Var birbirimizden farkımız...!!!

Hakaco

New member
Katılım
3 Eki 2005
Mesajlar
388
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
43
Araştırmalara bakılırsa, iki cins sadece yasalar önünde eşit
Var birbirimizden farkımız​

Çünkü Biz Erkek ile Kadınız​




Bir Sevgililer Günü daha kapıya dayandı. Evli-bekâr, genç-yaşlı birçok 'sevgili' 14 Şubat'ta aşkını bir kez daha anlatacak karşı tarafa, sevdiğinin/sevgisinin ne kadar değerli olduğunu dile getirecek/gösterecek, sevginin önemini bir kez daha fark edecek. Ve sevgilisinin hayatı, aşkı ne kadar farklı algıladığını da... Sırf bu farklı algılayış nedeniyle 14 Şubat'ta, yine küskünlükler, hayal kırıklıkları yaşanacak... 14 Şubat'ta yapılan veya yapılmayanlardan, "Ben olsaydım...", "...demek ki beni sevmiyor" türü sonuçlar çıkarılarak, belki ilişki gözden geçirilecek... Kadınla erkek arasındaki fark, 14 Şubat'ta bir kez daha ortaya çıkacak.


Baş yakınmalar
Araştırmalar, erkekler ve kadınlar arasında eşitliğin ancak yasalar önünde gerçekleşebildiğini gösteriyor. Kadın-erkek söz konusu olduğunda, çoğunlukla farklardan söz edilebiliyor: Duygusal ve fiziksel... Mesela, erkeklerin beyni daha erken yaşlanıyorken, kadınlar daha iyi işitme kapasitesine sahip, görsel işlerde erkekler, sözel işlerde kadınlar başarılı. Erkekler bilgi verip detay vermemeyi tercih ederken, kadınlar bilgiden çok duygu ve detay verme eğiliminde oluyor...

Psikiyatr Dr. Mehmet Sungur, ilişkiler üzerine yaptığı çalışmalarda gözlemlediği farklılıkları dile getirirken, öncelikle yakınmalara değiniyor. Kadınların erkeklerde en çok yakındıkları şeyin, 'erkeklerin kendilerini dinlemedikleri' olduğunu söylüyor. Kadınlara göre, erkekler ya dinlemiyorlar ya da bir süre dinledikten sonra kadının neden rahatsız olduğunu tespit ederek, kendinden emin bir şekilde 'Bay Tamirci' şapkasını giyerek soruna bir çözüm bulma yoluna gidiyorlar. Yani farklılıklar daha işin başında sorun üretilmesine neden oluyor. Sonra mı? Kadınlar erkekleri; duyarsızlıkla, ilgisizlikle, dinleme özürlü olmakla, sevgisini yeterince gösterememekle, aşk yapmak yerine seks yapmayı tercih etmekle, odanın ısısını azaltmakla, tuvalet kapağını kaldırmakla suçluyor.

Ya erkekler? Onlar ise kadınları, otomobili yeterince iyi kullanamamakla, yön kavramı olmamakla, yol haritası okuyamamakla, haritayı ters tutmakla, bol konuşmaya rağmen bir türlü ana konuya gelememekle, cinselliği başlatmamakla, oda ısısını yükseltmekle, tuvalet kapağını indirmekle suçluyorlar. En büyük yakınmaya gelince: Erkekler kadınların 'kendilerini değiştirmeye çalışıyor' olmasından şikâyet ediyor. Erkekler (Gray'e göre: Marslılar) güce, rekabete ve başarıya önem verirken; kadınlar, sevgiye, iletişime ve ilişkiye önem veriyorlar. Erkekler lastik gibi; 'gidip-gelmeyi' yani yakınlaşıp uzaklaşmayı tercih ederlerken; Kadınlar dalga gibi, kendilerini iyi hissettiklerinde pik yapıyorlar, daha sonra dalga yavaş yavaş çekiliyor ve bir sonraki rüzgârı bekliyor.


Cinselliğe farklı bakış: Farklılıklara cinsellik yönünden bakarsak... Sungur'un çalışmalarına göre, erkeğin uyarılması daha hızlı ve romantik duygularla daha az bağlantılı. Erkekler kadınlarla seks yaparken, onlara bu yolla sevgi sunduklarını düşünüyorlar. Kadınlar yaşadıkları sevginin sonucu seksi sunmayı tercih ediyor, bu nedenle seksin sıklığı azaldığında sevilmediklerini düşünüyorlar.

İletişim yönünden bakıldığında, erkekler 'report' etmek (rapor etmek), kadınlar 'rapport' (ilişki kurmak) amacıyla konuşuyorlar. Erkekler insanlar yerine olayları (iş hayatı, spor, yemek, bilgisayar, otomobil gibi) konuşurlarken; kadınlar bilgi almak ve ilişki kurabilmek gibi amaçlarla insanları konuşmayı tercih ediyorlar...

Psikiyatr Dr. Kemal Sayar ise erkekler ve kadınlar arasındaki psikolojik farklılıkların çok açık olmadığını düşünüyor ve şunları anlatıyor: "Farkların, kadın-erkek ilişkisini oluşturmakta ve sürdürmekte, iş arkadaşlığından evliliğe ve ebeveyn olmaya kadar çok önemli rolleri oldukları açık. Erkekler saldırgan ve kavgacıyken, kızlar sesiz ve sakin oluyor. Kadınlar kendilerine ve karşısındakilere daha saygılı davranmaya çalışırken, şiddet içeren olaylardan da uzak duruyorlar. Genelde kadınların intihar girişimlerinin erkeklerden az olması ve daha az saldırgan öğeler içermesi bu sebepledir. Kadınların duyguları erkeklerden daha çabuk harekete geçiyor. Erkekler olaylara daha soğukkanlı yaklaşırken, kadınlar daha aceleci ve sezgileri ile yaklaşmayı tercih ediyor. Kadınların duyguları daha değişken, daha korunaklı oluyor, dikkatli hareket etmeyi seviyorlar. Erkekler, kadınlara karşı tutkularının esiri oluyor, takdir ettikleri ve hayran oldukları kadını seviyorlar. Kadınlar ise içten ve yakın buldukları, kendisine değer verdiğini gösteren erkekleri seviyor. Erkekler kadınları zekâlarıyla, kadınlar ise erkekleri kalpleriyle etkiliyor."
 
Geri
Üst