Ver Kurtul (Bir Engin Ardıç Yazısı)

Serdengeçti

Banned
Katılım
8 May 2007
Mesajlar
1,808
Reaction score
0
Puanları
0
Ver kurtul

Bir avuç darbeci gazeteci, cirmi kadar yer yakacaktı.

Bu bir avuç Bonapartist, evvelce yerden yere vurduğu Deniz Baykal'ı şimdi göklere çıkaracak kadar küçüldü. Öyle kalacaklardı.

Fakat hükümeti devirebilmek amacıyla, Aydın Bey'in yayın organları muhalefeti "şirazesinden" çıkardılar.

Uzun süredir bu yayın organlarında doğru dürüst haber maber yok, birtakım orospu fotoğraflarını saymazsanız: Salvo var, yaylım ateş var.

Üstelik bu vahşi savaş "tarafsızlık ayağından" veriliyor ve bizlere de olmadık hakaretler ediliyor.

Hakaret korosuna, geçici bir süre işsiz kalmış bazı arkadaşların ve beklediği iş teklifi bir türlü gelmeyen karta kaçmış şaklabanların da katıldıklarını görmek, yürek burkucu.

Aydın Bey'in adamları eskisi gibi hükümet devirip hükümet kurduramıyorlar, kendilerine sonradan eklemlenen birtakım kaşalotların deyimiyle "mıç mıç" olamıyorlar, Aydın Bey de buna sinirleniyor.

Kendi ticari açısından belki haklıdır ama olan da kamuoyunun sinirlerine oldu...

Aklı ermeyen birçok okuyucu bunların "laiklik mücadelesi" falan yaptıklarını sandı.

İş parada bitiyor.

Kaç gündür tartışılıyor ya, başbakan şimdi ne yapsın, nasıl bir yol izlesin? Anayasayı mı değiştirsin, referanduma mı gitsin, oturup efendi efendi savunma mı hazırlasın? Boyun mu eğsin, diklensin mi? Teslim mi olsun, dirensin mi?

Ben başbakanın yerinde olsam, Aydın Bey'e istediği parayı verirdim.

İnşaat mı yapmak istiyor, bıraksın yapsın, birkaç milyon dolar daha kazansın.

Hedefine ulaşınca yumuşar.

Adamlarının da yargıyı ve orduyu, yani bürokrasiyi tahrik etmelerine gerek kalmaz.

Doymayıp "daha daha" diye tutturmazlarsa tabii.

Görürüm ben o zaman attıklarında mangalda kül bırakmayan gemi arslanlarını... Bunların arasında öyle adi herifler vardır ki, "Tayyip de fena değilmiş canım" yazmazlarsa namerdim!

Fakat, Aydın Bey... Dimyat'a pirince giderken elinizdeki bulgurdan da olma tehlikeniz var...

Haddim olmayarak "dostça" söylüyorum.

Hükümeti batırmak uğruna ekonomi de batarsa, siz de bundan "asude" kalamazsınız. Sonuçta, herkes aynı gemidedir. Kimisi kaptan köşkünde, kimisi güvertede, kimisi makine dairesinde, ama aynı gemide.

Daha fazla germeseniz iyi edersiniz.

Bazı okurlardan, hele hele "internet çocuklarından" da ricamız şudur: Bize küfür etmek yüreklerini soğutacaksa ve kursaklarına ekmek koyacaksa, etsinler. Bağışlarız.

Fakat anlayıp dinlesinler, neyin ne olduğunu öğrensinler de öyle etsinler.


SABAH
 
Türkiye de herkesin herkonuda bilgisi vardır. Kendi doğrusu mutlak dırve asla değiştirmez.Yanlış olduğunu anlasada sırf daha önceden savunduğu için savunmaya devam eder.Ben bütün gazete ve haber kanallarını izlerim.Haberleri iki tarafın medyasını takip ederek mutlak doğruyu bulmaya çalışırım.Yazarken farkettim 'iki taraf' diye yazmışım ülkenin şu anki durumu birilerinin tam istediği yere gelmek üzere böl parçala en basit yöntem.Kimileri bu oyuna bilerek kimileri ise kandırılarak alet oluyor ne yazık.Neden hep karşı olamak zorundayız kendi kardeşimize .arkadaşımıza fikirlerimizi tartışmalıyız ama birbirimize hakaret etmeden küfretmeden bu ülke yarın bir avaşa girdiğin de gazete köşelerin de her iki taraf içinde söylüyorum aslan kesilen sözde ulusalcı ve demaokrat yazarlar ülkeden ilk kaçacak kişlerdir.Vatanı savunmak yine biz Türk halkına kalacak.TÜRK MİLLETİ DAHA ÖNCE DEFALARCA BU OYUNUN ALTINDAN KALKMASINI BİLDİ BUNDAN SONRADA KALKACAKTIR.YETERKİ HEP BİRLİK OLALIM.
 
İşte kimin dini imanı para belli oluyor.İktidar yalakası işlerin nasıl döndügünü çok iyi biliyor olmalı ki AKP nin parayla bu işi çözebilecegini sanıyor.Engin Ardıç eger böyle kurtulacagına inanıyorsa AKP'nin kendiside katkı yapsın.yapmazsa kendisinin yalayıcılıktan maması kesilebilir.
 
Geri
Üst