-ZeYNA-
♥ŞiiR PeRi'Si♥
- Katılım
- 9 Eki 2009
- Mesajlar
- 4,104
- Reaction score
- 1
- Puanları
- 0
Türkiye'de yetkisi olsun veya olmasın herkes istediği konuda konuşmakta ve görüşlerini bildirmektedir. Elbette bir Türkiye vatandaşı olarak Türkiye gündemi hakkında fikir yürütebilir ancak yön veremez.
Konuşmalarda da basın ve medyada konu ile ilgili bilgili ve etkili insanlar konuşursa, etkin olmayan ve yetkili olmayan insanların konuşmalarına ortam hazırlanmaz, herkes her yerde doğru veya yanlış görüş ve beyanatlarda da bulunamaz.
Türkiye'nin evet hayır referandum sürecine girdiği şu sıralarda, partiler ve çeşitli guruplar doğru veya yanlış yerlerde bilerek veya bilmeyerek gösteri ve toplantılar yapmak istemekte, konu ve konuşmaların gerekli yasal alt yapıları hazırlanmadığından ise topluluklar arasında kargaşa ve kavgalara giden süreçleri başlatmaktadır.
Türkiye'yi yöneten yetkili ve etkili kişilerden dileğimizdir.... Türkiye'de legal ve illegal konuşma ve toplantılar kesin birbirinden ayrılmalı, suç işleyenlere ise hiç bir siyasi ve toplumsal baskıya maruz kalmadan veya bırakılmadan gerekli yasal cezaların anında verilmesi gerekir. Şayet o konu ile ilgili bir cezai yaptırım konulmamışsa bir an evvel gerekli yasal düzenlemelerin de yapılması gerekir.
Aksi takdirde ise meydanlara toplanan halk kitleleri her aklına estiği gibi istediği konuda konuşursa ve bunun karşılığında herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşmaz ise tepkilerini mutlaka artırarak ve söylemlerini sertleştirerek konuşmaya devam edecektir.
En önemlisi ise her kes ülkenin birliği bütünlüğü Anayasa'da detayları ile yeralmakta iken, yönetim, bayrak, birlik ve bütünlük üzerine söylem tarzlarını değiştirerek veya karşı gurupları tahrik edercesine devam ettirirler ise meydanlarda kavgalar ve kargaşalar kaçınılmaz olur.
İnsanlar meydanlara çıktıklarında, ülkenin birliği, bütünlüğü, huzur ve barışı noktasında::: fikirlerini beyan ederken, karşı fikirli insanları tahrik etmeden, son derece seçici ifadeler kullanması gerekmektedir. Şayet ülkede bulunan huzur ve barış ortamının korunması isteniyorsa, toplumun denetlenmesi hususunda::: toplumun kendi de dahil olmak üzere herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmeleri gerekir.
Meydanlarda söylenen sözlerin, mevcut Anayasa ve diğer mevzuatlara aykırı olmadan, toplum huzurunu bozmadan, toplumsal ayrışma ve kargaşaya yol açmadan sürdürülmesi gerekir. Aksi takdirde suç işlenmiş olur ki bu durumda da yasanın koyduğu cezaları uygulayıcıların görevlerini yerine getirmesi kaçınılmaz olur.
Terörden çok çekmiş ülkemizin, çeşitli adlar altında tekrar kargaşaya, kaosa, huzursuzluk ve sıkıntılara tekrar düşmesini istemiyoruz. Şayet istemiyorsakta, kendimize hakim olmak, karşımızdaki insanları da denetlememiz gerekir.
Dünya'da ilk defa İsrail Devletinin yanlış yaptığı hatırlatıldığı için, İsrail, Amerika'dan bağımsız dış politika üretip uyguladığı için Amerika, Dünya ülkeleri içerişsinde ekonomik gelişme yönünde batıya ekonomik olarak bağımlılığından kurtulduğu için batı ve Türkiye düşmanı ülkeler, bu güzel vatan üzerinde yeni oyunlar sergilemekte ve oynamakta olup, bu oyuna Türk, Kürt,Alevi,Laz, Çerkez vb. insanlarımızın gelmemesi gerekir.
Bunca toplum, millet ve dinler ülkemizin çeşitliliği ve içinde barındırdığı zenginliğidir. İnsanlar ve toplumların menfaat birlikteliği bittiği takdirde, ayrışır ve birbirinden uzaklaşır. Türkiye olarak bunca insanların halen bir arada yaşamaları için sayılamayacak derecede ortak yönleri ve menfaatleri vardır.
* Birlikte güç olduğu kadar zayıf olmak ise bir başka güçlü ülke hakimiyetinde olmak demektir.
* Ekonomik olarak sürekli büyüyen bir güce sahibiz. (sürekli zayıflayan ve küçülen bir ekonomimiz yoktur.)
* Düne kadar batı emrinde ve onlar ne derse yaparken, bu gün ülkemiz çıkarları doğrultusunda kararlar alıp uygulama gücümüz , kabiliyetimiz ve irademiz mevcuttur.
