- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Gurbetçilerden toplanan 41 milyon euro bağış parasının, 18 milyon eurosu’nun amaç dışı kullanıldığı iddiasıyla açılan Deniz Feneri e.V davası, beklendiği gibi dün karara bağlandı. Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi 26. Büyük Ceza Dairesi, sanıklar Mehmet Gürhan’a 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan’a 2 yıl 9 ay ve Firdevsi Ermiş’e 1 yıl 10 ay hapis cezası verdi. Taşkan ve Ermiş cezaları tecil edilerek, tahliye edildi. 2 yıl içinde aynı suçu işlemezlerse bu cezalar ortadan kalkacak. Gürhan ise tutuklu kaldığı süre cezasından düşürüldükten sonra, 3 yıl 10 ay daha cezaevinde kalacak. Davanın karar duruşmasına damgasını vuran Mahkeme Başkanı Hakim Dr. Johann Müller’in açıklamalarıydı. Müller şu çarpıcı değerlendirmeler yaptı:
Türkiye’den yardım bekledi
Bu dava sadece Türkiye’yi ilgilendirir diyorlar. Oysa suç Almanya’da işlenmiştir. Bu nedenle biz davayı Alman yasalarına göre değerlendirdik ve karar verdik, çünkü Alman yasaları Almanya’da yaşayan Türkleri de kapsar. Mehmet Gürhan tutuklandıktan sonra ve dava süresince Türk hükümetinden yardım beklemiştir. (Alman Hakim bu konuyu kararda açmadı ancak, ilk duruşmada şu ifadeyi kullanmıştı: “Mehmet Gürhan tutuklandıktan sonra eşiyle yaptığı ilk görüşmede ona şunu sordu: ’Türkiye’dekiler beni ne zaman çıkartacak?’) Gürhan’ın avukatları bu hiyerarşinin başı olan Türkiye’dekileri kurtarmaya çalışmıştır.
Hiyerarşinin üst kademeleri
Talimatı verenler ve asıl suçu işleyenler Türkiye’de olduğu için, sanıkların cezaları düşük. Deniz Feneri e.V Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarını dolandırmak için kurulan bir organizasyon. En baştan beri insanlara yardım gibi bir niyetleri yoktu. Kendilerine para ve sermaye aktarmak için kurdular. Toplanan paraların ne yapılacağını Türkiye belirliyordu. Hiyerarşinin üst kademeleri Türkiye’de. Arka planda Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik, Harun Kapıyoldaş ve Zahit Akman var ve bu isimler belirleyici.
Gürhan emir kuludur
Mehmet Gürhan Türkiye’dekilerin emir kuludur. Kararların kendisinin aldığına inanmıyoruz. Türkiye’den habersiz iş yapamıyorlardı. Gürhan Türkiye’dekileri korumak için suçu üstüne aldı. Gürhan’ın ’dolandırma yok, kredi açtık, borç verdik’demesi gerçekleri yansıtmıyor. Baştan beri planlanan krediler-borçlar hiçbir zaman Deniz Feneri’ne geri ödenmiyor. Sadece Almanya’daki Türkler dolandırılmıştır ve Deniz Feneri Almanya’daki Türklere büyük zarar vermiştir.
İki Deniz Feneri de aynı
Türkiye’deki Deniz Feneri ile Almanya’daki Deniz Feneri e.V aynıdır. Sistem her iki ülkede de aynı kurulmuştur. Sanık Mehmet Gürhan Türkiye’den emir alıyordu. Türkiye’deki Beyaz Holding ve Kanal 7 ile Almanya’daki Kanal 7 ile Weiss GmbH aynıdır. 2002 ile 2007 yılları arasında 41 milyon euro toplanmıştır. 18 milyon euro kuryeler aracılığıyla Türkiye’ye götürüldü. 8 milyon euro Türkiye Deniz Feneri Derneği’ne aktarıldı. Toplanan paradan ancak 4 milyon euro kurtarabildik. Toplanan paraların tahminen yüzde 60’ı amaç dışı kullanılmıştır.
