ßLu£
Banned
- Katılım
- 16 Eki 2007
- Mesajlar
- 6,839
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Real Madrid ile Barcelona'nın hiç bitmeyecek rekabetinden ilginç maçlar, ilginç anlar.

10. Messi Reale karşı
10 Mart 2007. Real Madrid istim üstünde. Puan farkını iyice kapatırken her maç daha iyi oynuyorlar. Barcelona ise düşüşte. Böyle bir ortamda Nou Camptalar. Real daha iyi başlıyor ve 4. dakikada Van Nistelrooy öne geçiriyor konuk takımı. 10da genç Messi çıkıyor sahneye: 1-1. 12de Van Nistelrooy penaltıdan yine öne geçiriyor Reali Messi yanıt vermekten yorulmuyor. 27de durum yine eşitleniyor: 2-2. 72de Ramos, Real Madride üstünlüğü getiriyor. Ama artık bir dünya yıldızı olduğunu kanıtlayan Messiden 88de 3-3ü sağlayan gol geliyor. Belki hayal kırıklığı yaşıyor Barcelona. Ama sonuçta Messi dünya futboluna adını yazdıracağını gösteriyor.
9. Ronaldinhoya Real alkışı
2005-2006 sezonunda Frank Rijkaard yönetiminde gümbür gümbür ilerliyor Barcelona. Ligin ilk yarısında 19 Kasım 2005te Bernabeuda oynanıyor El Clasico. 14. dakikada Etoo ile başlıyor Barça şov. Sonrasında Ronaldinho alıyor sazı eline. 2 gol atmakla kalmıyor Brezilyalı. Real Madrid taraftarları, kendi takımlarına mendil sallarken Ronaldinhoyu ayakta alkışlıyor. Santiago Bernabeu Stadında bir ilk yaşanıyor. 3-0lık galibiyet belki de Avrupa şampiyonluğunun habercisi.

8. Puskası tutana aşkolsun
Real Madridin muhteşem kadrosunun ligi domine ettiği dönem. Tarih 27 Ocak 1963. Barcelonada tam bir gösteri sunuyor Real. Gösterinin kahramanı göbeğiyle ünlü Ferenc Puskas. Macar futbolcu belki ilk bakışta futbolcuya benzemiyor ama eşsiz stili ve zekasıyla rakiplerin korkulu rüyası. 3 gol gönderiyor o büyülü akşamda rakip kaleye. İspanyaya ilk geldiğinde hem Barça hem de Realle sözleşme imzalayan Di Stefanonun bir sezon Barçada, diğer sezon Realde oynamasına karar vermişti Federasyon. Barcelona hakkunı devredince Di Stefano gerçek bir Real Madrid efsanesi haline geldi. İşte o maçta da 1 gol gönderdi Barcelona kalesine. Diğer gol Gentodan. Barcelona arada Re ile beraberliği sağlıyor ama 5-1lik ağır yenilgiden kurtulamıyor. Sezon sonunda şampiyonluk Reale gidiyor. Barça ise 6. olabiliyor.
7. 5in intikamı 5le alınır
Johan Cruyff yönetimindeki Barcelonanın üst üste gelen şampiyonlukları Real Madridi bıktırmıştı. İşin Real açısından trajik yanı 4 şampiyonluğun ikisinde son hafta Tenerifeye kaybederek en büyük olmayı kaçırmalarıydı. İşte o Tenerifenin başındaki adam olan, eski futbolcuları, Jorge Valdanoyu getirdiler. Valdano ile iyi bir çıkış yakalayan Real Madrid, 7 Ocak 1995te Barcelonayı ağırlıyordu. 1 sezon önce rakibinden 5 yiyen Real için rövanş zamanıydı. Şilili Ivan Zamorano, unutulmaz bir ilk yarı çıkardı. 5, 21 ve 39da gelen gollerle ilk yarıda durum 3-0 oldu. İronik bir durum olsa gerek sonraları bir Barça ikonu haline gelecek olan Luis Enrique 68de 4ü buldu. 5 numaralı golse 70te Amaviscadan geldi. Valdano ve öğrencileri, şampiyonluğun haberini önceden vermişlerdi.

