Vtnsvr
New member
Ertuğrul Özkök - Hürriyet
1 Mayıs’tan kameralara yansımayan çok çarpıcı bir olayı anlatacağım.Bir arkadaşımdan dinledim.
Bizzat kendisi görmüş.
Olay Abdi İpekçi Caddesi’nde geçiyor.
Taksim Meydanı’na çıkmak isteyen genç gruplardan biri, Abdi İpekçi’de, Brasserie’nin hemen yanındaki sokağa doğru ilerliyor.
Sokağın çok önemli bir sakini var.
Adı "Lucy".
Lucy o mahallede doğmuş bir sokak köpeği.
Babası da orada yaşıyor.
Şişli Belediyesi onlara bir kulübe yaptırmış.
Üzerinde, köpeğin ağzından, "Mustafa Sarıgül’e teşekkür plaketi" varmış.
* * *
O mahallede yaşayan arkadaşım, "Lucy ilginç bir köpektir. Kıyafetimizin iyi olup olmadığını ona bakıp anlarız" diyor.
İyi giyinmişlerse çok sevecen davranırmış.
Kıyafet uygun değilse sinirlenirmiş.
Taksim’e gitmek için yürüyüşe geçen yüzü mendil maskelerle kapatılmış grup sokağa girdiği an, Lucy havlamaya başlıyor.
Belki de sokağını yabancılara karşı savunmak istiyor.
İşte o an, kalabalıktaki gençlerden biri, elindeki plastik torbadan bir tuğla çıkarıp Lucy’nin üzerine fırlatıyor.
Lucy çevik bir hareketle kenara çekiliyor ve tuğladan kurtuluyor.
Arkadaşım, "O tuğla hayvana rastlasa, kesin ciddi yaralanmaya, hatta ölüme yol açabilirdi" diyor.
Sokak sakinleri, gencin plastik torbadan ikinci tuğlayı atıp fırlatmasını beklerken ilginç bir şey oluyor.
Gruptaki gençlerden biri, yüzündeki kırmızı maskeyi indirip tuğlayı fırlatan gence bağırmaya başlıyor:
"Arkadaşlar, biz bu eyleme zavallı hayvanları taşlamak için mi başladık?"
Bunun ardından gençler arasında tartışma başlıyor.
Çevredeki herkesin işittiği bu tartışma zaman zaman kavgaya dönüşme noktasına geliyor.
Öteki gençler de tartışmaya katılıyor.
Peki sonunda tartışmayı kazanan taraf hangisi oluyor?
Bir tahmin edin bakalım.
Köpeğe tuğla atılmasını destekleyenler mi?
Yoksa hayvanı koruyanlar mı?
Varoş çocuklarından hangisini beklersiniz?
* * *
Arkadaşım, gençler arasındaki tartışmayı sonuna kadar izlemiş.
Sonunda, köpeğe taş atılmasına karşı çıkan taraf daha büyük bir çoğunluğu sağlamış ve tuğla atan çocuğu hep birlikte kınamışlar.
Daha sonra, yine slogan atarak, Taksim tarafına yürümeye başlamışlar.
1 Mayıs mitingi sırasında yaşanan ve kameralara yansımayan bu küçük olay, bana çok şeyler anlatıyor.
Çocuklardan bir kısmı, plastik torbalar içinde tuğlalar taşıyor.
Herhalde niyetleri çok iyi değil.
Buna karşılık aynı gruptan başka çocuklar, bir köpeğe taş atılmasına şiddetle karşı çıkıyor.
Ve bunlar karşısında hiçbir ayrım yapmadan ölçüsüz şekilde kaba güç kullanan bir polis.
Demek ki ülkede akıl tamamen kenara çekilip meydan duygulara, öfkelere kaldığı zaman, sadece demokrasinin değil, insanlığın da ayarı bozuluyor.
* * *
Özetlemek gerekirse...
Kötü bir 1 Mayıs geçirdik.
İyi yönetilmeyen, yönetenlerin demokrasiden anladığı şeyin ne olduğunu ortaya koyan bu olay, turnusol káğıdı gibi kimin ne olduğunu ortaya koydu.
Bakalım siyaset bunun "debriefing"ini yapabilecek mi?
