WaTcHFuL
EVERYWHERE
- Katılım
- 10 Kas 2005
- Mesajlar
- 10,456
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bu hafta vizyonda beş yeni film var. The Twilight Saga: New Moon efsane olan vampirlerin devam filmi…
Yine gerilimli ve aşklı… Yeni Yıl Şarkısı Dickens’ın romanından uyarlama bir 3D. Alınacak çok ders var, binbir surat Jim Carrey var. Köfte Yağmuru da 3D ve köfteler sağanak halinde yağıyor. Yedi Kocalı Hürmüz 1800’lü yıllardaki o bildiğimiz hikayeye gidiyor, karşımızda çapkın ve güzel bir kadın var, daha ne diyelim! Kurtlar Vadisi:Gladio ilgilisi için bir kez daha beyazperdeye geliyor ve bir hesaplaşma içeriyor.
The Twilight Saga: New Moon
Kısa zamanda efsane mertebesine ulaşan, vampirleri gayet karizmatik bir hale getiren film 'Twilight'ın ikincisi dünyayla aynı anda bizde de gösterime giriyor. Tüm dünyada ‘Twilight’ fan’ları çılgınca bugünü bekliyor, bilmiyoruz haberdar mısınız? Bu arada filmin gösterime girmesinden önce piyasaya çıkan soundtrack’i de hayli iddialı. Bakın kimler var bu soundtrack’te: Thom Yorke, Lykke Li, Grizzly Bear, The Killers gibi bizim de playlist’imiz-den eksik olmayan isimler mevcut. Konuya da kısaca değinelim isteriz, adet yerini bulsun. Bir kere aşk ve gerilim yine had safhada var, orası kesin. Cullen ailesi ısrarla Bella'nın (Kristen Stewart) doğum gününü kutlamak istemekte ancak Bella karşı çıkıyor, nedeni ise yaşlanması. Sonrasında Cullen’ların evinde doğumgünü kutlanırken hediye paketlerinden biri Bella'nın elini kesiyor. Ailenin yeni vejetaryeni Jasper de (Jackson Rathbone) dayanamayıp saldırıyor. Bu olay üzerine Cullen ailesi yaşadıkları kasaba olan Forks’tan ayrılmaya karar veriyor, bu olayın herkesin hayrına olacağını düşünerek. Bella da bunun üzerine karalar bağlıyor, hayattan koptukça kopuyor.
Yeni Yıl Şarkısı /A Chirstmas Carol
Jim Carrey'nin kılıktan kılığa girdiği film, Noel stilini sıcak bulanlara iyi gelecek klasik bir Disney yapımı. ‘Yeni Yıl Şarkısı’ bir Disney filmi, Dickens’ın ilk kez 19 Aralık 1843’te basılmış olan klasik öyküsünü 3D haliyle beyazperdede izliyoruz. Jim Carrey bu filmde toplam yedi rol üstlenmiş, oldukça enteresan. Konu şöyle: Ebenezer Scrooge, Noel tatiline son derece alçakça başlıyor ve önce sadık hizmetçisine (Gary Oldman canlandırıyor ve yüzünden gülümseme eksik olmayan haliyle çok sevimli görünüyor) neşeli yeğenine bağırıyor. Ancak geçmiş, bugünün ve geleceğin Noel’lerinin hayaletleri, onu gözlerinin açılmasını sağlayacak bir yolculuğa çıkarıyor. Bu sayede bu yaşlı cimri görmek istemediği gerçeklerle karşı karşıya geliyor. Kalbini insanlara açmayı öğreniyor, çok geç olmadan kötülük dolu yılları telafi etmek zorunda kalıyor.
