uyuma türkiye !!!

!-!@( !<

New member
Dünyanin, bölgemizin ve Türkiye'nin içinde bulundugu durumu açiklayan ve sonunda bazi önerilerimi içeren satirlari asagida bulacaksiniz.
Fikirlerimiz ayni yönde olmayabilir, bu durumda beni ya da fikrini söyleyen baskalarini elestirmek yerine siz de kendi fikirlerinizi belirten birer yazi yazmayi deneyin. Olani biteni yalnizca seyretmek, kendi kösesinde oturup
baskalarinin hazirladigi senaryolarin figürani olmayi kabullenmek; baskalarinin sizin adiniza konusmasini beklemek, sessiz kalmak, bir üniversite ögretim üyesinin ülkesine yapabilecegi en büyük kötülüktür düsüncesindeyim.

Halihazir Durum Analizi:

Dünyada her devletin milli menfaat ve hedefleri vardir. Milli güvenlik siyaset belgelerinde bunlar açiklanir. Bu hedefler bir baska ülkenin çikarlarina uygun olmayabilir, gerginlikler ve çatismalara neden olabilir. Baska ülkelerin menfaat ve hedefleri bizim aleyhimize oldugunda onlara kizmak yerine, bu hedeflerinden vazgeçmelerine yol açacak kadar caydirici milli güç unsurlarina sahip olmak esastir.

Amerika Bilesik Devletlerinin 21. Yüzyil milli güvenlik siyaset belgesinde temel iki unsur göze çarpmaktadir.

1. 21. Yüzyilda hiçbir ülke ya da ülkeler toplulugunun stratejik güç olmasina izin verilmeyecektir.

2. Bu hedefin saglanmasi için önleyici güç kullanimi dahil her yola basvurulacaktir.


ABD'nin Türkiye topraklarinin da içinde bulundugu bölge için 3'ü temel, 3'ü de mümkünse ulasilabilir nitelikte hedefleri bulunmaktadir.

Temel hedefler

a. Büyük Israil'in olusturulmasi

b. Büyük Ermenistan'nin olusturulmasi

c. Büyük Kürdistan'in kurulmasidir.

Daha uzun vadeli mümkünse ulasilabilir hedefler

a. Istanbul merkezli ortodoks devletinin kurulmasi

b. Pontus Rum ve Ege Yunan devletlerinin kurulmasi

c. Konya merkezli hilafet devleti kurulmasidir.

ABD bugünün tek kutuplu dengesini devam ettirebilmek amaciyla Avrupa Birligi'nin önünü kesmeye çalismaktadir. Bu maksatla asagidaki operasyonlari uygulamis ve sürdürmektedir:

a. 1 Euro = 1.6 USD olana kadar dolarin degeri
düsürülecektir. Amaç AB'nin ihracatinin azaltilmasidir.

b. Petrol fiyati 60 dolar ve gerekirse daha da yukari çekilecektir. Böylece hem AB'nin hem de Çin'in petrole bagimli ekonomileri büyük darbe alacaktir. Bu arada yeni gelistirilen sifir CO2 emisyonlu muhtemelen hidrojen yakiti tüketen motor piyasada daha kolaylikla satilabilecektir.

c. Polonya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan'a yapilan yatirimlar ile ve ikili anlasmalarla Rusya ile AB'nin arasi fiziki olarak açilacaktir.

d. Petrol bölgelerine yaklasmak için sürekli olarak çaba gösteren Almanya'nin Gürcistan'da sagladigi zayif destek,
ABD yanlisi yönetimin is basina gelmesi ile sona erdirilmistir.

ABD dünyanin degisik bölgelerinde milli siyaset belgelerine uygun faaliyetlerini devam ettirmektedir. Terör bahanesi ile Afganistan isgal edilmis, böylece uzun vadede Çin'e karsi atlama tahtasi saglanmistir. Kirgizistan'da ABD üssü açilmistir. Bu tür faaliyetler giderek artacaktir.

