Serdengeçti
Banned
- Katılım
- 8 May 2007
- Mesajlar
- 1,808
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Vatan demokrasi ile kurtulur
1950 seçimlerinden beri inanış şudur: Halkımız cahildir; kendi gerçek çıkarlarını göremez, daha çok dini etkilerle sağ partilere oy kullanır, dolayısıyla sandıktan “ilerici” bir partinin çıkması mümkün değildir.
Böyle sarsılmaz bir inanç hâkimse, bulunan çözüm de tektir: Demokrasi dışı yollarla, mümkünse askeri müdahalelerle ülkeyi bölme ve şeriata götürme tehlikesi yaratan partileri engellemek.
Ülkeyi ve halkını böyle tahlil ediyor ve “vatanı kurtarmak” gibi bir yüce amaç için uğraştığınıza da inanıyorsanız, doğrudan doğruya “her yol mübah” denilen noktaya çıkarsınız.
***
Halaskâr zabitan”, kurtarıcı subaylar, 20’nci yüzyıl boyunca başbakan da vurdu, padişah da indirdi çıkardı; başbakan astı, bakan astı, temerküz kampları kurdu.
Onlara göre, bunlar olmak zorundaydı, çünkü bunlar yapılmasaydı “vatan elden gidecek”ti.
Bunlar yapıldığı için “vatanın elden gitmediğine” dair inancın, kimilerinin zihninde hâlâ devam ediyor olduğunun birçok işareti görülüyor.
Ergenekon davası bu işaretler üzerine ortaya çıkmak “zorunda kaldı.”
Geçmişi kaşımaya mevcut hükümet de pek niyetli değildi ama cumhurbaşkanı seçimi, e-muhtıra, suikast planları derken onlar da kendilerini bu işe el atmak mecburiyeti ile karşı karşıya buldular.
***
Ergenekon’da soruşturma ve dava aşamasında yapılan yanlışlıklar kamuoyunda çok fazla soru işaretinin belirmesine yol açmıştı. Bu soru işaretlerinin artması için bilinçli faaliyetlere girişenler de oldu. Sonuçta dava “rutin”e girmişti.
Ve birden son belge ortaya çıktı. Genelkurmay, bu belgenin kendi bünyelerinde hazırlanmadığını açıkladı. Ama bu, durumun vahametini gidermiyor. Çünkü belgede imzası bulunan subay görevindedir ve “bunu o yazmadı” diye net bir bilgi de verilmemiştir.
***
Söz konusu belgenin açık bir sonucu derhal ortaya çıktı, AKP ve Fethullah Gülen cemaati “komplo hedefi” olarak bir kez daha “mağdur” konumuna geldi.
Bu mağduriyeti AKP daha önce ciddi bir seçim başarısına dönüştürmeyi başarmıştı. Bir kez daha aynı şey olur mu, şimdiden bilmek mümkün değil.
Ama ortada bir başka gerçek var, kimilerinin hâlâ görmemekte inat ettiği bir gerçek: Ülkeye zarar vereceğinden korkulan parti ve mihraklara yönelik her demokrasi ve hukuk dışı müdahale, sonuçta onların işine yarıyor.
Herkes artık gerçeği görmelidir: “Halaskâr zabitan” dönemi çoktan bitmiştir, demokrasi dışı faaliyetlerle siyasete müdahale her zaman tersine sonuç veriyor. Siyaset, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri içinde yapılmalıdır.
Oktay Gönensin/VATAN