Köfte Yağmuru / Cloudy with a Chance of Meatballs
Köfte Yağmuru, 1978 yılında Judi Barret'ın yazdığı ve Ron Barret'ın resimlediği bir çocuk kitabından sinemaya uyarlandı. Filmin yola çıktığı kitap bugüne kadar bir milyondan fazla satmış. Darısı başıma!. Etkileyici ve görsel açıdan yenilikçi tarzıyla; absürt mizah anlayışıyla ve fantastik konusuyla (gökten yiyeceklerin yağdığı bir kasabadan söz ediyoruz) kitabın bir animasyon filme uyarlanması tahmin edilebilir bir şeydi. Yazar-yönetmenler Phil Lord ve Christopher Miller da bu kitaptan esinlenip filmi yaptılar. Miller “Bu çok komik bir kitap ve harika bir esin kaynağı” diyor çocukken en sevdikleri kitap olduğunu belirterek. “Film kitabın genel yapısıyla başlıyor-yiyeceğin yağmur gibi yağdığı bir kasaba var; ama bu insanlar için büyük sorunlara yol açıyor- ve buradan devam ediyor. Kasabanın nasıl Çiğneveyut haline geldiğini öğreniyoruz ve bu çılgın macerada eşsiz karakterlerden oluşan bir grubu izliyoruz”. Lord ise “Bunun harika bir aksiyon filmi olacağını düşündük,” diyor. “Filmdeki tüm olaylar çok gülünç olabiliyor ama karakterler onları gayet ciddiye alıyor.” Dev bir makarna kasırgası Çiğneveyut’a yaptığı gibi sizin kasabanızı da tehdit etseydi, siz de ciddiye alırdınız. ‘Köfte Yağmuru’nun kocaman bir yemek eğlencesini ve karmaşasını önünüze serdiğini söyleyebiliriz.
Yedi Kocalı Hürmüz
Ezel Akay'ın Ezop hikâyelerine bir yenisi ekleniyor. Bu seferki konu çoğu izleyicinin aşina olduğu Hürmüz ve kocaları...‘Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?’ ile izleyiciyi Osmanlı Bursa’sının ilk dönemlerine taşıyan yönetmen şimdi de 1800'lü yılların sonlarında İstanbul Taşkasap’ta yaşayan Hürmüz’ün iyi bilinen hikâyesini, yeni bir yorumla beğeniye sunuyor. Farklı mesleklerden altı kişiyle hiçbir yasal yanı olmadan evlenen Hürmüz, her kocasını haftanın bir günü ağırlamakta, gönüllerini hoş etmekte, onlardan hediyeler almakta ve ekonomik sorunlarını da bir şekilde çözmektedir. Ancak berber kocasının dükkânında gördüğü doktora gönlünü kaptırmasıyla işler sarpa sarar. Bir hastalık uyduran Hürmüz doktoru evine getirtir. Doktor da ona, onu her gören erkek gibi vurulur... Sonrasında kendisini karmaşık ve komik olayların içinde bulur. Suna Pekuysal ve Türkan Şoray’dan Türk sinemasının üçüncü Hürmüz’ü olan Nurgül Yeşilçay’ın Hürmüz yorumu da bir hayli iç gıcıklayıcı. Yeşilçay’ın performansının en fazla tiyatro oyunlarının TRT’de yayınlanmasıyla hepsinden çok izlenen Ayten Gökçer’in Hürmüz’üyle karşılaştırılacağına şüphe yok. Sadık Şendil'in ünlü oyunundan uyarlanan filmin en önemli unsurlarından biri de müzik. Eski İstanbul’u yansıtan ve tamamı bu sette çekilen filmde klasik Türk müziği, kantolar, İnce Saz, Longalar, Oyun Havaları, İstanbul, Karadeniz ve Rumeli türküleri iç içe geçiyor. Kalabalık oyuncu kadrosu, müzikleri, kostümleri ve renkli hikâyesiyle sinemanın tüm iddialı yönlerini öne çıkaran film için 2,5 milyon TL harcandığını da notlarımıza ekleyelim.
Kurtlar Vadisi Gladio
Kurtlar Vadisi'nin son halkasında bir derin devlet ajanının, yıllar boyu hizmet ettiği Gladio ile hesaplaşma hikâyesi var. İskender Büyük, derin devlet adına sayısız eylemde bulunmuş emekli bir istihbaratçıdır. Karanlık geçmişi nedeniyle sanık sandalyesine oturtulduğunda, yanında baronun gönderdiği genç ve tecrübesiz avukat Ayşe’den başka kimse yoktur. Yargılanmasına göz yumanlarla hesaplaşmaya karar veren İskender Büyük, tüm bildiklerini bir bir anlatmaya başlar. İskender’in karanlık geçmişinin sayfaları arasında, ülkeyi yerinden sallayacak gerçekler gizlidir. Bu şok gerçeklerin işaret ettiği tek adres ise ‘Gladio’dur. İfadeleri ülkede her gün yeni bir gündem yaratırken, içindeki intikam duygusu da giderek büyür. Elinde kalan son kartı oynamaktan başka şansı yoktur: Anlattıklarıyla, Gladio’nun ikinci adamı Fuat Aras’ı saklandığı yerden çıkarmak! Raci Şaşmaz, Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan’ın yazdığı filmin yönetmeni Sadullah Şentürk.
