Vakit Gazetesi: “işgale Karşı çıkmayalım!..”

ScrapBook

New member
Vakit Gazetesi 88 yıl önce de aynı…

Sevgili okuyucularım,

Sizlerle yıllar öncesine gitmek istiyorum… Tam 88 yıl önceye!

Daha TBMM kurulmamış, Ulusal Direniş başlamamış, hatta Atamız Samsun’a ayak basmamış… Ama kalleşler iş başında, satılmışlar Rum’a, İngiliz’e, Fransız’a, Amerikan’a hizmet etme yarışında! Başta korkak, aciz ve haysiyetsiz bir padişah!

Ve gün gün illerimiz vatanımız işgal ediliyor.. İzmir’in işgalinden sonra tüm “Vatansever, Milliyetperver” insanlarımız kan ağlarken, emperyalizmin yerli işbirlikçileri işgali kutsal sayıyor, destek veriyor!

Gazetenin ismi şu günlerde çok manidar: “Vakit Gazetesi”! Dün de, bugün de üslubu değişmemiş.. Yine “Ulus” bilincinden yoksun, yine hükümet yalakası…

Bu bilgiye Hulki Cevizoğlu’nun “İşgal ve Direniş” adlı eserinden ulaştım… Eğer okumadıysanız bu kitabı mutlaka okuyun …

İzmir’in İşgal’inden 2 gün sonra, 17 Mayıs 1919:

VAKİT GAZETESİ: “İŞGALE KARŞI ÇIKMAYALIM!..”

“İzmir askeri tesislerinin Yunanistan işgali altına alınması kamuoyu üzerinde korkunç bir sır etkisi yaptı.(!..) Hükümetin basına dağıttığı resmi açıklama metni, bu sırrın çözümünü kolaylaştırmaktan çok biraz daha üzerini örtmektedir.(..)

Gerçi bugün İzmir havalisinde müttefiklerin çıkarlarını tehdit edecek bir durum bulunduğuna ilişkin hiçbir şey yoktur. Bununla birlikte, böyle bir işgal bize göre gereksizdir. Fakat madem ki İtilaf Devletleri kendileri için böyle bir durum olduğunu zannetmişler. Zararı yok, karşı çıkmayalım (engellemeyelim). Nihayet mütareke süresince devam edecek olan böyle bir önlem almalarına bir şey demeyelim.

Eğer İzmir’i işgal eden asker İngiltere, Fransa, Amerika, İtalya devletlerinden birine mensup olsaydı, bu biçimde bir akıl yürütme geçerli ve mantıklı olabilirdi. Fakat gerçek bu merkezde değildir. İzmir limanına çıkarılan asker Yunan kuvvetlerinden oluşmaktadır. Sırf bir Mütareke namenin uygulamasını biçim ve niteliğinde olsa bile İzmir’in Yunan kuvvetleri tarafından derin bir üzüntü ile karşılamak yeterlidir. Bununla beraber sorun bundan ibaret kalsaydı, bugüne kadar derin acılara katlanan Anadolu Türk ve Müslümanlar buna da geçici olarak sabır ve sükut ile katlanmayı göze alırdı. Ne yazık ki böyle değildir. İzmir’in işgalinin anlamı, bundan daha başka daha acı bir gerçeği içerir. Amiral Kaltorp (Calthorpe) tarafından merkezi hükümete verilen notaya göre, İzmir’in işgali Mütarekename’nin değil, belki Paris Barış Konferansı’nın hakkımızda aldığı kararlar arasındaki bir maddenin uygulanmasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.

İşte bütün Anadolu’yu en derin endişe ve azaplar içinde kıvranmaya mecbur eden şey, meselenin bu yönüdür.(…)

Türkiye meselesi basit bir iş değildir ve en pürüzlü mesele Harp’ten (1. Dünya Savaşı) önceki Türkiye’nin ihtiva ettiği çeşitli milletlere verilecek yeni yönetimlerin biçimi ve içeriğini belirtmektir. Sırbistan, Suriye, Irak, Kilikya, Ermenistan, İzmir, Trakya, İstanbul meselelerinin her biri bir ırk ve millet meselesidir.(…)

Mehmed Asım”

Evet… Vakit Gazetesi yazarı Mehmed Asım’ın yazısı bu şekilde!

İşgal’e üzülmeyen Mehmed bey, işgalin nedenine dayalı olarak çok üzülüyormuş…

Bu üzüntüsünü de “İşgal’e karşı çıkmayın!” diyerek gösteriyor…

Ne diyelim, “Vakit Gazetesi” işte…

http://antitayyeap.wordpress.com/category/vakit-gazetesi-88-yil-once-de-ayni…/
 

64general1

New member
Gerçek yüzler,yüzdeki maskeler tek tek ortaya çıkıyor.Din arkasına sıgınanların ne kadar dindar,ne kadar vatansever,ne kadar da dürüst oldukları ortalıga saçılmaya devam ediyor.Atatürk`ün şu sözü boşuna dememiştir.``Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din kisvesi altındaki küfür ve melanetten gelmiştir.``
 

HTML

Üst