Vatani görev dediğin nedir ki?..

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
Vatani görev dediğin nedir ki?..

Ben askerliğimi yedeksubay olarak yaptım. 1967’nin baharında Tuzla Piyade Okulu’nda başladım, 1969’un baharında Trabzon’da tamamladım.

Dile kolay, tam 24 ay sürdü benim vatani görev...

İyi bir asker olamadım.
Piyade Okulu’nda M-1 piyade tüfeğini ancak üçe bölmeyi öğrenebilmiştim.
Disiplinsizdim.

Yedeksubay Okulu’nda ikmale kalan ender öğrencilerden biri olmuştum.
Bu hallerim Trabzon’da da devam etmişti.

En çok Bando Bölüğü’ne imrenirdim. Çünkü güzel havalarda bando mızıka çala çala Karadeniz’e bakan tepelere doğru gider, denize nazır yemyeşil fındıklıkların arasında tam siper olurlardı.

Bir sabah ben de onların arasına davulcu olarak katılmıştım. Kocaman davulu boynuma geçirip tokmağı güm güm indirerek yürüyüşe yön vermek hoşuma gitmişti.
Ama öğle vakti dönüşte, alayın nizamiyesinde komutana enselenmiş, üç gün katıksız hapis yatmıştım.

Güzel, eğlenceli anılarım da oldu askerlikten...
Ama çok uzundu, hem de çok...
Geriye dönüp baktığımda bu iki yılın hayatımdan çalındığını şimdi rahatça söyleyebilirim.
Vatani görev sadece eline silah almakla olmuyor. Her meslek dalında çalışmak da ‘vatani görev’dir, öyle sayılmalıdır günümüzde...
Bir kere bunun altını çizmek lazım.

Sadece askerlik hizmetini vatani görev sayıp, diğer meslek sahiplerini bunun dışında tutmak çok eskilerde kalmış, militarist bir zihniyeti yansıtır.

Lafı uzatmak yersiz:
Türkiye askerliği tartışmak zorunda!
Çünkü, bu ülkede askerlik hizmetinin kendisi yıllar içinde birçok bakımdan tartışmalı hale gelmiştir.


Bu açıdan Oral Çalışlar’in Radikal’deki köşesinde dün şu ilginç satırlar vardı:
“Bundan tam bir ay önce bir emekli subayın mektubunu yayımlamıştım. Bu mektubun bir bölümünde aynen şu ifadeler yer alıyordu:

‘Türkiye’de yaklaşık 185 bin er, tamamen posta, kuaför, berber, görevli gibi isimler adı altında sadece ordudaki subaylara ve ailelerine hizmet veriyor. Ayrıca 32 bin asker de koruma adı altında yine kişilere hizmet veriyor. 14 bin asker de lojmanlara hizmet veriyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kendini milletin bağrında gibi gösterip, milletten uzakta, sivillerden tam bağımsız kendi lojmanı, kendi mahkemesi, kendi hastanesi ve kendi hegemonyası içinde bulunması ve bütün bunları disiplin gerekçesiyle kamufle etmeye çalışması gerçekten çok üzücü ve düşündürücüdür.’

Askerlikle bir ilgisi olmayan hizmetlerde çalışan asker sayısı, yukarıdaki rakamları topladığımız zaman 231 bin ediyor.

Örneğin Alman ordusunun şu anki toplam personel sayısı 247.000, İtalya’nın 195.000, İngiltere’nin 173.000.

Avrupa’daki büyük orduların çoğunun toplam personel sayısı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ‘angarya sektörü’nde çalıştırılan personel sayısından daha az...”

Sadece Oral Çalışlar’ın dünkü yazısında yer alan bu rakamlar bile, Türkiye’de askerliğin özgürce tartışılması gerektiğini ortaya koyuyor.

Çünkü, vatani görev konusunda nasıl bir modelin günümüz gerçeklerine ve demokrasiye uygun olabileceği sorusu, bu ülkede artık yalnızca askere bırakılmayacak kadar ciddi bir mesele haline gelmiştir.

Bakın, ‘zorunlu askerlik’ten sonra şimdi de ‘tek tip askerlik’ gündemde.

İlkinin yanlışlığını yaşayarak öğrenmiştim. Bugün zorunlu askerlik, benim zamanıma göre bir hayli yumuşatılmış olsa da, yine sakıncalı yanları ağır basıyor.

Genelkurmay, anlaşılan, şimdilerde ‘tek tip askerlik’ için hükümete bastırmaya başladı.
Bu da yanlış.

