Vakit kışkırtmaya devam ediyor

yoldas

New member
Vakit, dün yaşanan YÖK'e suikast girişimini sayfalarına nasıl taşıdı?

* Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesiyle birlikte, başörtüsü tartışması yeniden körüklenmeye başlandı. Değişik çevreler, Gül’ün eşinin başörtülü olduğundan dolayı Çankaya’ya çıkmasının sakıncalı olacağını ileri sürerken; bazı kesimler de Hayrunisa Gül’ü “Çankaya’nın ilk türbanlı ‘first lady’si olacak” şeklinde lanse ediyor.
* Hatta bazı kartel yazarları açık açık, başörtülü birinin Köşk’e çıkmasını içlerine sindiremeyeceklerini dahi kaleme aldılar. Sözkonusu çevreler, Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın çarşaflı olmasını ise görmezden geldi.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesiyle birlikte, başörtüsü tartışması yeniden körüklenmeye başlandı. Değişik çevreler, Gül’ün eşinin başörtülü olduğundan dolayı Çankaya’ya çıkmasının sakıncalı olacağını ileri sürerken; bazı kesimler de Hayrunisa Gül’ü “Çankaya’nın ilk türbanlı ‘first lady’si olacak” şeklinde lanse ediyor. Hatta bazı kartel yazarları açık açık, başörtülü birinin Köşk’e çıkmasını içlerine sindiremeyeceklerini dahi kaleme aldılar. Sözkonusu çevreler, Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın çarşaflı olmasını ise görmezden geldi.

KARTELDEN HAZIMSIZLIK
Demokrasi ve özgürlük taleplerinin arttığı bir dönemde Hayrunisa Gül’ün başörtüsünü, Köşk’e çıkmaya engelmiş şeklinde gösteren kartel medyasının tavrı da tepki çekti. Gazetelerin, Anayasa'da “eşi başı açık olmalı” diye bir şart bulunmamasına rağmen başörtüsünü öne çıkarmaları, “inanca tahammülsüzlük” ve “ayrımcılık” olarak yorumlanıyor. Oysa 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte ilk Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal’in eşi Latife Hanım da çarşaflıydı ve Atatürk’ün Türkiye’nin değişik illerine yaptığı gezilerde hemen onun yanıbaşında bulunmuştu.


CUMHURBAŞKANLIĞI EŞİ BAŞI AÇIKLARIN MI HAKKI?
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ali Sezal, başörtüsü üzerinden yürütülmeye çalışılan siyaseti eleştirdi. “Ahlâki şartlara uymak koşuluyla herkes her istediğini giyinebilir” diyen Sezal, “Eğer Abdullah Gül eşinin başörtülü olduğundan dolayı Cumhurbaşkanı olamaz denilirse, bu büyük bir ayrımcılık olur. O zaman Cumhurbaşkanı olmak sadece başı açıkların ya da eşi başı açık olanların mı hakkı? Seçme seçilme hakkı olan, üniversite mezunu ve 40 yaşını doldurmuş herkes Cumhurbaşkanı olabilir” dedi.

SORUN BAŞÖRTÜSÜ DEĞİL STATÜKOCULARIN KORKUSU
Seçimlerde başörtülülerin de, başı açıkların da oy kullandığını ifade eden Sezal, seçilenlerin de kendilerinin veya eşlerinin başörtülü olmasında bir sorun olmaması gerektiğini kaydetti. Tartışmanın başörtüsüyle de ilgisinin olmadığına dikkat çeken Sezal, “Türkiye’nin statükocularının elinden demokratik yöntemlerle bazı güçler gidiyor, yapılan tartışmalar da bunu önleme çabasıdır” ifadelerinde bulundu.

YÖK’te suikast komedisi

YÖK'ü basıp, "Teziç'in odası"nı sorduğu ileri sürülen Nurullah İlgün adlı kişinin "suikast" için geldiği iddia edildi.