Avrupa Birligi yasayabilmek için bugünün enerji yataklari olan Ortadogu ve Orta Asya'ya yakin olmak, burada egemenligi tek basina ABD'ye terk etmemek durumundadir. Bu bölgelere en yakin konumda olan ve akrabalik iliskileri ile
Türk Cumhuriyetlerinde etkin olabilecek Türkiye'yi Avrupa Birligi'ne almamak, AB için yapilabilecek en büyük hatadir. Ancak, bagnaz Hiristiyan liderlerin yönetiminde ve geçmisin asagilik duygusu içindeki Avrupa, büyük güçlü Türkiye görmek istememektedir. Bunun yerine Avrupa birligine girmek için verecegi tavizlerle zayiflamis ve Kürt-Türk federasyonuna gitmis bir Türkiye onlara daha uygun gelmektedir. Kendileri sayesinde federatif devlet kurabilmis Kürtlerin Avrupa'ya, büyük Türkiye'den daha fazla yarar
saglayacagini düsünmektedirler. Gelecege ait stratejisi henüz tam olarak bulunmayan Avrupa, bugünlerdeki siyasi gelisimlere hazirliksiz yakalanmistir ve ne yapacagini bilememektedir.

Dünyanin Bugünkü Stratejik Durumunun Ülkemizdeki Yansimalari Hem ABD, hem de AB tarafindan yukaridaki sebeplerle zayiflatilmak istenen Türkiye Cumhuriyeti su anda tarihinin en büyük psikolojik harekati ile karsi karsiyadir. Özel harp yöntemleri, ilgili ülkelerin istihbarat
örgütlerince bagimsiz olarak yürütülmektedir. Elde ettikleri basarili sonuçlar ise her ikisine de yaramaktadir.

Toplum bilincinin olusmasinda en önemli organlar olan basin-yayin kuruluslarindaki kadrolar neredeyse tamamen ele geçirilmistir. Hangi programlarin daha sik izlendigini gösteren decoderler bilhassa varoslara yerlestirilmis, böylece varos kültürü televizyon programlarinda
egemen kilinmistir. Dünyanin en seviyesiz programlari televizyonlari isgal etmistir. Alt kimlikleri öne çikaran özendirici diziler her televizyonda en çok seyredilen saatlerde yayinlanmaktadir. Toplumun moral degerleri
çökertilmis, gelenek ve göreneklerin iyi özellikleri unutturulmus, kolay yoldan zengin olma, köse dönme gençlerin temel dürtüsü haline gelmistir.
Ülkenin en önemli sorunlari yokmus gibi davranilarak magazin, futbol ve yarisma programlari ve mafya dizisi, alt kültür dizileri ile toplum oyalanmakta ve yönlendirilmektedir.

Halkin çogunlugunun ne oldugunu dahi bilmedigi Avrupa Birligi Hedefi, toplumun önüne her sorunu çözecek kurtarici gibi konmustur. Karsi çikanherkes kötü ilan edilmistir. Siyasetçiler yalnizca görüsmelere baslama tarihi alabilmek ugruna Avrupali siyaset adamlarinin agir hakaretlerine
maruz kalabilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti disislerinin yanlis politikalari sonucu asagilanmaktadir. Talabani, Barzani gibi asiret liderleri Türkiye disinda Türkiye ile anlastik diyebilmekte ve bunlara yalanlama bizin disislerimizden gelmemektedir. Sagda ve solda yerlesmis ancak ayni
merkezlerden yönlendirilen hainler, cumhuriyetin temel ilkelerinin dahi tartisilmasini ayni kelimelerle isteyebilmektedir.

Türkiye'yi dinsel ve etnik olarak bölüp parçalama niyeti olan hainler hiç korkmadan fikirlerini söyleyebilmekte, basin organlarinda hemen her gün boy göstermektedirler. Bagimsiz oldugu söylenen yargimiz ise ne yazik ki
bunlara geregince müdahale etmemektedir.

Sürekli olarak yapilan dis merkezli müdahalelerle kasitli olarak düsük tutulan dolarin, yaratilacak bir kriz ortaminda olmasi gerekenin çok üzerine firlatilarak ekonomiye agir darbe vurmasi hedeflenmektedir. Dolarin ani yükselmesi, borsanin asiri deger yitirmesinin yaratacagi ikinci bir kriz
korkusu birçok yetkiliyi mevcut durumu elestiren açiklamalar yapmaktan kaçinmaya mahkum etmistir. Sessizlik topluma egemen olmustur.

