MARCUSX
New member
Vatandaş telefonda...
“TELEFONU açınca bir süre öyle kulak verip ama ses vermeyeceksin...
Bakalım dinlemede kimse var mı yok mu?...”
“Belli mi olur?..”
“Olur...
Ses gelmiyorsa demek ki dinliyor....”
“Sesi geliyorsa...”
“O zaman kesin odur...”
“Açar açmaz anlıyorum ki dinliyor...
Ben de telefonu küt diye yüzüne kapatırım her zaman...”
“İyisi mi...”
“Ya da numarayı çevirip telefonu kulağıma alınca bakıyorum dinleme...
O zaman öyle susarım ki dinlemesin...
Kızım da, ‘Baba kulağına dayayıp saatlerce niye öyle konuşmuyorsun’ diyor...”
“Ne bilsin çocuk?..”
“Susunca dinlesin bakalım...”
“Konuşurken siyasete girmeyeceksin...
Siyasete girdin mi oradan merkeze gidiyor...
Merkezden öte yana geçti mi.....”
“Hiç belli olmaz...”
“Siyaset lakırdısı etmeyecektim ya, nasılsa kaçtıysa ağzımdan...
Öyle gitti bakalım...”
“Siyaset çıktıysa, hemen değiştireceksin lafı...”
“Zaten ‘si...’ dedim, anladım iş siyasete gidiyor...
Hemen sonuna ‘kerim’ koydum...
Baktım sanki biraz olmadı...
Dönüp acele başına ‘şe...’ getirdim, oldu ‘şekerim’...”
“Telefonda hep iyilikten söz edeceksin, iyilik, iyilik, iyilik...”
“Bakarım dinliyor, o zaman belli etmeden değiştirip havadan sudan lafına geçerim...”
“Daha önceki laf?..”
“Şundan bundan...”
“Ben açınca alo derim, gerisinde susarım...”
“En iyisi...”
“Arkadaşım da karşı taraftan açıp alo deyip sustu mu...
Eder iki alo...
O da bize yeter...”
BEKİR COŞKUN
“TELEFONU açınca bir süre öyle kulak verip ama ses vermeyeceksin...
Bakalım dinlemede kimse var mı yok mu?...”
“Belli mi olur?..”
“Olur...
Ses gelmiyorsa demek ki dinliyor....”
“Sesi geliyorsa...”
“O zaman kesin odur...”
“Açar açmaz anlıyorum ki dinliyor...
Ben de telefonu küt diye yüzüne kapatırım her zaman...”
“İyisi mi...”
“Ya da numarayı çevirip telefonu kulağıma alınca bakıyorum dinleme...
O zaman öyle susarım ki dinlemesin...
Kızım da, ‘Baba kulağına dayayıp saatlerce niye öyle konuşmuyorsun’ diyor...”
“Ne bilsin çocuk?..”
“Susunca dinlesin bakalım...”
“Konuşurken siyasete girmeyeceksin...
Siyasete girdin mi oradan merkeze gidiyor...
Merkezden öte yana geçti mi.....”
“Hiç belli olmaz...”
“Siyaset lakırdısı etmeyecektim ya, nasılsa kaçtıysa ağzımdan...
Öyle gitti bakalım...”
“Siyaset çıktıysa, hemen değiştireceksin lafı...”
“Zaten ‘si...’ dedim, anladım iş siyasete gidiyor...
Hemen sonuna ‘kerim’ koydum...
Baktım sanki biraz olmadı...
Dönüp acele başına ‘şe...’ getirdim, oldu ‘şekerim’...”
“Telefonda hep iyilikten söz edeceksin, iyilik, iyilik, iyilik...”
“Bakarım dinliyor, o zaman belli etmeden değiştirip havadan sudan lafına geçerim...”
“Daha önceki laf?..”
“Şundan bundan...”
“Ben açınca alo derim, gerisinde susarım...”
“En iyisi...”
“Arkadaşım da karşı taraftan açıp alo deyip sustu mu...
Eder iki alo...
O da bize yeter...”
BEKİR COŞKUN