Her durumda potansiyel belalar çıkaran Manik, imam hatip lisesi mezunu Tik ve Kazanova Dildo, Balat’ta yetişmiş üç yakın arkadaştır. Fakirliklerine, tatlı serseriliklerine ve zıtlıklarına rağmen birbirlerine sıkı sıkıya tutunurlar. Dildo’nun babası eski seks filmleri makinistidir. Çocukken sıkça babasının yanına giden ve bu filmlerden etkilenen Dildo, büyüdüğünde kadınlarla çapkınlığın ötesine geçen bir ilişki yaşar. O nedenle lakabı Dildo, yani vibratördür. Onu durdurmak her şeyden zordur. Ta ki babasının akciğerinde bir kitle çıkana kadar... Dildo, Manik ve Tik para bulmak için pek çok farklı yol denerler. Çaresizlik sonunda onları araba hırsızlığına kadar götürür.
Hayat bu ya, çaldıkları arabanın birinden yüksek miktarda uyuşturucu, diğerinden ceset ve sonuncusundan da komiser kızı Nil’in erkek arkadaşına inat olsun diye çektiği bir kaset çıkar. Kader ağlarını örmüştür. Polis, uyuşturucu tacirleri ve komiser kızı Nil üç kafadarın peşine düşer. Başrollerini Fırat Tanış, Ali Atay, Mete Horozoğlu, Demet Evgar ve Bihter Dinçel’in paylaştığı, 5 Kasım’da vizyona girecek ‘Vay Arkadaş- Manik, Tik, Dildo’ dramatik bir hikâye olarak başlayıp, yarattığı durum komedileriyle izleyiciyi bol kahkahalı bir serüvene davet ediyor.
HT MAG, Fırat Tanış, Ali Atay, Mete Horozoğlu ve Bihter Dinçel’i filmden sonra bir araya getirdi. Demet Evgar ‘Bir Kadın Bir Erkek’ dizisinin çekimleri nedeniyle bize katılamadı. Röportaj nasıl başladı, nasıl bitti anlayamadım. Mete Horozoğlu bir an olsun susmadı. Soru sormaya başladığım anda bir espri patlattı. Fırat Tanış, baktı olacak gibi değil, ciddiyeti ele aldı. Bihter Dinçel ve Ali Atay gülmekten söze katılamadı. Ve ortaya kahkaha dolu bir sohbet çıktı.
Filmin fragmanı için tıklayınız...
• Filmin oyuncu kadrosu bile seyirciyi sinemaya davet etmeye yetiyor. Peki, bu kadar şenlikli bir kadro nasıl bir araya geldi?
Mete Horozoğlu: Önce bayanlar konuşsun.
Bihter Dinçel: ‘Geniş Aile’ dizisinin de yapımcısı olan Ahmet Kayımtu mayıs ayında bana senaryoyu verdi ve “Fırat Tanış oynayacak” dedi.
M.H: Demek önce Fırat’la anlaşmışlar. Bunu bildiğimiz iyi oldu Ali. Ona göre davranalım. B.D: Evet Mete. Senaryoyu okudum ve Ahmet’e “Narin’i oynarsam varım” dedim.
M.H: Bu çok lüks bir çalışma şekliymiş.
B.D: Mete, onunda aklında bu varmış zaten.
M.H: Ben de Narin’i istedim ama vermediler.
B.D: Filmi kabul ettikten sonra tatile çıktım. Döndüğümde Narin rolünü Mete’nin istediğini öğrendim. Ama ben Dildo’yu oynayamayacağım için mecburen o rolü Mete’ye verdiler. (Kahkahalar)
M.H: Yapımcılarla ‘Kampüsistan’ dizisinden tanışıyoruz. Bir gün buluştuk ve bana projeden bahsettiler. “Fırat Tanış oynayacak, Demet Evgar da belki olacak” dediler. Uzun zamandan beri çalışmak istediğim iki isimdi onlar. Acaba oyunculuğu nasıl idare ediyorlar diye merak ediyordum. Güzel bir denk gelme durumu oldu. Birlikte çok eğlendik.
• Ali Bey, siz askerden gelip hemen bu projeye nasıl dahil oldunuz?
M.H: Askerden mi döndünüz? Hayırlı olsun. Paralı askerlik çıkıyor. O konuda ne düşünüyorsunuz?
Ali Atay: Kusura bakmayın Oya Hanım, ilk olarak Mete’nin sorusunu cevaplayacağım. Paralı askerlik çıkmıyor. Ama çıkarsa ne yaparım diye sıkıntı yapıyorum. (Kahkahalar) Askerdeyken senaryolar geliyordu ve döndüğümde iyi bir iş yapmak istiyordum. Döner dönmez yapımcıyla buluştuk. Oyuncu kadrosunu duyunca zevkle oynadım.