6. Realin galibiyet serisine son
Real Madridin Avrupada fırtına gibi estiği günler. Art arda 5 Avrupa şampiyonluğu, Beyaz Şimşekleri ziveye taşımış. 9 Kasım 1960ta Madridde Şampiyon Kulüpler Kupasında ikinci tur ilk maçı. Bir El Clasico. Barcelonanın endişelenmesi için her şey mevcut. O güne kadar bu kupada evinde oynadığı 15 maçı da kazanmış Real Madrid. Bu maçlarda 66 gol atıp sadece 8 gol yemişler. Realin tek handikabı Uruguaylı savunmacısı Santamarianın sakatlığı. Daha 2. dakikada Mateosun golüyle öne geçiyor Real. Aynı hikaye yazılıyor sanki. Ama Suarezin frikiği eşitliyor durumu. 30da Gento yeniden öne geçiriyor Reali. Bitime 3 dakika kala Evaristo, Macar Kocsisi kaçırıyor. Yıllar sonra intihar ederek yaşamına son verecek olan Kocsis kendisini yerde buluyor. Yan hakemin bayrağı kalkıyor. Orta hakem İngiliz Arthur Ellis, bu bayrağı faul olarak yorumluyor ve penaltı noktasını gösteriyor. Suarezin penaltı golüyle maç 2-2 bitiyor. Barça, Realin serisini kırıyor. Rövanşı da Katalanlar 2-1 kazanıp, turu geçen taraf oluyor.
5. Bernabeuda tarihi bir zafer
Real Madridin başına geçtiğinde zor bir görevi vardı Juande Ramosun. Görevdeki ilk maçında Barcelonaya 2-0 kaybettiler. Ama ardından peş peşe galibiyetler gelmeye başladı. 12 olan puan farkı erimeye başladı. 2 Mayıs 2009da Santiago Bernabeudaki maça gelindiğinde Ramos ve Realin umudu vardı. Guardiolanın öğrencileri, 14. dakikada Realin galibiyet serisinin mimarlarından Higuainin golüyle sarsıldı. Ama Barcelonanın futbol formülünün teslim olmaya niyeti yoktu. Henry 18de eşitliği buldu. 20de Puyol, ender gollerinden birisini El Clasicoda kaydetti. 35te Messi, skoru 3-1 yaptığında Real Madrid seyircisi çoktan havlu atmıştı. 56da Ramos 3-2yi sağlayan golü attığında bir ışık belirdiyse de Casillasın hatası 58de Henry ile bu ışığı bitirdi. 75te Messi ve 83te Pique, 6-2 gibi akıllara zarar bir skor getirdi. Belki de bu galibiyet yüzünden Real Madridin başkanlığına Perez geldi ve büyük transferler yapıldı.
4. 10 gole bedel ziyaret
General Franconun adına düzenlenen kupanın yarı finalinde eşleşmişti Real Madrid ve Barcelona. Barçanın o zamanki stadı Les Cortsta 3-0 kazanmıştı Katalanlar. 13 Haziran 1943te Madridde bu farkı kapatabilecek miydi Real? İlk yarı bittiğinde skor 1-1di ve pek de umutlu değildi Real Madrid taraftarları. Barcelona soyunma odasında sevinçli bir telaş vardı ikinci yarı öncesinde. O sırada kapı açıldı. İçeri Devlet Güvenlik Teşkilatının başındaki adam girdi. Birçoğunuzun İç Savaştaki suçlarını futbolcu olduğunuz için sildik. Sakın bunları yeniden ortaya çıkarmamıza izin vermeyin dedi sert bir ses tonuyla. Barcelonalı futbolcular, soğuk duşun ardından sahaya çıktılar. Real Madrid beklenenin üzerinde bir performans ortaya koymaya başladı. Barcelona ise oyundan düşmüştü. Maç bittiğinde tabela 11-1i gösteriyordu. Bir ziyaret 10 gole bedeldi!

3. 19 yıllık çile bitiyor
23 Nisan ülkemizde, Kuzey Kıbrısta ve yurt dışı temsilciliklerimizde heyecanla kutlanıyor. 2002 yılında bu günü kutlayanlar arasında Real Madridliler de vardı. Şampiyonlar Ligi yarı final ilk maçında Barcelona deplasmanına gidiyordu eflatun-beyazlılar. 19 yıldır kazanamadıkları Nou Camptan avantajlı dönmek istiyorlardı. Barcelonada Rivaldonun sakatlığı en büyük kayıptı. Del Bosque yönetimindeki Real Madrid 55te öne geçti. Raul, savunmayı üzerine çekti. Zidane boş kaldı böylece. Maestro şık bir vuruşla Bonanoyu avladı. Barcelonanın Allah Allah nidalarıyla saldırdığı uzatma dakikalarında McManaman farkı ikiye çıkaran golü attı. 2-0 kazanan Real Madrid hem çileyi bitirdi hem de Zidaneın muhteşem golüyle kazanacağı finalin yolunu açtı.
2. General Francoyu yatağa düşüren maç
İspanyayı yıllarca demir yumrukla yönetti General Franco. 17 Şubat 1974e gelindiğinde Franco yaşlanmış iyice. Total Futbolun mucitleri Rinus Michels ile Johan Cruyffun ortaklığıyla ortalığı darmaduman eden Barcelona, Santiago Bernabeuya çıkıyordu. Real Madrid için iyi bir sezon değildi belki ama başlarına geleceklerden habersizdiler. 30. dakikada Asensi, Barçayı öne geçirdi. 39da sahneye Cruyff çıktı. Hollandalı uzun yıllar unutulmayacak bir gol attı. İkinci yarıda yine Asensi, Perez ve Perulu Sotil. Real Madride kendi evinde 5 gol. General, o günlerde maçın etkisinden mi bilinmez iyice hastalandı. Krallığı Juan Carlosa bırakıp kenara çekildi ve 1 yıl sonra öldü.

1. Yabancı maddede çığır açıldı: Domuz kafası
Luis Figonun 2000 yılında Real Madride geçişi ortalığı ayağa kaldırmıştı. Portekizli futbolcu, Katalonya dolaylarında Hazreti İsayı yanağından öperek Romalılara ihbar eden havari Yahuda ile eşdeğerde görülüyordu. Aradan geçen yıllar bile bu nefreti bitirmedi. 23 Kasım 2002de Real Madrid, El Clasico için Nou Camp çimlerine çıkarken bir Barcelona taraftarı, Figoya kendince mesaj dolu bir hediye gönderiyordu: Bir domuz kafası. Portekizliye bir de viski şişesi yollandı tribünlerden. Ne de olsa eski kahramanlarıydı Figo. Peki bu anlarla ölümsüzleşen maç ne oldu? İnanın sahada neler olup bittiğini kimse hatırlamıyor. 0-0lık skor her şeyi anlatıyor zaten.

Unutulmaz 10 El Clasico - Dünyadan Futbol- NTVSpor