Borsanin ekonomimizin neredeyse yüzde biri bile olmadigi gerçegi basin tarafindan halktan gizlenmekte, tamamiyla kumar niteliginde olan borsa faaliyetleri ekonomimizin temel göstergeleri olarak halka sunulmaktadir. Paralari ve hisseleri ile hiç çalismadan sürekli para kazanmayi isteyen bir avuç asalak insanin çikarlari Türkiye'nin çikarlarinin önüne geçmistir. Bu durumu elestirecek yetkili organlar basin tarafindan derhal "anayasayi firlatti" konumuna sokulacak ve sahte olarak iyi gittigi söylenen ekonomiyi batiran ilan edilecektir.

Hilafet devleti özlemi duyanlar AB'nin özgürlük ortaminin kendilerine bunu saglayacagini düsünerek en büyük AB yanlilari olmuslaridir. Patrikhanenin ruhban okuluna müsaade edilmesini isteyenler, bunu gelecekte tarikat ve cemaatlerin okullarina da izin çikmasinin gerekçesi yapmayi
hedeflemektedirler.

Fener Rum Patrigi arkasindaki ABD ve AB destegi ve dur diyecek kimsenin olmamasinin verdigi güvenle açikça "Ekümeniklik" yani devlet içinde devlet olma istegini dile getirebilmektedir. Türbanin serbest olmasini isteyenlerin
asil niyeti rejimle çatisma halinde olmaktir, çünkü siyasi getirisi yüksektir. Özel okullar ve özel üniversitelerde türban serbest olsun diyenler basarili olurlarsa bu defa Türkiye'nin önüne kara çarsafla üniversiteye gitmek isteyenler de gelecektir.

Avrupa Birligi Egitim ve Gençlik Programlarindan birisi olan YOUTH mprogrami da yine birçok tuzagi içermektedir ve ne yazik ki devlet kurumlari ve üniversitelerle isbirligi ile yürütülmeye çalisilmaktadir.

Asla dost olamayacak olan Rum ve Yunan devletleri, bir taraftan silahlanmaya devam ederken, diger taraftan her seyi vermeye hazir siyasetçilerden koparabildiklerini koparmaya çalismaktadir. Kibris'ta ve Ege'de bu gelismeler böyle sürerse önümüzdeki 4-5 yilin bitiminde Kibris ve
Ege'de hava üstünlügün kismen kaybedilmis olmasi nedeniyle agir bedel ödeyecegimiz ama asla kaybetmeyecegimiz çatismalar beklenmelidir. Bu durum
siyasi olarak yine Türkiye'yi zora sokacaktir.

Daha sayilabilecek, söylenebilecek ama yazilamayacak çok sey vardir, tartisildikça bunlar çogalacaktir.



Yapilmasi Gerekenler

1. Basin ve yayin organlari bu ülkeye hizmet etmelidir. Gereken ne ise yapilmalidir.

2. Özgürlükler kisitlanmamalidir ancak hainlige izin verilmemelidir. Devletin savcilari harekete geçmelidir.

3. Avrupa Birligi bize muhtaçtir. Bu nedenle tarih için yalvarmayi kesip Üniter Ulus devlet modelimizi bozmadan, tek parça olarak, bizim sartlarimizla AB'ye üye olabilecegimiz açiklanmalidir. Bu yapilirken önümüzdeki 10-15 yilda AB'nin dagilma ihtimalinin yüksekligi de gözetilmelidir.

4. ABD de en az AB kadar Türkiye'ye muhtaçtir.
Bölgemizdeki ABD hayallerine dur diyebilmenin tek yolu caydirici nitelikte tamamiyla yerli teknoloji ile olusturulmus güçlü silahli kuvvetlere sahip olmaktir. Nasil ki bugünkü dünyada hiçbir ülke ABD'ye açikça düsmanligi göze alamiyor ise ABD de Türkiye'ye ragmen bu bölgede
hakimiyet kuramayacagini anlamalidir.