Tek tip askerlik de, zorunlu askerlik gibi ‘zamanın ruhu’na aykırı...
Vatani görev anlayışının bu ülkenin gerçekleriyle, demokrasiyle, insan haklarıyla uyumlu hale getirilmesi, bence, doğru bir ‘profesyonel askerlik’ modelinden geçiyor.


Hasan Cemal - Vatani görev dediğin nedir ki?.. - Milliyet.com.tr
 
Çok doğru bir yazı olmuş... Komutanın oğlunun yüksek lisans tezini yazarak askerlik yapan arkadaşım var... Vatani görev elbette kutsaldır ama maalesef yazarın da belirttiği gibi çoğu er tamamen posta, kuaför, berber, görevli gibi isimler adı altında sadece ordudaki subaylara ve ailelerine hizmet veriyor
 
Art niyet olan bir yazı..

Eski bir yazı var farklı ülkelerden 3 lider hepsi hakkında bir kaç cümle kadar yazı yazıyor.. En sonda bu liderlerden hangisinin yaşamasına izin verirdiniz.. İşte en mantıklı yazıyı seçiyorsunuz oda hitler çıkıyor falan filan saçma sapan bir yazıydı..Ama vermeye çalıştığı mesaj sadece bir kişinin ya da kurumun yanlışlarını ya da doğrularını yazarak hiç biryere varılamaz..

Askerliğin sorumlusu kim genelkurmay. O ne diyor peki tek tip olsun. İktidar ne diyor yok olmaz benim dediğim olacak oda şimdilik kısalması ileridede bedelli..2 alakasız teklif.. Kurumlar arasında hiç bir ilişki veya anlaşma yok.. Hep benim istediğim olacak mantığıyla bir yere varılmaz. Hiç olmazsa bir orta yol bulunur.. Ama bu askerliğin kısalması değil.. Ya da benim 2 yılımı çalıyorlarda değil.. Çifçinin çocugu nasıl gidiyorsa sende gidicen.. Çiftçinin zamanı önemli değilde hasan cemalin mi önemli? Çiftçinin canı can değilde hasan cemalin ki mi can? Yok arkadaş 3 ay da 5 ayda 15 ayda olsa gidecekler o askere... Zaten herkesin yaptığı bir görev olunca zamandan çalma diye birşey olamaz.. Anca taraflı yazı olur işte..
 
bence hasan cemalin soyu tartışılsa başta daha iyi olur. merak edenler soner yalçın kitabına bakabilir. onca problem arasıda nasılsa hep üfürükten tayyare konuları gündeme getirmesi nedenmiş öğrensinler. ortaya bişey atayım tartışılsın gazetecilikmi o da tartışılsın.......
 
postacısını hanımının şoförü yapan paşa'nın başka mevzularda yargılanması fazla şaşırtıcı olmadığı halde insanların şaşırması beni şaşırtıyor. bu da böyle bir şey...
 
Konu hakkında yorum yazamayacak olup da
yazar hakkında araştırma fikrini vermek herhalde pek
çok konuda bihaber olduğunun göstergesidir. Madem trend
bu, o zaman daha da ileriye gidilsin kaynak olarak
gösterilen Soner Yalçın'a baksınlar merak edenler,
nasıl para ile tutulup kitap yazdığını öğrensinler.

Gelelim konuya. Dünyanın en büyük 'sayıca' orduya sahip
olmanın hiçbir avantajı olmadığı bir zamanda sayıca çokluğa
sahip olarak kendi ihtiyaçlarına hizmetçi alınması gerçeğini
görmezden gelmek komiklik olur. Askeriyenin yaptığı
harcamalar, vatandaşları ne amaç ile kullandıkları,
ihale fesatları vs. vs. gibi şeylerin tamamen tartışmaya
ve denetlemeye kapalı olduğu bir yere nasıl gözü
kapalı güvenir ki insan. Eğer maksat vatanı korumak ise
ki bunu herkes taşıyor - bunu yazmamın sebebi ne zaman
bedelli konusu açılsa bedelli isteyenleri vatan haini ilan
ediyorsunuz ya - bunu doğru düzgün oralarına buraların
bulaştırmadan yapmaları gerekiyor. Ben hayatımın 1 yılını
veriyorsam, karşılığında bu zamanımın vatan için en düzgün
şekilde kullanılmasını isterim. Mesleki becerilerim orduya
ne şekilde katkıda bulunuyor ise o şekilde hizmet etmeliyim.

Bir doktor tansiyon aletinin bile olmadığı, boş olduğunda
ahır niyetine kullanılan bir sağlık ocağında 2 yıl vatani görev
yapıyor sonra sen bunu alıp askerde 1 yılını çürütüyorsun.
Bunu söyleyen kim olursa olsun insan bir adım geri atar
ve düşünür.
 
