Unutma Dostum

ammoti

New member
Bir dostluk kolay baslar dostum!
Sıradan bir "merhaba" yeter dostluğu pay etmeye
Sonra açılır düş bahçelerinin kapıları usulca
Sır kalmaz aktarılmadık ve sevgi paylaşılmadık
iki insan olursun eğer varsa bir dostun iki kat derdin,bir o kadar da sevincin olur
Ne kadar cok dostun varsa,o kadar cok nufus edersin dunyaya
Dostlar tukenmeden bırakmazsın dunyanın peşini,tı;pkı dostlarının peşini bırakmadığın gibi

Bir dostluk kolay baslar dostum!
Kolayda son bulur sanılır
"Sıkı dostluk tez ayrılık getirir" derler Getirir elbet
Ayrılık gelir gelmesine lakin dostun bir daha gelmez
Zora dustugunde tutunacak bir dal bulmak kolay dostum
"Merhaba" demek kolay insanlara
Fakat taşımaz o dallar seni
Elini attığın her dal elinde kalır
Seni taşıyacak dalı bulmak zor
İnan çok zor dostum

Zamanı yenmek kolay dostum!
Doğmak,büyümek,yaşlanmak kolay
Ölmek bile kolay yeri geldiğinde
Hayata 50 yıl çakmak çok kolay
Ömrü bitirmek kolay dostum
Bu yolu yurumek kolay
Şeridinde seyretmek,sıranın sana gelmesini beklemek kolay dostum
Sırası gelenlerin geçtiği kapıyı gormek kolay
Sen Yolunda usulca seyrederken,yanından hızlıca geçenleri izmelemek,onlara imrenmek,"keşke" demek kolay
O yolu yalnız yürümek tek zor olan
Yolda seninle seyredecek,sırasını senle paylaşacak yolcuyu bulmak,beklemek asıl dert

Paylaşmak çok kolay dostum!
Derdi,kederi,sevgiyi,mutluluğu,sırrı paylaşmak kolay
Konusmak kolay elbet
Bir çift göze bakarken gülümsemek ya da hüzünlenmek
Ağlamak kolay dostum
Başını yaslayacak bir omuz bulmak kolay
Sarılacak bir beden,tutalacak bir el bulmak kolay
Koklanacak,oksanacak saçları bulmak çok kolay
Öpülecek bir dudak bulmak kolay
Bunları paylaşmak kolay dostum
Bunları paylaşacak insanı bulmak kolay
Fakat hayatını paylaşacağın doğru insanı bulmak zor!

İnsanlar nankör dostum
İnsanlar yalancı İnsanlar bencil İnsanlar acımasız dostum
Tı;pkı dostlar gibi
Dostlar yakar adamı
Soytarıları,dalkavukları lanetler sana
Çünkü soytarılar adidir,yalancı,dolancıdır onlar
Hilelidir tum yasananlar
Uyarır dostun seni,soytarı olmaman için
Sokarsın aklına bunu Dost doğru soyler cunku
Gun olur, sen ne kadar yırtsanda "ben buyum" diye,yine zorlanırsın dostunun istediği gibi gorunmeye
Şekilden şekile sokar seni
Şekl-i Şemal'ini o belirler artık
Şaklaban eder seni sonunda,soytarı eder
Sen ise, "O" istedi diye ses etmezsin olanlara
Giyersin tum bu saçmalıkları üzerine,takarsın yuzune o komik maskeyi
Ve boyarsın suratını rengarenk boyalarla

Beğenmezsin bu halini aslında
"Bu ben değilim Ne yaptın bana Dostum!" dersin
Ama oyle olması gerektir
Dost ister bunu işin aslında
Ve sen asla söz geçirmezsin dostuna

Sonra "Çık karsıma soytarı Raks et önemde" der, sert ve alaycı bir sesle
"Olmaz Yapamam" dersin içinden
Utanırsın,tasıyamazsın sen o uzerindeki giysileri,takamazsın o boncukları,zilleri
Ağır gelir bunlar sana
Yı;pratır,eskitir seni
Yer bitirir gururunu

Sen oynamayı da bilmezsin dostum onlar gibi
Salak figurlerle doner durursun onlerinde
Canın yana yana,kalbin sızlaya sızlaya devam edersin bu oyuna
Ağlarsın için için,ama belli etmezsin

"Ya üzülürse dostum benim için" dersin, o gerçek dostlara özgü sonsuz mutavaziliğinle
"O" ise etrafındaki dalkavuklarla,katıla katıla güler senin haline
"Şunun haline bakın Benim için neler yapiyor Adi Soytarı Raks et! Eğlendir bizi!" diye sıfatlar seni
Sen ise enazından o eğleniyor diye mutlu olursun
O ziller; bileklerini,boynunu,topuklarını,beynini,kalbini kanatır
O boyalar yakar tum tenini,oyar gözlerini yerinden
Bulanık gorursun herşeyi o zamandan sonra
Tırnaklarını söker yerinden o tahta çarıklar
Kanarsın yavas yavas
Ama tebessümünü eksik etmezsin yüzünden
Dolar gözlerin,ağlarsın usulca
Belli etmeden ağlarsın
Yüzünün bir yanında tebessüm, diğer yanında hüzünle devam edersin raks etmeye