1 Mayıs’tan kameralara yansımayan çok çarpıcı bir olayı anlatacağım.Bir arkadaşımdan dinledim.
Bizzat kendisi görmüş.
Olay Abdi İpekçi Caddesi’nde geçiyor.
Taksim Meydanı’na çıkmak isteyen genç gruplardan biri, Abdi İpekçi’de, Brasserie’nin hemen yanındaki sokağa doğru ilerliyor.
Sokağın çok önemli bir sakini var.
Adı "Lucy".
Lucy o mahallede doğmuş bir sokak köpeği.
Babası da orada yaşıyor.
Şişli Belediyesi onlara bir kulübe yaptırmış.
Üzerinde, köpeğin ağzından, "Mustafa Sarıgül’e teşekkür plaketi" varmış.
* * *
O mahallede yaşayan arkadaşım, "Lucy ilginç bir köpektir. Kıyafetimizin iyi olup olmadığını ona bakıp anlarız" diyor.
İyi giyinmişlerse çok sevecen davranırmış.
Kıyafet uygun değilse sinirlenirmiş.
Taksim’e gitmek için yürüyüşe geçen yüzü mendil maskelerle kapatılmış grup sokağa girdiği an, Lucy havlamaya başlıyor.
Belki de sokağını yabancılara karşı savunmak istiyor.
İşte o an, kalabalıktaki gençlerden biri, elindeki plastik torbadan bir tuğla çıkarıp Lucy’nin üzerine fırlatıyor.
Lucy çevik bir hareketle kenara çekiliyor ve tuğladan kurtuluyor.
Arkadaşım, "O tuğla hayvana rastlasa, kesin ciddi yaralanmaya, hatta ölüme yol açabilirdi" diyor.
Sokak sakinleri, gencin plastik torbadan ikinci tuğlayı atıp fırlatmasını beklerken ilginç bir şey oluyor.
Gruptaki gençlerden biri, yüzündeki kırmızı maskeyi indirip tuğlayı fırlatan gence bağırmaya başlıyor:
"Arkadaşlar, biz bu eyleme zavallı hayvanları taşlamak için mi başladık?"
Bunun ardından gençler arasında tartışma başlıyor.
Çevredeki herkesin işittiği bu tartışma zaman zaman kavgaya dönüşme noktasına geliyor.
Öteki gençler de tartışmaya katılıyor.
Peki sonunda tartışmayı kazanan taraf hangisi oluyor?
Bir tahmin edin bakalım.
Köpeğe tuğla atılmasını destekleyenler mi?
Yoksa hayvanı koruyanlar mı?
Varoş çocuklarından hangisini beklersiniz?
* * *
Arkadaşım, gençler arasındaki tartışmayı sonuna kadar izlemiş.
Sonunda, köpeğe taş atılmasına karşı çıkan taraf daha büyük bir çoğunluğu sağlamış ve tuğla atan çocuğu hep birlikte kınamışlar.
Daha sonra, yine slogan atarak, Taksim tarafına yürümeye başlamışlar.
1 Mayıs mitingi sırasında yaşanan ve kameralara yansımayan bu küçük olay, bana çok şeyler anlatıyor.
Çocuklardan bir kısmı, plastik torbalar içinde tuğlalar taşıyor.
Herhalde niyetleri çok iyi değil.
Buna karşılık aynı gruptan başka çocuklar, bir köpeğe taş atılmasına şiddetle karşı çıkıyor.
Ve bunlar karşısında hiçbir ayrım yapmadan ölçüsüz şekilde kaba güç kullanan bir polis.
Demek ki ülkede akıl tamamen kenara çekilip meydan duygulara, öfkelere kaldığı zaman, sadece demokrasinin değil, insanlığın da ayarı bozuluyor.
* * *
Özetlemek gerekirse...
Kötü bir 1 Mayıs geçirdik.
İyi yönetilmeyen, yönetenlerin demokrasiden anladığı şeyin ne olduğunu ortaya koyan bu olay, turnusol káğıdı gibi kimin ne olduğunu ortaya koydu.
Bakalım siyaset bunun "debriefing"ini yapabilecek mi?
(HArbi tanıyorum 