Novace
New member
Uzunkum
1700 metre uzunluğunda, 200 dönüm arazi üzerinde yer alan Uzunkum koyunun sağ tarafı meşelik, çadır kurma, kamp yeri. Buraya aynı zamanda İtalyan Koyu, Kale de deniyor. Hiç kazı çalışması yapılmamış Bizans dönemi kalıntılar bulunuyor. Sol taraf ise 200 metrelik "Deniz Arası" denilen bir başka doğal koy. Sahilin Mecidiye Beldesine uzaklığı sadece 3 km. Araçlarına binip gelenler sahil boyunca araçları park ediyor, kaldıkları süre içinde araçlarını beraberlerinde getirdikleri için, araçlar ev gibi de kullanılıyor. Tesis bulunmayan doğanın bakirliğine âşık olanlar, temiz deniz ve Kaz Dağlarından kopup, Edremit Körfezi'nden dönüp gelen temiz havanın tadını pırıl pırıl kumlarda yaz boyunca, hatta yıl boyunca doyasıya çıkarıyorlar. Aslında hangi mevsim giderseniz gidin yörede mutlaka birkaç dalgıç, amatör balıkadam görebiliyorsunuz. Keşan Mecidiye Beldesi belediye hizmeti olarak tuvalet, duş, soyunma kabini, ağaç gölgelikler yapmış. Bir turizm görevli tahsis edip çöpleri toplama gibi hizmetlerde bulunuyor. Bütün bu işler için araçla gelen ziyaretçilerden 5 YTL giriş ücreti toplanıyor.
Turizm görevlisi (Ümit Yaşar Ergen: Gsm: 0.544 513 43 38) Kışın Mecidiye Belediyesinde, yazın Uzunkum'da görev yapıyor.
Dünya üzerinde kirlenmemiş deniz sayısı hızla azalırken, sanayi bulunmadığı ve atık olmadığı için deniz dibi netlik mesafesi olabildiğince uzun görüş sağlıyor. Her yönden esen körfeze özgü rüzgâr, her gün taşıdığını bir ertesi gün alıp açıklara geri götürüyor. Deniz rengi ise tarifi imkânsız mavilikler barındırıyor. Gözü dinlendiren mavi tonlara sahip deniz Akdeniz'e oranla daha az tuzlu olması balıkları da kendi sularına çekmeyi başarıyor. Her çeşit balığın bulunduğu Saroz'da yörenin en ünlü balığı ise tartışmasız Saroz Levreği sayılıyor. Uzunkum'un olağanüstü güzellikte kumsalı üzerinde güneşlenip piknik yapan aileler günübirlik kullanım alanında kurdukları çadırlarda veya geçici süre için yapılmış ilkel gölgelikler altında günlerini geçiriyor çam ve deniz kokulu rüzgârla hem bünyelerini hem ruhlarını dinlendiriyor.
Sualtı cenneti
Saroz Körfezinin ve kıyı boyunca yer alan koyların en büyük özelliği sualtı avcılığı ve su altı fotoğrafçılığı için zengin bir plato olması, çeşitli kompozisyonlara imkân vermesi. Çevrede yerleşim olmadığı için balıklar insanlardan korkmuyor. Belki de bu nedenle körfezin açıklarında 30 kiloluk orfozlara 20 kiloluk mercanlara 4 kiloluk ıstakozlara rastlanabiliyor. İnanması güç gelebilir ama karşılaşmalarda denizin karanlık derinliklerine kaçmıyor. Korkmasını henüz öğrenmemiş balıklar öylece durup size bakıyor, hareketlerinizi temkinli izliyorlar. Temiz denizlerin göstergesi denizkestanelerinden bir kaçını küçük bir taşla kırıp, etrafa içindeki havyarı dağıtırsanız, önceleri deniz biraz bulanıyor, sonrasında çevredeki tüm balıklar üşüşüyor. İbrice Limanından Yunanistan'a kadar sığ olan koyda menekşeye benzer 20 cm boyunda ki yosunlar bazı yerlerde sanki çim tepeler oluşturmuş. Deniz dibi kumlu, bu yüzden kabukların, salyangozların, minarelerin, istiridyelerin, midyelerin su altındaki yumuşak, ahenkli hareketlerini, dansını çıplak gözle bile görmek mümkün olabiliyor. Bu arada yanınızdan uskumru veya kefal sürülerinin geçtiğine tanık oluyorsunuz. Merakınıza yenilip bu zevki daha ileriye götürmek isterseniz Uzunkum'da Uluslar arası ARGOS adlı bir de dalış okulu faaliyet gösteriyor. Her türlü ihtiyaç malzemesi araç ve gereçlere sahip okul clup kapsamında yörede her hafta dalış talimleri, sualtı araştırmalarıyla eğitim veriliyor.
Kuşların coşkulu konseri
Baharla beraber başlayan kuş göçünde kısa boylu maki türü bitkiler florya, saka, kuşların yuvalandığı yerler oluyor. Mevsiminde doğal hayatta beslenmiş, yağlanmış şişman bıldırcınlarda uğruyor. Yürekleri yaşama sevinci dolduran yörede deniz mevsimi biraz geç başlıyor Haziran ayı ortasında ancak ısınmaya başlayan mavi sular, deniz mevsimini 15 Eylül'e kadar sürdürüyor. Bu tarihten sonra artarak esen sert rüzgâr, su akıntılarına bağlı nedenlerle deniz aniden soğuyor.
Ekim ise yalnızlığı sevenlerle balıkadam giysili dalgıçların tercih ettiği ay oluyor.