Ancak, "demir kapı"yı silah zoruyla açtırdığı iddia edilen İlgün’ün, aynı demir kapıdan nasıl çıktığı anlaşılamadı... Bir kişinin, güvenlik görevlilerinin varlığını bile bile silahlı olarak YÖK'e gelmesi de saçmalık olarak değerlendirildi Suikastçi İlgün, Ankara Emniyeti ve jandarmanın ortaklaşa düzenlediği operasyonla AŞTİ’de yakalandı

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’e suikast girişiminde bulunulduğu iddia edildi. Yükseköğretim Kurulu yetkililerinin verdiği bilgiye göre; Bilkent’teki YÖK binasına gelen bir genç, otoparkın kapısına giden nizamiyede güvenlik görevlilerine silah doğrultarak, Teziç’le görüşmek istediğini söyledi. Saldırgan, güvenlikçilerin müdahalesi üzerine olay yerinden kaçtı. Kaçarken havaya 3 el ateş eden genç, taksiye binerek uzaklaştı. Ajanslara 17.30’da flaş haber olarak düşen olayın 14.30’de yaşandığı ifade edildi.

YÖK’TEN, 4.5 SAAT SONRA AÇIKLAMA
YÖK’ten önce konuyla ilgili olarak ilk önce sadece “güvenlik kamera görüntüleri”nin basına verileceği, herhangi bir açıklama yapılmayacağı ifade edilmişti. Basına verilen kayıtlarda, olayı anlatıldığı şekilde ortaya koyan görüntülerin olmaması dikkat çekti. Kamera görüntülerinin basına verilmesinin ardından YÖK Başkanvekili Aybar Ertepınar olayla ilgili olarak, olaydan yaklaşık 4.5 saat sonra bir açıklama yaptı. Teziç’in kendisini görevlendirdiğini belirten Ertepınar, Başkan’ın odasının yerini sorarak YÖK binasına girmeye çalışan silahlı şahsın "30-35 yaşlarında esmer, ince yapılı bir kişi" olduğunu söyledi. Sözkonusu kişinin YÖK binası önündeki demir kapıyı görevliyi silahla tehdit ederek açtırdığını ve "Başkan'ın odası neresi?" diye sorduğunu ifade eden Ertepınar, bu kişinin daha sonra görevlinin telsizini alarak, kapalı garajdan binaya giriş yapmaya çalıştığını söyledi. YÖK Başkanvekili Ertepınar, bina içindeki güvenlik tedbirlerini görünce kaçmaya çalışan saldırganın, görevlilerin müdahalesi üzerine bina dışında ateş açarak, gasp ettiği otomobille olay yerinden uzaklaştığını söyledi. Saldırganın daha sonra otomobilden inerek bir taksiyi gasp ettiğini ve Kızılay'da araçtan inerek izini kaybettirdiğini anlatan Ertepınar, saldırı girişiminin güvenlik kameralarınca kaydedildiğini ileri sürdü.
Saldırganla muhatap olanların güvenlik değil, kapı görevlileri olduğunu söyleyen Ertepınar, Vakit’in “Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde olay tamamen tezgah olabilir mi?” şeklindeki sorusuna, “Siz kendi yorumunuzu yapın” diye cevap verdi. “Olay 14.30’da oluyor, ajanslara 17.30’da düştü. Bu gecikmenin sebebi ne?” sorusu üzerine de Ertepınar, “Hemen basına haber vermeyi düşünmedik. Bir telefon üzerine televizyonlarda olayın altyazı ile geçmesi üzerine açıklama yapma gereği hissettik” diye konuştu. YÖK Başkanvekili Ertepınar, “Teziç’in korumasının olup olmadığı” sorusu üzerine ise, “Evet var. Bir yıldır var” dedi.


Aksu: Emniyetin koordineli çalışması başarı getirdi
Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde (AŞTİ) yoğun güvenlik tedbiri alan Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından akşam saatlerinde yakalanan zanlının adının Nurullah İlgün olduğu ve Erzurum nüfusuna kayıt olduğu bildirildi.
Zanlının yapılan üst aramasında bir adet tabanca ele geçirildi.
Zanlı gözaltına alındıktan sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
Öte yandan; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin 45. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Sheraton Otel'de düzenlenen resepsiyondan ayrılırken, YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç'e saldırı girişiminde bulunan kişinin yakalandığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, zanlının adının Nurullah İlgün olduğunu ve otogarda yakalandığını belirterek, güvenlik güçlerini tebrik etti.
Bu arada; İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e yönelik saldırı girişiminin zanlısının kısa sürede yakalanmasının güvenlik güçlerinin koordineli ve başarılı çalışması sonucu gerçekleştiğini söyledi.
Soruları cevaplayan Aksu, Teziç'e yönelik saldırı girişimini nefretle kınadığını da bildirdi. Bakan Aksu, saldırganın kısa sürede yakalanmasının jandarma ve emniyet birimlerinin koordineli çalışması sonucu gerçekleştiğini belirterek, güvenlik güçlerini başarılı çalışmasından dolayı kutladı.
Zanlıyla ilgili ayrıntılar konusunda henüz bilgi vermenin doğru olmayacağını ifade eden Aksu, zanlının Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulandıktan sonra kamuoyunun merak ettiği konuların ortaya çıkacağını sözlerine ekledi.