Alkışlar seni dostun
"Harika raks ediyorsun soytarı Bu raksın karşılıksız kalmayacak Ölene dek soytarım olacaksın Al sana ödül olarak 100 sevgi" diyerek atar onune içi sahte sevgilerle dolu bir kesecik
Utanarak alırsın onu yerden
İstemezsin aslında
Bunu raks ettiğin için,dostun uğruna bu hallere dustugun için vermesini istersin
Ama uzanır alırsın onu yerden
Ondan gelen bir armağandır bu
Ve sen muhtaçsındır bu armağana

Bu soytarılığa tahammul edemezsin daha fazla
Hergün 10 yıl verirsin ömründen
Ne eski tadın kalmıstır,ne de gücün
Tek kazandıgın sey, soytarılar gibi raks etmeyi öğrenmen olur
Bunun uğruna hayatını versende,dost uğruna yapıldı diye koymaz sana

Gün gelir, yine çağırır dostun seni huzuruna
Sen istemeyerek giyersin yine o kıyafetleri
Boyarsın yüzünü,gözünü
Artık Figürlerin kaliteli,zevzekliğin daha açık,gevezeliğin daha geveze,hareketlerin daha kıvraktır
Ama sen bunu iş edinmişsindir artık
Eski acemiliğin,eski mahcupluğun,eski salaklığını yitirmişsindir
Bu tat vermez dostuna ve dalkavuklarına
Bundan sikayetcidirler artık izleyenlerin
Yeni tatlar ararlar
Bu defa taşlarlar seni,kırbaçlarlar raks ederken
Senin her taş darbesinde kanaman,her kırbaçta inlemen güldürür,heyecanlandırır onları
Sen kanarken ağır ağır, gerçek dostların senin dokulen kanından utanır
Yuhlarlar seni gerçek dostlar
Aldırıs etmezsin onlara
Devam edersin raksına
Bundan da sıkılır zamanla dostun ve dalkavukları

Tahtına cağirir seni dostun
iki muhafız girer koluna
Gotururler seni dostunun tahtına
Yüzüne tükürür, bir zamanlar seni kollarıyla saran dostun
"Yıkıl karşımdan adi soytarı!" der sana
Sen ise "Ama ben dostunum Bunları senin için yapiyorum Hani sonsuza dek soytarın olacaktım Ben soytarı olarak bunu kabullendim,sen tahtında beni izlemeyi kabul edemiyorsun! Bu adalet değil dostum!"

Muhafızlar tutar kolundan ve atarlar seni kapından
Dönüp bakarsın ardına
Geçirirsin aklından onca yılı
Onla yaşadığın güzel anları,sana dokunusunu,sarılışını anımsarsın
Sana dert yanışını,sevincini,mutluluğunu paylaştığı anları anarsın
Sonra yaptığın soytarılıkları,o zilleri,boyaları,tahta çarıkları hatırlarsın
Gülersin kendi kendine
Düştüğün hallere gülersin
Ama üzülmez,pişman olmasın
Onun için yapmıştın bunları,"O" istediği için yapmiştin
Onu mutlu etmiştin ya sonunda,güldürmüş,eğlendirmiştin ya
Başarmıştın işte
Vicdanın rahattır senin
Sen elinden geleni yapmışsındır
"O" kazandığını sanar
Kapı dışarı etmiştir seni
Ama sen bundan daha beter durumlara onun mutluluğu için katlanmadın mı?
Onun mutluluğu için kendi mutluluğunu ertelemedin mi hep?
Senin yaptığını hangi ana-baba, hangi dost,hangi Sevgili yapmıştır ona?

Gerektiği gibi çeker gidersin dostum
Yurursun paspal paspal yolunda
Etrafındaki insanlar soytarı olduğun için sanatkar gozuyle bakarlar sana
Boyle överlerken seni;sen dövülmüşten,sövülmüşten beter olursun

Sonra dostundan bir haber gelir sana ansızın
"Affet beni dostum Sana hakketmediğin şeyleri yaşattım Çok yalnızım Dön bana Dostum Bağışla beni!"
Bağışlarsın elbette
Dostsundur çünkü sen,bağışlarsın
Kızmamıştın bile zaten ona
O mutlu olmustu ya,sende mutluydun onla bir
Dönersin ona

Dostunun,seni tahtının yanında bir yerlerde mulazım edeceğini sanarsın
Sevinirsin
Oysa yine arka saflarda bir yerde,beşinci hatta altıncı sınıf bir sıfat alırsın
Yeni bir meslek edinmek zorunda kalırsın yani
Ve yine kovulanacağın günü beklemeye koyulursun,ama mutlusundur sonucta
Gün gelir yine kovulursun

Nasıl anlamadım?
Sende mi gidiyorsun?
Canın sağolsun dostum
Hikayem bitmişti zaten
Beni ararsan şu karşı sokaktayım herzaman
Evet evet 4555,orası işte
Gelir geçerken bir fincan sevgimi içmeden geçme

Üzgün müsün?
Acelen mi var?
Anladım güzel dostum,Sağlık olsun, üzülme değmez
Ne diyelim,
Yolun açık olsun!!!
 

Boschwer

M€SHGUL
tesekkürler ,dost aci söyler diye buna derler herhalde ne kadar da yerinde bir sitem! dost!um
 

HTML

Üst