kaynakhttp://www.ensonhaber.com/kultur-/240757/vampirler-bu-kez-ask-icin-geldiler-.html[/B]

Yine gerilimli ve aşklı… Yeni Yıl Şarkısı Dickens’ın romanından uyarlama bir 3D. Alınacak çok ders var, binbir surat Jim Carrey var. Köfte Yağmuru da 3D ve köfteler sağanak halinde yağıyor. Yedi Kocalı Hürmüz 1800’lü yıllardaki o bildiğimiz hikayeye gidiyor, karşımızda çapkın ve güzel bir kadın var, daha ne diyelim! Kurtlar Vadisi:Gladio ilgilisi için bir kez daha beyazperdeye geliyor ve bir hesaplaşma içeriyor.
The Twilight Saga: New Moon
Kısa zamanda efsane mertebesine ulaşan, vampirleri gayet karizmatik bir hale getiren film 'Twilight'ın ikincisi dünyayla aynı anda bizde de gösterime giriyor. Tüm dünyada ‘Twilight’ fan’ları çılgınca bugünü bekliyor, bilmiyoruz haberdar mısınız? Bu arada filmin gösterime girmesinden önce piyasaya çıkan soundtrack’i de hayli iddialı. Bakın kimler var bu soundtrack’te: Thom Yorke, Lykke Li, Grizzly Bear, The Killers gibi bizim de playlist’imiz-den eksik olmayan isimler mevcut. Konuya da kısaca değinelim isteriz, adet yerini bulsun. Bir kere aşk ve gerilim yine had safhada var, orası kesin. Cullen ailesi ısrarla Bella'nın (Kristen Stewart) doğum gününü kutlamak istemekte ancak Bella karşı çıkıyor, nedeni ise yaşlanması. Sonrasında Cullen’ların evinde doğumgünü kutlanırken hediye paketlerinden biri Bella'nın elini kesiyor. Ailenin yeni vejetaryeni Jasper de (Jackson Rathbone) dayanamayıp saldırıyor. Bu olay üzerine Cullen ailesi yaşadıkları kasaba olan Forks’tan ayrılmaya karar veriyor, bu olayın herkesin hayrına olacağını düşünerek. Bella da bunun üzerine karalar bağlıyor, hayattan koptukça kopuyor.
Yeni Yıl Şarkısı /A Chirstmas Carol
Jim Carrey'nin kılıktan kılığa girdiği film, Noel stilini sıcak bulanlara iyi gelecek klasik bir Disney yapımı. ‘Yeni Yıl Şarkısı’ bir Disney filmi, Dickens’ın ilk kez 19 Aralık 1843’te basılmış olan klasik öyküsünü 3D haliyle beyazperdede izliyoruz. Jim Carrey bu filmde toplam yedi rol üstlenmiş, oldukça enteresan. Konu şöyle: Ebenezer Scrooge, Noel tatiline son derece alçakça başlıyor ve önce sadık hizmetçisine (Gary Oldman canlandırıyor ve yüzünden gülümseme eksik olmayan haliyle çok sevimli görünüyor) neşeli yeğenine bağırıyor. Ancak geçmiş, bugünün ve geleceğin Noel’lerinin hayaletleri, onu gözlerinin açılmasını sağlayacak bir yolculuğa çıkarıyor. Bu sayede bu yaşlı cimri görmek istemediği gerçeklerle karşı karşıya geliyor. Kalbini insanlara açmayı öğreniyor, çok geç olmadan kötülük dolu yılları telafi etmek zorunda kalıyor.
Köfte Yağmuru / Cloudy with a Chance of Meatballs
Köfte Yağmuru, 1978 yılında Judi Barret'ın yazdığı ve Ron Barret'ın resimlediği bir çocuk kitabından sinemaya uyarlandı. Filmin yola çıktığı kitap bugüne kadar bir milyondan fazla satmış. Darısı başıma!. Etkileyici ve görsel açıdan yenilikçi tarzıyla; absürt mizah anlayışıyla ve fantastik konusuyla (gökten yiyeceklerin yağdığı bir kasabadan söz ediyoruz) kitabın bir animasyon filme uyarlanması tahmin edilebilir bir şeydi. Yazar-yönetmenler Phil Lord ve Christopher Miller da bu kitaptan esinlenip filmi yaptılar. Miller “Bu çok komik bir kitap ve harika bir esin kaynağı” diyor çocukken en sevdikleri kitap olduğunu belirterek. “Film kitabın genel yapısıyla başlıyor-yiyeceğin yağmur gibi yağdığı bir kasaba var; ama bu insanlar için büyük sorunlara yol açıyor- ve buradan devam ediyor. Kasabanın nasıl Çiğneveyut haline geldiğini öğreniyoruz ve bu çılgın macerada eşsiz karakterlerden oluşan bir grubu izliyoruz”. Lord ise “Bunun harika bir aksiyon filmi olacağını düşündük,” diyor. “Filmdeki tüm olaylar çok gülünç olabiliyor ama karakterler onları gayet ciddiye alıyor.” Dev bir makarna kasırgası Çiğneveyut’a yaptığı gibi sizin kasabanızı da tehdit etseydi, siz de ciddiye alırdınız. ‘Köfte Yağmuru’nun kocaman bir yemek eğlencesini ve karmaşasını önünüze serdiğini söyleyebiliriz.