5. Türkiye, Israil için hiçbir zaman tehdit olmayacagini açikça deklare etmelidir. Karsilikli ekonomik isbirligi birbirinden vazgeçmemeyi gerektirecek düzeyde arttirilmalidir. Filistinliler ile Israilliler arasinda barisin saglanmasinda Türkiye aktif rol oynamalidir.

6. Iran ve Suriye ile olan gereksiz manasiz gerginlikler karsilikli anlayis ve karsilikli yogun ticaret ile giderilmelidir.

7. Talabani ve Barzani gibi sözde liderlere bu bölgede asla Kürdistan kuramayacaklari açikça söylenmelidir. Barzani'nin Türk disisleri ile anlastik gibi sözlerine gereken cevap
devletimiz tarafindan derhal verilmelidir.

8. Ne dolarin yükselmesinin ne de borsanin inmesinin ekonomik olarak hiçbir sey ifade etmedigi halka açikça
anlatilmalidir.

9. Dolarin ve euronun serbest dolasimi yasal olarak engellenmelidir. YTL'ye geçilirken bunu yapmanin tam zamanidir. En azindan dolar ve euro üzerinden fiyat tespiti ve ödeme dönemi bitmelidir.

10. Petrol, dogalgaz aramalari milli sirketlerimizce hizlandirilmalidir. Gelecegin yakiti ve yakit elde
edilmesinde katalizör nitelligindeki madenlerimiz süratle
özellestirilmeden korunup, korunmaya alinmalidir. Özellestirme ile yabancilara peskes çekilen maden ve maden isletmelerimiz derhal geri alinmalidir.

11. Gelir dagilimindaki adaletsizlik giderilmelidir. Üreticiden tüketiciye devlet denetimindeki kooperatifler eli ile ürün degisimi saglanmalidir.

12. Faizden para kazanma döneminin sona ermesi esastir. Para kazanmanin yolu yatirim ve çalismak olmalidir. Bu nedenle enflasyon ile mücadele temel hedeftir. Toplumsal çöküntü ve ahlaksizlikta, bir zamanlar hükümetler eli ile yükseltilen enflasyon temel etken olmustur.

13. Milli egitim politikalari kendine güvenen, moral degerleri yüksek, bu ülkeyi seven, tarihini ve bölge tarihini bilen, dünyadaki gelismeleri takip eden yeni nesilleri yetistirecek tarzda düzenlenmelidir. Yillardir ihmal edilmis olan ve basin tarafindan yönlendirilen halkin egitimi, en az ögrencilerin egitimi kadar önemlidir.

14. Bu ülkeyi sevenler, ulus devletten yana olanlar en az hainler kadar cesur olmalidir. Türkler ile Kürtlerin kardes
oldugu gerçegi her an hatirlanmali, unutulmamalidir. Bizi Sünni ya da Alevi, Türk ya da Kürt diye bölmek isteyenlere karsi hep birlikte kardes oldugumuz mesaji her firsatta verilmelidir. Bu ülkenin millet meclislerinde Alevi ve Kürt partileri mevcut olmadan da yüzlerce Alevi ve Kürt kökenli
milletvekilleri daima olmustur. Çünkü aramizda böyle bir ayrim hiçbir zaman olmamistir. Bizi bölmeye çalisanlar ne kadar ugrassa da bu kardeslik nbozulmayacaktir.

15. Ülkemize karsi uygulanan özel harbe, psikolojik harekata karsi koyacak devlet unsurlari daha da güçlendirilmeli ve gereken yöntemlerin hepsi, eksiksiz olarak süratle uygulanmaya mkonulmalidir.

Henüz gecikmedik. Bu ülke bizim ve 1919'dan daha kötü sartlarda degiliz. Yeter ki birlik olalim, birligin dogurdugu gücün farkina varalim.

Saygilarimla,

Prof. Dr. A. Nezih ERVERDI

Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi Ögretim Üyesi








''Milli Benliğini Yitirmiş Uluslar

Başka Milletlerin Avıdır''

M.K.Atatürk
 

HTML

Üst