- Katılım
- 25 Haz 2005
- Mesajlar
- 9,652
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
Her gün yazı yazmak, görüşlerini isminle ve fotoğrafınla aslanlar gibi savunmak zor iştir! Ağzınla kuş tutsan ne fayda hemen damgayı yersin...
Sadece okurlar değil en çok da o konuda senin gibi düşünmeyen kalem emekçileri yapar bunu. Acımadan, gözünün yaşına bakmadan yaftalarlar.
Çünkü yazı yazmanın kolay yoludur, bir “sıfat” bularak küçümsemek, hakaret etmek...
Bulursun sıfatı, yaparsın edebiyatı... Düşünce, içerik, tutarlılık olmasa da olur!
***
Ben de kimi zaman öfkeme yenik düşüp “etiketleme” akımına kapıldım...
Ama etiketlendikçe, yaptığım haksızlıkları gördüm!
PKK’ya kızdım, “faşist” dediler...
Irkçılığı eleştirdim, “komünist” oldum...
“Allah korusun” dediğimde “dinci...”
Dinin ticarete ve siyasete alet edilmesine karşı çıkınca “Allahsız...”
Ergenekon soruşturmasındaki saçmalıklara değinince “darbeci...”
Genelkurmay Başkanı’nın şehit cenazelerinden sonra oynamasını eleştirince “ordu düşmanı” ilan edildim!
Bu kadarla kalsa iyi:
Avrupa Birliği’nin iyi taraflarını yazınca “liboş”, AB yöneticilerinin çifte standartlı yaklaşımlarını beğenmeyince “antidemokrat” damgası yedim...
***
Bu etiketleri boynuma asmaya çalışanların, gizlemeye bile gerek görmedikleri kendi etiketlerini okuyabiliyordum. Bu yüzden hiçbiri yaralamadı beni, gülüp geçtim.
Çünkü sadece işimi yapmaya çalışıyordum gördüğümü, hissettiğimi, düşündüğümü paylaşıyordum.
Hiçbir partiye üye olmadım.
Meslek örgütleri dışında, hiçbir derneğe de...
Taraflı televizyon kanallarının, taraflı programcıların davetlerini reddettim kibarca. Biliyordum ki o günkü yazım işlerine geldiği için beni “buyur” edenler, ertesi günkü yazımı okuduklarında pişman olacaklardı.
***
Dedim ya atılan çamurlara, iftiralara, edilen küfürlere aldırmadım.
Sonunda “laik yobaz” da ilan etti arkadaşın biri beni ve benim gibi düşünenleri sırf şu kara çarşaf meselesinde CHP yönetiminin tavrını desteklemediğim için!
Diğerleri nasıl durmadıysa, bu yafta da durmaz boynumda...
Çünkü “yobazlık”, genlerime uymaz!
Ya o damgayı basan arkadaş ne yapacak?
Eski yazılarını nasıl okuyacak?
“Laik yobaz” tanımlamasının gerçek mucidi “orijinal yobazlar” la kan kardeşi olmayı, nasıl içine sindirecek?
***
Laik, demokratik, sosyal hukuk devletini gerçekten savunanların, bazı hazımlı siyasetçiler gibi ikiyüzlü davranmaya, “seçim dansözü” kıyafeti giymeye hakları olamaz...
Yoksa o kıyafeti çıkarmak zorunda kaldıklarında, kara çarşaf bile gizleyemez günahlarını...
Mustafa Mutlu
En çok Orjinal Yobazlar , kısmı hoşuma gitti yazının .

Sadece okurlar değil en çok da o konuda senin gibi düşünmeyen kalem emekçileri yapar bunu. Acımadan, gözünün yaşına bakmadan yaftalarlar.
Çünkü yazı yazmanın kolay yoludur, bir “sıfat” bularak küçümsemek, hakaret etmek...
Bulursun sıfatı, yaparsın edebiyatı... Düşünce, içerik, tutarlılık olmasa da olur!
***
Ben de kimi zaman öfkeme yenik düşüp “etiketleme” akımına kapıldım...
Ama etiketlendikçe, yaptığım haksızlıkları gördüm!
PKK’ya kızdım, “faşist” dediler...
Irkçılığı eleştirdim, “komünist” oldum...
“Allah korusun” dediğimde “dinci...”
Dinin ticarete ve siyasete alet edilmesine karşı çıkınca “Allahsız...”
Ergenekon soruşturmasındaki saçmalıklara değinince “darbeci...”
Genelkurmay Başkanı’nın şehit cenazelerinden sonra oynamasını eleştirince “ordu düşmanı” ilan edildim!
Bu kadarla kalsa iyi:
Avrupa Birliği’nin iyi taraflarını yazınca “liboş”, AB yöneticilerinin çifte standartlı yaklaşımlarını beğenmeyince “antidemokrat” damgası yedim...
***
Bu etiketleri boynuma asmaya çalışanların, gizlemeye bile gerek görmedikleri kendi etiketlerini okuyabiliyordum. Bu yüzden hiçbiri yaralamadı beni, gülüp geçtim.
Çünkü sadece işimi yapmaya çalışıyordum gördüğümü, hissettiğimi, düşündüğümü paylaşıyordum.
Hiçbir partiye üye olmadım.
Meslek örgütleri dışında, hiçbir derneğe de...
Taraflı televizyon kanallarının, taraflı programcıların davetlerini reddettim kibarca. Biliyordum ki o günkü yazım işlerine geldiği için beni “buyur” edenler, ertesi günkü yazımı okuduklarında pişman olacaklardı.
***
Dedim ya atılan çamurlara, iftiralara, edilen küfürlere aldırmadım.
Sonunda “laik yobaz” da ilan etti arkadaşın biri beni ve benim gibi düşünenleri sırf şu kara çarşaf meselesinde CHP yönetiminin tavrını desteklemediğim için!
Diğerleri nasıl durmadıysa, bu yafta da durmaz boynumda...
Çünkü “yobazlık”, genlerime uymaz!
Ya o damgayı basan arkadaş ne yapacak?
Eski yazılarını nasıl okuyacak?
“Laik yobaz” tanımlamasının gerçek mucidi “orijinal yobazlar” la kan kardeşi olmayı, nasıl içine sindirecek?
***
Laik, demokratik, sosyal hukuk devletini gerçekten savunanların, bazı hazımlı siyasetçiler gibi ikiyüzlü davranmaya, “seçim dansözü” kıyafeti giymeye hakları olamaz...
Yoksa o kıyafeti çıkarmak zorunda kaldıklarında, kara çarşaf bile gizleyemez günahlarını...
Mustafa Mutlu
En çok Orjinal Yobazlar , kısmı hoşuma gitti yazının .