Siyasi amaç için kullandılar
Bu basit bir suç olayı değildir. Siyasi bağlantıları bulunan masum insanları yanıltmaya yönelik bir oluşum. Türkiye’deki Deniz Feneri ve Kanal 7 hükümete yakındır ama bu bizi ilgilendirmiyor. Alman yargısı bağımsızdır her türlü etkiden uzaktır. Türkiye’deki Deniz Feneri olayının da aydınlığa kavuşması umudundayız. 2002’den sonra toplanan paralar Kanal 7’yi desteklemek için, Türkiye’de siyasi amaç için kullanılmıştır. Bunu kaydetmek için de ikinci muhasebe hesapları kullanılmıştır. İkinci muhasebe kayıtları Türkiye’dekilerin emriyle oluyor. Hesaplar Türkiye’de tutuluyor. Almanya’daki Kanal 7’nin finansmanını sağlamak için bu yapılmış. Mehmet Taşkan paraların Türkiye’ye kaçırıldığını biliyordu.
Gürhan rol yapıyor
Suçlular suçlarını kabul ediyor. Pişmanlıkları var. Firdevsi Ermiş konuşmasaydı bu dava bu aşamaya gelmezdi. Biz Ermiş’i tanık koruma programına aldık. Gürhan yaptığından pişman değil. Yaptığı özür inandırıcı değil. Topluluk için rol yapıyor. Talimatları Türkiye’den alıyor.
Mehmet TaŞkan: Kamu hizmeti yapacak
2 yıl 9 ay ceza aldı. Şartlı tahliye ile serbest bırakıldı. İki yıl içinde hiçbir ceza almaması gerekiyor. Ücretsiz olarak kamu yararına bir dernekte çalışarak cezasını çekecek.
Mehmet GÜRHAN: 46 ay daha yatacak
5 yıl 10 ay ceza aldı. 46 ay sonra tahliye edilecek. Gürhan’ın Türkiye’ye kaçma tehlikesi olduğu için hapis cezasını şartlı tahliye olmadan, izinsiz olarak hapishanede çekecek. Gürhan’ın bulunduğu Höchst Hapishanesi Almanya’nın en katı cezaevlerinden biri olarak biliniyor. Bu cezaevinde volta atma yeri bile yok.
FİRDEVSİ ERMİŞ: Tanık koruma programına alındı
1 yıl 10 ay hapis cezası aldı. Tutuklu bulunduğu süre göz önüne alınarak serbest bırakıldı.
İŞTE MAHKUMİYET GETİREN PARA TRAFİĞİ
41 milyon euro: 2002 ile 2007 yılları arasında Deniz Feneri Almanya’da 41 milyon euro bağış topladı.
18 milyon euro: Kuryelerle Türkiye’ye aktarıldı. İddiaya göre bu kuryeler arasında Gürhan, Taşkan ve Ermiş’in yanı sıra RTÜK Başkanı Zahit Akman da vardı.
16 milyon euro: Bu 18 milyon euro’nun 16 milyonu önce Euro 7’ye aktarıldı. Euro 7 üzerinden Akman, Karahan, Kapıyoldaş ve Gürhan’ın ortak oldukları Türkiye ve Almanya’daki şirketler Teltek, Yurt Haber Ajansı, Yeni Dünya İletişim, Weiss, Assplan, Beyaz Holding Türkiye (8 milyon euro), Taxi Quick, Atlas Medya, Europian Consulting (Yeni Şafak)’a gitti. Ayrıca Adam-Oper Strasse’deki ve Viyana’da binalar ile Baltic Christina (Atlas 1) adlı geminin alımında kullanıldı.
8 milyon euro: Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’ne gönderildi.
4 milyon euro: Alman hükümeti el koydu.
Toplam 26 milyon euro: Hakim toplanan paraların yaklaşık yüzde 60’ının, yani 26 milyon euro’-nun amaç dışı kullanıldığını açıkladı.
6 milyon euro: Bin 500 kooperatif üyesi için alınan 4’er bin euroluk devlet desteği.
Notlar...
Gürhan tüm heyetin elini sıktı
* Frankfurt’taki fuar nedeniyle, yoğun trafikten dolayı 20 dakika geç başladı.
* TRT ilk defa karar duruşmasını izledi.