* Din birlikteliğimiz bir arada bulunmamızın en büyük nedenlerindendir.
* Ülkenin bir bütün olmasından kaynaklanan, her coğrafyasında aynı anda 4 mevsimin birden yaşandığı bir coğrafyaya sahiptir.
* Örf ve adet benzerliği ve birlikteliği,
*Yüzyılları aşan bir bir tarihimiz ve geçmişimizin olması,
* İstisna bölgeler harici, toplum kesimlerinin genelinde birbiri içerisine girmiş, birbirleri benimsemiz, kan bağları olan bir toplum halini almıştır.
* Bir hukuk devleti olarak, Türk vatandaşları arasında hiç bir ayırım yapılmaması ve dileyenin şartları taşıması halinde istediği göreve gelmesi,
* Demokratik ve çoğulcu bir yönetim sistemi olup, bugünkü kurallar kendi içerisinde, ihtiyaç duyuldukça değiştirilebilmesi, yeniden kurallar konulabilmesi,
* Laik devlet sistemi,
* Ülkemizin dünya jeopolitik konumu olarak dünyanın göbeği ve medeniyetleri birbirine bağlayan bir coğrafi alanda yer alması,
* Ülkemizin:: dinler, enerji geçiş yolları, ortadoğuyu besleyen tatlı su kaynakları ve dünya barışı için rol alan ve yön veren bir ülke konumunda bulunması gibi
* Her şeyden öteye birlikten güç ve refah doğar .
daha da nedenlerini çoğaltmamız mümkün olan, bir arada bulunmamız gerekçe ve sebepleri vardır.
Konumuzla ilgili sömürgeciler afganistan'a halkı kurtarmak, onlara refah ve huzur getirmek için girdiler onlarca yıldır çıkmıyorlar çünki kendileri paralandı ve huzurlandılar, Irak devletinde biyolojik silah safsatası ile işgal ettiler, Amerika batak bütçesini kurtardılar, batılı şirketlerin ticari bağlantıları kurup, pazarlarını kurdular halen Iraktan çıkmakta nazlanmaktadırlar..... Söylermisiniz.....batılılar Afganistan ve Iraka ne verdi, hangi huzur, refah ve barışı getirdi....çoluk, çocuk, kadın, yaşlı hastalıktan, tedavisizlikten ölmekte, yeni icat edilen silah ve mühimmatlar bu insanların üzerinde kullanılmakta ve denenmektedir. organ mafyaları cırıt atmaktadır. vs. vs. vs.
Ülkemizin, huzur ve barışımızın birlik ve beraberliğimizin varın kıymetini bilin...!
aLıntıdır...
Konuşmalarda da basın ve medyada konu ile ilgili bilgili ve etkili insanlar konuşursa, etkin olmayan ve yetkili olmayan insanların konuşmalarına ortam hazırlanmaz, herkes her yerde doğru veya yanlış görüş ve beyanatlarda da bulunamaz.
Türkiye'nin evet hayır referandum sürecine girdiği şu sıralarda, partiler ve çeşitli guruplar doğru veya yanlış yerlerde bilerek veya bilmeyerek gösteri ve toplantılar yapmak istemekte, konu ve konuşmaların gerekli yasal alt yapıları hazırlanmadığından ise topluluklar arasında kargaşa ve kavgalara giden süreçleri başlatmaktadır.
Türkiye'yi yöneten yetkili ve etkili kişilerden dileğimizdir.... Türkiye'de legal ve illegal konuşma ve toplantılar kesin birbirinden ayrılmalı, suç işleyenlere ise hiç bir siyasi ve toplumsal baskıya maruz kalmadan veya bırakılmadan gerekli yasal cezaların anında verilmesi gerekir. Şayet o konu ile ilgili bir cezai yaptırım konulmamışsa bir an evvel gerekli yasal düzenlemelerin de yapılması gerekir.
Aksi takdirde ise meydanlara toplanan halk kitleleri her aklına estiği gibi istediği konuda konuşursa ve bunun karşılığında herhangi bir cezai yaptırımla karşılaşmaz ise tepkilerini mutlaka artırarak ve söylemlerini sertleştirerek konuşmaya devam edecektir.
En önemlisi ise her kes ülkenin birliği bütünlüğü Anayasa'da detayları ile yeralmakta iken, yönetim, bayrak, birlik ve bütünlük üzerine söylem tarzlarını değiştirerek veya karşı gurupları tahrik edercesine devam ettirirler ise meydanlarda kavgalar ve kargaşalar kaçınılmaz olur.
İnsanlar meydanlara çıktıklarında, ülkenin birliği, bütünlüğü, huzur ve barışı noktasında::: fikirlerini beyan ederken, karşı fikirli insanları tahrik etmeden, son derece seçici ifadeler kullanması gerekmektedir. Şayet ülkede bulunan huzur ve barış ortamının korunması isteniyorsa, toplumun denetlenmesi hususunda::: toplumun kendi de dahil olmak üzere herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmeleri gerekir.
