Yürekleri sızlatacak hayat öyküsü

HAŞAVRİ

Braveheart
Afgan kızı Gulsoma'nın öyküsü, Kandahar yakınlarındaki Mullah Allam Akhound Köyü'nde başlar. Babası, o üç yaşındayken ölünce, annesi bir yıl sonra başka bir adamla evlenir. Yeni eşi Gulsoma'yı istemeyince annesi dört yaşındaki kızını, komşusunun 30 yaşındaki oğluna gelin olarak verir.
Henüz çocuk olduğu için evliliğin cinsel açıdan tamamlanması beklenmez ama Gulsoma, bir yıl içinde 'kocasına' ve onun 12 kardeşten oluşan ailesine hizmet etmek zorunda olduğunu anlayacaktır. Beş yaşına geldiğinde işkence dolu yıllar başlar.

Neredeyse ailenin tamamı küçük kızın istismarına katılsa da, Gulsoma en zalimlerinin kayınpederi olduğunu söylüyor: "Evin bütün işlerini yapmamı istiyordu ve sadece misafirler varsa evin içinde uyuyabiliyordum. Diğer zamanlarda dışarıda bir kilimin üzerinde uyumak zorundaydım. Yazın sorun yoktu ama kışın çok soğuk oluyordu."


'Yüzüne vurmayın!'
Gulsoma, komşularının ona gizlice battaniye vermesi sayesinde hayatta kalır. Kayınpederi çocuklarına, eğer Gulsoma ev işlerini zamanında bitiremezse onu dövmelerini tembihler. Eşi ve kayınbiraderleri onu döverken genellikle elektrik kabloları kullanırlar. İşkencenin dışarıdan belli olmasını istemeyen baba, oğullarına "Gerekirse kemiklerini kırın ama yüzüne vurmayın" der. Sadece Gulsoma'nın yaşıtı bir oğlan, işkenceye katılmayı reddeder. Zaman zaman, gizlice yiyecek ve battaniye getirerek ona yardımcı olur.


Kayınpederi bir kez Gulsoma'nın haline acıyan komşulardan birini yiyecek ve battaniye getirirken yakalar. Ceza olarak Gulsoma'yı, bir barakaya kilitler. Gulsoma, "Sadece gece yarısı tuvalet için çıkarıyorlar, günde bir öğün yemek veriyorlardı. Çoğu zaman kuru ekmek, bazen de biraz bezelye. Her gün ağlıyor, annemin gelip kurtarması için dua ediyordum" diye anlatıyor.


Kayınpederi, iki ay sonunda onu barakadan çıkardıktan sonra ellerini arkasında bağlayıp bilincini kaybedene kadar döver. Gulsoma başından aşağı dökülen kaynar suyun acısıyla uyanır. Kaybolan bir saati onun çaldığını iddia eden kayınpederi, 11 yaşındaki kızı öldüresiye döver ve ertesi güne kadar saati bulmazsa onu öldüreceğini söyler.




İnsan hakları uzmanı olacak
Gulsoma, o gece gözlenmediği bir anda kaçıp bir çek-çek arabasının altına saklanır. Sürücü onu polise teslim eder. Polis, koca ile kayınpederi tutuklar ve talihsiz kızın acı günleri son bulur.



Gulsoma şimdi Kâbil yakınlarında bir yetimhanede ve hâlâ şaşkın. "Allah'tan başkasının yardım edeceğini sanmazdım. İyi insanların varlığını görünce şaşırdım" diyor. Şimdi 12 yaşında. Büyüyünce insan hakları uzmanı olmak, kendi durumundaki kızlara yardım etmek istiyor.
 

iSpiK

Kadim Dost
böle insanların layık olduuu bi yer vardır umarım ölüncede orda yanmaktan baska bisi yapmaz
 

HTML

Üst