Tabi komşularıyla mükemmel geçinen 1 tane bile düşmanı olmayan hatta terörün bile olmadığı bir ülke olduğumuz için bu kadar askere ne gerek var ki? Terhiz edelim hepsini ne gerek varki askere. İşte sizin asıl isteğiniz bu. Berber, kuaför, posta falan bunlar bahaneniz...
 
Vatan borcunu ödemek namus borcudur , şereftir. Bunun sorgulanması bile nelerin değiştiğini apaçık ortaya koyuyor. Koymasına koyuyor da , bu kadar ucuz olmamalıydı be.
 
Vatan borcunu ödemek namus borcudur , şereftir. Bunun sorgulanması bile nelerin değiştiğini apaçık ortaya koyuyor. Koymasına koyuyor da , bu kadar ucuz olmamalıydı be.

evet bu kadar ucuz olmamalı; vatan borcu namus borcudur bu da doğru;

o zaman bu listedekilerin ismini sen koy , ben tasdikliyeyim...(haa bana çillerin tayyibin oğlu deme.. onlardan 2-3 kişi bulursun bende doğru diyorsun öyledir derim..)


LİSTEYE SİVİL VE BÜROKRAT KANATIN ULUSALCI YURTSEVERLERİNİ KOYMUYORUM. DİLERSEN ONALRIDA YAZARIM...


KİMİSİNİN 3, KİMİSİNİN 5 YEĞENİ ÇÜRÜK...

Gazetemizin ulaştığı bilgilere göre; Jandarma Genel Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Korgeneral İbrahim Açıkmeşe'nin 1981 Rize Ardeşen doğumlu yeğeni Volkan Yerebakan, 1970 Rize Ardeşen doğumlu yeğeni Mustafa Yerebakan, 1968 Rize Ardeşen doğumlu yeğeni Osman Yerebakan, 1979 Rize Ardeşen doğumlu yeğeni Mustafa Karabela, 1975 Artvin doğumlu yeğeni Adem Yılmaz; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda Tümamiral olan Haydar Mücahit Şişlioğlu'nun kayınbiraderi Yalın Dirik, teyzesinin oğlu Faik Aydın, dayısının oğlu Şevket Dişkaya; Harp Akademileri Komutan yardımcısı Korgeneral Selahattin Uğurlu'nun 1975 doğumlu Haydar Okay Uğurlu isimli yeğeni ile eşinin 1976 doğumlu akrabası Levent Uludoğan, Şırnak Tümen Komutanı Tümgeneral Ahmet Yavuz'un 1980 Osmaniye Bahçe doğumlu oğlu Çetin Mert Yavuz, 1972 Adana Seyhan doğumlu yeğeni Buğra Selim Ölçen, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın 1975 İzmir Çeşme doğumlu dayısının oğlu İlgi Çora, Ege eski Komutanı Orgeneral Şükrü Sarıışık'ın 1978 Bursa Osmangazi doğumlu oğlu Gökhan Sarıışık, Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi'nin 1970 Ankara Çankaya doğumlu yeğeni Osman Bahadır Mendi, 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Bekir Kalyoncu'nun eşinin 1982 Ardahan Posof doğumlu yeğeni Doğan Erdoğan, Tekirdağ Şarköy 95. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Nurettin Işık'ın 1984 Balıkesir Erdek doğumlu yeğeni Mustafa Kemal Işık ve Kara Kuvvetleri'nde görevli Tümgeneral Aydemir Cülcüloğlu'nun 1974 Sivas Zara doğumlu oğlu Mehmet Barış Cülcüloğlu çürük raporu almak suretiyle askerlik görevinden muaf tutulmuş.