* Mehmet Gürhan’ın eşi Nurgül Gürhan ve polis şefi Alexander Böhm duruşmayı izleyici koltuklarında izledi.
* Duruşmanın bitiminde Mehmet Gürhan elleri kelepçesiz mahkeme salonunu dolaştı. Tüm mahkeme heyetinin ve savcıların elini sıktı, teşekkür etti.
* Duruşmanın bitiminden 30 dakika sonra sanık Mehmet Taştan arka kapıdan özel bir BMW araca bindi ve hızla uzaklaştı.
..::TIKLAYIN::..
Türkiye’den yardım bekledi
Bu dava sadece Türkiye’yi ilgilendirir diyorlar. Oysa suç Almanya’da işlenmiştir. Bu nedenle biz davayı Alman yasalarına göre değerlendirdik ve karar verdik, çünkü Alman yasaları Almanya’da yaşayan Türkleri de kapsar. Mehmet Gürhan tutuklandıktan sonra ve dava süresince Türk hükümetinden yardım beklemiştir. (Alman Hakim bu konuyu kararda açmadı ancak, ilk duruşmada şu ifadeyi kullanmıştı: “Mehmet Gürhan tutuklandıktan sonra eşiyle yaptığı ilk görüşmede ona şunu sordu: ’Türkiye’dekiler beni ne zaman çıkartacak?’) Gürhan’ın avukatları bu hiyerarşinin başı olan Türkiye’dekileri kurtarmaya çalışmıştır.
Hiyerarşinin üst kademeleri
Talimatı verenler ve asıl suçu işleyenler Türkiye’de olduğu için, sanıkların cezaları düşük. Deniz Feneri e.V Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarını dolandırmak için kurulan bir organizasyon. En baştan beri insanlara yardım gibi bir niyetleri yoktu. Kendilerine para ve sermaye aktarmak için kurdular. Toplanan paraların ne yapılacağını Türkiye belirliyordu. Hiyerarşinin üst kademeleri Türkiye’de. Arka planda Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik, Harun Kapıyoldaş ve Zahit Akman var ve bu isimler belirleyici.
Gürhan emir kuludur
Mehmet Gürhan Türkiye’dekilerin emir kuludur. Kararların kendisinin aldığına inanmıyoruz. Türkiye’den habersiz iş yapamıyorlardı. Gürhan Türkiye’dekileri korumak için suçu üstüne aldı. Gürhan’ın ’dolandırma yok, kredi açtık, borç verdik’demesi gerçekleri yansıtmıyor. Baştan beri planlanan krediler-borçlar hiçbir zaman Deniz Feneri’ne geri ödenmiyor. Sadece Almanya’daki Türkler dolandırılmıştır ve Deniz Feneri Almanya’daki Türklere büyük zarar vermiştir.
İki Deniz Feneri de aynı
Türkiye’deki Deniz Feneri ile Almanya’daki Deniz Feneri e.V aynıdır. Sistem her iki ülkede de aynı kurulmuştur. Sanık Mehmet Gürhan Türkiye’den emir alıyordu. Türkiye’deki Beyaz Holding ve Kanal 7 ile Almanya’daki Kanal 7 ile Weiss GmbH aynıdır. 2002 ile 2007 yılları arasında 41 milyon euro toplanmıştır. 18 milyon euro kuryeler aracılığıyla Türkiye’ye götürüldü. 8 milyon euro Türkiye Deniz Feneri Derneği’ne aktarıldı. Toplanan paradan ancak 4 milyon euro kurtarabildik. Toplanan paraların tahminen yüzde 60’ı amaç dışı kullanılmıştır.
Siyasi amaç için kullandılar
Bu basit bir suç olayı değildir. Siyasi bağlantıları bulunan masum insanları yanıltmaya yönelik bir oluşum. Türkiye’deki Deniz Feneri ve Kanal 7 hükümete yakındır ama bu bizi ilgilendirmiyor. Alman yargısı bağımsızdır her türlü etkiden uzaktır. Türkiye’deki Deniz Feneri olayının da aydınlığa kavuşması umudundayız. 2002’den sonra toplanan paralar Kanal 7’yi desteklemek için, Türkiye’de siyasi amaç için kullanılmıştır. Bunu kaydetmek için de ikinci muhasebe hesapları kullanılmıştır. İkinci muhasebe kayıtları Türkiye’dekilerin emriyle oluyor. Hesaplar Türkiye’de tutuluyor. Almanya’daki Kanal 7’nin finansmanını sağlamak için bu yapılmış. Mehmet Taşkan paraların Türkiye’ye kaçırıldığını biliyordu.
