğine doğru yol alınmış, maziden tamamen kopuk bir nesil peydahlanmıştır. Evet malesef emperyalizm Türkiye de bir zafer kazanmıştır.
Batılı giyim tarzı ve yaşam biçimi birileri tarafından sürekli tavsiye edilmekte, adınada çağdaşlaşma medenileşme adı verilerek süslü sözcükler altında işgal devam etmektedir.
Konuşmamız, giyimimiz, yeme alışkanlığımız, aile hayatımız, zevklerimiz, düğünlerimiz, cenazelerimiz, doğumlarımız, evimiz, ocağımız devamlı batılı yaşam tarzına doğru kaymaktadır.
Türklük Milli maçlarda bayrak sallamak, müslümanlık ramazanda oruç tutmaya indirgenmiştir, böyle bir toplum emperyalizmin evire çevire sömüreceği, insanlık üzerinden asalakça yaşamını devam ettireceği projeler için biçilmiş kaftandır.
İşte bu noktada, şapkayı önümüze alıp düşünelim, yılbaşında eğlenmenin ne zararı var diyenler, batılı yaşam tarzında ne varmış diyenler, müziğime, eğlenceme, diskoma, futboluma, kız arkadaşıma, mc donaldsıma, levis ma karışma diyenler, aman herşey bozulmuş bizmi düzelteceğiz diyenler şunu unutmayın yarın sömürülüp tüm maddi gücünüz elinizden alınınca sıra vatanınıza, canınıza, namusunuza gelecek.
İşte bu mihvalde oynanan oyunları, yapılan kahpelikleri görüp, bu yozlaşmayı alanen sürdüren satılmış medyayı ve tesirlerini görüp, tüketim çılgınlığı pompalayan mağazalarına noel babalar koyup cebinize ellerini sokanları tanıyıp, bütün bu yozlaşma karşısında tedbir alacağına kendi kanalında yılbaşı programı için sanatçı müsveddelerine senin benim vergilerimle milyarlar ödeme pazarlıkları yapan devletini yönetenleri kafana yazıp, kültür emperyalizmine müslüman- türk kimliğinle set çekmenin, medeniyetinizden istifa ediyorum demenin zamanı gelmedi mi?
Değerli kardeşim sen Oğuz soyundansın, sen İslamla şereflenmişsin yüzüstü sürünmek sana yakışmaz yık saltanatlarını, kır sahte mabutları, boz oyunları, kaldır hilal sancağını yaşa bozkurt töresini.
Bütün sömürülen toplumların tüm islam aleminin, türk dünyasının gözü sendedir, dertleriyle dertlenmek , sevinçlerine ortak olmak ve emperyalist köpeklere kahrolsun kurduğunuz devran demek senin boynunun borcudur.
HALA NE DİYE OYUNDA OYNAŞTASIN
FATİHİN İSTANBULU FETHETTİĞİ YAŞTASIN...
türk ocağı