• Fırat Bey, neden Tik’siniz?
Fırat Tanış: Hikâye çok iyiydi ama hiçbir oyuncu arkadaşım sadece senaryo iyi diye oynamadı. Bir futbol takımı gibi düşünün. Kimin pas verdiği, kimin savunmada durduğu, kimin gol attığı iyi hesap edilmişti. Bu filmin en büyük başarısı iyi kurulmuş bir takım olmasıydı. Bu oyuncu kadrosuna ben ilahi cast diyorum.
• Şüphesiz kamera arkasında çok eğlenmişsinizdir...
M.H: Biz senaryoya adapte olduktan sonra herkes rolü kendine göre değiştirme hakkına sahipti. Kısa bir hazırlık evresi geçirdik. Tüm oyuncu kadrosu vardı ama Ali yoktu, o tatildeydi.
A.A: Ne yapayım, askerden dönmüştüm.
M.H: Biz ona izin verdik, onun laflarını da değiştirdik, gıcık gıcık laflar söylemek zorunda kaldı. (Kahkahalar) Ben filmin nasıl bittiğini anlamadım. “Bitti” dediklerinde “Nasıl biter, bir daha gelmeyecek miyiz?” dedim. Gözümüz yaşlı, sabahın 3’ünde ayrıldık. Uzun süre kendime gelemedim.
A.A: Arkadaşlarımla buluşmaya gidiyor gibiydim. Sabahın 5’inde “Bir çay daha içelim” diyordum.
B.D: Aksiliklerin olduğu gecelerde bile biz karavanda şarkı söyleyip eğleniyorduk.
M.H: Ohh çekim yapamadık, lay lay diye göbek attık. (Bir anda göbek atmaya başlıyor) F.T: Sinema bir oyuncu için eğlenceli değil, çilelidir. Televizyon dizisini şehir hatları vapuruna benzetebiliriz ama sinema filmi transatlantiktir. Uzun yolun yolcusudur. Zaten sinema bir oyuncu için beklemek sanatıdır. Beklerken de ne yapar ne eder bir eğlence bulursunuz.
A.A: Bizim oynadığımız karakterler komik değil. İlk görüşmede kocaman bir masada hepimiz oturduk. Senaryoyu okumaya ve karakter konuşmaya gittik ama beş saat boyunca gülmekten konuşamadık. Ben bu filmin de, kamera arkasının da çok iyi olacağını o gün anladım.
F.T: Kişilerin hiçbiri komik değil, durumlar komik. Ama izleyeceğiniz her şey gerçek.
• Manik, Tik, Dildo ne anlama geliyor?
F.T: Ben Tik’im. Çünkü tikleri olan, vicdanlı bir adamı oynuyorum.
A.A: Ben Manik’im. Dışa vurum konusunda önüne geçilmez bir sınırsızlığım var. Her şeye karşı bir duruşu var. Bazen delilik çizgisine de ulaşıyor.
M.H: Ben Dildo’yum. “Artık Dildo musun be kardeşim?” denecek kadar fazla ilişki yaşıyorum.
B.D: Kadınlarla olan cinsi münasebeti biraz yoğun ve çeşitli. Bu arada ben de Narin’im. Filmin göbeğindeyim ama kıyısında görünüyorum. Tik’in sevgili sevgilisiyim. Çok sürpriz bir karakter olduğu için konuşamıyorum.
BEN YÜZBAŞI DİLDO’YUM
• Nefes’te yüzbaşıydınız Mete Bey, burada kazanovalığa geçtiniz...
M.H: Gazetelerdeki başlıklar “Yüzbaşı Dildo oldu” diye atılmıştı. Çok eğlendim.
A.A: Yüzbaşı Dildo iyi karakter ama.
M.H: Yüzbaşı Mete’den sonra Dildo. Sinirlenince titriyor. (Ayağa kalkıp titremeye başladı ve ımmm sesini çıkardı) İkincisi Yüzbaşı Dildo filmi olacak. Çok ilginç bir film olacak. Puşkin’in ölümsüz eserinden diye yazacak. (Kahkahalar)
F.T: Dildo meselenin erkeksi, karar veren mekanizmasını, Manik kontrol mekanizmasını oluşturuyor. Tik de işin vicdani tarafını temsil ediyor.
A.A: Bir karar verilecekse, Manik “Bu doğru karar değil”, Tik “Bir daha düşünelim” diyor. M.H: Sonuçta benim dediğimi yapıyorlar.