Gül, Çiçek, Aksu ve Coşkun'dan geçmiş olsun mesajı
Cumhurbaşkanı adayı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile bazı bakanlar, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'i arayarak, "geçmiş olsun" dileğinde bulundular.
YÖK Basın Bürosu'ndan yapılan açıklamaya göre; Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ün yanı sıra Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Teziç'i telefonla arayarak "geçmiş olsun" dileklerini ilettiler.

Arınç: Kötü bir olay
TBMM Başkanı Bülent Arınç, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e yönelik saldırı girişimiyle ilgili olarak, "Kötü bir olay. Çok geçmiş olsun diliyorum" dedi.
Arınç, YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç'e yönelik saldırı girişimiyle ilgili olarak, "Kötü bir olay. Çok geçmiş olsun diliyorum. Telefon edecek zamanım ne yazık ki olmadı" dedi.

Soru işaretleri
Ertepınar'ın bu açıklamaları, "soru işaretleri"ne yol açtı. "Saldırgan" olduğu iddia edilen kişi, "tehditle" demir kapıdan içeri girerken, aynı kapıdan nasıl dışarı çıktı?.. Demir kapı, kapatılmadı mı ki, bu kişi rahatça dışarı çıktı?.. "Suikaste teşebbüs ettiği" biliniyorsa, güvenlik görevlileri bu kişinin arkasından niye ateş açmadı?
Saldırganın ceketi jandarma laboratuvarında!
Saldırı girişiminin ardından YÖK merkezine gelen jandarma ekiplerince, saldırgana ait “cekete” el konuldu. Jandarma ekipleri saldırganın giriş yapmak istediği kapıdan çekilen güvenlik kamerası görüntülerini de aldı. Cebinden iki sakız çıktığı belirtilen ceketin incelenmek üzere Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvar Başkanlığı'na gönderildiği bildirildi. Ancak; saldırgan yakalandığında, üzerinde “mont” bulunması; “saldırgan montun aldındaki ceketi niye çıkarıp da attı?” sorularına yolaçtı.
Zanlı otogarda yakalandı
Ankara Valisi Kemal Önal, "Zanlı otogarda yakalandı. Üzerinde suç aleti olduğunu tahmin ettiğimiz silahı da var. Böylece olay olumlu şekilde sonuçlanmıştır" dedi.
Önal, Anayasa Mahkemesi'nin 45. kuruluş yıldönümü resepsiyonundan ayrılırken, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Önal, konuyla ilgili birtakım ipuçları olduğunu belirterek, "Zanlı otogarda yakalandı" dedi. Zanlının görgü tanıklarıyla karşılaştırıldığını ifade eden Önal, "Üzerinde suç aleti olduğunu tahmin etiğimiz silahı da var. Böylece olay olumlu şekilde sonuçlanmıştır" diye konuştu.
Şu anda bir örgüt bağlantısının tesbit edilip edilmediğinin sorulması üzerine Önal, savcılık yetkisi dahilinde soruşturmanın yürütüleceğini, şu anda ilk tespitlerin yapıldığını ifade etti.
Önal, soruşturmanın Ceza Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yürütüleceğini kaydetti.
Ankara polisini kutlayan Önal, "Ortalığı telaşa vermeden yakalandı. Biliyorsunuz, Ankara bir alarm durumundaydı ve başarıyla sonuçlandı" diye konuştu.



not :kaynak sorgulanmaya açıktır herhangi bir mahsuru yoktur ;)
 

didem.06

New member
Balon bir olay bu.
Kapıya dayanan bir kişi içeri zorla giriyorsa tekrar dışarı nasıl çıkabilir, neden kimse müdahale etmedi.
eline sağlık
 

HTML

Üst