viroutic' Alıntı:
dogru söylemiş BOP tan habersizler sizi

gülüyorum size be yaw
'Büyük Ortadoğu Projesi', deveye benziyor. Bir kere tanım itibarıyla, deve kadar büyük. Bildiğimiz Ortadoğu'nun sınırları genişletiliyor ve Pakistan'a kadar uzatılıyor.
Ama ne fark eder ki? Zaten ister büyük, ister küçük olsun Ortadoğu Batılılara göre tanımlanmıştı: Doğal zenginlikleri nedeniyle gözlerini diktikleri ve kendilerine göre doğuda kalan bu coğrafyayı, Ortadoğu, Uzakdoğu diye bölüvermişler. İşin garibi, bu tanımı o topraklarda yaşayanlara da benimsetmişlerdi. 'Büyük Ortadoğu Projesi'
yeniden tanımlanan bu coğrafyaya, 'demokrasi' getirmeyi planlıyor. Ama, öyle büyük bir demokrasi falan değil, olsa olsa devenin tırnağı kadar.
Uluslararası şirketlerin gönül rahatlığıyla yatırım yapabileceği ve mallarını satabilecekleri kadar... Çünkü maazallah, bir gün gerçekten bir demokrasi gelirse, Batı'nın çıkarları zedelenebilir. Yani devenin geviş getire getire yürümesine izin var, koşmasına izin yok. Bu anlamıyla da deveye benziyor proje: Arapların kefiyelerinin üzerine sardıkları siyah kamçıya benzeyen igal denilen uzun ipin fonksiyonu kefiyenin düşmesini engellemek değil, gerektiğinde devenin ayaklarına bağlayarak koşmasını engellemektir, 'Büyük Ortadoğu Projesi'nin demokrasisi de böyle igalli...
Avrupalılar, Amerikan icadı bu 'Büyük Ortadoğu Projesi'ni pek sevmedi. Onlara göre proje, Ortadoğu sorununun asıl ayağını, yani İsrail-Filistin çatışmasını yok sayıp, Ortadoğu'nun merkezini Irak'a çekiyor. Avrupalılar, Ortadoğu'yu ABD'den önce sömürmeye başladığından Ortadoğu mantığına daha vâkıflar. İsrail-Filistin bir çözüme kavuşmadıkça bölgede yaprak kımıldamayacağını, en ufak bir ilerleme olmayacağını biliyorlar. Ayrıca Arap dünyasının fikri alınmadan, 'Ben istiyorum, olacak' mantığına da karşı çıkıyorlar. O yüzden onlar da kendi projelerini geliştirmeye çalışıyor harıl harıl. Ortadoğulu halklarla, fikir alışverişinde bulunuyorlar. Bölgenin iki önemli ülkesi Suudi Arabistan ve Mısır'ın liderleri, 'Büyük Ortadoğu Projesi'ne 'istemezüük' demekte gecikmedi zaten. Malum, demokrasi onların tahtlarını da sarsabilir. Ama biliyor musunuz develer inatçı ve pek de kindar olabilir. Sahibi istediği kadar kamçılasın, istemezse gitmez deve. Tabi bir de deveye binmeye alışık olmayanlar, hörgücün üzerinde yarım saat bile otursalar popoları acıyarak iner. Ama devenin canı bir yere gitmek istiyorsa, bağlasanız durmaz.
Batılılar ne derse desin Ortadoğu, yüzyılların ölü toprağını üzerinden atmak için kendi dinamikleriyle başladığı bir reform sürecine girdi. Her gün başka bir Ortadoğu ülkesinde, daha fazla hak ve özgürlük talepleri dile getiriliyor, gösteriler yapılıyor, bağımsız medya kuruluşları artıyor. Çünkü çöllerin asıl sahibi nasıl develerse, bölgenin asıl sahibi de onlar, demokrasi gelecekse bölgeye, onlar getirecek, başkası değil.
Ayşe Karabat/Radikal..
Sen biraz o at gözlüklerini (taraflı medya takibin) çıkartta gör bakalım bop neymiş....Senin amerikancı ve cia destekli medyan tabiiki size bu projeyi altın tepsiler içerisinde sunacak..Ve görülen o ki sizlerde yemeye bayılacaksınız nede olsa altın tepside......