BAZISI HİÇ KIŞLAYA GİRMEMİŞ

Çürük raporlarının ayrıntılarına göre, Orgeneral Hasan Iğsız'ın dayısının oğlu İlgi Çora hiç askere gitmeden çürük raporu almış. Orgeneral Şükrü Sarıışık'ın oğlu Gökhan Sarıışık da birliğe hiç katılmadan çürük raporu almış. Korgeneral Galip Mendi'nin yeğeni Osman Bahadır Mendi de hiç askere gitmeden çürüğe çıkmış. Korgeneral İbrahim Açıkmeşe'nin yeğeni Volkan Yerebakan da hiç birliğine katılmadan çürük raporu almış. Açıkmeşe'nin diğer yeğeni Mustafa Karabela ise 1999'da İzmir'de bulunan 7'nci Jandarma Komando Er Eğitim Alay Komutanlığı'na katılmış, daha sonra Mardin Savur İlçe Jandarma Komutanlığı'na sevkedilip 18 Şubat 2000 tarihinde de çürük raporu alarak evine dönmüş.
Korgeneral Bekir Kalyoncu'nun eşinin yeğeni Doğan Erdoğan da hiç askeri birliğe katılmayan paşa yakınları arasında. Tuğamiral Haydar Mücahit Şişlioğlu'nun kayınbiraderi Yalın Dirik ise yedek subay olarak Samsun'da katıldığı birliğinden Kayseri Askeri Hastanesi'ne sevkedilmiş. Yalın Dirik 10 gün kaldığı birliğinden çürük raporu alarak ayrılmış. Tuğgeneral Nurettin Işık'ın yeğeni Mustafa Kemal Işık ise Hatay'da bulunan 1'nci Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı'ndaki acemi birliğinden aynı alaydaki başka bir tabura sevkedilmiş ve bir süre sonra çürük raporu alarak terhis olmuş.
Tümgeneral Ahmet Yavuz'un oğlu Çetin Mert Yavuz ise hiç askere gitmeden çürük raporu alan general yakınları arasında. Ahmet Yavuz'un yeğeni Buğra Ölçen de aynen kuzeni gibi çürük alıp nizamiyenin kapısından hiç içeri girmemiş.
Tümgeneral Aydemir Cülcüloğlu'nun oğlu Mehmet Barış Cülcüloğlu da askeri birliğe hiç adım atmamış. Tümgeneral Tahir Bekiroğlu'nun teyzesinin oğlu Erkan Işık ise 1986'da Ankara'daki birliğinden Manisa Alaşehir'deki 2. tabur 9. bölüğe sevkedilmiş, buradan bir süre sonra çürük raporu alarak evinin yolunu tutmuş. Korgeneral Selahattin Uğurlu'nun yeğeni Haydar Okay Uğurlu, acemi birliğinde İzmir Ulaştırma Okulu'nda silah altına alınmış. Ardından İzmir'deki Maltepe Askeri Lisesi Destek Kıtaları Komutanlığı'na usta birliğine gitmiş. Haydar Okay Uğurlu usta birliğinde sadece 20 gün askerlik görevini yaptıktan sonra teskere almış.

GENELKURMAY YALANLAMADI

TSK hakkında ortaya atılan en ufak bir iddia hakkında bile hemen açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı, general yakınlarının çürük raporu almasında generallerin payının olup olmadığı yönündeki sorularımızı 4 gündür cevaplandırmıyor. Genelkurmay'ın 4 gündür yazılı sorularımıza cevap vermemesi dikkat çekerken, kamuoyu Genelkurmay Başkanlığı'nın olaya açıklama getirmesini bekliyor.


KAYNAK
 
askere gideriz vatan borcu sonuçta lakin ayak işi yapmak için değil vatanı müdafaa için ...
yat kalk sürün yapılır , hedef çalışması yapılır
bunlar askerliktir , ola ki disiplinsiz olanlar tuvalet vs temizler ...
ama askeriye de vatana hizmet edilmeli elin oğluna değil ...
tabiki ast üstüne itaat edecek , emri sahsi olmadığı müddetçe ...
bu ülkedeki askerlerin yarısı üst rütbeler için çalışıyor silah tutmayı bilmeyenler var içlerinde ...
yarısı ise sınır boylarında ...
 
Bakıyorumda direkt bazı muhalif arkadaşlar sadece muhalif olmak için vatan millet sakarya edalarında konuşmaya başlamışlar...

Ya arkadaşım ya siz anlamıyorsunuz ya da biz anlatamıyoruz... Biz bu ülke terörden arınmış sorunsuz bir ülke mi dedik...

Sadece askerlik altında kendi işlerini yaptıran komutanlar yüzünden biz bunu tartışıyoruz..

Namus borcudur, vatan sağolsun ona diyecek sözümüz zaten yok....

Ama hudutta nöbet bekleyen asker,doğuda operasyona giden askerle komutanın oğlunun kızının işlerini yapan asker arasında ne kadar fark var hiç düşündünüz mü ?
 
Kac ulkede askerlik zorunlu haberiniz var mi arkadaslar ?
Hele bi sayar misiniz su ulkeleri bilen var mi?

NATO Üyesi 28 Ülkeden 23'ü, 27 AB Ülkesinden 21'i
Askerlik Zorunluluğuna Son Verdi
 
Geri
Üst