Gürhan rol yapıyor
Suçlular suçlarını kabul ediyor. Pişmanlıkları var. Firdevsi Ermiş konuşmasaydı bu dava bu aşamaya gelmezdi. Biz Ermiş’i tanık koruma programına aldık. Gürhan yaptığından pişman değil. Yaptığı özür inandırıcı değil. Topluluk için rol yapıyor. Talimatları Türkiye’den alıyor.
Mehmet TaŞkan: Kamu hizmeti yapacak
2 yıl 9 ay ceza aldı. Şartlı tahliye ile serbest bırakıldı. İki yıl içinde hiçbir ceza almaması gerekiyor. Ücretsiz olarak kamu yararına bir dernekte çalışarak cezasını çekecek.
Mehmet GÜRHAN: 46 ay daha yatacak
5 yıl 10 ay ceza aldı. 46 ay sonra tahliye edilecek. Gürhan’ın Türkiye’ye kaçma tehlikesi olduğu için hapis cezasını şartlı tahliye olmadan, izinsiz olarak hapishanede çekecek. Gürhan’ın bulunduğu Höchst Hapishanesi Almanya’nın en katı cezaevlerinden biri olarak biliniyor. Bu cezaevinde volta atma yeri bile yok.
FİRDEVSİ ERMİŞ: Tanık koruma programına alındı
1 yıl 10 ay hapis cezası aldı. Tutuklu bulunduğu süre göz önüne alınarak serbest bırakıldı.
İŞTE MAHKUMİYET GETİREN PARA TRAFİĞİ
41 milyon euro: 2002 ile 2007 yılları arasında Deniz Feneri Almanya’da 41 milyon euro bağış topladı.
18 milyon euro: Kuryelerle Türkiye’ye aktarıldı. İddiaya göre bu kuryeler arasında Gürhan, Taşkan ve Ermiş’in yanı sıra RTÜK Başkanı Zahit Akman da vardı.
16 milyon euro: Bu 18 milyon euro’nun 16 milyonu önce Euro 7’ye aktarıldı. Euro 7 üzerinden Akman, Karahan, Kapıyoldaş ve Gürhan’ın ortak oldukları Türkiye ve Almanya’daki şirketler Teltek, Yurt Haber Ajansı, Yeni Dünya İletişim, Weiss, Assplan, Beyaz Holding Türkiye (8 milyon euro), Taxi Quick, Atlas Medya, Europian Consulting (Yeni Şafak)’a gitti. Ayrıca Adam-Oper Strasse’deki ve Viyana’da binalar ile Baltic Christina (Atlas 1) adlı geminin alımında kullanıldı.
8 milyon euro: Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’ne gönderildi.
4 milyon euro: Alman hükümeti el koydu.
Toplam 26 milyon euro: Hakim toplanan paraların yaklaşık yüzde 60’ının, yani 26 milyon euro’-nun amaç dışı kullanıldığını açıkladı.
6 milyon euro: Bin 500 kooperatif üyesi için alınan 4’er bin euroluk devlet desteği.
Notlar...
Gürhan tüm heyetin elini sıktı
* Frankfurt’taki fuar nedeniyle, yoğun trafikten dolayı 20 dakika geç başladı.
* TRT ilk defa karar duruşmasını izledi.
* Mehmet Gürhan’ın eşi Nurgül Gürhan ve polis şefi Alexander Böhm duruşmayı izleyici koltuklarında izledi.
* Duruşmanın bitiminde Mehmet Gürhan elleri kelepçesiz mahkeme salonunu dolaştı. Tüm mahkeme heyetinin ve savcıların elini sıktı, teşekkür etti.
* Duruşmanın bitiminden 30 dakika sonra sanık Mehmet Taştan arka kapıdan özel bir BMW araca bindi ve hızla uzaklaştı.
..::TIKLAYIN::..