Meydanlarda söylenen sözlerin, mevcut Anayasa ve diğer mevzuatlara aykırı olmadan, toplum huzurunu bozmadan, toplumsal ayrışma ve kargaşaya yol açmadan sürdürülmesi gerekir. Aksi takdirde suç işlenmiş olur ki bu durumda da yasanın koyduğu cezaları uygulayıcıların görevlerini yerine getirmesi kaçınılmaz olur.
Terörden çok çekmiş ülkemizin, çeşitli adlar altında tekrar kargaşaya, kaosa, huzursuzluk ve sıkıntılara tekrar düşmesini istemiyoruz. Şayet istemiyorsakta, kendimize hakim olmak, karşımızdaki insanları da denetlememiz gerekir.
Dünya'da ilk defa İsrail Devletinin yanlış yaptığı hatırlatıldığı için, İsrail, Amerika'dan bağımsız dış politika üretip uyguladığı için Amerika, Dünya ülkeleri içerişsinde ekonomik gelişme yönünde batıya ekonomik olarak bağımlılığından kurtulduğu için batı ve Türkiye düşmanı ülkeler, bu güzel vatan üzerinde yeni oyunlar sergilemekte ve oynamakta olup, bu oyuna Türk, Kürt,Alevi,Laz, Çerkez vb. insanlarımızın gelmemesi gerekir.
Bunca toplum, millet ve dinler ülkemizin çeşitliliği ve içinde barındırdığı zenginliğidir. İnsanlar ve toplumların menfaat birlikteliği bittiği takdirde, ayrışır ve birbirinden uzaklaşır. Türkiye olarak bunca insanların halen bir arada yaşamaları için sayılamayacak derecede ortak yönleri ve menfaatleri vardır.
* Birlikte güç olduğu kadar zayıf olmak ise bir başka güçlü ülke hakimiyetinde olmak demektir.
* Ekonomik olarak sürekli büyüyen bir güce sahibiz. (sürekli zayıflayan ve küçülen bir ekonomimiz yoktur.)
* Düne kadar batı emrinde ve onlar ne derse yaparken, bu gün ülkemiz çıkarları doğrultusunda kararlar alıp uygulama gücümüz , kabiliyetimiz ve irademiz mevcuttur.
* Din birlikteliğimiz bir arada bulunmamızın en büyük nedenlerindendir.
* Ülkenin bir bütün olmasından kaynaklanan, her coğrafyasında aynı anda 4 mevsimin birden yaşandığı bir coğrafyaya sahiptir.
* Örf ve adet benzerliği ve birlikteliği,
*Yüzyılları aşan bir bir tarihimiz ve geçmişimizin olması,
* İstisna bölgeler harici, toplum kesimlerinin genelinde birbiri içerisine girmiş, birbirleri benimsemiz, kan bağları olan bir toplum halini almıştır.
* Bir hukuk devleti olarak, Türk vatandaşları arasında hiç bir ayırım yapılmaması ve dileyenin şartları taşıması halinde istediği göreve gelmesi,
* Demokratik ve çoğulcu bir yönetim sistemi olup, bugünkü kurallar kendi içerisinde, ihtiyaç duyuldukça değiştirilebilmesi, yeniden kurallar konulabilmesi,
* Laik devlet sistemi,
* Ülkemizin dünya jeopolitik konumu olarak dünyanın göbeği ve medeniyetleri birbirine bağlayan bir coğrafi alanda yer alması,
* Ülkemizin:: dinler, enerji geçiş yolları, ortadoğuyu besleyen tatlı su kaynakları ve dünya barışı için rol alan ve yön veren bir ülke konumunda bulunması gibi
* Her şeyden öteye birlikten güç ve refah doğar .
daha da nedenlerini çoğaltmamız mümkün olan, bir arada bulunmamız gerekçe ve sebepleri vardır.
Konumuzla ilgili sömürgeciler afganistan'a halkı kurtarmak, onlara refah ve huzur getirmek için girdiler onlarca yıldır çıkmıyorlar çünki kendileri paralandı ve huzurlandılar, Irak devletinde biyolojik silah safsatası ile işgal ettiler, Amerika batak bütçesini kurtardılar, batılı şirketlerin ticari bağlantıları kurup, pazarlarını kurdular halen Iraktan çıkmakta nazlanmaktadırlar..... Söylermisiniz.....batılılar Afganistan ve Iraka ne verdi, hangi huzur, refah ve barışı getirdi....çoluk, çocuk, kadın, yaşlı hastalıktan, tedavisizlikten ölmekte, yeni icat edilen silah ve mühimmatlar bu insanların üzerinde kullanılmakta ve denenmektedir. organ mafyaları cırıt atmaktadır. vs. vs. vs.
Ülkemizin, huzur ve barışımızın birlik ve beraberliğimizin varın kıymetini bilin...!
aLıntıdır...