Yedi Kocalı Hürmüz
Ezel Akay'ın Ezop hikâyelerine bir yenisi ekleniyor. Bu seferki konu çoğu izleyicinin aşina olduğu Hürmüz ve kocaları...‘Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?’ ile izleyiciyi Osmanlı Bursa’sının ilk dönemlerine taşıyan yönetmen şimdi de 1800'lü yılların sonlarında İstanbul Taşkasap’ta yaşayan Hürmüz’ün iyi bilinen hikâyesini, yeni bir yorumla beğeniye sunuyor. Farklı mesleklerden altı kişiyle hiçbir yasal yanı olmadan evlenen Hürmüz, her kocasını haftanın bir günü ağırlamakta, gönüllerini hoş etmekte, onlardan hediyeler almakta ve ekonomik sorunlarını da bir şekilde çözmektedir. Ancak berber kocasının dükkânında gördüğü doktora gönlünü kaptırmasıyla işler sarpa sarar. Bir hastalık uyduran Hürmüz doktoru evine getirtir. Doktor da ona, onu her gören erkek gibi vurulur... Sonrasında kendisini karmaşık ve komik olayların içinde bulur. Suna Pekuysal ve Türkan Şoray’dan Türk sinemasının üçüncü Hürmüz’ü olan Nurgül Yeşilçay’ın Hürmüz yorumu da bir hayli iç gıcıklayıcı. Yeşilçay’ın performansının en fazla tiyatro oyunlarının TRT’de yayınlanmasıyla hepsinden çok izlenen Ayten Gökçer’in Hürmüz’üyle karşılaştırılacağına şüphe yok. Sadık Şendil'in ünlü oyunundan uyarlanan filmin en önemli unsurlarından biri de müzik. Eski İstanbul’u yansıtan ve tamamı bu sette çekilen filmde klasik Türk müziği, kantolar, İnce Saz, Longalar, Oyun Havaları, İstanbul, Karadeniz ve Rumeli türküleri iç içe geçiyor. Kalabalık oyuncu kadrosu, müzikleri, kostümleri ve renkli hikâyesiyle sinemanın tüm iddialı yönlerini öne çıkaran film için 2,5 milyon TL harcandığını da notlarımıza ekleyelim.
Kurtlar Vadisi Gladio
Kurtlar Vadisi'nin son halkasında bir derin devlet ajanının, yıllar boyu hizmet ettiği Gladio ile hesaplaşma hikâyesi var. İskender Büyük, derin devlet adına sayısız eylemde bulunmuş emekli bir istihbaratçıdır. Karanlık geçmişi nedeniyle sanık sandalyesine oturtulduğunda, yanında baronun gönderdiği genç ve tecrübesiz avukat Ayşe’den başka kimse yoktur. Yargılanmasına göz yumanlarla hesaplaşmaya karar veren İskender Büyük, tüm bildiklerini bir bir anlatmaya başlar. İskender’in karanlık geçmişinin sayfaları arasında, ülkeyi yerinden sallayacak gerçekler gizlidir. Bu şok gerçeklerin işaret ettiği tek adres ise ‘Gladio’dur. İfadeleri ülkede her gün yeni bir gündem yaratırken, içindeki intikam duygusu da giderek büyür. Elinde kalan son kartı oynamaktan başka şansı yoktur: Anlattıklarıyla, Gladio’nun ikinci adamı Fuat Aras’ı saklandığı yerden çıkarmak! Raci Şaşmaz, Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan’ın yazdığı filmin yönetmeni Sadullah Şentürk.
kaynakhttp://www.ensonhaber.com/kultur-/240757/vampirler-bu-kez-ask-icin-geldiler-.html[/B]