1700 metre uzunluğunda, 200 dönüm arazi üzerinde yer alan Uzunkum koyunun sağ tarafı meşelik, çadır kurma, kamp yeri. Buraya aynı zamanda İtalyan Koyu, Kale de deniyor. Hiç kazı çalışması yapılmamış Bizans dönemi kalıntılar bulunuyor. Sol taraf ise 200 metrelik "Deniz Arası" denilen bir başka doğal koy. Sahilin Mecidiye Beldesine uzaklığı sadece 3 km. Araçlarına binip gelenler sahil boyunca araçları park ediyor, kaldıkları süre içinde araçlarını beraberlerinde getirdikleri için, araçlar ev gibi de kullanılıyor. Tesis bulunmayan doğanın bakirliğine âşık olanlar, temiz deniz ve Kaz Dağlarından kopup, Edremit Körfezi'nden dönüp gelen temiz havanın tadını pırıl pırıl kumlarda yaz boyunca, hatta yıl boyunca doyasıya çıkarıyorlar. Aslında hangi mevsim giderseniz gidin yörede mutlaka birkaç dalgıç, amatör balıkadam görebiliyorsunuz. Keşan Mecidiye Beldesi belediye hizmeti olarak tuvalet, duş, soyunma kabini, ağaç gölgelikler yapmış. Bir turizm görevli tahsis edip çöpleri toplama gibi hizmetlerde bulunuyor. Bütün bu işler için araçla gelen ziyaretçilerden 5 YTL giriş ücreti toplanıyor.
Turizm görevlisi (Ümit Yaşar Ergen: Gsm: 0.544 513 43 38) Kışın Mecidiye Belediyesinde, yazın Uzunkum'da görev yapıyor.
Dünya üzerinde kirlenmemiş deniz sayısı hızla azalırken, sanayi bulunmadığı ve atık olmadığı için deniz dibi netlik mesafesi olabildiğince uzun görüş sağlıyor. Her yönden esen körfeze özgü rüzgâr, her gün taşıdığını bir ertesi gün alıp açıklara geri götürüyor. Deniz rengi ise tarifi imkânsız mavilikler barındırıyor. Gözü dinlendiren mavi tonlara sahip deniz Akdeniz'e oranla daha az tuzlu olması balıkları da kendi sularına çekmeyi başarıyor. Her çeşit balığın bulunduğu Saroz'da yörenin en ünlü balığı ise tartışmasız Saroz Levreği sayılıyor. Uzunkum'un olağanüstü güzellikte kumsalı üzerinde güneşlenip piknik yapan aileler günübirlik kullanım alanında kurdukları çadırlarda veya geçici süre için yapılmış ilkel gölgelikler altında günlerini geçiriyor çam ve deniz kokulu rüzgârla hem bünyelerini hem ruhlarını dinlendiriyor.

Sualtı cenneti
Saroz Körfezinin ve kıyı boyunca yer alan koyların en büyük özelliği sualtı avcılığı ve su altı fotoğrafçılığı için zengin bir plato olması, çeşitli kompozisyonlara imkân vermesi. Çevrede yerleşim olmadığı için balıklar insanlardan korkmuyor. Belki de bu nedenle körfezin açıklarında 30 kiloluk orfozlara 20 kiloluk mercanlara 4 kiloluk ıstakozlara rastlanabiliyor. İnanması güç gelebilir ama karşılaşmalarda denizin karanlık derinliklerine kaçmıyor. Korkmasını henüz öğrenmemiş balıklar öylece durup size bakıyor, hareketlerinizi temkinli izliyorlar. Temiz denizlerin göstergesi denizkestanelerinden bir kaçını küçük bir taşla kırıp, etrafa içindeki havyarı dağıtırsanız, önceleri deniz biraz bulanıyor, sonrasında çevredeki tüm balıklar üşüşüyor. İbrice Limanından Yunanistan'a kadar sığ olan koyda menekşeye benzer 20 cm boyunda ki yosunlar bazı yerlerde sanki çim tepeler oluşturmuş. Deniz dibi kumlu, bu yüzden kabukların, salyangozların, minarelerin, istiridyelerin, midyelerin su altındaki yumuşak, ahenkli hareketlerini, dansını çıplak gözle bile görmek mümkün olabiliyor. Bu arada yanınızdan uskumru veya kefal sürülerinin geçtiğine tanık oluyorsunuz. Merakınıza yenilip bu zevki daha ileriye götürmek isterseniz Uzunkum'da Uluslar arası ARGOS adlı bir de dalış okulu faaliyet gösteriyor. Her türlü ihtiyaç malzemesi araç ve gereçlere sahip okul clup kapsamında yörede her hafta dalış talimleri, sualtı araştırmalarıyla eğitim veriliyor.
Kuşların coşkulu konseri
Baharla beraber başlayan kuş göçünde kısa boylu maki türü bitkiler florya, saka, kuşların yuvalandığı yerler oluyor. Mevsiminde doğal hayatta beslenmiş, yağlanmış şişman bıldırcınlarda uğruyor. Yürekleri yaşama sevinci dolduran yörede deniz mevsimi biraz geç başlıyor Haziran ayı ortasında ancak ısınmaya başlayan mavi sular, deniz mevsimini 15 Eylül'e kadar sürdürüyor. Bu tarihten sonra artarak esen sert rüzgâr, su akıntılarına bağlı nedenlerle deniz aniden soğuyor.
Ekim ise yalnızlığı sevenlerle balıkadam giysili dalgıçların tercih ettiği ay oluyor.