- Katılım
- 6 Haz 2006
- Mesajlar
- 5,121
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Hava sıcak... Yetmiyormuş gibi bir de inanılmaz nem! Saat gecenin üçü ama uyku tutmuyor... Yatağın içinde dönüp durmaktansa, kalkıp televizyonu açıyorum.
Parmağımı program değiştirme tuşunda sabitleyerek, tüm kanallara boş gözlerle bakıyorum...
TRT-3’e geldiğimde ise donup kalıyorum... Çünkü TRT-3 değil, Meclis TV canlı yayında...
Kendi kendime, “Bunlar bu saatte ne yapıyorlar?” diye soruyorum ve merakla Meclis kürsüsündeki milletvekilini dinlemeye başlıyorum...
İktidar partisini temsil eden hatip, keyifsiz...
“İşte bu yüzden biz bu yasa tasarısını destekliyoruz” diyor “Yüce Meclis’i saygıyla selamlayıp” kürsüden iniyor...
Salondan cılız bir alkış sesi duyuluyor... Sonra kameralar Genel Kurul salonuna dönüyor...
O da ne...
“Yüce Meclis”in kanun yaptığı salonda; iktidar partisinden 15, muhalefetten de toplam 20 vekil ya var ya yok...
Peki; bu 30-35 kişinin suçu ne?
Suçları, grup yöneticisi olmaları!
Başbakan, Meclis’in geç saatlere kadar çalıştırılmasını istemiş, iktidar partisi vekilleri de bu talimatı kabul etmiş...
Muhalefet partilerinin grup yöneticileri de bir baskın “yasa”yı engellemek için, nöbette!
***
Peki; diğer 500 vekil nerede?
Evinde... Memleketinde... Belki de tatilde...
Meclis yasa çıkarıyormuş, o yasa belki de milyonlarca kişinin hayatını etkileyecekmiş; kimsenin umurunda değil...
Olamaz da...
Çünkü saat gecenin üçü ve Meclis’in çalışmasını isteyen Başbakan bile orada yok!
***
Peki; bu 30-35 kişinin...
Büyük bir ihtimalle baştan sona bir kez bile okumadıkları bu yasadan bu ülkeye hayır gelir mi?
Çıkarılan yasalardan bu kadar habersiz vekillere sırf Meclis’i açık tuttukları için teşekkür edilir mi?
***
Televizyonu kapatıyorum; aklıma CHP’li üç Grup Başkanvekili’nin gündüz saatlerinde düzenledikleri basın toplantısında söyledikleri bir cümle geliyor:
“Gece saat 04.00’te iki kurum çalışmaktadır. Biri TBMM, öbürü bar ve pavyonlar. Biz milletvekiliyiz, Recep Tayyip Erdoğan’ın marabası, pavyon fedaisi, gece kuşu değiliz.”
***
Diyelim ki gündemde çok önemli bir yasa tasarısı var ve Meclis o yasa çıkana kadar aralıksız çalışma kararı aldı, bütün vekiller de oturumlara katılıyor... Bunu anlayabilirim...
Ama Meclis’in “yasa tasarılarının az sayıda vekilin kabulüyle geçtiği bir kurum” olmasını anlayamam...
Anlayamadığım bir başka şey ise, “tarafsız” Meclis Başkanı’nın bu anlamsız uygulamaya “Dur” diyecek gücünün olmaması...
Yazık...
*****
CHP’li vekiller diyor ki:
* Sabaha karşı çıkan yasalarda yanlış yapmamak olanaksız... Peki, bu kime zarar verecek? Millete... Anayasa Mahkemesi bunu iptal ettiği anda da, Meclis’in iradesine müdahale etmiş gibi göstereceksiniz...
* Kuliste uyuklayan iktidar milletvekilleri, nereye oy vereceklerini bilmeden, gözlerini ovuşturarak içeri girip oy kullanıyorlar.
* Cumhuriyet ve demokrasi tarihinde böyle bir çalışma görülmemiştir. Bu halka saygısızlıktır.
* Sayın Başbakan ortadan kayboluyor. Ondan sonra da diyor ki, ‘Bitinceye kadar çalışacaksınız.’ Sen demokratik bir ülkenin başbakanı mısın yoksa piramitlerde işçi çalıştıran firavun musun?
* CHP olarak biz de böyle bir dönemde 1 Ekim’e kadar parlamentonun çalışmasını istiyoruz. İç tüzük gereği olarak, normal mesai saatleri içinde sağduyu ortadan kalkmadan meclisin tatile girmeden çalışmasını istiyoruz. Yani biz çalışmaktan kaçmıyoruz ama insanca çalışmak istiyoruz. Bu Meclis ise boşa çalışıyor.
* Bu dönemde 665 kez karar yeter sayısı istedik, tam yarısında yeterli sayı bulunamadı. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde, ana muhalefet partisine, ‘Neden yoklama istiyorsunuz, neden Anayasa Mahkemesi’ne gidiyorsunuz?’ diye eleştiri olmaz.
*****
GÜNÜN SORUSU
Yıllarca bu sütunlarda Baykal’ın milyonlarca küskün yarattığını ve Baykal’lı bir CHP’nin iktidar şansının olmadığını yazıp durdum; Baykal’ı defalarca istifaya davet ettim... Her defasında da Baykal yandaşlarından büyük tepki gördüm... Artık Baykal yok ve Başbakan Erdoğan bile CHP’deki bu değişimi “Baykal konforu bitti, daha çok çalışacağız” diyerek özetliyor... Sorum, o yazıları yazdığım dönemde bana hakaret ve küfür mail’leri gönderen Baykal fanatiklerine:
Özür dilemeyi düşünüyor musunuz?
MUSTAFA MUTLU-VATAN
Kaynak