F.T: Ya da şöyle diyebiliriz. Dildo yönetmeni, Manik yapımcıyı, Tik’de seyirciyi temsil ediyor.
• Vay Arkadaş güldürürken düşündürecek bir film mi?
A.A: Düşünmek ayrı, ders çıkarmak ayrı bir şey. Siz ajitasyon ve sululuk arasındaki farkı soruyorsanız, biz kimseye ders vermeden güldüren bir film yaptık.
B.D: Düşünmeden yaptığın bir eylem var mı? Hayatta her şeyi düşünerek yaparız.
F.T: Komedi muhaliftir ama komik yanları ortaya çıkarır. Bu nedenle biz başımıza gelen birçok şeyle eğleniriz.
M.H: Antik Yunan’dan beri kullanılan bir yöntemdir komedi. Hepimizin eğlenmeye ihtiyacı var. Eğlenirken ülke bile yönetilebilir. Bu film iyi anlatılmış bir fıkra gibi. Kimse filmden çıkıp ders çıkarmayacak ama eğlenecek.
A.A: Beni arayıp “Bir komedi filmi çekeceğiz” deselerdi, hiçbir şey ifade etmezdi. Beni arayıp “Bu ekiple bir komedi filmi çekeceğiz” dedikleri zaman komik olacağını düşünmeye başladım. Sette yaşadığımız şeylerin sonucunda bu filmin eğlenceli olduğunu düşünüyorum. Belki de hiç beceremedik. Belki de biz setin arkasında çok eğlenmişizdir, kamera önü rezalettir.
B.D: Her seansa gidip zorla gülermişiz seyirci gülsün diye. (Kahkahalar)
A.A: Ben sete giderken ayaklarımın geri geri gitmediğini biliyorum.
F.T: Herkesin ailesiyle beraber gidip rahatça izleyebileceği bol kahkahalı bir film yaptık. Küfürsüz ama sokağın dilini yansıtan bir film oldu.
'BIÇAK SIRTI BİR İŞ YAPIYORUZ'
‘Kılıç Günü’ dizisinde Cenk Kızıltan karakterini oynayan Ali Atay, bıçak sırtı bir iş yaptıklarını, tüm kötülüğüne rağmen Cenk’in komik biri olduğunu söylüyor: "Senaryo yazılırken de, çekilirken de çok titizleniliyor. Bıçak sırtı bir iş ve hayatımda hiçbir fikrine katılmadığım bir adamı oynayarak sizi inandırmaya çalışıyorum. Ama böyle bir rol oynamaktan zevk alıyorum. Ben okurken Cenk’in yaptıklarına ‘Yuh artık’ diyorum. Ama her şeye rağmen komik bir karakter olduğunu düşünüyorum."
'ÖLENE KADAR GÜLECEĞİM'
Geniş Aile dizisinde Nazan karakterini canlandıran Bihter Dinçel, hem komedi dizisi hem de filminde oynamanın çok büyük bir lüks olduğunu söylüyor: "Geniş Aile’nin kanalı değişti ama bizim enerjimizden ve kıkırdamalarımızdan bir şey eksilmedi. Bazen o kadar çok kıkırdıyorum ki, ‘Her halde ölene kadar güleceğim’ diyorum. Eminim kamera arkasında biz seyirciden daha çok gülüyoruz. Orada ters bir şeyler var. Ama yapacak da bir şey yok."
'SENEYE ALBÜM ÇIKARACAĞIM'
Geniş Aile’nin koyu Bilal’i Fırat Tanış, oyunculuğun yanı sıra müzisyenlik de yapıyor. Bir süredir heykele ilgi duyan başarılı oyuncu, şu sıralar kuklalar yapmakla uğraşıyor. Tanış, 2011 yılında bir albüm yapacağının da müjdesini verdi: "Sonunda albüm yapmaya karar verdim. Hüznü kendime yakıştırdığım için hüznü yüksek bir erkeğe
ait bir albüm olacak."
'ROMAN GİBİ OKUYORUM'
‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisinde Soner karakterini canlandıran Mete Horozoğlu, projenin kısa sürede başarıya ulaşmasını yönetmene bağlıyor: "Osman karakteri bir fenomen olduysa, dizi her yerde tartışılıyorsa bu çok iyi hazırlanmış bir ekibin başarısıdır. Zeynep Günay Tan işini çok iyi biliyor. Ben geçen gün dizinin 22. bölümünü okudum. Siz henüz yedinci bölümü izleyeceksiniz. Gerçekten roman okur gibi heyecanla okuyorum. Soner’in de geçmişi de ana hikâyelerin derdi biraz anlaşıldıktan sonra açılacak."